Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/471 E. 2021/628 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/471 Esas
KARAR NO : 2021/628

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile banka arasında 100.00,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme kapsamında davalıya ticari kredi kartı ve kredili mevduat hesabı kullandırıldığı, borçların vadesinde ödenmemesi üzerine davalıya ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, davalı aleyhinde takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalının davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır.
DAVA:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-…bank A.Ş nin 07/10/2020 tarihli yazısı ve eki sözleşme, ihtarname ve ekleri
-Bilirkişi …’nin 17/05/2021 tarihli raporu,
– İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası sureti
-Gebze … Noterliğinin 25/02/2021 tarihli yazısı ve eki,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;Davacı bankanın genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden davalı aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında 22/01/2020 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 18/03/2020 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borç ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de, itirazda yetkili icra dairesinin gösterilmediği, bu sebeple usulüne uygun yetki itirazı bulunmadığı ve İzmir icra dairelerinin yetkisinin kesinleştiği, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, mahkememizce davaya konu kredi sözleşmesi ve ekleri ile dosya kapsamına ilişkin olarak bankacı bilirkişiden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, davacı banka ile davalı arasında taraflar arasında 05/04/2019 tarihli 100.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davacıya ticari kredi kartı kullandırıldığı, kredi kartının 2019 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ait ekstrelerin ödenmediği, ayrıca davacıya ticari artı para kredisi kullandırıldığı, davacının bu krediden kaynaklanan borcunu da ödemediği, davalıya çıkartılan ihtarnamenin bila tebliğ iade edildiği, davalının takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davacı bankanın ticari kredili mevduat için sözleşme hükümlerine göre %38.40, ticari kredi kartı için %20.40 temerrüt faizi talep edebileceği şeklinde görüş ve kanaatinin bildirildiği, davacı banka tarafından genel kredi sözleşmesi kapsamında davalıya ticari kredili mevduat ve ticari kredi kartı kullandırıldığı, davalının vadesinde ödemelerini yapmaması üzerine hesabın kat edildiği, takip ve dava konusu alacağın talep edilebilir hale geldiği, davalının söz konusu alacaklardan asıl borçlu olarak sorumlu olduğu, takibe itirazın kısmen yerinde olmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, takibe konu alacak miktarının likit olduğu bu nedenle davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin;
A-… nolu kredi için;
995,22 TL asıl alacak,
80,38 TL işlemiş faiz,
4,03 TL bsmv olmak üzere toplam 1.079,62 TL alacak,
B-…. nolu kredi için;
1.506,00 TL asıl alacak,
173,28 TL işlemiş faiz,
2,06 TL bsmv,
122,11 TL masraf olmak üzere toplam 1.803,45 TL alacak ile,
takip konusu 995,22 TL’lik asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek % 38.40 temerrüt faizi ve % 5 BSMV’si,
1.506,00 TL’lik asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren işleyecek % 20.40 temerrüt faizi ve % 5 BSMV’si ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-2.501,22 TL asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 500,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 196,94 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu bakiye 142,54 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, mahkememizce yapılan 91,50 TL müzekkere-tebligat gideri ve 500,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 700,30 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü nedeniyle tarafların haklılık oranına göre (2.883,07/2.899,33=0,99) 696,37 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan 2021 yılı AAÜT’nin 13/1-2 maddesi uyarınca hesaplanan 2.883,07 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11,13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA