Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 E. 2022/1197 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/554
KARAR NO : 2022/1197
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilim banka tarafından, davalı … Makina Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi lehine, diğer borçlu davalıların müteselsil kefaleti ile krediler açılmış ve kullandırıldığı, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine, kredi hesapları … tarihi itibarıyla kat edilerek, borçlulara Beyoğlu 48. Noterliği’nin … tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilmesine rağmen borcun hala ödenmediğini, İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalı borçlular hakkında haciz yolu ile icra takibi ikame edildiği, Ancak davalı borçlular tarafından haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak faize ve ferilerine olmak üzere icra takibine konu borca KISMEN itiraz edilmiş ve itiraz edilen alacak kısmı yönünden icra takibinin durduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep temiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacı bankanın dava dilekçesinde yer alan iddia ve beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, mevcut durumun çarpıtıldığını, davacı yan Mahkemeniz … E. Sayılı dosyasından verilen tasdik kararının istinaf edilmesinin dahi konkordatonun feshi sebebi olduğunu belirttiğini, konkordatosunun tasdikine karar verilen … ve … şirketlerinin onaylanan projesi “6 ay ödemesiz” olarak planlanmış ve kabul edildiğini, Alacaklılar toplantısında; İİK 302 maddesinde projenin kabulü için öngörülen çoğunluk müvekkiller lehine sağlanmış ve bu alacaklılar 6 ay ödemesiz 54 ay vadeyi içeren projeyi kabul ettiklerini, işbu ödeme planının; uzun soluklu fizibilite çalışmaları ile gelir gider dengesi değerlendirmesi yapılması ve yoğun mesai gerektiren finans toplantıları neticesinde hazırlandığı, Müvekkil şirketler borçlarını ancak bu projede öngörülen koşullarda ödeyebileceğini, Toplam borç miktarı ve ekonomik süreç de gözetildiğinde; bu kadar önemli bir proje revizesinin alanında uzman bir kişiden görüş veyahut borçludan muvafakat alınmadan tek taraflı kanaat ile yapılmasının kabulü mümkün olmadığı gibi bu yönde Mahkeme kararının da hukuka uygun olmadığı açık olmakla istinafa konu edildiğini, davacı tarafın Mahkememiz … E. sayılı kararına, tasdik sürecine ilişkin beyan ve itirazlarını da bu davada ileri sürdüğü, yeterli nisabın sağlanamadığı, alacak kaydının doğru yapılmadığı yönündeki iddia ve beyanların işbu davanın konusu olmadığını ve kabulünün mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bankacı Bilirkişi …’un … Tarihli Raporunda; … Bankası A.Ş. ile … Makina Sanayi ve Ticaret A.Ş. Arasında … tarihinde 750.000.-TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi Ön Bilgi Formu ve Genel Kredi Teminat Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede müteselsil kefil sıfatı ile … ve …’in imzalarının yer aldığı, … Makina Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yönünden toplamda 865.385,45 TL alacağın olduğu, müteselsil kefiller … ve … yönünden 767.256,78 TL toplam alacak tespit edilmiştir.
2004 sayılı yasanın 67. Maddesinde itirazın iptali aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
İtirazın iptali
Madde 67 – (Değişik: 18/2/1965-538/37 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
(Değişik: 9/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır.
(Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.)
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır.
6100 sayılı yasanın 27. Maddesinde hukuki dinlenilme hakkı aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Hukuki dinlenilme hakkı
MADDE 27- Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.
Bu hak;
a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,
b) Açıklama ve ispat hakkını,
c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.
6100 sayılı yasanın ispat hakkı ve ispat yüküne ilişkin hükümleri aşağıdaki gibidir.
İspat hakkı
MADDE 189- Taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir.
Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.
Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz.
Bir vakıanın ispatı için gösterilen delilin caiz olup olmadığına mahkemece karar verilir.
İspat yükü
MADDE 190- İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Hukuki dinlenilme hakkı, çekişmeli veya çekişmesiz bütün yargılama işlemleri ve icra ve iflas takipleri, tahkim , geçici hukuki korumalar, alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ve benzeri bütün iş ve işlemler bakımından geçerli bir ilkedir. 6100 sayılı yasada adil yargılanma hakkının ve hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak ispat hakkı sınırlarıyla birlikte düzenlenmiştir. İspat hakkı, iddia ve savunmanın delillendirilmesini ve mahkemenin, yasal engel bulunmadıkça bu delilleri inceleyerek değerlendirmesi zorunluluğunu içerir. İspatın konusu vakıalardır. Vakıalar dışındaki hususlar ispatın konusu olamaz. Delilin, o vakıa hakkında dinlenebilir delil olup olmadığına Hakim karar verir. İspatın konusunu oluşturan vakıalar, uyuşmazlığı çözümünde etkili olabilecek, tarafların üzerinde anlaşamadıkları, çekişmeli vakıalar olmalıdır. Herkesçe bilinen vakıalar ile ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz. Çekişmeli sayılmadıkları için de ispata konu edilemezler. Her davada olduğu gibi, itirazın iptali davalarında da ispat yükü büyük önem taşır. Kendisine ispat yükü düşen taraf bunu yerine getirmezse, açtığı ya da aleyhine açılan davayı kaybeder. 4721 sayılı yasanın 6. Maddesine göre; ”kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davalarında, davacının davalı ile aralarında mevcut olduğunu iddia ettiği hukuki ilişkiyi ve buna dayanarak borcun varlığını ispat etmesi bu yönde delil göstererek ispat hakkını kullanması gerekir. Bu davalarda davalı ise borcunun olmadığını yahut ödediğini, borcu bulunmakla birlikte maddi hukuka ilişkin ya da usul hukukuna ilişkin sebeplerden dolayı borcu ödeme zorunluluğunun bulunmadığını, kendisinin, davacının iddia ettiği ilgili hukuki ilişkinin tarafı olmadığı gibi hususları ispat etmek bu yönde savunmalarını delillendirmek zorundadır.
2004 sayılı yasanın 67. Maddesi gereğince itirazın mahkemede iptali için alacaklının adi(ilamsız genel) haciz yoluyla takibe veya kambiyo senetlerine dayanan haciz yoluyla takibe ya da taşınır yahut taşınmaz rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe girişmiş olması gerekir.
İtirazın iptali davası ancak para alacağına ilişkin ilamsız takiplerde açılabilir.
İtirazın iptali davası, borçlunun itiraz etmiş olduğu takip konusu alacağın tahsiline yönelik bir eda davasıdır. Mahkemenin dava sonucunda vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder. Bundan dolayı davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken bildirmediği, itiraz sebeplerini de itirazın iptali davasında ileri sürebilir.
İtirazın iptali davasının açılacağı; itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren 1 yıllık süre, dava şartlarından ve hak düşürücü süre niteliğinde olup, resen dikkate alınması ve 2004 sayılı yasanın 19. Maddesi hükmüne göre hesaplanması gerekir.
İtirazın iptali davasında davalı borçlu dava dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde vereceği cevap dilekçesinde evvelce ödeme emrine itiraz ederken ileri sürdüğü itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Davalı, ödeme emrine itiraz ederken mevcut olduğu halde ileri sürmediği itiraz sebeplerini de ilk defa itirazın iptali davasında verdiği cevap dilekçesinde ileri sürebilir.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, davacı alacaklı, davalı borçlu tarafından itiraz edilen takip konusu alacağının varlığını ve miktarını genel hükümlere göre ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz.
Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır.
İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir.
İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır.
İtirazın iptali sonunda, dava konusu alacağın varlığı ve miktarı sabit olursa mahkeme davayı kabul ve itirazı iptal eder. Ayrıca mahkeme, davacının dava dilekçesinde tazminat da talep etmiş olması halinde, davalı borçluyu hüküm altına alınan alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkum eder. İcra inkar tazminatı, anapara üzerinden hesaplanır. Davalı borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine evvelce itiraz ettiği alacağı, ilk duruşmada kabul etmiş olması, icra inkar tazminatına mahkumiyetten kurtulmasını gerektirmez.
Dava sonunda hükmedilen alacağın %20’si oranındaki tazminata karar verilebilmesi için davacı alacaklının zararının varlığı ve miktarını ispat etmesi gerekmez. Kanun koyucu, davalı borçlunun itirazının iptali halinde, itiraz sebebiyle davacı alacaklının zarara uğramış olduğunu kabul ederek, davacının dava dilekçesinde sadece talep etmiş olmasını davalı borçlunun hükmedilen meblağın en az %20’ si oranında bir tazminata mahkum edilebilmesi için yeterli görmüştür.
Davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun usulüne uygun bir şekilde borca itiraz etmek suretiyle takibin durmuş olması yeterli olup, borcu itiraz sebebi önemli değildir. Yine davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için 2004 sayılı yasanın 67. Maddesi gereği süresinde itirazın iptali davası açılmış olması, davacı alacaklının dava dilekçesinde talep sonucunda icra inkar tazminatını istemiş olması, davanın alacaklı lehine kabulüne karar verilmiş olması, davalı borçlunun takip tarihi itibarıyla itirazında haksız olması gerekir. İtirazın iptal edilmiş olması, itirazın haksız olduğunu göstermez. İtiraz iptal edilmiş olmasına rağmen davalı borçlu haklı ise tazminata mahkum edilmez. Hem itiraz iptal edilmiş ve hem de itirazın haksız olduğu sonucuna varılmışsa, diğer yukarıda anılı şartlarında varlığı halinde icra inkar tazminatına hükmedilir. İtirazın haksız sayılabilmesi için, takip konusu alacağın doğduğu anda varlığı ve miktarı itibarıyla taraflar arasında likit olması gerekir. Takip konusu alacağın varlığı, miktarının belirlenmesi hakim kararını gerektirmemeli muhtacı muhakeme olmamalıdır. Takip konusu alacak yapılacak basit bir hesaplama ile belirli bir hale gelebilecek ise bu alacak da likit sayılır. Dava açıldıktan sonra takibe konu edilen borcun ödenmiş olması hali, borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine engel değildir. Son olarak davacı alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun kötü niyetli olması gerekmez.
İtirazın iptali davasının reddi halinde ise, davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, davalının cevap dilekçesinin talep sonucunda icra inkar tazminatı talep etmeli, davacının takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun sabit olması gerekir. Davacının haksız ve kötü niyetli olmasından kasıt ise bir alacağı olmadığını bildiği halde, icra takibine girişmiş olmasıdır.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında birlikte değerlendirildiğinde,
Mahkememiz dosyasında davalı … Makina Sanayi Ticaret Anonim Şirketi yönünden tasfiye işlemlerinin devam ettiği anlaşılmakla onun yönünden davanın tefrikiyle muhakeme işlemlerine yeni esas üzerinden devam edileceği anlaşılmakla yeni bir esasa kaydı yapılarak muhakemenin yeni bir esas üzerinden yapılması gerekmiştir.
Davalılardan … Makina Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ile davacının genel kredi teminat sözleşmesi imzaladığı, diğer davalılara business kredi kartı tahsis edildiği ve kredi kartlarının aktif olarak kullanıldığı, kredi kartlarının borçlarının son ödeme tarihlerinde ödenmemesi üzerine kredi kartlarının iptal edildiği, … Makina Sanayi Ticaret Anonim Şirketi lehine banka tarafından çek karnesi tahsis edildiği, ancak … Makina Sanayi Ticaret Anonim Şirketi tarafından keşide edilen çek yapraklarının karşılıksız çıktığı, çek hamillerine banka tarafından ödenen zorunlu karşılık tutarının … Makina Sanayi Ticaret Anonim Şirketi hesabında yeterli bakiye bulunmadığından ödenemediği, banka tarafından kullandırılan bu imkanların karşılığı olan paranın ödenmemesi üzerine davalılara … tarihinden Beyoğlu 48. Noterliği … yevmiye numaralı hesap kat ihtarının gönderildiği, banka alacağının ödenmesi konusunda verilen sürede borcun davalılarca ödenmemesi üzerine banka tarafından icra takibinin başlatıldığı, davalılarca takibe itiraz edilmesinden sonra mahkememizde itirazının iptalinin ve icra inkar tazminatının talep edildiği, dosya kapsamında davalıların borçtan sorumlu oldukları miktarın tespitinin teknik hesaplamayı gerektirdiği, bankacılık alanında uzman bilirkişi marifetiyle alınan rapor doğrultusunda, işletilen faizin sözleşme hükümleri ve tarafların mutabakatına uygun olduğu, banka ve sigorta muameleleri vergisinin mevzuata uygun surette belirlendiği, kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarının Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının yayınladığı faiz oranlarını aşmadığı, ihtarname tebliğlerinin 7201 sayılı yasaya uygun surette yapıldığı anlaşılmakla bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar doğrultusunda ve alacağın likit olduğu anlaşılmakla icra ve inkar tazminatına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın Davalılar … ve … Yönünden KABULÜNE,
2-)İzmir 10.İcra müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yapılan davalılar … ve …’in İTİRAZIN İPTALİ İLE TAKİBİN BU DAVALILAR YÖNÜNDEN DEVAMINA,
3-)Hüküm altına alınan alacak miktarı olan (337.467,91 TL)’nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-)Alınması gerekli olan 23.052,43 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.436,18 TL peşin harçtan mahsubu ile kalan 21.616,25 TL nin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-)Davacı tarafından yatırılan 23.052,43 TL peşin harç, 54,40 TL başvurma harcı, 750,00 TL bilirkişi ücreti, 143,00 TL posta-tebligat gideri olmak üzere toplamda 23.999,83 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi maddesine göre 50.245,51 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-)1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-)Karar kesinleştiğinde yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde yatırana İADESİNE,
9-)Davalı … Makina Sanayi Ticaret Anonim Şirketi yönünden dosyanın tefrik edilerek, yargılamanın yeni bir esas üzerinden yürütülmesine,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı….

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır