Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/572 E. 2022/1049 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/572 Esas
KARAR NO : 2022/1049

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … adına kayıtlı … plakalı motorsikletin diğer davacı …’nın sevk ve idaresindeki bulunduğu sırada davalı …’nın sevk ve idaresindeki diğer davalı Türkiye Kızılay Derneğine ait … plakalı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı, yaralamalı ve çift taraflı trafik kazasının meydana geldiği, bu kaza neticesinde davacı …’in yaralandığı, uzun süre tedavi gördüğü, davacı …’in SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri, sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik ile manevi zararlarının oluştuğu, diğer davacı …’un ise motorsikletinin kaza neticesinde zarar gördüğü, onarımı masrafı gerektirdiğini belirterek davacı … için 1.000,00 TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevi tazminat, davalı … için hasar bedeline ilişkin olarak 500,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı Türkiye Kızılay Derneği vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, yetki itirazlarının bulunduğu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceği, davacıların arabuluculuk dava şartını yerine getirmediği, hak düşürücü süre itirazlarının ve zamanaşımı defilerinin olduğu, davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, tüm kusurun davacıya ait olduğu, talep edilen tazminatların haksız ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının başvuru şartını yerine getirmediği, manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadıkları, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru, gerçek zarar ve poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davacının kusur ve zararı ispatlaması gerektiği, kazanın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurlu olduğu, kaza sırasında kask kullanmadığı, geçici iş göremezlik ve tedavi gideri taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğu, SGK ve üçüncü kişiler tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği, davacının dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin ceza yargılaması kapsamında uyuşmazlık işlemlerinin yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’nın davaya cevap vermediği, duruşmalara katılmadığı görülmüştür.
DAVA:
Dava, trafik kazası neticesinde yaralandığı iddia olunan davacı … için geçici iş göremezlik tazminatı, sürekli iş göremezlik tazminatı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve manevi tazminatın kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan araç sürücüsü, işleteni ve zmms sigortacısı tarafından tazmini isteğine ilişkindir.
Dava, trafik kazası neticesinde kendisine ait motorsikletin zarar gördüğü iddia olunan davacı … için hasar bedelinin kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan araç sürücüsü, işleteni ve zmms sigortacısı tarafından tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tutanağı,
-Davacı …’e ait nüfus kaydı
-Bornova ilçe emniyet müdürlüğünün 01/11/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünün 02/11/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 27/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından sunulan 18/11/2020 tarihli yazısı eki hasar
dosyası ve poliçe,
-Buca İlçe emniyet müdürlüğünün 26/11/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Davacı …’e ait SGK kayıtları,
-SGK İzmir il müdürlüğünün 29/12/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Vergi Dairesinin 27/01/2021 tarihli yazısı ve eki,
– Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 08/02/2021 tarihli yazısı ve
eki,
-İzmir CBS’nin …/… nolu soruşturma dosyası sureti,
-ATK Trafik İhtisas dairesinin 22/04/2021 tarihli raporu,
-İzmir 21 Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası örneği,
-ATK 2. İhtisas Kurulunun 18/04/2022 tarihli maluliyet raporu,
-Bilirkişi … ve makine mühendisi …’ın 24/08/2022 tarihli
raporu,
-Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 01/11/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 26/01/2021 tarihli yazısı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacı … adına kayıtlı … plakalı motorsikletin diğer davacı …’nın sevk ve idaresindeki bulunduğu sırada davalı …’nın sevk ve idaresindeki diğer davalı Türkiye Kızılay Derneğine ait … plakalı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı, yaralamalı ve çift taraflı trafik kazasının meydana geldiği, davacı …’in yaralandığından bahisle kaza nedeniyle sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri ve manevi zararı olduğu, diğer davacı …’in ise kendisine ait motorsikletin kaza neticesinde hasar gördüğü iddiası ile … plakalı aracın sürücüsü …, işleteni Türkiye Kızılay Derneği ve zmms sigortacısı olan davalı sigortadan iş bu dava ile maddi ve manevi tazminat talep ettiği, davalı Türkiye Kızılay Derneğinin mahkememizin görevli olmadığı, yetki itirazlarının bulunduğu, hak düşürücü süre ve husumet itirazları ile zamanaşımı definde bulunduğu, davacının tam kusurlu olduğu, talep edilen tazminatların haksız ve fahiş olduğunu savunduğu, diğer davalı sigortanın ise davacının dava öncesi başvuru şartını yerine getirmediği, manevi tazminat, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin poliçe teminat kapsamında olmadığı, sorumluluklarının davalı sigortalı sürücünün kusuru ile poliçe teminat limiti ve davacıların gerçek zararı ile sınırlı olduğu, meydana gelen kazada davacının müterafik kusurlu olduğunu savunduğu, diğer davalı …’ın ise davaya cevap vermediği, davacıların iddialarını inkar etmiş sayıldığı, taraflar arasında mahkememizin görevli ve yetkili olup olmadığı, davaya konu alacakların hak düşürücü süre ve zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davacıların kaza nedeniyle zarara uğrayıp uğramadığı, sigortalının kusur oranı, davalıların sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumlu oldukları miktarın ne kadar olduğu ile müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirim koşullarının bulunup bulunmadığı hususlarında anlaşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacılar ile davalı … Sigorta A.Ş arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmamasına ve sorumluluk sigortaları TTK’da düzenlendiğine ve davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğuna göre mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla davalı Türkiye Kızılay Derneğinin görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı Türkiye Kızılay Derneği mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de davaya konu kazanın İzmir ili Buca ilçesinde meydana geldiği, davacı …’in İzmir ili Buca ilçesinde ikamet ettiği, diğer davacı …’in ise İzmir ili Narlıdere ilçesinde ikamet ettiği, söz konusu mahallerin mahkememiz yargı çevresi içerisinde olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 16 maddesi uyarınca mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla davalı Türkiye Kızılay Derneğinin yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı Türkiye Kızılay Derneği tarafından hak düşürücü süre itirazında bulunulmuş ise de davaya konu uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın niteliği itibariyle hak düşürücü süreye tabi olmadığı anlaşılmakla davalı Türkiye Kızılay Derneğinin hak düşürücü süre itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı Türkiye Kızılay Derneği tarafından zamanaşımı definde bulunulmuş ise de, davaya konu kazanın 16/07/2020 tarihinde meydana geldiği, dava tarihi olan 20/10/2020 tarihi itibariyle TBK’nun 72 ve KTK’nun 109 maddelerindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla davalı Türkiye Kızılay Derneğinin zamanaşımı definin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş tarafından davacıların dava öncesinde başvuru koşulunu yerine getirmeden iş bu davayı ikame ettiği savunulmuş ve davanın usulden reddi talep edilmiş ise de … Sigorta A.Ş nin 18/11/2020 tarihli cevabı yazısına göre davacıların davaya konu tazminat isteğine ilişkin olarak davalı sigortaya müracaat ettikleri, hasar dosyasının oluşturulduğu, eksik belge ile müracaat edilmesinin davacının iş bu davayı ikame etmesinde yasal engel oluşturmayacağı, aksi yorum ve kabulün davacıların mahkemeye erişim hakkının ihlali anlamına geleceği anlaşılmakla davalı … Sigorta A.Ş’nin anılan usuli itirazının reddine karar verilmiştir.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının …/… sayılı dosyasının incelenmesinde, …’nın taksirle yaralama nedeniyle …’dan şikayetçi olduğu, soruşturma kapsamında uzlaşma işlemlerinin yapıldığı, ancak tarafların uzlaşmaması üzerine … hakkında taksirle yaralamaya sebebiyet vermek suçundan ceza davası açıldığı, ceza davasının İzmir 21. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… esas sırasına kayıtlı olduğu ve derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacı …, davalı sürücü … ve dava dışı üçüncü kişilerin kusur durumlarının belirlenmesi için mahkememizce dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 22/04/2021 tarihli raporda, davalı sürücü …’nın idaresindeki kamyonet ile seyir halinde iken olay mahallinde sola manevra ile dönüşe geçmeden önce karşı yönden gelen araçların hız ve mesafelerine ilişkin gerekli-yeterli kontrolleri yapması, ilk geçiş hakkını karşı yönden yaklaşan davacı sürücü idaresindeki motorlu bisiklete vermesi ve dönüşünü uygun bir zamanda geniş bir kavisle gerçekleştirmesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, yaklaşan motorlu bisiklete rağmen kontrolsüz bir şekilde dar kavisle sola dönüşe geçip bu aracın kısa mesafeden önünü kapatması sonucu gerçekleşen olayda asli kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nın idaresindeki motorlu bisiklet ile seyir halinde iken karşı yönden gelen ve kontrolsüz bir şekilde dar kavisle sola dönüşe geçerek kısa mesafeden seyir istikametini kapatan davalı idaresindeki kamyonete alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı, dava konusu olayda davalı sürücü …’nın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’nın kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacı …’in bedensel zararının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla maluliyetinin belirlenmesi yoluna gidildiği, bu kapsamda dosyanın İstanbul ATK’ya gönderildiği, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulunun 18/04/2022 tarihli raporun alındığı, söz konusu raporda Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre davacının tüm vücut engellilik oranının (sürekli iş göremezlik) % 3, geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı …’in talep ettiği tazminat kalemleri dikkate alınarak zararlarının hesaplanması için dosyanın doktor aktüer bilirkişi ile diğer davacı …’un talep ettiği hasar bedeli için makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, mahkememizce alınan 24/08/2022 tarihli rapora göre, davacı …’in talep edebileceği hasar onarım bedelinin 6.500,00 TL, davacı …’in talep edebileceği geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi zararının 9.298,84 TL, sürekli maluliyetten kaynaklı zararının 102.167,53 TL, SGK tarafından karşılanmayan 500,00 TL tedavi gideri olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
A)Davacı …’nın maddi ve manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı … adına kayıtlı … plakalı motorsikletin diğer davacı …’nın sevk ve idaresindeki bulunduğu sırada davalı …’nın sevk ve idaresindeki diğer davalı Türkiye Kızılay Derneğine ait … plakalı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı, yaralamalı ve çift taraflı trafik kazasının meydana geldiği, söz konusu olaya ilişkin olarak adli soruşturma yürütüldüğü, soruşturma neticesinde davalı … hakkında taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçundan dava açıldığı, mahkememizce alınan ATK kusur raporunun meydana gelen kazanın oluş biçimi ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, yeniden kusur raporu alınmasının yargılamaya katkı sağlamayacağı, bu nedenle davalıların kusur raporuna ilişkin itirazlarının mahkememizce yerinde görülmediği, maluliyet yönünden ise İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan 18/04/2022 tarihli raporuna göre davacı …’in tüm vücut engellilik oranının (sürekli iş göremezlik) % 3 geçici iş göremezlik (iyileşme) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği, Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairelerinin 2021 yılı ve sonrasındaki yerleşik içtihatlarına göre maluliyete ilişkin alınacak raporların kaza tarihine göre 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, buna göre kaza tarihi olan 16/07/2020 tarihi itibariyle yürürlükte olan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının maluliyetinin tespit edilmesi gerektiği, mahkememizce yargılama aşamasında ATK dan rapor alınmadan önce davacı asil …’in hastaneye sevk edildiği ve fizik tedavi, ortopedi ve nöroloji birimleri aracılığı ile son sağlık durumunun tespit edildiği, maluliyete ilişkin raporun düzenlenmesinde bu belgelerin dikkate alındığı, bu nedenle davalıların maluliyet raporuna ilişkin soyut itirazlarının mahkememizce yerinde görülmediği, söz konusu ATK maluliyet raporunun denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, bu nedenle mahkememizce yeniden maluliyet yönünden başka bir incelemeye girişilmediği, mahkememizce alınan 24/08/2022 tarihli aktüer raporuna göre davacı …’in geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi zararının 9.298,84 TL, sürekli maluliyetten kaynaklı zararının 102.167,53 TL, SGK tarafından karşılanmayan 500,00 TL tedavi gideri olduğu, davalı sürücü …’ın tam ve asli kusurlu olmasına göre davacının bu miktarlar üzerinden zmms poliçesi kapsamında olan ve kaza tarihi itibariyle sakatlık ve sağlık giderleri teminat limitleri kapsamında kalan zararını talep edebileceği, her ne kadar davalı sigorta tarafından davacı …’in kask takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğu savunmasında bulunulmuş ise de, ATK’dan alınan maluliyet raporuna göre davacı …’in sağ kalça ve sol kolundan yaralandığı ve maluliyetinin bu bölgelerdeki yaralanmasından kaynaklandığı, bu nedenle davacının kasklı olup olmamasının zararı azaltma yada tamamen engelleme yönünde herhangi bir etkisinin bulunmadığı, mahkememizce davalının bu yöndeki savunmalarının yerinde görülmediği, 6098 sayılı TBK’nın 71, 2918 Sayılı KTK’nın 85, 86 ve 91. maddeleri ile Yargıtay 4 ve 17(Kapatılan). Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarında belirtildiği üzere, kazaya sebebiyet veren ve mahkememizce alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olan aracın 03/01/2020-03/01/2021 tarihleri arasındaki dönemde kaza tarihi itibari ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı sigortanın poliçe teminat limiti kapsamında kalan davacının geçici iş göremezlik zararı, sürekli iş göremezlik zararı, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinden sorumlu olduğu, her ne kadar davalı sigorta tarafından SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik zararının zmms poliçe teminatı kapsamında olmadığı savunulmuş ise de yerleşik Yargıtay içtihatları ile söz konusu zararların zmms sağlık teminatı kapsamında olduğunun kabul edildiği, bu nedenle mahkememizce davalının bu yöndeki savunmalarına da itibar edilmediği ve davalının söz konusu zararlardan da sorumlu kabul edildiği, davalı …’ın haksız fiil faili sürücü olarak, diğer davalı Türkiye Kızılay Derneğinin ise kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın işleteni olarak davacı …’in maddi zararlarından diğer davalı sigorta ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı vekilinin belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği iş bu davada 02/09/2022 tarihli dilekçesiyle ıslah dilekçesi sunduğu, ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının dava öncesinde davalı sigortaya 24/07/2020 tarihinde müracaat ettiği, davalı sigortanın 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 11/08/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, diğer davalılar … ve Türkiye Kızılay Derneği yönünden temerrüdün kaza tarihinde gerçekleştiği, meydana gelen zararın niteliğine göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan kusur raporu, maluliyet raporu ve aktüer bilirkişi raporunun oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davacı … için 9.298,84 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 102.167,53 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 111.966,37 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile davacı …’e ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmek amacıyla insan yaşamının kutsallığı çevresinde olayın oluş şekline, tarafların kusur oranlarına, meydana gelen yaralamanın niteliğine (İstanbul ATK 2. İhtisas Dairesinin 18/04/2022 tarihli maluliyet raporuna göre davacının maluliyetinin % 3 sürekli iş göremezlik, 4 ay geçici iş göremezlik olduğu) davacının yaşına, yaşanan olaydan doğrudan etkilenmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine, günün ekonomik koşullarına, hak ve nesafet kurallarına göre meydana gelen kazada sürücü ve haksız fiil faili olarak % 100 kusurlu olan davalı … ile davalı işleten Türkiye Kızılay Derneği’nin davacının uğradığı manevi zarardan sorumluluğu bulunduğu ve kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermemesi gerektiği değerlendirilmekle davacı …’in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı davalı sigortadan manevi tazminat isteğinde bulunmuş ise de davalı sigortanın zmms kapsamındaki sorumluluğunun maddi tazminat ile sınırlı olduğu, manevi zararların poliçe teminatı kapsamında olmadığı anlaşılmakla davacı …’in davalı sigortaya ilişkin manevi tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
B)Davacı …’un hasar bedeli yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacı … adına kayıtlı … plakalı motorsikletin diğer davacı …’nın sevk ve idaresindeki bulunduğu sırada davalı …’nın sevk ve idaresindeki diğer davalı Türkiye Kızılay Derneğine ait … plakalı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı, yaralamalı ve çift taraflı trafik kazasının meydana geldiği, davacı …’un iş bu dava ile motorsikletine ilişkin hasar bedeli talebinde bulunduğu, mahkememizce alınan ATK kusur raporunun meydana gelen kazanın oluş biçimi ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, yeniden kusur raporu alınmasının yargılamaya katkı sağlamayacağı, bu nedenle davalıların kusur raporuna ilişkin itirazlarının mahkememizce yerinde görülmediği, mahkememizce davacıya ait aracın geçmiş hasar kayıtlarının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla tramer kayıtlarının istenildiği, yapılan sorgulamada herhangi bir hasar kaydına rastlanmadığı, mahkememizce davalı sigorta tarafından oluşturulan hasar dosyasının dosyaya kazandırıldığı ve dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdi edildiği, makine mühendisi bilirkişinin 24/08/2022 tarihli raporunda, davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz incelemesinde aracın onarım bedelinin 7.203,90 TL, aracın rayiç bedelinin ise 7.000,00 TL olarak belirlendiği bu nedenle aracın tamirinin ekonomik olmadığı, yapılan araştırmada kaza öncesi serbest piyasa rayicinin 7.500,00 TL sovtaj bedelinin ise 1.000,00 TL olarak tespit edildiği, buna göre davacının gerçek zarar olarak 6.500,00 TL talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, dava konusu kazada davacıya ait motorsikletin hasarlandığı ve hasarlanan parçaların niteliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın tarafların kusur durumu ile davacının hasar onarım bedelini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, onarım bedeli araç rayicinin %50’sini aşmadığı müddetçe aracın tamirinin ekonomik olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmamasına göre işleten ve haksız fiil faili sürücünün sorumluluğunu üstlenen zmms sigortacısının yedek parçaya ilişkin iskonto uygulama hakkına sahip olmadığı, davacının gerçek zararını gidermesi gerektiği ve ayrıca aracın onarımı yapılsın veya yapılmasın zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, bu nedenle davacının hasar bedelini serbest piyasa rayiçleri üzerinden orijinal yedek parça, işçilik bedeli ve kdv toplamı ile birlikte talep edilebileceği, ancak onarım bedelinin aracın kaza öncesi serbest piyasa rayicinin %50’sini aşması halinde aracın tamirinin ekonomik olmayacağı, bu halde aracın kaza öncesi serbest piyasa rayici ile kaza sonrası hasarlı haldeki bedeli arasındaki farka göre davacının gerçek zararının karşılanması gerektiği, bilirkişi tarafından davacının aracının tamirinin ekonomik olmadığının saptandığı, bu saptamanın davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz ile uyumlu olduğu, bilirkişi tarafından serbest piyasa rayiçlerine göre aracın kaza öncesi bedeli ile sovtaj bedelinin belirlendiği, davacının zararı 6.500,00 TL olarak hesaplandığına göre davacının %100 kusura karşılık bu zararın tamamını davalılardan talep edebileceği, kazaya sebebiyet veren ve mahkememizce alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olan aracın 03/01/2020-03/01/2021 tarihleri arasındaki dönemde kaza tarihi itibari ile söz konusu aracın zmms sigortacısı olan davalı sigortanın poliçe teminat limiti kapsamında kalan davacının hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu, davalı …’ın haksız fiil faili sürücü olarak, diğer davalı Türkiye Kızılay Derneğinin ise kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın işleteni olarak davacı …’in maddi zararlarından diğer davalı sigorta ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı vekilinin belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği iş bu davada 02/09/2022 tarihli dilekçesiyle ıslah dilekçesi sunduğu, ıslah dilekçesinin davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davacının dava öncesinde davalı sigortaya 24/07/2020 tarihinde müracaat ettiği, davalı sigortanın 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 11/08/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, diğer davalılar … ve Türkiye Kızılay Derneği yönünden temerrüdün kaza tarihinde gerçekleştiği, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce alınan ATK kusur raporu ile makine mühendisi hesap raporunun, davalı sigorta tarafından yapılan ekspertiz, meydana gelen zararın niteliği ile hasar miktarı, dava konusu aracın özellikleri ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davacı … için 6.500,00 TL hasar onarım bedelinin davalılardan tahsili ile davacı …’e ödenmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, bu nedenle davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği ve davalı Türk Kızılay Derneği’nin 1606 sayılı yasa uyarınca harçtan muaf olduğu gözetilerek yargılama giderlerine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacı …’nın maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 111.966,37 TL’nin davalı … ve Türkiye Kızılay Derneği yönünden trafik kaza tarihi olan 16/07/2020 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise 11/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ÖDENMESİNE,
2-Davacı … …’un maddi tazminat talebinin KABULÜ ile, 6.500,00 TL’nin davalı … ve Türkiye Kızılay Derneği yönünden trafik kaza tarihi olan 16/07/2020 tarihinden, davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise 11/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’a ÖDENMESİNE,
3-Davacı …’nın manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL’nin trafik kaza tarihi olan 16/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar davalı … ve Türkiye Kızılay Derneğinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Davacı …’nın manevi tazminat talebinin davalı … Sigorta A.Ş yönünden REDDİNE,
5-Alınması gerekli 8.775,53 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 175,90 TL peşin harç ve 399,50 TL ıslah harcı toplamı olan 575,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.200,13 TL’sinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den (davalı … Sigorta A.Ş 7.561,82 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
6-Davacılar tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 175,90 TL peşin harç, 399,50 TL ıslah harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 1.758,00 TL ATK rapor ücreti, 457,05 TL müzekkere-tebligat gideri olmak üzere toplam 4.344,85 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (128.466,37/168.466,37=0,76) 3.313,22 TL’sinin davalılar …, Türkiye Kızılay Derneği ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile (davalı … Sigorta A.Ş 3.055,31 TL’sinden sınırlı sorumlu olmak kaydı ile) davacılara ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı … dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddeleri uyarınca 17.794,96 TL vekalet ücretinin davalılar …, Türkiye Kızılay Derneği ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ÖDENMESİNE,
8-Davacı … … dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. maddeleri uyarınca 6.500,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, Türkiye Kızılay Derneği ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … …’a ÖDENMESİNE,
9-Davacı … dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm altına alınan manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/1-4. maddeleri uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve Türkiye Kızılay Derneği’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya ÖDENMESİNE,
10-Davalı … Sigorta A.Ş. dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı …’nın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2 ve 10/1-4 fıkrası uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı … Sigorta A. Ş’ye ÖDENMESİNE,
11-Davalı Türkiye Kızılay Derneği dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden davacı …’nın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 3/2 ve 10/1-4 fıkrası uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı Türkiye Kızılay Derneği’ne ÖDENMESİNE,
12-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
13-Dava konusu uyuşmazlık sadece davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava şartı zorunlu arabuluculuğa tabi olmakla, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.23/11/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA