Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/502 E. 2021/1108 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/502 Esas
KARAR NO : 2021/1108

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/09/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtrazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın ….Şubesi ile davalı …. Ltd. Şirketi arasında Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Genel Sözleşmesi, Ticari Kredi Kartı Sözleşmesi imzalanarak kredi kullandırıldığını, diğer davalı …’in ise müşterek müteselsil kefil sıfatıyla kredi sözleşmelerini imzaladığını, kredi borç bakiyelerinin ödenmemesi nedeniyle kredi hesapları kat edilerek borcun ödenmesi hususunda asıl borçlu davalı Şirkete ve davalı kefil …’e ayrı ayrı Karşıyaka … Noterliği’nin 06.02.2020 tarihli … yevmiye numaralı ihtamamesinin keşide edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını ve davalılar tarafından icra takibine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, borçlu-davalıların itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe vaki İtirazın İptaline, takibin itiraz eden davalı yönünden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini, dava ve talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalılar davaya cevap vermemiştir.
DAVA:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacı ile davalı arasında düzenlenen kredi sözleşmesi ve ekleri,
-İhtarname ve ekleri,
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası sureti,
-Bilirkişi …’ın 28/09/2021 tarihli raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, genel nakdi ve gayri nakdi kredi ile ticari kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden davalılar aleyhinde … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçlular tebliğe çıkartıldığı ve bila tebliğ iade edildiği, davalı borçlular vekilinin 17/03/2020 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, mahkememizce alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olarak bankacı bilirkişiden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/09/2021 tarihli rapora göre, davacı bankanın …/İzmir Şubesi ile asıl borçlu …. Ltd. Şirketi arasında 12.11.2014 tarihli 500.000,00 TL limitli Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, kredi sözleşmesinde davalı …’ in 500.000,00 TL Kefalet limitiyle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi sözleşmesi limitinin 02.03.2015 tarihinde 500.000,00 TL arttırılarak 1.000.000 TL’ye yükseltildiği ve davalı kefil …’in kefalet limitinin de 500.000,00 TL arttırılarak 1.000.000,00 TL’ye yükseltildiği, davacı banka ile davalı şirket arasında 27.03.2017 tarihinde 1.000.000,00 TL limitli yeni bir Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, bu yeni sözleşmenin de davalı kefil … tarafından 27.03.2017 tarihinde 1.000.000 TL kefalet limitiyle müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığı, sözleşmenin limitinin 16.04.2019 tarihinde 1.000.000,00 TL daha arttırıldığı ve toplam limitin 2.000.000,00 TL’ye ulaştığı, davalı kefilin bu limit artışını da 16.04.2019 tarihinde imzaladığı ve kefalet limitinin 2.000.000,00 TL olduğu, davacı banka ile davalı şirket arasında bankacılık hizmetleri sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin davalı kefil … tarafından da imzalandığı, yine davacı bankanın …/İzmir Şubesi ile asıl borçlu …. Ltd. Şirketi arasında 16.04.2019 tarihli 30.000,00 TL limitli Ticari business card üyelik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmenin de … tarafından 16.04.2019 tarihinde 33.000,00 TL kefalet limitiyle müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine kredilerin 04/02/2020 tarihinde kat edildiği, davalılara 05/02/2020 tarihli ihtarname gönderildiği ve borcun 7 gün içerisinde ödenmesinin istenildiği, ihtarnamenin davalılara tebliğe çıkartıldığı bila ikmal iade edildiği, davalıların 20/02/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri uyarınca davacı bankanın ticari kredi kartı hesabı ve ticari kredili mevduat hesabı için %20,40, çek kredisi, iskonto-iştira kredisi ve teminat mektubu kredisi hesabı için %48 temerrüt faizi talep edebileceği, buna göre 5 ayrı krediden kaynaklanan alacak için davalıların toplam 306.247,60 TL borcu bulunduğu ve asıl alacak olan 297.439,94 TL’nin 257.060,00 TL’lik kısmına %48, bakiye 40.379,94 TL’lik kısmına ise %20.40 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında 2014, 2015, 2017 ve 2019 yıllarında iki ayrı genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve iki ayrı sözleşme ile kredi limitlerinin arttırıldığı, bu sözleşmelere istinaden davalı asıl borçluya kredili mevduat hesabı, taksitli ticari kredi, çek karnesi kullandırıldığı ve gayri nakdi kredi açılarak kesin ve süresiz teminat mektubu verildiği, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin niteliğine göre genel kredi sözleşmesi tarihinden sonra davalı asıl borçluya kullandırılan kredilerin anılan sözleşme kapsamında olduğu, diğer davalının ise kredi sözleşmelerine müteselsil kefil sıfatıyla taraf olduğu, sözleşmelerde kefalet tutarının rakam ve yazı ile belirtildiği, yine davalının müteselsil kefil olduğu hususu ile kefalet tarihinin sözleşmelerde yer aldığı, davalı asil … ‘in kefil olduğu tarih itibariyle davalı asıl borçlunun ortak ve yetkilisi olduğu, TBK’nun 584/3 maddesi uyarınca davalı asıl borçlu şirketin ortak ve yetkilisi olan davalı … yönünden eş rızasının alınmasına lüzum bulunmadığı, davalı kefilin kefaletinin usul ve yasaya uygun olduğu, ayrıca davalılar ile davacı banka arasında kefaletin geçerlilik süresine ilişkin farklı bir süre kararlaştırılmadığından TBK’nun 598 maddesi uyarınca kefaletin yasal 10 yıllık süreye tabi olduğunun kabulü gerektiği, kredilerin geri ödenmemesi ve/veya ödemelerde aksama olması sebebiyle davacı bankanın sözleşme hükümleri uyarınca tüm hesapları kat ettiği ve söz konusu alacakların muaccel hale geldiği, buna göre takibin süresinde olduğu, ayrıca kefaletin niteliğine göre davacının asıl borçlu ile birlikte kefillere müracaat edebileceği, sözleşme hükümlerine göre davalı asıl borçlu ile davalı kefile çıkartılan kat ihtarnamesi iade edilmiş ise sözleşmesinin 12.1 maddesine göre asıl borçlu yönünden sözleşmedeki adrese tebligatın yapılamaması halinde adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine yapılacak tebliğlerin şahsına yapılmış sayılacağı, o yerde bulunmasa bile tebligatın iade edilmeyip TK 21 maddesinin uygulanması gerektiği, sözleşmenin 12.5 maddesine göre kefil yönünden ise kefilin kefalet beyanında belirttiği adrese tebligat çıkartılacağı, adres değişikliği bildirilmediği müddetçe bu adrese yapılan tebligatların geçerli olacağı yönünde sözleşme hükmü bulunduğu, bu kapsamda tüzel kişi olan davalı asıl borçlu yönünden adres kayıt sistemine kayıtlı adresten bahsedilemeyeceğinden davalıların sözleşmedeki adresine çıkartılan ihtarla kendilerine ihtarname ile tanınan 7 günlük sürenin sonu olan 20/02/2020 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, TTK’nun 8.maddesi uyarınca ticari iş mahiyetindeki kredi sözleşmesinde tarafların faiz oranını serbestçe belirleyebileceği, davacı banka tarafından talep edilen temerrüt faiz oranının sözleşme ve yasaya uygun olduğu, mahkememizce bilirkişi …’dan alınan 28/09/2021 tarihli bilirkişi raporunun yapılan açıklamalar doğrultusunda dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, takibe konu alacak miktarının likit olduğu, bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu ve takip konusu alacağın kefalet limiti kapsamında kaldığı anlaşılmakla takip konusu nakdi alacağa ilişkin olarak davalılar yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin;
A-)…. Ltd Şti. Çek kredisi borcu için,
27.560,00 TL asıl alacak,
1.631,93 TL işlemiş temerrüt faizi,
81,59 TL BMSV,
B-)…. Ltd Şti. İskonto-İştira Senedi Kredisi için,
163.500,00 TL asıl alacak,
2.467,85 TL işlemiş temerrüt faizi,
123,39 TL BMSV,
C-)…. Ltd Şti. Ticari Kredi Kartı Kredisi için,
29.846,75 TL asıl alacak,
372,09 TL işlemiş temerrüt faizi,
18,60 TL BMSV,
D-)…. Ltd Şti. Teminat Mektubu Kredisi için,
66.000,00 TL asıl alacak,
3.784,00 TL işlemiş temerrüt faizi,
189,20 TL BMSV,
E-)…. Ltd Şti. Ticari Kredili Mevduat Kredisi için,
10.533,19 TL asıl alacak,
132,39 TL işlemiş temerrüt faizi,
6,62 TL BMSV,
Olmak üzere toplam 306.247,60 TL alacak ve asıl alacak olan 297.439,94 TL’nin 257.060,00 TL’lik kısmına %48, bakiye 40.379,94 TL’lik kısmına ise %20.40 olmak üzere takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- 306.247,60 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 61.249,52 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3- Alınması gerekli 20.919,77 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 3.824,52 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 17.095,25 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 3.824,52 TL peşin harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti ve 374,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 5.152,92 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (306.247,60/316.665,07=0,96) 4.983,40 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 29.887,33 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA