Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/42 E. 2022/401 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/42
KARAR NO : 2022/401

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17.01.2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 17.01.20220 tarihli dava dilekçesinde; davalının Marmaris Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarası ile Marmaris Vergi Dairesinin …vergi numarasında kayıtlı … Limited Şirketinin %50 hisse sahibi ortağı olduğunu, davalının şirket nezdinde kendi adına tescilli 6.050.000,00 TL değerindeki 242.000 adet şirket payının 121.000 adedine denk gelen %25 hisse payını İzmir … Noterliğinin 26/07/2019 tarih … yevmiye sayılı Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesine istinaden 3.025.000,00 TL bedel karşılığında davacıya devir ettiğini, hisse devir bedelini de nakit olarak tahsil ettiğini, davalının pay devrini tescil ettirmediğini, davacıyı uzun süre oyaladığını, davacının sermaye payı ve hissedarlığı tescil ettirilmediği için davacı şirketin hesaplarını inceleme ve faaliyetlerini denetleme gibi haklarının kısıtlandığını, davacının öncelikle davalının hissedarı olduğu şirket muhatap gösterilerek Beyoğlu … Noterliğinin 12/11/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, ihtarnamede İzmir … Noterliğinden düzenlenen 26/07/2019 tarih … yevmiye sayılı Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi uyarınca pay devrinin ortaklar kurulunca onaylanması yönünde karar alıp, Marmaris Ticaret Sicilinde pay devrini tescil ettirmesini istediğini, ihtar üzerine dava dışı şirketin 18/11/2019 tarihli davalının da imzasının olduğu ortaklar genel kurul toplantısında alınan karar ile bu talebin reddedildiğini ve şirket tarafından keyfiyetin Marmaris … Noterliğinin 18/11/2019 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 20/11/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafça bu kez davalı …’na Bakırköy … Noterliğinin 21/10/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek hisse devir sözleşmesinin haklı sebeple fesih edildiğinin ve davacı tarafça davalıya ödenen hisse devir bedeli tutarı olan 3.025.000,00 TL’nin iadesinin istenildiğini, davalı tarafça hisse devir bedelinin geri ödenmemesi üzerine davalı hakkında İzmir 2. İcra Müd’nün …/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, takibin devamı için zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak arabuluculuk sürecinde de taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığını, davalının takibe yaptığı itirazın kötü niyetli ve haksız olduğunu, davalının icra takibini durdurmak suretiyle zaman kazanıp şahsi mal varlığını ve hissedarı olduğu … Limited Şirketi nezdindeki %50 hisse payını 3. Kişilere muvazaalı devrederek alacağı sekteye uğratmak gayretine girdiğini bu sebeple davalının dava süreci içerisinde şahsi mal varlığını ve adı geçen ortağı olduğu şirketteki hisselerini 3.kişiye devretmesinin önüne geçilmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep edildiğini, davanın dayanağının ve davalıdan olan alacağın hukuki sebebinin resmi senet niteliğindeki noter sözleşmesi olması da dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebinin kabulünün gerektiğini belirtmiş, davalının şahsi mal varlığı ile ortağı olduğu … Limited Şirketi nezdindeki %50 hisse payını 3. Kişilere devrinin önlenmesi adına teminat aranmaksızın ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının İzmir 2. İcra Müd’nün …/… sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına , % 20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği 13.02.20220 tarihli cevap dilekçesinde; davalının 2018 yılında eşinden ayrılıp eşinin hissedar olduğunu, … Limited Şirketi ‘den %37,5 hisseyi satın alarak şirketin %50 ortağı olduğunu, davalının bu dönemde … ile tanıştığını, …’nun davalının şirketinin satmış olduğu daireleri almak istediğini söylediğini, sık sık davalı ile görüşme talep ettiğini, …’nun Marmaris’teki evinde davetler düzenlediğini, bu davetlere davalıyı da davet ettiğini, bu davetlere en sık eşlik edenin eski İzmir Cumhuriyet Başsavcısı, şimdiki Yargıtay üyesi … ve eski MİT mensubu davacı … olduğunu gören davalının güven duyduğunu, davalının şirketinin ekonomik sorunlar yaşadığı bir dönemde …’nun davalıya yardımcı olmak istediğini, emanet para verebileceğini beyan ettiğini ve davalının ortağı olduğu … şirketi hesabına 31/10/2018 tarihinde … … adı ile 138.000,00 TL 31/12/2018 tarihinde … … adı ile 45.000,00 TL, 31/12/2018 tarihinde … … adı ile 55.000,00 TL, 31/12/2018 tarihinde … adı ile 500.000,00 TL, 31/12/2018 tarihinde … adı ile 250.000,00 TL, 31/12/2018 tarihinde … adı ile 40.000,00 TL , 31/10/2018 tarihinde ise … adı ile 60.000,00 TL olmak üzere toplam 1.088.000,00 TL gönderildiğini, ayrıca davalının tek sahibi olduğu
… Mimarlık Ltd Şti hesabına 01/10/2018 tarihinde … adı ile 200.000 Euro , 07/02/2019 tarihinde ise … adı ile 90.000 USD emanet para diye yollandığını, davalıyı evine çağıran …’nun yanında avukat

… ve muhasebecisi ile birlikte konuşmaya başladığını, davalıya bağırarak ” ben borç para falan vermedim şirketin %25 hissesini istiyorum bunu bugün burada halletmeden buradan çıkılmayacak ” dediğini, davalının evden ayrılmaya çalıştığını ancak

…’in davalıyı tartakladığını, avukat …’ın araya girerek ” bu seni burada öldürür en iyisi senet falan imzala ve kurtul ” dediğini, davalının ikna konuşmaları sonrası evden çıkıp ayrıldığını, davalının eski İzmir Cumhuriyet Başsavcısı …’den yardım istediğini, davalının 30/06/2019 tarihinde davacı … ‘ın evine … tarafından davet edildiğini, toplantıya …’nun da katıldığını, …’in davalıya ” bir devir sözleşmesi yapalım ama … adına olsun, şimdilik böyle yazalım kurtul yoksa seni bunun elinden kurtaramayız ” diyerek baskı altına aldığını, sonrasında …’in kendi el yazısı ile davalının tamamen aleyhine bir sözleşme yazdığını, davalının toplantıdan ayrıldığını, İzmir’de çalıştığı şantiyeye döndüğünü, davalının noter devri yaptırması konusunda baskı altında kaldığını, 26/07/2019 tarihinde davalının şantiyesine ortaklı çalıştığı firmanın toplantısının olduğu gün yanında noterin arkadaşı olduğunu iddia eden bir kişi ile birlikte gelen davacı …’ın devir için noter onayını yapması gerektiğini, bunun göstermelik olduğunu, yapmadığı takdirde davalının ailesine zarar vereceğini söyleyerek korkuttuğunu, …’nun 30/06/2019 tarihinde davalıya zorla imzalatılan sözleşmenin 7. Maddesine göre … adına hatır olarak adı geçen şirketin %25 hissesinin devrini noterden gerçekleştirmeyi taahhüt ettiğini, bu sebeple …’ın hiçbir ödeme yapmadan sadece davalının irade sakatlığından faydalanarak 26/07/2019 tarihinde noter devrini kendi adına gerçekleştirdiğini, davacının yalnızca resmi evrak olarak ileri sürülen İzmir … Noterliğinin 26/07/2019 tarih … yevmiye sayılı şirket devir sözleşmesine dayandığını ancak davalının iradesinin taraflar arasında yaşanan olaylar nedeniyle sakatlandığını, 3. Şahıs … ve arkadaşlarının çeşitli tarihlerde vermiş olduğu borçlar karşılığında şirket hissesinin devredilmesinin baskı altında hile ve ikrah ile noter huzurunda değil iş yerinde çağrılan kişi tarafından imzalatıldığını, … ve arkadaşlarının emanet diye verdikleri tutarın 2.942.310,00 TL olup, hisse devir sözleşmesinde geçen ve nasıl, nerede, ne ile verildiği ispat edilemeyen rakam olan 3.025.000,00 TL ile miktarların benzerliğinin beyanları doğrular nitelikte olduğunu, mevcut olay sebebi ile davacı … ile … aleyhine İstanbul Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …/… nolu, 3. Şahıs … aleyhine Yargıtay soruşturma no … sayılı evrakı ile başvurular yapıldığını, davanın yersiz olduğunu, davacının davalının şahsi malları ile %50 hisse sahibi olduğu şirketin hissesinin devrinin engellenmesi için tedbir talep ettiğini, davalının birçok gayrimenkule malik olduğu gibi … Ltd Şti , … İnş AŞ , … Mimarlık Ltd Şti, Marmaris Yapı İnş. Ltd Şti ve …Ltd Şti gibi şirketlerin tam veya hakim ortaklı hisse sahibi olan bir iş kadını olduğunu, ticari itibarının yüksek olduğunu, açılan davanın aleyhe gelişmesi halinde bile karar infazının imkansızlığının mümkün olmadığını, mahkemece aksi düşünülmesi halinde teminatsız olarak tedbir kararı verilmemesini, davalıya kısa bir mehil verilmesi halinde teminatın nakit veya süresiz teminat mektubu şeklinde dosyaya katılacağını belirtmiş ,davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, aksinin düşünülmesi halinde davacı yanın teminat yatırması halinde karar verilmesine, şirket hisselerine tedbir konulmasının telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracağı, ticari itibarının sarsılacağı gerçeği nedeni ile nakit veya yeterli teminat mektubunun verilmesi için kısa mehil verilmesine, davanın reddine , % 20 tazminatın hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosya incelemesinde; alacaklının …, boçlunun …, borç miktarının 3.025.000,00 TL olduğu, ödeme emrinin boçluya 09.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinİn 10.12.2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir … Noterliğinin 26.07.2019 tarih … yevmiye numaralı ” Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi”nin incelemesinde ; devir edenin …, devir alanın …, devredilen payın 121.000, devir bedelinin 3.025.000,00 TL olduğu, sözleşmede devreden …’nın “devir bedelini kendisinden nakden ve tamamen aldım” beyanının ve devralan …’ın da “devir bedelini kendisine nakden ve tamamen ödedim”beyanının bulunduğu belirlenmiştir.
… Taahhüt Turizm İthalat İhracat ve Tic Ltd Şti’nin sicil dosyası celb edilmiş, şirketin ortaklarının … ve … , şirket temsilcilerinin de … ve … olup her ikisinin şirketi müştereken temsile yetkili oldukları, şirket genel kurulunun 18.11.2019 tarihli …/… nolu kararı ile 12.11.2019 tarih ve … nolu Bakırköy … Noterliği’nden çekilen ve şirkete 15.11.2019 tarihinde tebliğ edilen ihtarnamedeki … TC Nolu …’ın hisse devri onayının reddine, hisse devri reddi ile ilgili noterden cevap verilmesine oy birliği ile karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… sayılı evrakının incelemesinde; şikayetçinin …, şüphelilerin …, …, …, …, suçun “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, görevi kötüye kullanma, şantaj , kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, icbar suretiyle irtikap, alacağın tahsili amacıyla tehdit” suç tarihinin 2019 olduğu, 19.03.2021 tarihinde şikayetçi ile şüpheli … arasındaki detayları kendilerinin vakıf olduğu, ticari ve hukuki ilişkilerden kaynaklanan ihtilaflar dışında şüphelinin şikayetçiye tehdit ve cebir kullanarak üzerine atılı müsnet suçu işlediğine dair dava açmayı gerektirecek nitelikte delil olmadığı, hukuki ihtilafa ilişkin şikayetçinin hukuki dava ve takip yollarına başvurabileceği, şüpheliler … ve … ile ilgili şikayetçinin soyut beyanı dışında iddia konusu eylemin meydana geldiğine dair dava açılmasını gerektirebilecek nitelikte delil bulunmadığının anlaşıldığından bahisle şüpheli … hakkında TCK 64. Md uyarınca ölüm nedeniyle kovuşturma imkanı bulunmadığından diğer şüpheliler hakkında üzerlerine atılı suçlamalardan delil yetersizliği nedeniyle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verildiği, karara müşteki tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine İzmir 7. Sulh Ceza Hakimliğinin …/… D.İş sayılı 30.04.2021 tarihli kararı ile İzmir CBS’nın 19.03.2021 tarih ve …/… sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararına müşteki vekili tarafından yapılan itirazın 5271 sayılı CMK’nın 173/3 md uyarınca reddine, kesin olarak karar verildiği belirlenmiştir.
Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu’nun 04.06.2020 tarih ve … sayılı kararının incelemesinde ; Ankara Cumhuriyet Başsavcıılığı’nın 29.11.2019 tarih ve …/… görevsizlik kararı ekinde gelen ve Yargıtay Başkanlığına hitaben gönderilen … vekili Av …’in 25.11.2019 ve 28.11.2019 tarihli dilekçeleri ve ekleri ile konu ile ilgili 1. Başkanlık Kurulu’nun 12.12.2019 tarih … sy kararı ile Yargıtay Kanunun 18. Md 4. Fıkrası uyarınca ön soruşturma yapan daire başkanının hazırlamış olduğu 09.03.2020 tarihli rapor soruşturma açılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, karara itiraz üzerine Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 03.06.201 tarih … sayılı kararı ile yeniden incelemesi istenen 1. Başkanlık Kurulu kararının Yargıtay Kanunun 46/2 md uyarınca kesin nitelikte olduğundan isteğin reddine karar verildiği belirlenmiştir.
Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı dosya incelemesinde; davacının …, davalının … Limited Şirketi, davanın Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davası olduğu, dosyanın derdest olduğu belirlenmştir.
Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas, sayılı dosya incelemesinde; davacının … … , davalının … Limited Şirketi, davanın Marmaris 1. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davası olduğu, dosyanın derdest olduğu belirlenmiştir.
Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… esas, sayılı dosya incelemesinde; davacının … … , davalının … Mimarlık Dekorasyon Danışmanlık İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketi, davanın Marmaris 2. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali davası olduğu, dosyanın derdest olduğu belirlenmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça davalının dava dışı … Limited Şirketinde bulunan 121.000 adede denk gelen %25 hisse payını İzmir … Noterliğinin 26.07.2019 tarih … sayılı Limited şirket pay devir sözleşmesine istinaden 3.025.000,00 TL bedel karşılığında davacı tarafa devredildiği ancak pay devrinin onaylanmadığından bahisle pay devri karşılığı ödenen bedelin tahsiline yönelik olarak davalı hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği , davacı tarafça itirazın iptaline yönelik olarak eldeki davanın açıldığı, davacı … ile davalı … arasında davalının dava dışı … Limited Şirketindeki 121.000 adede denk gelen %25 hisse payının devrine yönelik olarak İzmir … Noterliğinin 26.07.2019 tarih … yevmiye sayılı “Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi”nin imza altına alındığı, dava dışı şirket genel kurulunun 18.11.2019 tarih …/… sayılı kararı ile söz konusu hisse devir onayının reddine karar verildiği, davacı tarafça hisse devri gerçekleşmediğinden hisse devri sözleşmesi doğrultusunda ödenen 3.025.000,00 TL’nin tahsiline yönelik olarak davalı hakkında İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptali için dava açıldığı, taraflar arasında imza altına alınan “Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi”nde devir bedeli olarak belirlenen 3.025.000,00 TL’nin davacı tarafından davalıya nakden ve tamamen ödendiğinin belirtildiği, söz konusu belgenin HMK 204/2 maddesi gereğince aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil niteliğinde olduğu ve aksinin yazılı ve kesin delil ile kanıtlanmasının gerektiği ve davacı tarafça belgedeki ödeme iddiasının aksinin yazılı ve kesin delil ile ispatlanamadığı , davalı tarafça söz konusu sözleşmenin baskı altına yapıldığının iddia edildiği ve bu konuda İzmir CBS na şikayette bulunulduğu, İzmir Cumhuriyet Başsavcıılığınca davacı ve davalı arasındaki ihtilafın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, noter senedi ile ilgili de belgenin baskı altında imzalandığına dair iddiaları ile ilgili yeterli delil bulunmadığı gerekçesi ile davacının şikayeti ile ilgili kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, karara itiraz edildiği, kararın İzmir 7. Sulh Ceza Hakimliğince kesin olarak reddine karar verildiği, davalı tarafça davalının ortağı olduğu şirkete dava dışı kişiler aracılığıyla toplam 2.942.310.00 TL para gönderildiği, söz konusu paranın dava dışı … tarafından davalıya yardımcı olmak ve emanet olarak gönderildiğinin belirtildiği ve söz konusu gönderilen paranın tahsiline yönelik olarak dava dışı kişiler tarafından yine dava dışı şirket hakkında icra takipleri ve itirazın iptali davaları bulunduğu, söz konusu davalarda talep edilen bedel ile eldeki davada talep edilen bedelin mükerrer talep niteliğinde olduğu, bu hususun belirlenmesine yönelik olarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinin iddia ediliği ancak “Limited Şirket Pay Devir Sözleşmesi”ndeki dava konusu edilen bedelin nakden ve tamamen alındığına ilişkin beyanlar karşısında söz konusu savunmanın herhangi bir değerinin olmadığı ve bu hususta bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek bulunmadığı, davalı tarafça tanık deliline dayanıldığı ancak davacı vekili tarafından tanık dinletilmesine muvafakat edilmediğinin Mahkememizin 28.04.2022 tarihli celsesinde belirtildiği, davanın niteliği göz önüne alındığında ancak davacının açık muvafakatı ile tanık dinlenebileceği, davacı tarafça muvafakat beyan edilmediğinden davalının da tanık dinletme talebinin de reddinin gerektiği, davacı tarafça taraflar arasında imza altına alınan sözleşme doğrultusunda davalı tarafa ödenen ve sözleşmenin yerine getirilmemesi hisse devrinin gerçekleşmemesi sebebi ile dayanaksız kalan 3.025.000,00 TL’nin davalı tarafında davacıya ödenmesinin gerektiği, davalının icra takibine taptığı itirazın haksız ve yersiz olduğu incelenen tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜ ile, davalının İzmir 2.İcra Müd’ nün …/… sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen DEVAMINA,
Takibin devamına karar verilen bölüm üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 206.637,75 TL harçtan peşin alınan 36.534,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 170.103,31 TL harcın davalı tarafça tamamlanmasına ,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 118.275,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 8 davetiye bedeli 111,50 -TL yargılama gideri ile davacı tarafça yatırılan 36.596,64 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına ,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … ‘ın yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2022

Başkan …
E-İMZALIDIR

Üye …
E-İMZALIDIR

Üye …
E-İMZALIDIR

Katip …
E-İMZALIDIR