Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/446 E. 2021/1195 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/446 Esas
KARAR NO : 2021/1195

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 22/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;14.12.2019 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile Edremit istikametinden Çanakkale istikametine seyrederken, … önüne geldiğinde, sürücü müvekkili … idaresindeki … plakalı araca çarptığını, arkadan çarpmanın etkisiyle öne atılan müvekkilinin idaresindeki aracın da, önündeki sürücü … idaresindeki … plaka sayılı araç arkadan çarptığını, bu kazanın oluşumunda müvekkiline KTK’nun 56/1-c maddesi nedeni ile asli ve tam kusur verilse de kazanın oluşumu irdelendiğinde, bu tespitin hatalı olduğunu, kazaya birden fazla araç karıştığını, arkadan gelen … plakalı aracın müvekkili araca arkadan çarpması neticesinde müvekkilinin direksiyon hakimiyetini kaybederek sağ tarafında akan trafiğe geçtiğini ve … plakalı araca çarptığını, hal böyle iken müvekkilinin sanki takip mesafesini korumamış ve önünde seyir halinde olan araca çarpışmış gibi tutanak tutulduğunu, bu nedenle kaza tespit tutanağında bildirilen kusura itiraz ettiklerini, davalı … Sigortanın … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olup poliçe ile sorumluluğunun bulunduğunu, sigorta şirketine kaza sonrası başvuru yapıldığını ve … nolu hasar dosyası açıldığını, müvekkili aracında meydana gelen hasar için İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile hasar tespiti yapıldığını, bahsi geçen kaza sebebiyle aracın onarımda kaldığı süre için araç mahrumiyeti yaşadığını, bu bakımdan sigorta şirketi hariç diğer davalının sorumluluğu olduğunu, belirterek yukarıda arz olunan ve res’en tespit edilecek nedenlerle, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalma kaydıyla şimdilik müvekkili araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 500 TL tazminatın müşterek ve müteselsil tahsilini, 100 TL ikame araç bedeli ve mahrumiyet bedelinin sigorta şirketi hariç olmak üzere davalı sürücüden kaza tarihinden itibaren, sigorta şirketi açısından 17.06.2020 (arabuluculuk anlaşmama) tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı … Sigorta vekili beyan dilekçesinde özetle; kendileri tarafından davacıya 23.082,91 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin davacının zararından mahsup edilmesi gerektiğini, kaza tarihi itibariyle poliçe teminat limitinin 39.000,00 TL olduğunu, sorumluluklarının poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, ikame araç zararının kendilerinden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi zararın (hasar bedeli ve ikame araç bedeli) karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortacı ve haksız fiil faili olan araç sürücüsünden tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tutanağı
-… Sigorta A.Ş nin 22/10/2020 tarihli yazısı ve eki poliçe, hasar dosyası,
– İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin …
– Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğünün 23/09/2020 tarihli yazısı,
-Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin 1/03/2021tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’in 04/10/2021 tarihli raporu
-Ödeme dekontları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Aracın makul tamir süresi ile aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedeli bedeli belirlenir. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise zarara uğrayan araçla aynı vasıfta ikame aracın satın alınması için geçecek makul süre üzerinden araç mahrumiyet bedelinin belirlenmesi gerekir. (Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7867 Esas, 2017/1668 Karar sayılı ilamı ve benzer kararları).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 14/12/2019 tarihinde …, …, …, …, … plakalı araçların karıştığı çok taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kolluk tarafından trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının iş bu dava ile … plakalı araca ilişkin olarak bakiye hasar bedeli ve ikame araç bedeli talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden ve haksız fiil faili olan davalı sürücüden tazminini istediği, mahkememizce otomotiv bilirkişisinden alınan kusur ve hesap raporuna göre, davalı sigorta sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde etken olduğu, davacının dava konusu kazada kazayı önlemek adına herhangi bir önlemi bulunmadığı ve kurallara aykırı olumsuz bir davranışının söz konusu olmadığı, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, davaya konu aracın onarım bedelinin davacı tarafından yaptırılan delil tespit raporu da dikkate alınarak yedek parça, işçilik ve kdv dahil olmak üzere toplam 58.453.14 TL olarak belirlendiği, ancak aracın yapılan piyasa araştırması neticesinde rayiç değerinin 110.000,00 TL, sovtaj değerinin ise 60.000,00 TL olduğu ve aracın onarım bedelinin rayiç değerinin %50’sini aşması nedeniyle mevcut Yargıtay kararları doğrultusunda aracın onarımının ekonomik olmayacağı, pert-total ışlemine tabı tutulması gerektiği, pert-total işlemine tabi tutulduğunda davacının gerçek zararının aracın rayiç değeri (110.000TL) ile sovtaj değeri (60.000 TL) arasındaki fark bedeli olduğu, buna göre davacının gerçek zararının 50.000,00 TL olduğu, dosya içerisinde davaya konu aracın onarım süresi ve ikame araç bedeline ilişkin davacı tarafından sunulan herhangi bir belge ve bilgiye rastlanmadığı, hasar durumu ile ilgili yapılan inceleme ve araştırma neticesinde, davaya konu aracın makul onarım süresinin 15 gün olduğu, ancak aracın pert edilmesi durumunda yeni bir aracın makul temin süresi 25 gün olduğu, yapılan piyasa araştırmasında, davaya konu aracın kaza tarihinde, aynı marka model ve aynı özellikteki muadil benzerinin günlük 100 TL bedele kiralanabileceği, buna göre davaya konu aracın kullanılamadığı süreçte benzer sınıf ve özelliklerdeki bir aracın ikame araç bedelinin (25 gün x 100TL/gün) toplam 2.500,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, ayrıca bu zararın giderilmesi halinde zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, aracın onarımının ekonomik olmaması halinde ise aracın kaza öncesi serbest piyasa rayici ile kaza sonrası hasarlı hali( sovtaj) fiyati arasındaki farkın gerçek zarar olduğu, somut uyuşmazlıkta bilirkişi tarafından saptandığı üzere aracın tamirinin ekonomik olmadığı, buna göre davacının hasara ilişkin gerçek zararının 50.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından dava sırasında davacıya toplam 23.082,91 TL hasar ödemesi yapıldığı, davacının hasara ilişkin bakiye zararının 26.917,08 TL olduğu, ayrıca tamiri ekonomik olmayan davacıya ait aracın yenilenmesi için makul temin süresinin 25 gün olduğu, davacının aracından yararlanmadığı bu döneme ilişkin zararını da emsal kiralama bedeline göre talep edebileceği, davalı sürücünün davacıya ait araca arkadan çarpmak ve davacıya ait aracın da öndeki diğer araçlara çarpmak ve şerit değiştirerek yol dışına çıkması suretiyle meydana gelen kazada davacı sürücüye atfedilebilir bir kusur bulunmadığı, hızını yol durumuna göre ayarlamayan ve davacıya ait araca arkadan çarpan davalı sigorta sürücüsünün %100 tam ve asli kusurlu olduğunun kabulü gerektiği, davalı sigortanın … plakalı aracın 02/02/2019-02/02/2020 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle zmss sigortacısı olduğu, kaza tarihi itibariyle maddi hasarlarda teminat limitinin 39.000,00 TL olduğu, davalı sigorta tarafından dava sırasında davacıya kısmi ödeme yapıldığından davalı sigortanın poliçe teminati kapsamında hasar bedeline ilişkin bakiye 15.917,08 TL alacaktan sorumlu olduğu, davalı sürücünün ise haksız fiil faili olarak bakiye hasar bedeli ve ikame araç bedeline ilişkin zarardan sorumlu olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun davacı tarafından sunulan kaza tutanağı, delil tespit dosyası ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 25/10/2021 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, davalı sürücünün haksız fiil tarihi olan kaza tarihi itibari ile temerrüde düştüğü, diğer davalı sigorta yönünden ise her ne kadar davacı tarafından davalı sigortanın dava şartı zorunlu arabuluculukla temerrüde düştüğü ileri sürülmüş ve bu tarih itibariyle faiz talep edilmiş ise de borçlunun alacaklının ihtarı ile temerrüde düşebileceği, alacaklının alacak miktarını belirterek borçludan borcun ifasını istemesi gerektiği, ihtar şekle tabi değil ise de yapıldığının ispatı gerektiği, davacının arabuluculuk görüşmelerinde talep ettiği miktarı davalıya bildirdiğini ve ihtar ettiğini dosya kapsamı ile ispatlayamadığı, salt arabuluculuk görüşmelerinin yapılmış olmasının temerrüt olarak kabulüne yasal olanak bulunmadığı, davacının 02/09/2020 tarihinde sigortaya müracaat ettiği, 8 günlük yasal cevap süresini beklemeden 04/09/2020 tarihinde iş bu davayı ikame ettiği, bu halde davalı sigortanın dava ile temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 5/2 maddesi uyarınca bilirkişi tarafından hesaplanan bedel üzerinden vekalet ücretinin hüküm altına alınmasını talep etmiş ise de, somut uyuşmazlıkta davacı davasını 600 TL üzerinden ikame etmiş olup bilirkişi raporu sonrası toplam 29.417,08 TL olarak dava değerini arttırmıştır. Hal böyle iken dava değeri davacı tarafından bu şekilde saptandığına göre anılan hükmün somut uyuşmazlık bakımından uygulanamayacağı, yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin davacı tarafından talep edilen bu bedel üzerinden belirlenmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının hasar bedeli talebinin KABULÜ ile 26.917,08 TL’nin trafik kaza tarihi olan 14/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı sigorta şirketi 15.917,08 TL’sinden dava tarihi olan 04/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve 2019 yılı sigorta poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
2- Davacının ikame araç bedeli talebinin KABULÜ ile 2.500,00 TL’nin trafik kaza tarihi olan 14/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 2.009,48 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 492,12 TL ıslah harcı toplamı olan 546,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.462,96 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile (Davalı sigorta 540,77 TL’sinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile) HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 492,12 TL ıslah harcı, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 185,20 TL müzekkere-tebligat gideri ve İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş dosyasında yapılan delil tespit gideri olan 763,90 TL ‘den oluşan toplam 2.050,02 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalı … A.Ş’den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA