Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/50 E. 2021/384 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/50 Esas
KARAR NO : 2021/384

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ 07/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki olduğu, takibe konu alacağın para alacağı olduğu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, İzmir icra dairelerinin yetkili olduğu, faturaya konu malın davalıya teslim edildiği ancak davalı tarafından ödemenin yapılmadığı belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava ve takibin yetkili yerde açılmadığını, davalının adresinin Elazığ da olduğunu, yetkili icra ve mahkemelerinin Elazığ icra ve mahkemeleri olduğunu, davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacının faturaya konu malın eksiksiz bir şekilde teslim edildiğini ispatlaması gerektiğini, takip öncesi işlemiş faiz talebi ile icra inkar tazminatı taleplerinin yerinde olmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası
– İzmir Vergi Dairesinin 26/10/2020 tarihli yazısı,
– Bilirkişi …’un 17/12/2020 tarihli raporu,
-Bilirkişi …’un 18/02/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında fatura alacağına ilişkin 16.588,80 TL asıl alacak ve 1.283,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.872,16 TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 03/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 08/10/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari satım kapsamında fatura alacağından kaynaklandığı, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, öncelikle davacının defter ve kayıtlarının incelendiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemede, takip dayanağı olan 2 faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı tarafından BS formu ile vergi dairesine bildirildiği, davacı defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 16.588,80 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davalının defter ve kayıtlarının incelenmesi için davalının bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince görevlendirilen bilirkişi tarafından davalının defter ve kayıtlarının yerinde incelendiği, bilirkişi raporuna göre takibe dayanak faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya 16.588,80 TL borçlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, takip dayanağı faturaların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, yine taraf defterlerinin davalının takip konusu asıl alacak tutarı olan 16.588,80 TL tutarında borçlu olduğu hususunda birbirleri ile uyumlu olduğu, takip konusu faturaları defterine işleyen davalının takip ve davaya dayanak fatura içeriğine konu mal veya hizmetin kendisine teslim edilmediğini veya mal veya hizmet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, her ne kadar davacı takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmuş ise de, davalının takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair davacı tarafından herhangi bir belge sunulmadığı, buna göre davalının takibe itirazının asıl alacak yönünden yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 16.588,80 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-16.588,80 TL alacak üzerinden % 20 oranında hesaplanan 3.317,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 1.133,18 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 215,86 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 917,32 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 215,86 TL peşin harç, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 179,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.449,76 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi ve haklılık oranına göre (16.588,80/17.872,16=0,92) 1.345,65 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 1.283,36 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.07/04/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA