Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/521 E. 2021/771 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/521 Esas
KARAR NO : 2021/771

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … idaresindeki … plakalı aracın müvekkiline ait sürücü … idaresindeki … plakalı araca çarparak hasarlandırdığını, müvekkiline ait aracın kaza nedeniyle değer kaybına uğradığını, aracın piyasa değerinde ciddi düşüş olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından 6.214,49 TL’lik kısmi ödeme olduğunu, aracın 30 gün boyunca tamirde kaldığını, müvekkilinin araçtan yararlanamadığını, davalı sürücünün kazanın oluşumunda kusurlu olduğunu belirterek şimdilik 1.000 TL değer kaybı ve 500 TL araçtan yoksun kalma zararının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta tarafından davacı tarafa 6.214,49 TL değer kaybı tazminatı ödendiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluğunun kusur oranında poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın yasal faiz isteyebileceğini, faiz başlangıç tarihin ise dava veya ıslah tarihi olabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun tebligat yapılmış davalı davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında kazada kastı olmadığını, tazminatı ödemeyecek gücü olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapılmış davalı davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında kazada kusuru olmadığını, tazminatı ödemeyecek gücü olmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 71 ve 2918 sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminatın (değer kaybı ve ikame araç bedeli) sürücü, işleten ve karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortacısı tarafından tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir Emniyet Müdürlüğünün 07/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 10/11/2020 ve 22/01/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’ın 05/02/2021 tarihli raporu,
-… Sigorta A.Ş nin 24/02/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’in 25/06/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK’nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği k KAR ısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
Aracın makul tamir süresi ile aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedeli bedeli belirlenir. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise zarara uğrayan araçla aynı vasıfta ikame aracın satın alınması için geçecek makul süre üzerinden araç mahrumiyet bedelinin belirlenmesi gerekir. (Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7867 Esas, 2017/1668 Karar sayılı ilamı ve benzer kararları).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Kaza sonucu hasara uğrayan aracın değer kaybı ile hasarının ne kadar sürede tamir edileceği, bu süre içinde ikame araç kiralama bedelinin (yakıt v.s gibi zorunlu giderlerin mahsubundan sonra) tespitinin konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/11175 Esas, 2016/1082 Karar sayılı İlamı ve benzer kararları).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 03/02/2020 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı …’ün malik ve işleteni, diğer davalı …’un sürücüsü olduğu … plakalı araçların karıştığı çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, taraflarca trafik kazasına ilişkin olarak kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının iş bu dava ile … plakalı araçta kaza nedeniyle meydana gelen ve karşılanmayan bakiye değer kaybı, araç mahrumiyetine ilişkin talepte bulunduğu, mahkememizce otomotiv bilirkişiden alınan 25/06/2021 tarihli kusur ve hesap raporuna göre … plakalı davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, meydana gelen kaza ile hasarın uyumlu olduğu, aracın tamirinin ekonomik olduğu, kusur durumu ile … plakalı aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi unsurlar dikkate alınarak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasarının miktarı ve onarım giderleri bir arada değerlendirildiğinde değer kaybının serbest piyasa rayiçlerine 15.000,00 TL, aracın makul tamir süresinin 15 iş günü olduğu, aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedelinin- ikame araç bedelinin 2.700,00 TL olduğunun (15×180=2.700,00 TL) tespit edildiği, Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı ilamı uyarınca tazminat hesaplamasında genel hükümlerin uygulanması gerektiği, bu kapsamda davacının değer kaybına ilişkin talebinin genel hükümlere ve serbest piyasa rayiçlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca aracı hasara uğrayan kimsenin tamir süresince aracını kullanamayacağı ve bu nedenle zarara uğrayacağı, uğradığı bu zararı haksız fiil fail ve diğer sorumlulardan talep edebileceğinin kabulü gerektiği, her ne kadar 25/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı değerlendirilmiş ve tüm kusur davalı sürücüye yükletilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan kaza mahalline ilişkin fotoğraflar ve kaza tutanağı bir arada değerlendirildiğinde dört yolun birleştiği kontrolsüz kavşak niteliğindeki yolda meydana gelen kazada davalı sürücüsü kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamış ve sağdan gelen davacı aracına yol vermemiş ve kazanın meydana gelmesine asli kusuru ile sebebiyet vermiş ise de davacı sürücüsünün de kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı, kazanın meydana gelmesinde tali düzeyde de olsa kusurlu olduğu, bu nedenle somut olayda davalı sürücünün asli ve %75 kusurlu, davacı sürücüsünün ise tali ve %25 kusurlu kabul edilmesinin dosya kapsamına ve hakkaniyete daha uygun olacağı, bilirkişi tarafından yapılan kusur değerlendirilmesinin bu nedenle yerinde olmadığı, bu ilke ve açıklamalar uyarınca mahkememizce alınan 25/06/2021 bilirkişi raporunun hesap yönünden dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, mahkememizce yapılan kusur değerlendirilmesi ve bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacının karşılanmayan bakiye değer kaybı zararının 5.035,60 TL (15.000,00 TL (bilirkişi tarafından hesaplanan toplam değer kaybı) X %75 (davalı sürücü kusuru) =11.250,00 TL-6.214,49 TL(Sigorta tarafından dava öncesinde yapılan ödeme)=5.035,60 TL) ikame araç bedeli zararının ise 2.025,00 TL (2.700,00 TL (bilirkişi tarafından hesaplanan toplam ikame araç zararı) X %75(davalı sürücü kusur)) olduğu, davalı …’ün işleten, davalı …’un araç sürücüsü ve haksız fiil faili olarak ikame araç bedeli ve bakiye değer kaybına ilişkin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin ise 03/10/2019-03/10/2020 tarihleri arasındaki poliçe dönemi içerisinde meydana gelen kazada zmms sigortacısı olarak sadece poliçe teminatı kapsamında olan karşılanmayan bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, davalı sürücü ve işletenin haksız fiil hükümleri uyarınca kaza tarihinde temerrüde düştüğü, davalı sigorta yönünden ise değer kaybı talebi yönünden temerrüdün eksik ödeme tarihi olan 14/07/2020 tarihinde gerçekleştiği, ancak davacının ıslahla arttırılan kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz talep ettiği, buna göre arttırılan kısım yönünden bu taleple bağlı kalınması gerektiği, dava konusu aracın niteliğine göre somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının değer kaybı talebinin KISMEN KABULÜ ile, 5.035,60 TL’nin 1.000,00TL’sinin kaza tarihi olan 03/02/2020, bakiye 4.035,60 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 20/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı … Sigorta A.Ş 1.000,00 TL yönünden 14/07/2020, bakiye 4.035,60 TL yönünden ise ıslah tarihi olan 20/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının ikame araç bedeli talebinin KISMEN KABULÜ ile, 2.025,00 TL’nin 500,00TL’sinin kaza tarihi olan 03/02/2020, bakiye 1.525,00 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 20/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 482,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 171,00 TL ıslah harcı toplamı olan 225,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 256,90 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE, (davalı sigorta şirketi 118,58 TL’sinden poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile)
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç,171,00 TL ıslah harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 256,00 TL müzekkere-tebligat toplamı 1.535,80 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi ve haklılık oranına göre (7.060,60/11.485,60=0,61) 944,10 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı sigorta şirketi 673,32 TL’sinden poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile)
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
8-Davalılar … ve … Sigorta dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara eşit şekilde ÖDENMESİNE,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA