Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/394 E. 2022/609 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/394
KARAR NO : 2022/609

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/08/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davacı sürücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı sigorta sürücüsünün sevk ve idaresindeki … plakalı araçların karıştığı çift taraflı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kaza neticesinde davacıya ait aracın sol ön çamurluk, sol arka çamurluk ve sol ön ve arka kapılarında göçükler meydana geldiği, taraflarca kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davalı sigorta sürücüsünün kusurlu olmadığını savunduğu ancak bu durumun gerçekle bağdaşmadığı, davacının onarıma ilişkin zararları kendisinin karşıladığı, yapılan araştırmada kaza mahallini gören kamera kaydına ulaşılamadığı, davacının onarımdan kaynaklı hasar bedeli ve değer kaybı bulunduğu, bu zararın kazaya sebebiyet veren aracın zmms sigortacısı olan davalı tarafından tazmin edilmesi gerektiğini belirterek 13.741,10 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, sorumluluklarının sigorta poliçe teminat limiti, gerçek zarar ve sigorta sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 71 ve 2918 sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminatın (hasar bedeli, değer kaybı) karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin 25/08/2020 ve 29/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Adıyaman il emniyet müdürlüğünün … tarihli yazısı ve eki,
-Mersin Emniyet Müdürlüğünün … tarihli yazısı ve eki,
-… Sigorta A.Ş’nin 07/09/2020 ve 28/10/2020 tarihli yazısı,
-Davacı tarafından sunulan kaza ve hasara ilişkin fotoğraflar,
-… Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… talimat sayılı dosyasında 26/04/2021
tarihinde gerçekleştirilen keşif,
-Talimat mahkemesince belirlenen tanıklar … ve ….’in
beyanları,
-Trafik kusur bilirkişi …’nın 24/05/2021 tarihli raporu,
– ATK Ankara Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli kusur raporu,
-İTÜ Öğretim Görevlileri Doç. Dr, …, Prof. Dr. … ve Doç
Dr. …’ın 30/03/2022 tarihli kusur raporu,
-Hesap Bilirkişi …’ın 13/06/2022 tarihli raporu.
-… Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… sayılı dosyası.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, … tarihinde kendisine ait araca davalı sigortanın sigortalısı … plakalı aracın çarpması nedeniyle aracında hasar oluştuğu, hasarın kendisi tarafından bizzat onarıldığı, hasar nedeniyle aracında değer kaybı meydana geldiği, davalı sigortaya yapılan başvuruya rağmen davalı sigorta tarafından ödeme yapılmadığı, kaza ve hasar nedeniyle hasar bedeli ve değer kaybı zararının bulunduğu, davalının kazaya sebebiyet veren aracın zmms sigortacısı olarak bu zararlardan sorumlu olduğu ve tazmin etmesi gerektiği iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, davalının ise mahkememizin yetkisine itiraz ettiği, zamanaşımı definde bulunduğu, sigortalı sürücüsünün kusurunun bulunmadığını savunduğu, taraflar arasında mahkememizin yetkili olup olmadığı, dava konu tazminat alacağının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, davalı sigorta sürücüsünün kusurlu olup olmadığı, davacının aracında kaza nedeniyle hasar ve değer kaybı zararının olup olmadığı varsa miktarının ne olduğu ve davalının bundan sorumlu olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ve yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu savunulmuş ise de, 2918 sayılı KTK’nun 110 maddesi kapsamında davalı sigortanın bölge müdürlüğünün İzmir ilinde bulunduğu ve mahkememizin anılan yasa hükmü uyarınca yetkili olduğu değerlendirilmekle davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığı ileri sürülmüş ve zamanaşımı definde bulunulmuş ise de, 6098 sayılı TBK’nun 72 ve 2918 sayılı KTK’nun 109 maddesi uyarınca dava konusu olayda zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğu, kaza ve dava tarihi itibariyle 2 yıllık zamanaşımı gerçekleşmediği değerlendirilmekle davalının zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin hasar bedeli ve değer kaybı talepleri bulunduğu gözetilerek davacı vekiline 6100 sayılı HMK’nun 31 ve 194 maddeleri uyarınca talebini açıklamak ve ayrıştırmak üzere 02/12/2020 tarihli celsede 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin bu ara karar üzerine 03/12/2020 tarihli açıklama dilekçesi sunduğu, davasını belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini, dava konusu olayda 13.000,00 TL hasar bedeli, 741,10 TL değer kaybı olmak üzere toplam 13.741,10 TL alacak taleplerinin bulunduğunu bildirdiği ve kaza ve hasara ilişkin fotoğrafları dilekçesi ekinde sunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu kaza nedeniyle oluşturulan hasar dosyası, davacıya ait aracın geçmiş hasar kayıtları ve araç kayıtlarının dosyaya kazandırıldığı, davacı vekilinin talebi üzerine dava konusu kazanın meydana geldiği mahalde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına ve taraf tanıkların dinlenilmesine karar verildiği, bu kapsamda … Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, … Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/04/2021 tarih …/… talimat sayılı dosyasında keşfin gerçekleştirildiği, davacı tanıklarının kaza mahallinde dinlenildiği, dosyanın kusur bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin 24/05/2021 tarihli raporunu sunduğu, söz konusu raporda davacı sürücüsünün şeride tecavüz ettiği, davalı sigorta sürücüsünün ise güvenli ve gerekli takip mesafesini korumadığı gerekçesi ile her iki sürücünün asli kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerinin 24/05/2021 tarihli kusur raporuna itirazı üzerine mahkememizce dosyanın kusur yönünden yeniden inceleme yapılmak üzere Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK’nun … tarihli kusur raporunda olay tarihinde idaresindeki çekici ile seyir halinde olan davalı sigorta sürücüsünün sağ önünden seyir halinde olup sola kontrolsüzce manevra yapan davacı sürücüsünün idaresindeki araç ile karıştığı kazada kusurunun bulunmadığı, davacı sürücüsünün ise sol şeridi kontrol etmesi, uygun bir zamanda sola manevra yapması gerekirken buna riayet etmediği, meydana gelen kazada asli ve %100 kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 24/05/2021 ve 08/07/2021 tarihli raporlar arasında çelişki bulunduğu gözetilerek dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, İTÜ Trafik Kürsüsünde görevli üç kişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdinin istenildiği, talimat mahkemesince talimatımız doğrultusunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinden alınan 30/03/2022 tarihli raporda davalı sigorta sürücüsünün sürekli olarak sol şeritte seyretmemesi, sağ şeride geçerek diğer plakası belirsiz tırın arkasından gitmesi, önündeki araçlarla arasında güvenli ve yeterli bir takip mesafesi bırakması gerekirken bu kurala uymadığı, nitekim sürücü …’ın kaza tutanağındaki ifadesinde, önündeki tır ile arasında 15 metre takip mesafesi bıraktığını söylemek durumunda kalmasına rağmen kazanın meydana gelişinden önündeki diğer tır ile aynı şeritte seyretmediği, diğer tır sağ şeritte olmasına rağmen kendisinin sol şeritte seyrettiği, önündeki tır ile takip mesafesi bırakmadan aşırı süratli seyrini sürdürerek plakası belirsiz diğer tırın önündeki davacı otomobiline çarptığı, dolayısıyla meskun mahalde dikkatsiz, tedbirsiz araç kullanan, sol şeridi kullanmaması gerekirken kullanan, sağ şeritte ve takip mesafesini koruyarak seyretmeyen, iki şeridi ortalar vaziyette seyreden davacı aracına aşırı sürati ve dikkatsizliği sonucu hızla çarpıp önüne katarak sürükleyen davalı sürücüsü H. İbrahim Yıldız’ın olayda % 50 oranında asli kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı otomobil sürücüsü …’in ise, iki şeridi ortalar şekilde seyretmemesi, sağ veya sol şeritte seyretmesi, bu sırada seyrettiği şeritteki araçlarla arasında güvenli ve yeterli mesafe bırakması gerekirken bu kurallara uymadığı, şerit izleme kurallarını ihlal ettiğinden olayda % 50 oranında asli kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıya ait araçta meydana gelen hasara ilişkin onarım bedeli ile değer kaybı olup olmadığı var ise miktarının ne olduğu hususlarında dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemede davacıya ait aracın onarım bedelinin kaza tarihi itibariyle kdv dahil 20.573,22 TL, değer kaybının ise serbest piyasa rayicine göre 8.000,00 TL olarak hesaplandığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacının, … plakalı aracının 18/01/2020 tarihinde meydana gelen kazada hasarlandığı, bu kaza nedeniyle hasar bedeli ve değer kaybı zararı bulunduğu ve bu zararın kusurlu olan … plakalı aracın zmms sigortacısı olarak davalı tarafından karşılanması gerektiğini ileri sürdüğü iş bu davada mahkememizce alınan kusur raporları arasında sonuç itibariyle çelişkiler bulunduğu, her ne kadar mahkememizce bu çelişkileri gidermek üzere alınan 30/03/2022 tarihli raporda davacı ve davalı sürücüsünün eşit %50 kusurlu olduğu kanaatine nihai olarak ulaşılmış ise de bu kanaatin dosya kapsamı ile örtüşmediği, dosyamız içerisinde bulunan kaza ve hasara ilişkin fotoğraflar ile dinlenilen tanık beyanları ve taraf sürücülerinin kaza tutanağındaki beyanları bir arada değerlendirildiğinde kaza mahalinin gidiş ve geliş olmak üzere 4 şeritli yol olduğu, gidiş ve geliş yönünde 2’şer şerit bulunduğu, ayrıca aynı yolda emniyet şeridinin de bulunduğu, davacıya ait aracın sol ön ve arka çamurluk ve sol ön ve arka kapı kısımlarından hasar aldığı, bunun dışında başka bir hasarının bulunmadığı, çarpma noktasının davalı sigorta sürücüsünün aracının sağ ön ve davacının sol arka çamurluk ve sol arka kapı kısmı olduğu, buna göre davacı sürücüsünün sağ şeritte seyir halinde olduğu sırada sol şeritteki trafik akışını ve güvenli takip mesafelerini gözetmeksizin ve davalı sürücüsünün geçişine olanak tanımaksızın paralelinde bulunan davalı sigorta sürücüsünün bulunduğu sol şeride katılım yaptığı, katılım sırasında sol şeritte seyir halinde bulunan davalı sigorta sürücüsünün davacıya ait araca sol yandan çarptığı ve çarpmanın etkisi ile aracın yönünün değiştiği, davacı aracının sol tarafı davalı aracının önünde kalacak şekilde sürüklendiği, davacı aracının arka tampon, arka panel ve arka far kısımlarında hasar bulunmadığına göre davalı sürücünün arkadan çarpmasından bahsedilemeyeceği, kazanın meydana geliş şekli ile uyumlu olmayan ve davacı sürücüsünün sol şeritte sol şeridi ortalar şekilde hareket halinde olduğuna ilişkin tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği, bu halde davacı sürücüsünün şerit izleme kurallarına riayet etmediğinin kabulü gerektiği, yerleşim yeri içerisinde trafik akışına göre davalı sürücüsünün sol şeritte bulunmasının ve seyir halinde olmasının başlı başına kusur olarak nitelendirilemeyeceği, davalı sürücüsünün ani gelişen davacı sürücüsü eylemine karşılık kazanın önlenmesinde alabileceği herhangi bir önlem ve tedbir bulunmadığı, davacı sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu mahkememizce değerlendirilmekle ve ATK’nun 08/07/2021 tarihli kusur raporundaki görüş ve olayın oluşuna ilişkin kabule iştirak edilmekle davalının kusuru ve sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 234,67 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 153,97 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2 maddesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Kararın kesinleşmesinden sonra … Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… Değişik İş sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11 ve 20. Hukuk Daireleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA