Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/514 E. 2021/532 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/514 Esas
KARAR NO : 2021/532

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Yardım ve Servis Hizmetleri Ltd Şti’nin İzmir ili çözüm ortağı olduğunu, trafik veya kasko sigorta poliçeleri kapsamında kaza veya arıza nedeniyle ikame araz hizmeti sunan bir şirket olduğunu, mülkiyeti müvekkili şirkete ait ikame araç olarak … tarafından kullanılan … plakalı araca davalı sürücü … idaresindeki … plakalı aracın çarparak hasarlandırdığını, düzenlenen tutanakta davalı sürücünün kusurunu kabul ettiğini, … plakalı davalı aracının sigorta poliçesinin … Sigorta A.Ş tarafından düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak hasarın ödenmediğini, davalı şirket yetkililerinin müvekkili şirkete arayarak poliçede sorun olduğunu hasarı kendilerinin karşılayacaklarını söylediklerini, yapılan mutabakat sonucunda toplam 9.500 TL ödeme yapıldığını, müvekkiline ait aracın kaza nedeniyle değer kaybına uğradığını, davalılarla yapılan görüşmelerde aracın değer kaybının 7.000 TL olduğunu konusunda mutabakata varıldığını, ayrıca aracın onarımının parça temini süresi de dahil 13 gün olarak belirlendiğini taraflarca günlük 215 TL kiralama üzerinde de mutabakat sağlandığını, kalan 7.895, TL bakiye alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini belirterek takibin devamına, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; borca itiraz dilekçesinde belirttikleri gibi davacı yana herhangi bir borçları bulunmadığını, davacı aracında meydana gelen işçilik ve yedek parça zararlarının tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, ayrıca davacı tarafın aracı kiralayamamaktan kaynaklanan ticari zararı yanında değer kaybı dahil 1.900 TL nin davacıya ödendiğini, davacı tarafın mezkur aracı her gün kiralayıp kiralamadığı da nazara alınarak tamamen ödendiğini, 2017 yılı Kasım ayı araç kiralama fiyatları üzerinden hesaplama yapıldığını, ayrıca davacının değer kaybı taleplerinin afaki olduğun belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası,
-Kaza Tespit Tutanağı,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 01/10/2020 tarihli yazısı,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 14/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A. Ş’nin 06/11/2020 tarihli yazısı ve eki poliçe, hasar dosyası,
-Bilirkişi …’ın 31/03/2021 tarihli bilirkişi raporu,
– İzmir … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası sureti
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
TBK’nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
Aracın makul tamir süresi ile aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedeli bedeli belirlenir. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise zarara uğrayan araçla aynı vasıfta ikame aracın satın alınması için geçecek makul süre üzerinden araç mahrumiyet bedelinin belirlenmesi gerekir. (Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7867 Esas, 2017/1668 Karar sayılı ilamı ve benzer kararları).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Kaza sonucu hasara uğrayan aracın değer kaybı ile hasarının ne kadar sürede tamir edileceği, bu süre içinde ikame araç kiralama bedelinin (yakıt v.s gibi zorunlu giderlerin mahsubundan sonra) tespitinin konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/11175 Esas, 2016/1082 Karar sayılı İlamı ve benzer kararları).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mülkiyeti davacıya ait … idaresindeki … plakalı araç ile davalı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı araçların 21/11/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, … plakalı araç maliki olan davacının aracında kaza nedeniyle hasar oluştuğunu iddia ettiği, hasar bedeli, değer kaybı, ikame araç bedelinin tahsili amacıyla sürücü, işleten olan davalılar aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçlu …’a 16/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, diğer davalı borçlu şirkete çıkartılan tebligatın ise bila ikmal iade edildiği, davalı borçluların yasal süresi içerisinde 20/12/2018 tarihinde borca, ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, borçluların takibe itirazının iptalinin talep edildiği, davacının davalı ile dava öncesinde varılan uzlaşmaya göre söz konusu kaza nedeniyle karşılanması gereken zarar miktarının 17.395,00 TL olduğu ve davalı tarafından muhtelif tarihlerde birden fazla kez olmak üzere toplan 9.500,00TL ödeme yapıldığı, karşılanmayan bakiye zararlarının 7.895,00 TL asıl alacak ile işlemiş faiz olduğunu ileri sürdüğü, davalının ise davacının tüm zararını dava öncesinde karşıladığını ve başka zararının bulunmadığını savunduğu, taraflarca trafik kazasına ilişkin olarak kaza tespit tutanağı düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, mahkememizce alınan 31/03/2021 tarihli kusur ve hesap bilirkişi raporuna göre, … plakalı davalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, hasar bedelinin 7.592,20 TL(yedek parça+işçilik+kdv), kusur durumu ile … plakalı aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, geçmiş hasar kayıtları gibi unsurlar dikkate alınarak kaza tarihi itibariyle kaza öncesi serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasarının miktarı ve onarım giderleri bir arada değerlendirildiğinde değer kaybının 7.000,00 TL, aracın makul tamir süresinin 7 gün olduğu, aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedelinin- ikame araç bedelinin 1.050,00 TL olduğu (7 X150 TL=1.050,00 TL) yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı davalı ile zarar bedeline ilişkin olarak dava öncesinde mutabakata vardığını ileri sürmekte ise de davalılardan sadır olan ve davalıların imzasını taşıyan bu yönde herhangi bir bilgi ve belge sunmadığı, davalılara ait … plakalı aracın zmms sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş’nin 06/11/2021 tarihli cevabı yazısına göre davacıya yapılan herhangi bir ödeme yapılmadığı, davalı … Mobilya Ltd Şti’nin kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kayıt maliki olduğu ve işleten sıfatı ile sorumlu olduğu, diğer davalı …’ın ise kazanın meydana gelmesinde kusurlu araç sürücüsü ve haksız fiil faili olarak sorumlu olduğu, davacının hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedeli-araç mahrumiyet bedelini sürücü ve işleten olan davalılardan talep edebileceği, meydana gelen hasarın niteliği, aracın yaşı ve kaza tarihi bir arada değerlendirildiğinde mahkememizce alınan 31/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, buna göre davacının karşılanmayan bakiye zararının 6.142,20 TL olduğu, ayrıca davaya konu alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olması sebebiyle davalıların kaza tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, kaza tarihinden takip tarihine kadar işlemiş yasal faizin ise 574,00 TL olduğu, uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 6.142,20 TL asıl alacak ve takip öncesi işlemiş 574,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.716,20 TL üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- Yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 458,78 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 130,84 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 327,94 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 130,84 TL peşin harç, mahkememizce yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 117,60 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 802,84 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (6.716,20/8.643,05=0,77) 623,85 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalılar dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 1.926,85 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A- maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.09/06/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA