Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/54 E. 2021/608 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/54 Esas
KARAR NO : 2021/608

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 01/07/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araç ile davalı …’in maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı araçların çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, müvekkiline ait araçta hasar ve değer kaybı meydana geldiği, davalı sigorta şirketi tarafından bu hasarın karşılanmadığından bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:1- Davalı sigorta vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 03.07.2017-03.07.2018 tarihleri arasında sigortalı olduğu, teminat limitinin 36.000,00 TL olduğu, davacı tarafça trafik kazasından sonra müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmadığı, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla öncelikli olarak kusur oranlarının tespit edilmesinin gerektiği, müvekkili sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek zarardan sorumlu olduğu, ayrıca davacı tarafça kaza tarihinden itibaren talep edilen faiz isteminin haksız olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı …’e usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olmasına rağmen bu davalı tarafından esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
1-Davalı sigorta şirketlerinden dava konusu trafik kazasına ilişkin olarak hasar dosyalarının birer sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenmiştir.
2-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacıya ait araca ilişkin evrakların birer suretleri getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
3-Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, otomotivci bilirkişi … tarafından düzenlenen 09.12.2020 tarihli raporda ; Dava konusu trafik kazası sonrasında davacı tarafa ait araçta aracın onarımı yapıldıktan sonra rayiç değeri araştırması neticesinde onarım sonrası rayicinin 72.000 TL ile 74.000 TL arasında olduğu, ortalama değerinin 73.000 TL olduğu, Yargıtay içtihatları göz önüne alındığında değer kaybı zararının 5.000,00 TL olduğu, ayrıca ZMMS Genel Şartları Ek-1 Değer Kaybı Hesaplaması Formülasyonuna göre değer kaybı bedelinin 3.271,66 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 10.05.2021 tarihli ek raporda; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigortalı araç sürücüsü 2918 Sayılı KTK’nın 118.maddesine göre kazada etken olduğu, davacı tarafa ait araç sürücüsünün kazayı engellemek adına alabileceği herhangi bir önlemin olmadığı, dava konusu trafik kazası sonrasında davacı tarafa ait araçta aracın onarımı yapıldıktan sonra rayiç değeri araştırması neticesinde onarım sonrası rayicinin 72.000 TL ile 74.000 TL arasında olduğu, ortalama değerinin 73.000 TL olduğu, Yargıtay içtihatları göz önüne alındığında değer kaybı zararının 5.000,00 TL olduğu, ayrıca ZMMS Genel Şartları Ek-1 Değer Kaybı Hesaplaması Formülasyonuna göre değer kaybı bedelinin 3.271,66 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; trafik kazası nedeniyle davaya konu araçta oluştuğu iddia olunan değer kaybına ilişkin maddi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Kaza sırasında davacı tarafa ait … plakalı araç ile kaza sırasında davalılardan …’in malik ve sürücüsü olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu anlaşılan … plakalı aracın 28.06.2018 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta hasar meydana geldiği, trafik kazasına karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde 03.07.2017-03.07.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere araç başına maddi 33.000,00-TL poliçe teminat limitiyle ZMMS sigorta poliçesiyle sigortalanmış olduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf davaya konu araçta dava konusu trafik kazası nedeniyle oluşan hasardan dolayı değer kaybı meydana gelip gelmediği, bu kapsamda davacının değer kaybı bedeline ilişkin tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, her bir davalının kendisinden talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, teknik bilirkişi tarafından düzenlenen raporda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin gerçek zarar ve değer kaybı ile ilgili olarak “aracın kaza öncesi hasarsız rayici ile onarım sonrası rayiç değeri arasındaki farktır.” şeklindeki emsal kararları baz alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacıya ait aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız değerinin ortalama 78.000 TL olduğu, onarım sonrası rayiç değerinin ise 73.000 TL olduğu, bu kapsamda davacıya ait araçta (78.000 TL – 73.000 TL=) 5.000 TL değer kaybı meydana geldiği tespit edilmiştir. Yine aynı bilirkişi raporunda 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS Sigortası Genel Şartları’nın ekinde yayınlanan Ek-1 Değer Kaybı Hesaplaması Formülasyonu ve kriterlerine göre yapılan hesaplama neticesinde ise davacıya ait araçta 3.271,66 TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nin 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/3373 Esas, 2020/1022 Karar ve 13.11.2020 tarihli kararında da belirtildiği üzere; Mahkememizce yapılan yargılamanın devamı sırasında 09.10.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı ile 2918 Sayılı KTK’nın 90.maddesinin 1.cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresi ile 2.cümlesinde yer alan “…bu kanun…” ve genel şartlarda “ibaresinin” Anayasa’ya aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmiş olup, Anayasa’nın 153.maddesine göre iptal kararı geriye yürümez ise de 10.03.1969 ve 1/3 sayılı içtihadı birleştirme kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal kararı kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyecek olup, ancak devam eden anlaşmazlıkları ve derdest davaları etkileyecektir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı maddi anlamda kesinleşmiş hükümler dışında kalan davalar yönünden usuli kazanılmış hakkın istisnası olduğu, Anayasa’nın 152 ve 153.maddelerinde ön görülen düzenleme ve belirtilen içtihadı birleştirme kararı uyarınca Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararını Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte elde bulunan ve kesinleşmemiş tüm davalarda uygulanmasının zorunlu olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı KTK Trafik Yönetmeliği’nin 118/a ve 118/b maddelerini ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dava konusu trafik kazası nedeniyle davacıya ait araçta ZMMS Genel Şartları Ek-1 Değer Kaybı Hesaplama Formülasyonuna göre yapılan hesaplama neticesinde 3.271,66 TL değer kaybı meydana geldiği hesaplanmış ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı kararı kapsamında dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı tarafa ait araçta meydana gelen değer kaybı hesaplaması yönünden bilirkişi raporunda belirtilen Yargıtay içtihatlarına göre gerçek zararın hesaplanmasına ilişkin tespit mahkememizce esas alınarak bilirkişi raporunda bu kapsamda Yargıtay’ın değer kaybı ile ilgili içtihatlarına göre ise davaya konu aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız 2.el piyasa rayiç değerinin 78.000 TL, kaza nedeniyle tamir edildikten sonraki 2.el piyasa değerinin de 73.000 TL olması nedeniyle ( 78.000 TL – 73.000 TL=) 5.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği bildirilmiş olup, aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporundaki bu görüş esas alınmak suretiyle davalı …’in sigortalı ve kusurlu aracın maliki ve davalı sigorta şirketininde ZMMS sigorta poliçesi kapsamında hesaplanan bu tutardan sorumlu olduğu düşünülmekle davanın kabulüne, 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 341,55 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 256,16 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 147,59 TL harç, tebligat ve posta gideri 265,80 TL ve bilirkişi ücreti 450,00 TL olmak üzere toplam 863,39 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/07/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır