Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/566 E. 2022/254 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/566
KARAR NO : 2022/254

DAVA : İtirazın İptali (Sigorta sözleşmesinden kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İzmir 7. Tüketici Mahkemesi 22.10.2018 tarihli …/… Esas nolu …/… Karar nolu dosyasında müvekkili şirket aleyhine 3. kişinin aracına hatalı yakıt konulup zarar verildiğinden bahisle açılan davada, müvekkili aleyhine karar verildiğini, davadan önce, hatalı yakıt işlemi nedeniyle meydana gelen zarardan ötürü sigorta poliçesi kapsamında, müvekkili tarafından davalıdan ödeme yapılması talebinde bulunulduğu gibi yargılama sürerken de dava davalıya ihbar olunduğunu, İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin …/… E sayılı dosyasında verilen karardan önce müvekkili şirket aleyhine alacaklı dava dışı … tarafından İzmir 16. İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyasından takibe girişildiğini ve mahkeme kararı neticesinde icra dosya borcu müvekkili şirket tarafından ödendiğini, İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin …/… E. sayılı dosyasına konu hatalı yakıt konulması nedeniyle meydana gelen zarardan ve müvekkili şirketin hatalı yakıt konulması nedeniyle meydana gelen zararından sorumluluğu bulunmadığını belirterek davalı-borçlunun İzmir 17. İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyasından başlattığımız takibe vaki haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, borçlunun haksız ve kötüniyetli itirazı nedeniyle %20 den az olmamak kaydıyla borçlu aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, … Petrol Ticaret Ve Nakliye Ltd. Şti. isimli işyerinin müvekkil şirket nezdinde … No’lu … Akaryakıt Paket Sigorta Poliçesi ile 13.06.2017/2018 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde meydana gelebilecek rizikolara karşı teminat altına alındığını, davacı yan aleyhine açılan ve müvekkili şirketin de ihbar olunan konumunda olduğu İzmir 7. Tüketici Mahkemesi …/… E. Sayılı dosyasında hüküm tesis edilmiş olsa da dosyanın istinaf incelemesinde olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının talep ettiği tutarın hatalı olduğunu, davanın konusu ve davacının talepleri göz önüne alındığında icra inkar tazminatının talep edilmesi hukuka aykırı nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
-İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası,
-Akaryakıt paket sigorta poliçesi ve ekleri,
– İzmir 17 İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası,
-İzmir 16 İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası,
-Bilirkişi … ve …’in 17/01/2022 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir 17. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 23/07/2020 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davacının davalı ile aralarında akaryakıt paket sigorta poliçesi bulunduğu, poliçe dönemi içerisinde gerçekleşen üçüncü kişinin zararına ilişkin olarak İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin ilamına istinaden başlatılan takipte üçüncü kişiye ödeme yapıldığı, davalının sigorta poliçesi kapsamında teminat altına alınan zarar için ödeme yapması gerektiği ve takibe yaptığı itirazın haksız olduğunu iddia ettiği, takibin dayanağını oluşturan ilamın İstinaf aşamasında olduğu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre tazminat talep edilmesi halinde muafiyet uygulanması gerektiği, ayrıca faize ilişkin sorumluluklarının alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren olduğu, yargılama gideri ve ferilerinin kendilerinden talep edilemeyeceğini savunduğu, mahkememizce takibe konu alacağın dayanağını oluşturan dava dosyası, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi ve davacı tarafından dava dışı …’a yapılan ödemeye ilişkin icra dosyasının iş bu dava dosyasına kazandırıldığı ve dosyanın alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olarak sigortacı ve otomotiv hasar konusunda uzman bilirkişiye tevdi edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre dava dışı …’a ait … plakalı aracın davacıya ait işyerinden 17/06/2017 tarihinde akaryakıt alımı yaptığı, sonrasında adı geçenin aracına hatalı akaryakıt dolumu yapıldığı iddiası ile davacı aleyhinde dava açtığı, İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin …/… esas ve …/… karar sayılı ilamı ile davacının 33.685,58 TL’yi haksız fiil tarihi olan 17/06/2017’den itibaren işleyecek yasal faizi ve yargılama giderlerine ilişkin diğer ferileri ile birlikte adı geçen …’a ödenmesine karar verildiği, bu kararın İstinaf kanun yolu denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının söz konusu ilama istinaden …’a toplam 50.589,95 TL ödeme yaptığı, davacının yapmış olduğu bu ödeme sonrasında davalı sigorta aleyhinde 41.989,65 TL asıl alacak, 3.506,14 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.495,79 TL alacak üzerinden takip yaptığı, itiraz üzerine bu davayı ikame ettiği, söz konusu aracın 2011 model Volkswagen Tıguan araç olduğu, aracın benzinli olduğu, dosyadaki 17/06/2017 tarihli satış fişine göre davacıya ait işyerinden 100 TL’lik yakıt aldığı, araca benzin yerine motorin dolumu yapıldığı, aracın sonrasında motor aksamının zarar gördüğü, yetkili servis olan Vosmer otomotivde onarım gördüğü ve 32.978,58 TL’lik hasarının bulunduğu, ayrıca söz konusu motorun tamiri ve değişim işlemleri için 5 gün gerektiği, bu süreçte araç muadilinin toplam 708,00 TL kiralama bedeli olabileceği, meydana gelen hasar ile hatalı yakıt dolumunun arasında illiyet bağı bulunduğu, davacı ile davalı arasında sigorta poliçesi bulunduğu, bu poliçede pompacı sorumluluk klozunun 35.000,00 TL olarak belirlendiği, ayrıca %20 tenzili muafiyetin taraflarca kararlaştırıldığı, zarar görenin aracı kullanamamasından kaynaklı olarak 600,00 TL ikame araç bedeli talep ettiği ve bu talebin Tüketici mahkemesi tarafından kabul edildiği, üçüncü kişinin ikame araç bedeli olarak talep ettiği zararın da akaryakıt paket poliçesi kapsamında olduğu, buna göre davacının dava dışı üçüncü kişiye yapmış olduğu ödemeden 41.989,65 TL asıl alacak ve 3.411,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.401,31 TL’yi poliçe kapsamında davalıdan talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacının akaryakıt istasyonu işlettiği, davacı ile davalı arasında 13/06/2017-13/06/2018 dönemini kapsayan akaryakıt paket sigorta poliçesi bulunduğu, poliçe dönemi içerisinde dava dışı …’un 17/06/2017 tarihinde davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan yakıt aldığı, alınan yakıt sonrası aracının hatalı akaryakıt dolumu nedeniyle hasarlandığından bahisle davacı şirket aleyhinde delil tespiti yaptırdığı ve İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında davacıdan hasar bedeli ve ikame araç bedeline ilişkin uğradığı zararı talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde zararın hatalı akaryakıt dolumundan kaynaklandığı sonucuna ulaşılarak davalıdan tazminine karar verildiği, davalının söz konusu ilama istinaden İzmir 16 İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında …’a ödeme yaptığı, taraflar arasındaki poliçe hükümlerine göre pompacının sorumluluğu ile üçüncü şahısların araçlarının uğradığı zararların teminat altında olduğu, yine sözleşmeye göre hasar halinde %20 tenzili muafiyet uygulanması gerektiği, buna göre mahkememizce alınan raporda da saptandığı üzere meydana gelen hasar ile hatalı akaryakıt dolumu arasında sebep sonuç ilişkisi bulunduğu ve üçüncü kişinin uğradığı zararın teminat kapsamında olduğu, davacının dava dışı üçüncü kişiye yapmış olduğu ödemeyi faiz, vekalet ücreti, yargılama gideri, takip giderleri gibi ferileri ile birlikte davalıdan talep edebileceği, davacının kendisi aleyhinde açılan İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında sunmuş olduğu 29/08/2017 tarihli cevap dilekçesi ile söz konusu davanın iş bu davanın davalısı ve sigortacısı olan … sigortaya ihbarını talep ettiği, ihbar dilekçesinin davalı … sigortaya 27/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigortanın anılan davadan belirtilen tarihte haberdar olduğu, 27/09/2017 tarihi itibariyle davacının davalıdan faiz talebinde bulunabileceği, her ne kadar bilirkişi raporunda bu tarih sehven 27/10/2017 tarihi olarak davacı aleyhine davalı yararına esas alınmış ise de davacının bu yönde bir itirazı bulunmadığından mahkememizce ek rapor alınmasına gerek görülmediği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalının itirazında kısmen haksız olduğu, ayrıca davalının İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının tarafı olduğu ve yargılamadan haberdar olduğu dikkate alındığında davaya konu alacağın likit olduğu, davacının icra inkar tazminatı talep şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 41.989,65 TL asıl alacak ve 3.411,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.401,31 TL alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- 41.989,65 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 8.397,93 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 3.101,36 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 549,48 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.551,88 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 549,48 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 69,30 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.673,18 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (45.401,31/45.495,79=0,99) 1.658,67 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 6.702,17 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2 fıkrası uyarınca 94,48 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
10-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 17. İcra Müdürlüğünün …/… esas ve İzmir 7. Tüketici Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)