Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/427 E. 2021/1215 K. 27.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/974 Esas
KARAR NO : 2021/1217

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/02/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle:müvekkil şirketi ile davalı şirket arasında 27/03/2018 tarihinde iç mekan mimarisi tasarım peyzaj sözleşmesi ve … Tedarik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmelerin Alaçatı, çeşme izmir … mahallesi adresinde yer alan …’in bulunduğu alanın, müvekkili tarafından dekore edilmesi ve yenilenmesi işi kapsamında içerik, detay ve tahmini maliyet listenisi içerdiğini, yapılan sözleşmelerin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu, ilave işlerin iş sahibinin yöneticilerinin ve kontrolörlerinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, davalı şirketin sözleşme kapsamında dekore edilen ve yenilenen oteli eski hale getirme talebi olmaksızın teslim aldığını, açıklanan bu nedenlerle müvekkili tarafından yapılan sözleşme kapsamındaki işler ile ilave yapılan işlerin tespiti, ilave yapılan işlerin bedelinin yapıldığı yıl mahalli rayiç, KDV, yüklenici kârı verileri kapsamında ve EURO para cinsinden hesaplanması, belirlenecek EURO üzerinden hesaplamaya temerrüt tarihinden itibaren başlayan T.C. Merkez Bankası’nın EURO para birimi üzerinden açılan uzun vadeli hesaplara uyguladığı faiz uygulayarak ve ödeme günü kur üzerinden, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmasıyla şimdilik 20.000,00-EURO’nun davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle: Davacı dilekçesinde, sözleşmede yer alan Madde 3.5 “EK-1 ve EK-2 kapsamında yer almayan bir hizmet talebi olduğu takdirde, taraflar arasında ayrı olarak mutabakata varılacaktır.” Hükmüne dayanarak davacı tarafından yapılan ilave işlerin, yapım sürecinde müvekkil iş sahibinin yöneticilerinin ve kontrolörlerinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini ileri sürmüş olsa da; sözleşmede belirlenen bedelin götürü bedel olduğu ve TBK M. 480 Hükmü uyarınca yüklenici, iş sahibinden bedelin artırılmasını isteyemeyeceklerini, götürü bedelin taraflarca önceden, kuşkuya yer bırakmayacak şekilde kararlaştırılması olduğu, kural olarak, götürü bedel, sözleşmenin sonuna kadar geçerlidir ve taraflar bu bedelin değiştirilmesini isteyemeyeceklerinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) yapılan yargılama sırasında … Esas, … Karar ve 13.10.2021 tarihli karar ile dosyanın HSK’nın 07/07/2007 tarih ve 608 sayılı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine şeklinde karar verildiği ve dosyanın mahkememize gönderilmesi üzerine mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 08/07/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 07.07.2021 tarihli 608 nolu kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ilinin mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi hariç) olarak belirlendiği ve bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 Esas, 2019/401 Karar sayılı 04.04.2019 tarihli kararında da belirtildiği ve mahkememizce de aynen benimsendiği üzere “usul hukukumuzda mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle taraflarca yargılamanın her aşamasında görev itirazında bulunabileceği gibi taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemeninde yargılamanın her aşamasında görevli olup olmadığını re’sen gözetmesi ve görevsiz olduğu kanısına varılması durumunda kendiliğinden görevsizlik kararı vermesi gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni Hakim Güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada Kanuni Hakim Güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ve ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması ön görülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımda her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte bazen yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.”
Davaya konu Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) gönderme kararının dayanağı olan Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararındaki kararında eldeki derdest davaların, 07/07/2021 tarih ve 608 nolu yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararında 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği görülmüştür.
Her ne kadar Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesince dosyanın Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’ nun 07/07/2021 tarihli 608 karar sayılı kararı gereğince Mahkememize gönderilmesine karar verilmiş ise de; gönderme kararının dayanağı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’ nun 07/07/2021 tarihli 608 karar sayılı kararında kararın uygulanmasına karar verilen 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve derdest durumdaki dosyaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi kararın 08/07/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmasına rağmen 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu hususlar göz önüne alındığında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 2017/11-10 Esas , 2019/401 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılmasının gerektiği ve dosyanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilemeyeceği, dava dosyasının Mahkememize gönderme kararı ile geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin kararı ticaret mahkemesi sıfatıyla verdiği dolayısıyla gönderme kararını veren mahkemenin 01/09/2021 tarihine kadar açılmış davalar yönünden aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilerek Mahkememizce de görevsizlik kararı değil niteliği itibariyle kesin olan gönderme kararı verilmesi ve iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine gönderilmesinin gerektiği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış , dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1- Hakimler Ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu ‘ nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı gereğince 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalara davanın açıldığı mahkeme tarafından bakılması gerektiği anlaşıldığından dosyanın Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına ,
3-Harç ve yargılama giderlerinin 6100 Sayılı Kanunun 331. maddesinin 2. fıkrasının 1. cümlesi uyarınca, görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Mahkememiz kararı ile Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı kararı doğrultusunda iki mahkeme kararı arasında oluşan uyuşmazlığın giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
Dair niteliği itibariyle kesin olarak dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 27/12/2021

Katip …

Hakim …