Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/450 E. 2021/630 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/450 Esas
KARAR NO : 2021/630

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında sanal santral hizmetinin sunulması için sözleşme imzalandığı, bu sözleşme kapsamında davalının numara tahsis etme, yıllık fatura ödeme imkanı sağlama, anons kaydı oluşturma, dijital platform kurma ve sms paneli kurma gibi iletişim hizmetlerini yerine getirmeyi taahhüt ettiği, davacının sözleşmeye uygun olarak tüm borcunu yerine getirdiği ancak davalı tarafından 20 günlük süre içerisinde edimlerin yerine getirileceğinin bildirilmiş ise de, hizmetin kısmen yerine getirildiği, diğer kısmının ise yerine getirilmediği bu nedenle sözleşme bedelinin iadesinin istenildiği, davalı tarafından kısmen yerine getirilen hizmetin kullanıma olanak sağlamadığı, bu sebeple sözleşme bedelinin iadesi için davalıya ihtarname gönderildiği, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhinde takibe girişildiği, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davalının itirazının haksız olduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin Sanal santral işi yaptığını, bu kapsamda dava dışı … ile birlikte çalıştığını, davacı şirketin adı geçen operatör ile abonelik sözleşmesi imzaladığını, davalının sözleşme ile üstlendiği tüm edimi yerini getirdiğini, sistemin hali hazırda kullanılabilir durumda olduğunu, cihazlara ihtiyaç duymadığını, yine davalının cihaz kurulumu için davacı şirkete gittiği, ancak davacı tarafından kurulumun kabul edilmediğini, davalının davacıya sadece 2 adet cihazı ücretsiz olarak vermeyi taahhüt ettiğini, diğer cihazların bedelinin davacı tarafından ödenmesi gerektiğini, davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Taraflar arasındaki sanat santral hizmet kurulum sözleşmesi,
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası,
-Bilirkişi İbrahim Yiğiter’in 06/05/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, davalı aleyhinde İzmir …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında 2.746,32 TL asıl alacak, 4,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.750,57 TL alacak üzerinden 22/01/2020 tarihinde takip başlattığı, ödeme emrinin borçluya 28/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde 31/01/2020 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, davalı borçlunun itirazının iptalinin talep edildiği, taraflar arasında sanal santral hizmetine ilişkin sözleşme bulunduğu konusunda ihtilaf olmadığı, ihtilafın davalının edimlerini yerine getirip getirmediği, yerine getirmiş ise ne kadarlık kısmını yerine getirdiği, yerine getirilen kısmın kullanıma olanak sağlayıp sağlamadığı, ekonomik değer taşıyıp taşımadığı, ekonomik değer taşıyor ise değerinin ne olduğu, davacının sözleşmeden dönmesinin haklı olup olmadığı ve sözleşme bedelinin iadesini talep edip edemeyeceği hususlarında olduğu, mahkememizce ihtilaf konularına ilişkin olarak bilirkişiden rapor tanziminin istenildiği, bilirkişinin 06/05/2021 tarihli raporuna göre davalı tarafından taahhüt edilen hizmetlerin kullanılabilmesi için sanal santral hizmetinin çalıştırılması gerektiği, davalı tarafından 0850’li hat tahsisi, anons kaydı, dahili hat ayarları ve IP telefon ayarları yapılmış ise de, sözleşme uyarınca 20 iş günü içerisinde kurulum yapılmadığından davacı tarafından hizmetlerin kullanılamadığı, sanal santral hizmetinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, ilgili hizmetlerin bölünemeyeceği, tek başına kullanıma olanak sağlamadığı, davalının kurulumu taahhüt ettiği sürede yapmaması nedeniyle eksik ayıplı hizmet bulunduğu ve davalı tarafından yapılan hizmetlerin sanal santral kurulumu yapılmadan ekonomik bir değer taşımadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, davacının sözleşme ile üstlendiği edimi yerine getirdiğinin davalının kabulünde olduğu, bu halde davalının sözleşmeye uygun olarak mal ve hizmeti teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, dosya kapsamına göre davalı tarafından üstlenilen hizmetlerin bir kısmı yerine getirilmiş ise de sanal santral kurulumunun yapılmadığı, bilirkişi tarafından saptandığı üzere bu halde hizmetin yerine getirildiğinden ve davacının yararlanmasına olanak sağlandığından bahsedilemeyeceği, ayrıca davalının teslimde temerrüde düştüğü, bu halde davacının sözleşmeden dönme ve yapmış olduğu ödemenin iadesini talep edebileceği, davalının sözleşme bedelinin iadesi hususunda takip öncesinde Bornova …Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile 15/01/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartları oluştuğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafından davalıya takip öncesi gönderilen ihtarnameye ilişkin masraf iş bu davada dava değeri içerisinde gösterilmiş ve ayrı bir alacak kalemi olarak talep edilmiş ise de, bu giderin niteliği itibariyle yargılama gideri olduğu mahkememizce dikkate alınmakla, bu gider 6100 sayılı HMK’nun 323 maddesi uyarınca yargılama gideri kapsamında hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 2.460,00 TL asıl alacak ve 4,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.464,25 TL alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA,
2- 2.460,00 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 492,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı vekili tarafından talep edilen ihtarname ücretinin yargılama gideri olarak dikkate ALINMASINA,
4-Alınması gerekli 168,33 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 113,93 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 286,32 TL ihtarname masrafı ve 47,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 942,62 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 2.464,25 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9- İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA