Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/414 E. 2021/1016 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/414 Esas
KARAR NO : 2021/1016

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 17/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı tarafından davalı şirkete karşı 17.06.2020 tarihinde … İcra Müd. … d. numarası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe i iraz ettiğini ve iş bu iptal davası açıldığını, müvekkilinin kusursuz olduğunun sabit olduğu trafik kazasındaki zararının karşılanmasını istediğini, Müvekkiline kayıtlı … plakalı araca 13.03.2020 tarihinde park halindeyken davalı sigortaya sigortalı … plakalı araç tarafından çarpıldığını, zarar için sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigortaca reddedildiğini, kaza tarihinden itibaren araçsız kaldığını, davalı şirketin reddi sonrası delil tespiti yapıldığını, İzmir … SHM … D İş kapsamında … plakalı aracın hasarı tespit edildiğini, sunulan raporda 27.300 TL hasar bedeli, 2.000 TL değer kaybı, 3.068 TL araç mahrumiyeti zararı hesaplandığını, icra takibi başlatılmak zorunda kalındığını, ancak sigorta şirketinin haksız itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptalini ve takibin devamını talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde kaza tarihinde ZMMS sigortalısı olduğunu, davacı yana zarar için 11.05.2020 tarihinde 5.899,68 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemenin çekişmesiz olduğunu, bu ödeme ile sorumluluklarının sona erdiğini, tarafların kusur oranlarının tespiti gerektiğini, sorumluluklarının kusur oranı ve poliçe limiti dahilinde olduğunu, davacı tarafından talep edilen miktarın fahiş olduğunu, SBM hasar kayıtlarının ve kaza ile hasarın illiyetinin incelenmesi gerektiğini, varsa uyumsuz hasarın değerlendirilmesi gerektiğini, değer kaybı hesabında genel şartlar kriter ve hesaplama yönteminin kullanılması gerektiğini, eski hasarlarının dikkate alınmasını … plakalı davaya konu aracın çekme belgesi bulunduğunu, bu nedenle değer kaybına ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan hasar bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza Tespit Tutanağı,
-İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 08/12/2020 tarihli yazısı,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin 30/12/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Kusur bilirkişi …’in 07/01/2021 tarihli kusur raporu,
-Makine mühendisi bilirkişi İbrahim Kurşun’un 26/01/2021 tarihli kök bilirkişi raporu ile 16/04/2021 tarihli ek raporu,
-… Sigorta A.Ş nin 09/03/2021 tarihli yazısı,
-… Sigorta A.Ş nin 29/03/2021 tarihli yazısı,
-… Sigorta A.Ş nin cevabı yazısı eki hasar dosyası ve poliçe
-Bilirkişi …’in 21/09/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
TBK’nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mülkiyeti davacıya ait olan … plakalı araç ile davalı sürücüsünün sevk ve idaresindeki … ve dava dışı … plakalı araçların 13/03/2020 tarihinde çok taraflı maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, … plakalı araç maliki olan davacının aracında kaza nedeniyle hasar oluştuğunu iddia ettiği, buna ilişkin olarak İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdığı, delil tespit raporuna istinaden hasar bedeli, değer kaybı ve delil tespiti giderlerinin tahsili amacıyla kazaya sebebiyet verdiği iddia olunan … plakalı aracın zmms sigortacısı olan davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 13/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde 09/07/2020 tarihinde borca, ferilerine itiraz ettiği, icra müdürlüğünce itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, işbu itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame edildiği, davalı borçlunun takibe itirazının 15.000,00 TL yönünden iptalinin talep edildiği, davacının takip talebinde hasar bedeli ile birlikte değer kaybı ve delil tespiti masraflarını talep ettiği mahkememizce gözetilerek dava konusu edilen miktarın hangi alacak kalemlerine ilişkin olduğu hususunda açıklama yapmak üzere davacı vekiline mahkememizce süre verildiği, davacı vekilinin sunmuş olduğu 10/03/2021 tarihli dilekçede değer kaybına ilişkin taleplerinin bulunmadığı, dava konusu edilen alacağın hasar bedeline ilişkin olduğunu beyan ettiği ve dava değerini 01/02/2021 tarihli dilekçe ile 25.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini bildirdiği, mahkememizce dosyanın öncelikle kusur bilirkişine tevdi edildiği, alınan 07/02/2021 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre, davacıya ait … plakalı aracın nizami şekilde park halinde olduğu, meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun olmadığı, kazanın davalı … sürücüsünün asli ve tam kusurlu davranışı ile meydana geldiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, sonrasında mahkememizce dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdi edildiği, alınan 26/01/2021 tarihli hesap bilirkişi kök raporunda sol ön kapı, sol arka kapı, sol ön çamurluk, sol ön davlumbaz, sol arka davlumbaz parçaları ile alt takım mekanik aksamında hasar oluştuğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, hasar bedelinin 27.300,00 TL (yedek parça+işçilik+kdv) olduğu, ancak aracın kaza öncesi kasko değeri ve piyasa rayicine göre tamirinin ekonomik olmadığı, gerçek zararın 25.000,00 TL olduğu, pert kaydı bulunduğundan değer kaybı hesaplanmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, hesap bilirkişinin dava konusu aracın eski hasar kayıtlarını incelemeksizin değerlendirme yaptığı, ayrıca gerçek zararın belirlenmesine ilişkin verilerin denetime elverişli olmadığının mahkememizce tespit edilmesi ve davalının itirazlarının yerinde görülmesi nedeniyle dosyanın kök rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden denetime elverişli ve davalının itirazlarını karşılar ek rapor düzenlenmesinin istenildiği, hesap bilirkişisinin 16/04/2021 tarihli ek raporun da bu kez de sovtaj bedelinin kök raporda maddi hata neticesinde eksik gösterildiği, bu şekilde davalı … tarafından yapılan ekspertiz incelemesi ile çelişkiye sebebiyet verildiği, aracın sovtaj bedelinin 15.000,00 TL olduğu gerekçesiyle gerçek zararın 15.000,00 TL(aracın kaza öncesi serbest piyasa rayicinin 30.000,00 TL- kaza sonrası sovtaj bedeli 15.000,00 TL) olduğu yönünden görüş ve kanaat bildirdiği, bu raporun taraflara tebliği üzerine taraf vekillerinin rapora itirazda bulunduğu, hesap bilirkişinin kök ve ek raporunda gerçek zarara ilişkin yapılan hesaplamanın somut ve denetime elverişli herhangi bir veriye dayanmadığının mahkememizce tespit edilmesi nedeniyle dosyanın otomotiv bilirkişiye tevdi edildiği, otomotiv bilirkişiden dosya içerisinde bulunan delil tespit raporu, davalı … tarafından yapılan ekspertiz, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporları incelenmek ve irdelenmek suretiyle hesaplama yapılmasının talep edildiği, alınan 21/09/2021 tarihli rapora göre kaza ile hasarın uyumlu olduğu, dava konusu aracın dava konusu kaza nedeniyle hasar bedelinin kdv ve işçilik dahil olmak üzere 27.300,00 TL olduğu, ancak dava konusu aracın dava öncesinde pert kaydı bulunduğu muhtelif tarihlerde birden çok kazaya karıştığı, bu nedenle tamirinin ekonomik olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, bu kapsamda yapılan incelemede yapılan piyasa araştırmalarına göre dava konusu aracın kaza öncesi serbest piyasa rayicinin 45.000,00 TL olduğu, yine kaza neticesinde uğradığı hasarlar dikkate alındığında sovtaj değerinin 22.500,00 TL olarak tespit edildiği, buna göre aracın onarım bedelinin aracın rayicinin %50’sini aştığı, tamirinin ekonomik olmadığı, gerçek zarar prensibine göre hesaplama yapılması gerektiği, davacının gerçek zararının 22.500,00 TL(aracın kaza öncesi serbest piyasa rayicinin 45.000,00 TL- kaza sonrası sovtaj bedeli 22.500,00 TL) olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, mahkememizce alınan 07/01/2021 tarihli kusur raporu ile 21/09/2021 tarihli otomotiv bilirkişi raporunun davalı … tarafından yapılan ekspertiz, davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar, delil tespit raporu ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, her ne kadar davalı tarafından 26/01/2021 tarihli kök ve 16/04/2021 tarihli ek makine mühendisi bilirkişi raporu ile 21/09/2021 tarihli otomotiv bilirkişi raporu arasında çelişki olduğu savunulmuş ise de 26/01/2021 tarihli kök ve 16/04/2021 tarihli ek makine mühendisi bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olmadığı, somut verilere dayanmadığı, bilirkişi raporu niteliği taşımadığı bu nedenle mahkememizce değerlendirmeye alınmadığı ve çelişki olarak kabul edilmediği, ayrıca otomotiv bilirkişi raporunun gerçek zarardan somut ve denetlenebilir verilere dayandığı dikkate alınarak davalının yeniden rapor alınması talebinin reddedildiği, asli ve tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın 02/07/2019-02/07/2020 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle zmss sigortacısı olan davalı … şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında kalan davacının hasar zararından sorumlu olduğu, itirazın iptali davasının kısmi dava olarak ikame edilebileceği, davacının yargılama aşamasında 01/02/2021 tarihli dilekçesi ile ıslah yoluna başvurmak suretiyle dava değerini arttırdığı, her ne kadar davalı … tarafından ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmeyen davalının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunamayacağı, aksi düşünülse dahi davaya konu trafik kazasının 13/03/2020 tarihinde meydana geldiği, 6098 sayılı TBK’nun 72 ve 2918 sayılı KTK’nun 109.maddeleri uyarınca somut uyuşmazlıkta zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu ıslah tarihi itibariyle talebin zamanaşımına uğramadığı bu nedenle davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, ayrıca ıslahla arttırılan kısım yönünden takip durdurma kararı davalı … tarafından davacıya tebliğ edilmediğinden 1 yıllık hakdüşürücü sürenin geçtiğinden de bahsedilemeyeceği, her ne kadar davalı … tarafından dava öncesinde davacıya 11/05/2020 tarihinde 5.899,68 TL kısmi ödeme yapıldığı savunulmuş ise de, dosyaya kazandırılan ödeme dekontlarına göre söz konusu ödemenin dava konusu kazaya karışan diğer araç olan … plakalı araca ilişkin hasar ödemesi olduğu, bu nedenle söz konusu ödemenin mahkememizce belirlenen davacının gerçek zararından mahsubunun mümkün olmadığı, davalı … şirketinin takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü, davacının bu tarih itibariyle faiz talep edebileceği, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 323.maddesi uyarınca davacı tarafından dava öncesinde yapılan delil tespitine ilişkin giderler yargılama gideri olarak hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 22.500,00 TL hasar onarım bedeli olan asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Alınması gerekli 1.536,97 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 102,38 TL peşin harç ile 170,77 TL ıslah harcı toplamı olan 273,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.263,82 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 102,38 TL peşin harç, 170,77 TL ıslah harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 121,90 TL müzekkere-tebligat gideri, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Değişik iş sayılı dosyasında yapılan 1.457,20 TL delil tespit giderinden oluşan toplam 3.406,65 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (22.500,00/25.000,00=…,90) 3.065,98 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A- maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının merciine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/11/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA