Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/515 E. 2022/851 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/515 Esas
KARAR NO : 2022/851

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2017
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Halı Yıkama Sistemleri Şti’ni temsilen … arasında 15/03/2016 tarihli, sözleşme konusu otomatik krom halı yıkama makinesi (60.000,00 TL değerinde), boru tipi sıkma makinesi (promatik kapaklı) (5.000,00 TL değerinde) ve çırpma makinesi (14.000,00 TL değerinde) olan 20/05/2016 teslim tarihli olarak mutabakata vardıklarını ve bu sözleşmeyi aynı gün imza altına aldıklarını, taraflar arasında akdedilen alım-satım akdine binaen müvekkilinin peşinat olarak 22.000,00 TL karşılığında 2006 model Renault Master marka aracını ve 26.000,00 TL bedelle 2008 model Renault Master markalı araçlarını davalı … lehine satış ve tescil işlemlerini gerçekleştirdiğini, kalan 31.000,00 TL’lik bakiyenin ise 2016 yılı Ağustos ayında 5.000,00 TL, 2016 yılı Kasım ayında 5.000,00 TL, 2017 yılı Şubat ayında 5.000,00 TL, 2017 yılı Mayıs ayında 5.000,00 TL, 2017 yılı Ağustos ayında 5.000,00 TL ve 2017 yılı Kasım ayında 6.000,00 TL olarak üç aylık vadelerle ödeneceğinin kararlaştırıldığını, kalan bakiyeye binaen söz konusu tarihlerde ödenmek üzere müvekkili …’e borç senetleri imzalattırıldığını, davalı tarafın elinde bulunan senetlerden 2 tanesini İzmir 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu ve vadesi gelmemiş olan diğer senetlerinde icraya koyulacağı yönünde müvekiline baskı yapıp tehditler savurduğunu, müvekkilinin borca itirazını sehven yanlış icra dairesine yaptığından ötüü de takibin kesinleştiğini, müvekkilinin davalı …’yi defaatle günlerce arayarak …’nin teslim ettiği makinelerin sözleşme kapsamında anılan makineler olmadıklarını bildirmesine rağmen davalı …’nin “tamam abi halledereiz, ilgileniriz merak etme” şeklindeki telkinleri ile oyalandığını, savsaklandığını ve sonuç olarak müvekkilinin maddi anlamda ciddi hak kayıplarına sebep olduğunu, davalı …’nin sözleşmedeki20/05/2016 teslim tarihli olan makineleri 20/08/2016 tarihinde ayıplı olarak müvekkiline teslim etmiş, üç ay gecikmeli gelen makinelerin ayıplı şekilde marka modelsiz olarak teslim ettiğini, makineleri Kosgeb’in kabul etmediğini ve müvekkili …’e de ödeme yapmadığını, davalı …’nin sözleşmeden kaynaklı teslim borcunu gereği gibi yerine getirmediği gibi ayıba karşı güvence borcunu da yerine getirmediğini, sözleşme tutarı olan 79.000,00 TL’lik borçtan kalan 31.000,00 TL bakiyeyi ayıplı ifanın giderilmesi durumunda davalı …’ye ödeyeceğini bildirmesine rağmen davalı …’nin hiçbir ticari teamül ve ticari ahlak kurallarına uymayan tutum ve davranışlar içine girdiğini ve İzmir 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını belirterek müvekkilinin haksız ve mesnetsiz biçimde İzmir 28. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla müvekkili hakkında başlatılan icra takibinin durdurulmasına, taraflar arasında 15/03/2016 tarihli alım-satım sözleşmesince davalı … tarafından müvekkiline teslim edilen otomatik krom halı yıkama makinesi, boru tipi sıkma makinesi ve çırpma makinesinin bilirkişi marifetiyle incelenerek sözleşmede yazan özellikleri taşıyıp taşımadığının belirlenmesine, ayıplı ifa durumunda müvekkilinin maddi zararlarının tespit edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin … … Halı Yıkama Makinesi Sistemleri isimli şirketi kendi adına işlettiğini, davacının ise kendi halı yıkama işletmesi için müvekkilinden makina satın aldığını, buna dair satış sözleşmesi yapıldığını, davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğunu, dava konusu senedin kambiyo senedi niteliğinde belge üzerinden açıldığını, bu belgelerin İİK 38 kapsamında ilam niteliğinde belge olmadığını, icranın geri bırakılması talebinde bulunabilmenin ilk şartının ilama konu dava dosyası bulunması olduğunu, yapılan takibin kambiyo senedine dayandığını, taraflar arasında yapılan sözleşme gereği makinaların teslimatının gerçekleştiğini, müvekkilinin hiçbir şekilde işini savsaklamadığını, karşı tarafı zarara uğratacak hareket içine girmediğini, sözleşmeye uydunu, bahsi geçen makinaların sağlam teslim edildiğini, herhangi bir arızasının mevcut olmadığını, davacının taraflarına hiçbir ayıp ihbarına bulunmadığını, davacının dilekçesinde bahsettiği ayıpların o işi yapanlarca kolay anlaşılabileceğinden açık ayıp olduğunun anlaşıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında düzenlenen senetlerin ayıplı ifa nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir 28 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
-İzmir Vergi Dairesinin 07/10/2020, 12/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Gaziantep Vergi Dairesinin 08/12/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Gaziantep Ticaret Sicil Müdürlüğünün 12/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 21/10/2020 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …………’nun 10/03/2022 tarihli kök raporu ile 18/07/20222 tarihli
ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK 219. maddesi uyarınca, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini veya alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumludur.
TBK 223/1.maddesi gereğince alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir durum görür ise bunu uygun bir süre içinde bildirmekle yükümlüdür,
TBK 227. maddesi gereğince satıcının, satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme seçimlik hakları yanında genel hükümlere göre tazminat talep etme hakkı vardır. Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinden indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise, alıcı, ancak sözleşmeden dönme ve satılanın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesini talep edebilir.
TTK 23/1-c maddesi gereğince, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
TBK 223/2.maddesi gereğince alıcı, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının, davalı …’nin temsilcisi olduğu diğer davalı … … şirketi ile 15/03/2016 tarihinde krom halı yıkama makinesi, sıkma makinesi ve çırpma makinesinin 79.000,00 TL bedelle satılması ve söz konusu malların 20/05/2016 tarihinde teslim edilmesine ilişkin satım sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşmeye istinaden kendisine ait 2 adet aracını toplam 48.000,00 TL bedel karşılığında diğer davalı …’ye devrettiğini, bakiye 31.000,00 TL yönünden ise 6 adet bono düzenlendiğini, bu bonoların davalılara teslim edildiğini, bonolardan 2 adedinin davalılar tarafından takibe konu edildiğini, davalı tarafından teslimin 3 ay gecikmeli yapıldığını, davalılar tarafından teslim edilen sıkma ve çırpma makinelerinin taahhüt edilen markada olmadığını, halı yıkama makinesinde ise hata olduğunu, her yıkamada halıların bir kısmını yıkamadığı ve bir kısım parçalarının paslandığını ayrıca makinelerin alt yıkaması, gelberisi, yan ve alt kaplamalarının olmadığını, bu özellikleri nedeniyle Kosgeb tarafından makineler için hibe ödemesi yapılmadığını, ayıplı teslim nedeniyle davalıların satım bedeline hak kazanmadığını ve takibe konu icra senetlerinin bedelsiz kaldığını iddia ettiği, davalıların ise davacının borcunu vadesinde ödemediği, davacının süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı, ayıpların açık ayıp olduğu ve davacının seçimlik haklarını yitirdiğini savunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından açılan davanın İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esasına kaydedildiği, anılan mahkemece 12/12/2019 tarih, … esas, 2019/596 karar sayılı ilam ile mahkememiz lehine görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmaması ve kesinleşmesi üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği ve mahkememizin yukarıdaki esasını aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 12/03/2021 tarihli celsede, davacı vekilinin dava dilekçesinin konu kısmında alım satım sözleşmesinden kaynaklanan satıma konu malın eksik ve ayıplı olduğunun tespiti ile İzmir 28. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasının durdurulması talebinde bulunduğu, dava değeri olarak 79.000 TL beyan ettiği, dilekçesinin açıklama kısmında ise davacının davalı …’den 2 adet halı yıkama makinesi satın aldığı, aldığı bu 2 makineye karşılık 2 aracını davalı … ye devrettiği, bakiye kısım için toplamda 31.000,00 TL’lik muhtelif tarihli borç senedi verdiği, davalıların senetlerden 2 tanesini İzmir 28 İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takibe konu ettiği, sözleşme kapsamında satılan malların ayıplı olduğu, davalı …’nin teslim borcunu gereği gibi yerine getirmediği, davacının ödemezlik defini ileri sürdüğünü iddia ettiği, dilekçenin talep sonucu kısmında ise İzmir 28 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının durdurulması, ayıplı ifa ile davacının maddi zararının tespiti talebinde bulunduğu ve İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde 21/03/2019 tarihli celsede bonoların bedelsiz olduğu iddiası ile menfi tespit talebinde bulunduğu dikkate alınarak, davacı vekiline talebini açıklamak, somutlaştırmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ara karar gereği yerine getirilmediği takdirde dosya mevcuduna göre değerlendirme yapılacağının ihtar edildiği, davacı vekilinin bu ara karar üzerine 26/03/2021 tarihli beyan dilekçesi sunduğu, söz konusu dilekçede ayıplı teslim nedeniyle uğranılan zararlarının bulunduğu, ayıp oranında satış bedelinden indirim seçimlik hakkını kullandığı ve indirime konu alacak nedeniyle aleyhinde başlatılan takipte borçlu olmadığına ve bakiye alacağın kendisine ödenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davacı tarafından dava dosyasına sunulan satış sözleşmesi başlıklı 15/03/2016 tarihli sözleşmede 1 adet 60.000,00 TL bedelli otomatik krom halı yıkama makinesi, 1 adet 5.000,00 TL bedelli boru tipi sıkma makinesi, 1 adet 14.000,00 TL bedelli çırpma makinesi olmak üzere 3 adet makinenin davalı … tarafından davacı Yaşak Kepek’e 20/05/2016 tarihinde teslim edileceğine ve satım bedelinin 300,00 TL’lik kısmının nakit, 48.000,00 TL’lik kısmının davacı … adına kayıtlı 2 adet aracın devri ve bakiye 30.000,00 TL’lik kısım yönünden ise 6 adet bono düzenlenmesinin taraflarca kararlaştırıldığı, ayrıca sözleşmede makine özelliklerinin belirtildiği anlaşılmıştır.
İzmir 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısının …, takip borçlusunun …, takip dayanağının 15/03/2016 düzenleme tarihli 15/06/2016 ve 15/09/2016 vadeli 2 adet bono, takip tarihinin 30/09/2016 olduğu, takibin 22/10/2016 tarihinde kesinleştiği, takip dayanağı bonoların incelenmesinde, keşidecisinin …, lehtarının … ve hamilinin … olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce dava konusu makineler üzerinde keşif yapılması için makinelerin bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazıldığı, bilirkişiden söz konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın niteliğine ilişkin rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişinin 10/03/2022 tarihli kök raporunda keşif esnasında mahalde bulunan halı yıkama makinesinin … MODEL etiket ibareli makine olduğu, üretim yılının 2016 ve özellik olarak etiketinde … Tam otomatik Halı Yıkama Makinesi olduğunun belirtildiği, dava konusu makine üzerindeki sarma rulolarında ve taşıyıcılarında yer yer paslanmalar görüldüğü, paslanmaz çeliklerin kalitelerinin gözle ya da fiziki muayene ile yüzey kısımlarından anlaşılamayacağı, çelik oluşumunda farklı bileşenler yer alacağı için yüzey görüntülerinde de çeşitlilik olabileceği, korozyon metallerin ortam ile kimyasal veya elektrokimyasal reaksiyonu sonucu malzeme özelliklerinin olumsuz yönde etkilenebildiği, paslanmaz çeliklerin, her ne koşulda kullanılırsa kullanılsın paslanmayacağı anlamına gelmeyeceği, her tür paslanmaz çeliğin kendi özelliklerine göre makul yerlerde kullanılması halinde uzun süre yıpranmadan kullanılabileceği, fakat kendi kimyasal ve mekanik dayanıklılıklarına uygun olmayan yerlerde kullanılması halinde paslanmaz özelliğini kaybettikleri, paslanmaz çeliklerde özellikle temizlik işlemlerinde fazlasıyla kullanılan hipoklorit veya benzeri baz esaslı kimyasalların kullanılmasının paslanmaz çelikler üzerinde korozyon olmasına neden olabildiği, 2016 üretim yıllı bir makinenin üzerinde 6 yıl sonra yapılmış olan keşif icrasında görülen korozyonların üretimdeki bir hatadan mı yoksa kullanım şartlarından mi (yanlış kimyasal kullanımı, uygun olmayan kullanım ve saklama koşulları v.s) meydana gelmiş olduğunun tespitinin mümkün olmadığı, dava konusu makinede halının son 20 cm’sini yıkamaması ile ilgil herhangi bir kusura rastlanmadığı, makinenin helisel fırçalarına bağlı yaylar incelendiğinde bu yaylarda kullanıma bağlı deformasyonlar gözlemlendiği, deforme olmuş yayların tam olarak baskı yapamamasından dolayı bahsi geçen problemin olabileceği, deforme olmuş olan yayların değiştirillmesi durumunda problemin ortadan kalkacağı, dava konusu olan halı çırpma makinesinin keşif esnasında mahalde görülmediği, dava konusu edilen halı sıkma makinesi ile ilgili faturada herhangi bir seri numarası veya model numarasının bulunmadığı, bu sebeple keşif mahalinde bulunan 2 adet … marka ibareli (Konya üretim merkezli) sıkma makinesinin dava konusu olan sıkma makinesi olup olmadığının tespit edilemediği, mahalde bulunan … marka ibareli sıkama makineleri incelendiğinde ise ürünlerde herhangi bir problem gözlemlenmediği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı vekilinin itirazları üzerine mahkememizce dosyanın yeniden kök rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden davacı vekilinin 24/08/2022 tarihli dilekçesindeki itirazları ile kök raporda hakkında değerlendirme yapılmayan ve davacı vekili tarafından keşif mahallinde olduğu bildirilen sıkma makinesine ilişkin yerinde inceleme yapılması, ayrıca halı yıkama ve sıkma makinelerinde kullanım ve muhafaza özellikleri dikkate alınmaksızın mevcut korozyonların ayıp teşkil edip etmediği, bu makinelerde ayıp bulunup bulunmadığı hususunda değerlendirme yapılması ve söz konusu ayıpların makinelerin değerinde dava tarihi itibariyle indirim gerektirip gerektirmediği, gerektiriyorsa miktarının ne olduğu bu hususunda ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, bilirkişinin 18/07/2022 tarihli ek raporunda, kök raporunda da belirttiği üzere korozyonların üretim kaynaklı kusurlardan mı kullanım kaynaklı hatalardan mı kaynaklandığı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı, korozyonların ilk başladığı tarihte yapılmış olan herhangi bir tespit veya bilirkişi raporunun da bulunmadığı bu nedenle korozyonun ayıp teşkil ettiği konusunda kesin bir kanı oluşmadığı, dava konusu halı çırpma makinesinin keşif esnasında mahalde bulunmadığı, dava konusu halı sıkma makineleri ile ilgili olarak keşif mahalinde bulunan 2 adet … marka ibareli (Konya üretim merkezli) sıkma makinesinin bulunduğu, sıkma makinelerinin çalışması ile ilgili herhangi bir problemin olmadığı, halı sıkma makinesinin korozyona uğramış olan parçaları ile ilgili olarak korozyonun sebebinin tam olarak belirlenemediği, mevcutta dava konusu olan makinenin keşif tarihine kadar korozyona sebep olmayacak kimyasallarla kullanıldığı kabul edilirse oluşan korozyonun makinede bulunan gizli ayıptan kaynaklanacağı, makinede bulunan gizli ayıp hususuyla ilgili Yargıtay’ın nisbi metoduna göre bedel indirimi hesaplandığında davacının 33.076,92 TL bedel indirimi talep edebileceği, mevcutta dava konusu olan makinenin keşif tarihine kadar korozyona sebep olacak kimyasallarla kullanıldığı kabul edilmesi halinde ise herhangi bir açık veya gizli ayıp hususunun olmayacağı, problemin kullanıcı kaynaklı olabileceği kanaatine ulaşıldığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Sözleşmeye konu malların özellik arz etmemesi ve davacının siparişi üzerine üretilen özel bir ürün olmaması nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin ticari satım ilişkisi olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki uyuşmazlığın satım sözleşmesinin hüküm ve sonuçlarına göre değerlendirilmesi gerektiği, her iki tarafın mesleki maksatlarla hareket ettiği ve bu ilişki kapsamında dava konusu bonoların düzenlendiği anlaşıldığından dava konusu uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
Satım sözleşmesine konu malların davacıya teslim edildiği davacının kabulünde olmakla birlikte davacı tarafından söz konusu malların kullanımından sonra ayıplı olduğunun anlaşıldığı ve bu durumun davalılara bildirildiği iddia edilmiş ve bedelde indirim seçimlik hakkı kullanılmak suretiyle menfi tespit ve bakiye alacak talep edilmiş ise de, TTK’nın 23/1-c maddesi gereğince, malın ayıplı olduğunun teslim sırasında açıkça belli olması halinde alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli olmaması halinde ise alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğunun ortaya çıkması halinde haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğu, diğer durumlarda ise TBK 223.maddesinin ikinci fıkrasının uygulanacağı, TBK 223/2.maddesi gereğince alıcının, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal etmesi halinde satılanı kabul etmiş sayılacağı, bu kapsamda yapılan incelemede mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre halı yıkama makinesinde bir kısım paslanmalar tespit edilmekle birlikte bunların ürünün kendisinden mi yoksa kullanımından mı kaynaklandığının tespit edilemediği, yıkama fonksiyonunu eksiksiz olarak yerine getirdiği, sıkma makinesi yönünden ise herhangi bir sorun tespit edilemediği, davacı tarafından çırpma makinesinin dava dışı üçüncü kişiye satılması nedeniyle keşif esnasında hazır edilmediği ve bu yönde herhangi bir inceleme yapılamadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından 28/04/2022 tarihli dilekçe ile halı yıkama makinesinin alt yıkaması, gelberisi, yan kaplamalarının bulunmadığını, makinenin “saçaklı halı yıkama” programında çalışması halinde halıların son 20 cm lik kısmını yıkamadığını, mevcut eksikliğin makinenin alındığından itibaren yüklenen program nedeniyle oluşan hatadan kaynaklandığını, diğer halıların yıkama programında böyle bir hata ile karşılaşılmadığını, makinada oluşan oksitlenmeler mevcut ise de, dava konusu edilen bu oksitlenmelerin 2017 yılında oluşmuş olan paslanmalar olduğu, makinenin bandı döndüren merdane başlıkları, bilyaların takılı olduğu yer ve fırçaların bağlantı bölümlerinin paslandığı, burada kullanılan malzeme krom olmayıp demir olduğu, sözleşmede makinanın tamamının krom malzemeden yapılacağının kararlaştırıldığı, boru tipi sıkma makinesinin ise sözleşme ile kararlaştırılan otomatik kapaklı sıkma makinesi olmasına rağmen, teslim edilen manuel sistem bir makine olduğu gerekçesi ile itirazda bulunulmuş ise de, paslanma dışındaki diğer davacı iddialarına göre söz konusu eksik ve ayıpların açık ayıp olduğu, makinelerin teslim alınması ile yapılabilecek basit bir inceleme ile anlaşılabileceği, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal eden davacının TTK’nun 23/1-c ve TBK’nun 223.maddesi uyarınca satılanı kabul etmiş sayılması gerektiği, paslanmaya ilişkin durumun ise makineden mi yoksa kullanımdan mı kaynaklandığının satım tarihi ile keşif tarihi arasında geçen süre nedeniyle tespit etmenin mümkün olmadığı, davacı tarafından dava öncesinde bu kapsamda yapılan herhangi bir tespit olmadığı, söz konusu makinenin niteliğine göre kullanılan kimyasallara bağlı olarak zamanla paslanmanın mümkün olduğu, davacının soyut iddiasını destekler somut herhangi bir delilde sunmadığı, davacının ayıp iddiasını ispatlayamadığı, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, iddianın ileri sürülüş biçimi, savunmanın kapsamı ve davacı tarafından sunulan delillerin nitelik ve mahiyetine göre araştırılacak başka bir husus bulunmadığı anlaşılmakla satım sözleşmesinin tarafı olan davalı … ile dava konusu takibin alacaklısı olan davalı … yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından … (… …) davalı olarak gösterilmiş ise de dosyaya kazandırılan bilgi ve belgelere göre söz konusu işletmenin tüzel kişiliğinin bulunmadığı, bu işletmenin davalı …’ye ait gerçek kişi işletmesinin adı olduğu anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalılar … ve … yönünden davanın esastan REDDİNE,
2-Davalı … yönünden ise 6100 sayılı HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE,
3-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.349,13 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.268,43 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-Kararın kesinleşmesinden İzmir 28. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA