Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/431 E. 2023/156 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/431 Esas
KARAR NO : 2023/156

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkilinin dayanıklı tüketim malzemeleri satımı işi yaptığı, davalının müvekkilinden ticari işletmesi için fatura ve ürün satın aldığı, fakat ödemelerin bir kısmını yapmadığı, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir 13.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafından davalı hakkında 25.06.2019 tarihinde 2.850,00 TL asıl alacak, 420,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.270,24 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 03.03.2021 tarihli raporda; davalının 2018-2019 yılı yasal defterleri ile davacı şirketin 2018 yılı yasal defterleri ve 2019 yılı kebir defterinin ibraz edilmemiş olması sebebiyle yapılan incelemenin icra dosyası, dava dosyası ve davacı şirketin 2019 yılı yevmiye ve envanter defterleri ile sınırlı kaldığı, davacının 2019 yılına ait yevmiye ve envanter defterinin açılış onaylarının yasal süresi içinde yaptırıldığı, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı defterlerine göre davalının takip tarihi itibariyle 2.550,00 TL tutarında borç bakiyesinin bulunduğu, davacının 2019 yılı yevmiye defterinin doğru olduğuna ve icra takibine konu fatura muhteviyatı malın davalı tarafça alındığına karar verilmesi durumunda davacının davalıdan 2.550,00 TL alacağının olacağı, davalının temerrüdü söz konusu olmadığından işlemiş faiz tutarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 29.11.2021 tarihli ek raporda; Davacı tarafından düzenlenmiş olan 2.850,00 TL tutarındaki icra takibine konu edilen 15.250,00 TL tutarındaki faturanın taraflarca ilgili dönem Ba-Bs formları ile beyan edildiği, davalının BS formlarına göre davacı adına düzenlenmiş bir faturaya rastlanmadığı, bu durumda tarafların Ba-Bs kayıtları dikkate alındığında davacı tarafça 22.09.2018 tarih … nolu icra takibine konu fatura dışında başkaca bir faturanın bulunmadığı, davalının iş bu icra takibine konu faturayı tebliğ aldığı, ancak bu faturaya istinaden yasal süresi içinde bir iade faturası düzenlemediği, icra takibine konu faturanın davalının kabulünde olduğunun kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden 2.kez ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 10.08.2022 tarihli ek raporda bilirkişi görüşlerini muhafaza etmiştir.
5-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafın bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak 2018 ve 2019 yılı Ba – Bs kayıtları getirtilerek dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, davacı tarafça davalıya satılıp teslim edildiği bildirilen dayanıklı tüketim malzemelerinden dolayı takip ve davaya konu faturanın düzenlendiği, ancak davalı tarafça düzenlenen faturaya rağmen bir kısım ödemelerin yapılmadığı belirtilerek bu alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki alışverişe istinaden davacı tarafça düzenlenen 22.09.2018 tarih ve 15.250,00 TL bedelli faturanın davalı tarafça davacıya ödendiği, davacı tarafça icra takibine konu edilen tutarın ise davacıya elden ödeme şeklinde aylar önce ödenmiş olduğundan davalının davacıya davaya konu faturadan dolayı herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle icra takibine konu borca, faiz ve fer’ilerine itiraz edildiği bildirilmiştir.
Davacı tarafça taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında takip ve davaya konu olan 22.09.2018 tarih ve KDV dahil 15.250,00 TL bedelli faturanın düzenlendiği dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takibe konu faturadan dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar bakiye alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davalı şirkete HMK 222.maddesi gereğince inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi için meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça ticari defterler ibraz edilmediğinden davalı şirkete ait ticari defterler mali müşavir bilirkişi tarafından incelenememiştir.
Davacı tarafça da bilirkişi incelemesine 2019 yılına ait ticari defterler ibraz edilmiş olup, 2018 yılına ait ticari defterlerin ibraz edilemeyeceği bildirilmiş olduğundan bilirkişi incelemesi davacı şirkete ait 2019 yılı ticari defterler ve dosya kapsamı belgeler üzerinden yapılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek raporlarda sonuç olarak davacı şirketin Gaziemir Vergi Dairesi’nden getirtilen kayıtlarının incelenmesinden, davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.09.2018 tarihli KDV dahil 15.250,00 TL bedelli faturanın davacı şirket tarafından 2018 yılı 9.dönemi Bs bildirim formunda davalı şirket adına bir adet belge karşılığı KDV hariç 12.923,00 TL olarak mal / hizmet satışı beyan edildiği, davalı şirketle ilgili olarak da Gaziemir Vergi Dairesi’nden gelen kayıtların incelenmesinden davalı şirket tarafından elektronik ortamda beyan edilen 2018/09 dönemi Ba bildirim formunda davacı şirketten 1 adet belge karşılığı KDV hariç 12.923,00 TL tutarında mal / hizmet alımı beyan edildiği, bu şekilde takip ve davaya konu olan ve davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.09.2018 tarih … nolu ve KDV dahil 15.250,00 TL tutarlı faturanın her iki tarafça 2018 yılında vergi dairesine Ba-Bs formlarıyla beyan edilmiş olduğunun tespit edildiği, davacı şirketin incelenen 2019 yılı ticari defterlerinin ise 01.01.2019 tarih 1 yevmiye nolu açılış fişi ile 2.550,00 TL borç bakiyesi ile başladığı ve bu şekilde takip tarihi itibariyle davacı şirkete ait incelenen 2019 yılı ticari defterlere göre davacının davalıdan 2.550,00 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 01.12.2022 tarihli celsede alınan kök ve ek raporda takip ve davaya konu fatura dışında taraflar arasında başkaca bir ticari ilişkinin Ba/Bs formlarına göre rastlanmadığı bildirildiğinden davaya konu fatura kapsamında davalı tarafça ne şekilde, hangi tutarla ve hangi yolla ödeme yapıldığı hususunu açıklamak üzere davacı vekiline verilen süre içerisinde davacı tarafça sunulan 15.12.2022 tarihli dilekçeyle takip ve davaya konu fatura kapsamında davalı şirket yetkilisi tarafından davacı şirketin İş Bankası A.Ş hesabına 24.09.2018 tarihinde 5.000 TL, 07.11.2018 tarihinde 1.000 TL, 19.12.2018 tarihinde 1.400 TL ve 01.10.2018 tarihinde 3.000 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir.
Davalı şirket yetkilisi icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde takip ve davaya konu olan ve davacı tarafça davalı adına düzenlenen 22.09.2018 tarih ve KDV dahil 15.250,00 TL bedelli fatura muhteviyatı malları almadığı yönünde herhangi bir itiraz ileri sürmemiş olup, iş bu fatura bedelinin davalı tarafça davacıya ödendiği, takibe konu tutarın ise davacıya haricen elden ödendiği yönünde ödeme savunmasında bulunmuştur. Takibe konu bakiye kısımla ilgili ödeme davacı tarafça kabul edilmediğinden iş bu ödemeye ilişkin davalı tarafın bu yöndeki savunmasının ispat külfeti davalıdadır. Davalı tarafça itiraz dilekçesinde belirtilen ödemenin yapıldığına dair bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle davalı tarafın icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesindeki ödemeye ilişkin savunmasını kanıtlayamadığının kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişiden alınan kök ve ek raporlar ile vergi dairesinden getirtilen kayıtlar ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde takip ve davaya konu KDV dahil 15.250,00 TL’lik faturanın 2018 yılı 9.ayında her iki tarafça vergi dairesine bildirildiği ve bu şekilde her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına alındığının kabulü gerekmiştir. Davacı tarafça takip ve davaya konu KDV dahil 15.250,00 TL’Lik faturanın takibe konu edilen 2.850,00 TL’lik kısmının davalı tarafça ödenmediği iddia edilmiş olup, davalı tarafça da bakiye bu tutarın elden davacı tarafa ödendiği savunulmuş olup, ispat külfeti kendinde olan davalı tarafça bu ödeme iddiası kanıtlanamamıştır. Ancak mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafça faturanın düzenlendiği yıl olan 2018 yılına ait ticari defter ve kayıtlar ibraz edilmemiş olup, ibraz edilen 2019 yılına ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde davacının davalıdan bakiye 2.550,00 TL alacaklı olduğunun davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğunun tespit edildiği ve takip ve davaya konu fatura dışında başkaca bir ticari ilişkiye belirtilen dönem içerisinde rastlanmadığı mali müşavir bilirkişi tarafından bildirilmiştir. Bu kapsamda takip ve davaya konu faturadan dolayı davacı tarafın bizzat kendi ticari defter ve kayıtlarında bakiye alacak tutarı olarak kayıtlı olan 2.550,00 TL davacının davalıdan ödenmemiş bakiye alacağının bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmış olmakla, davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir 13.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 2.550,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen 2.550,00 TL asıl alacak üzerinden hesaplanan 510,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir 13.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle 2.550,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 510,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 179,90 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 116,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 175,00 TL ve bilirkişi ücreti 750,00 TL olmak üzere toplam 925,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 823,25 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 2.550,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda dava değeri itibariyle kesin olarak karar verildi. 07/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza