Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/527 E. 2021/393 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/527 Esas
KARAR NO : 2021/393

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/03/2019
KARAR TARİH : 08/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; Davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigortası yapılan … plakalı aracın 03.07.2018 tarihinde sebebiyet verdiği kaza nedeniyle zarar gören hak sahiplerine ödenen tazminatın sürücünün kaza anında alkollü olması sebebiyle rücuen tazmini için kaza sırasında sigortalı aracın sürücüsü olan davacıya karşı davalı tarafından Torbalı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve iş bu takibin kesinleşmiş olduğu, davacının kaza anında sigortalı aracın sürücüsü olup, araç maliki veya sigorta poliçesinin tarafı olmadığından KTK’nun 95/2 ve ZMMS Genel Şartları B4.maddesi gereğince davalı sigorta şirketi tarafından davacıya rücuen başvurulamayacağından bahisle davacının davaya konu Torbalı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK 72/5.maddesi uyarınca davacının dava sebebiyle uğradığı zarara tekabül eden ve %20’den az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; davacının açmış olduğu iş bu davaya konu icra takip dosyasındaki borcun diğer borçlu … tarafından 26.04.2019 tarihinde icra takip dosyasına ödenmek suretiyle icra dosyasının infazen kapatıldığını, infazen kapatılmış dosya için menfi tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı, ayrıca iş bu davanın konusuz kaldığı, davacının kazayı yapan şahıs olarak haksız fiil hükümleri gereğince sorumlu olduğundan bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davaya konu Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır.
Davaya konu Torbalı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden davalı sigorta şirketi tarafından 27.12.2018 tarihinde 37.207,27 TL asıl alacak, 715,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 37.922,80 TL alacak üzerinden borçlular … ve … hakkında ilamsız icra takibinin başlatıldığı, ve icra takip borcunun tamamının 06.05.2019 tarihinde borçlulardan … tarafından ödenerek dosyanın infazen kapatılmış olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı sigorta şirketinden hasar dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 08.06.2018-08.06.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kaza başına maddi 36.000,00 TL limitle ZMMS poliçesi ile sigorta kapsamına alındığı, sigortalının … olduğu ve sigortalı aracın 03.07.2018 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından 2 adet hasar dosyası açıldığı ve dava konusu trafik kazası nedeniyle hasar gören dava dışı araç maliklerine 23.07.2018 tarihinde 5.825,00 TL, 14.08.2018 tarihinde 18.001,00 TL, 08.10.2018 tarihinde de 2.355,00 TL ödeme yapılmış olduğu davalı sigorta şirketi tarafından mahkememize gönderilen 02.04.2019 tarihli yazı ve eklerinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf dava konusu trafik kazasına karışan … plakalı sigortalı aracın karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı zarar gören araç maliklerine ödenen sigorta tazminatının ZMMS poliçesi kapsamında kaza anında aracın sürücüsü olan davacıdan rücuen tahsil edip edemeyeceği, bu kapsamda davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı araç maliki ile birlikte sürücü olarak davacı hakkında başlatılan icra takibinden dolayı davacının davalı sigorta şirketine borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde 03.08.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından 08.06.2018-08.06.2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS sigorta poliçesi ile sigorta kapsamına alındığı, sigorta poliçesinin incelenmesinden sigortalının dava dışı … olduğu ve kaza anında aracın sürücüsünün ise davacı … olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı zarar gören araç maliklerine yapılan ödeme nedeniyle araç maliki … ve sürücü … hakkında sigorta tazminatının rücuen tahsili için davaya konu icra takibinin başlatıldığı anlaşılmıştır. Davalı sigorta şirketi her ne kadar icra takibinde davacı sürücü …’ı da borçlu olarak göstermiş ise de, davacı …’ın araç maliki sigorta poliçesinin tarafı olmadığı, bu nedenle davalı sigorta şirketinin davaya konu poliçe ve trafik kazası kapsamında dava dışı zarar gören araç maliklerine ödemiş olduğu sigorta tazminatının rücuen tahsili için kaza anında aracın sadece sürücüsü olan davacı …’a başvuramayacağı düşünülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında icra müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre takip dosyasına konu borcun tamamının diğer borçlu … tarafından 06.05.2019 tarihinde tamamen ödenerek icra dosyasının infazen kapatıldığı bildirilmiş olduğundan her ne kadar iş bu davanın esası yönünden dava konusuz kalmış ise de, davacının iş bu davanın açıldığı tarih olan 18.03.2019 tarihi itibariyle yukarıda anlatılan gerekçelerle iş bu davayı açmakta haklı olduğu, dava konusu icra takip borcunun dava açıldıktan sonra 06.05.2019 tarihinde dava dışı diğer borçlu tarafından ödenmek suretiyle kapatıldığı, bu kapsamda davacının karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edebileceği gibi KTK ve ZMMS Genel Şartları’ndaki düzenlemelere göre sigorta poliçesinde taraf olan sigorta ettireni ve rücu şartlarını bilebilecek durumda olan davalı sigorta şirketinin kendi sigortalısı yanında davacı sürücü aleyhine de rücuen tahsilat istemli icra takibi başlatması ve davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi olmadığı halde icra takibine girişmesinin haksız olduğu düşünülerek İİK 72/5.maddesi gereğince davacının davalıdan ayrıca dava değeri üzerinden %20 kötüniyet tazminatı talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla konusu kalmadığından davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, dava değeri üzerinden hesaplanan 7.584,56 TL %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2016/15204 Esas, 2019/6387 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.)
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Konusu kalmadığından davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dava değeri üzerinden hesaplanan 7.584,56 TL %20 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan toplam 647,63 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 588,33 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan 148,51 TL tebligat ve posta giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.688,42 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır