Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/473 E. 2021/481 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/473 Esas
KARAR NO : 2021/481

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/05/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile 31/12/2019 tarihinde … İzmir adresinde bulunan … de gerçekleşecek olan yeni yıl kortej performansı etkinlik organizasyonun müvekkil şirket tarafından 7.250,00 TL+kdv karşılığında gerçekleştirilmesi hususunda anlaşma yaptıklarını, müvekkili şirket tarafından üstlenilen edimin ifa edildiğini, müvekkili şirkete 8.555 TL lik faturanın düzenlenerek aynı gün davalı şirket yetkililerine teslime dildiğini, ancak fatura bedelinin ödenmediğini, davalı şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmakta olup, müvekkili şirketin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamındaki tüm borcunu hali hazırda ödediğini, davacının bir kısım hizmet verdiği ve bu hizmet karşılığında alacaklı olduğu yönünde iddiaları da asılsız olduğu, davacının iddia ettiği hizmeti müvekkili şirkete sağladığını ispatlaması gerektiğini, ayrıca ortada likit olmayan ve yargılamayı gerektirir alacak iddiası bulunduğunu icra inkar tazminatı talebinin ve davacının diğer taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili amaçlı yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
DELİLLER:
-Futaralar,
-İzmir Vergi Dairesinin 14/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’nun 16/03/2021 tarihli raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının 31/12/2019 tarihinde davalı şirkete ait … ‘de yeni yıl kortej etkinliğini gerçekleştirdiği, bu etkinliğine ilişkin olarak fatura düzenlendiği, fatura bedeli ödenmediğinden bahisle davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Dairesinin … sayılı dosyasında ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağına istinaden 8.555,00 TL asıl alacak üzerinden 26/06/2020 tarihinde takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 01/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde 02/07/2020 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, davalının davacıya borçlu olmadığını ve davacının hizmet sunmadığını savunduğu, taraflar arasında söz konusu hizmetin sunup sunulmadığı ve bedelinin ödenmediği hususunda ihtilaf bulunduğu, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemede tarafların defter ve kayıtlarının kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, takibe dayanak faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takibe dayanak faturanın davalı tarafından BA formu ile ilgili vergi dairesine bildirildiği, ayrıca takibe dayanak faturaya ilişkin davalı defterlerinde herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, her iki tarafın defterine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takip asıl alacak tutarında yani 8.555,00 TL alacaklı olduğuna dair kayıt bulunduğu, defterlerin bu hususta uyuştuğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, buna göre davacının takibe dayanak faturaya konu sahne ve gösteri hizmetini sunduğu ve bu hizmetin davalı tarafından kabul edildiği ve aynı şekilde defterlere kayıt edildiği, taraflar arasında hizmet ve fatura bedeline ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın söz konusu fatura bedelinin davalı tarafından ödenip ödenmediği hususunda olduğu, davalının takip ve davaya dayanak fatura içeriğine konu hizmet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, davalının takibe itirazının yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi kök raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı davalı hakkında HMK’nun 329 maddesinin uygulamasını talep etmişse de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği ve davalının kötü niyetli hareket ettiğinin davacı tarafından ispatlanmadığı anlaşılmakla davacının bu talebinin reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 8.555,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte DEVAMINA,
2- 8.555,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.711,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı vekilinin HMK’nun 329 maddesine ilişkin talebinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 584,39 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 146,10 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 438,29 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 146,10 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 33,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 733,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/05/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA