Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/382 E. 2022/798 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/382 Esas
KARAR NO : 2022/798

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/08/2020
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya üretimi yapılıp teslim edilen mallardan dolayı davacının davalıdan icra takibine konu tutar kadar bakiye alacağının bulunduğu, davacının davalıdan 27.04.2007 tarihli faturadan kaynaklı alacağının bulunduğu, davacı şirket tarafından 4.114 kg miktarında “gipe lastik” açıklamalı mal tutarı için 204.383,52 TL’lik faturanın düzenlendiği, iş bu faturaya karşı davalı tarafça 8 gün içerisinde bir itirazın ileri sürülmediği, ancak davalının bu faturaya konu bir kısım malı alıkoyup bir kısmını da davacı şirkete iade etmek istediği, davacı şirketçe kabul edilmemesi üzerine iade fatura düzenlendiği, iş bu iade faturasının Bornova 3.Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesiyle davalıya iade edildiği, takip ve davaya konu bakiye alacağın davalı tarafça ödenmediğinden iş bu alacağın tahsili için davalı hakkında Menderes İcra Dairesi’nin ……. Esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz kapsamında takibin durduğundan bahisle davalının haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının davacı şirketten “gipe yuvarlak lastik” satın aldığı, Nisan 2020 tarihli ürün siparişindeki ayıplar ve eksikler sebebiyle davalı şirket nezdinde sıkıntı ve zarar meydana geldiği, meydana gelen zararlar ve ürünlerdeki ayıpların davacı şirkete mail vesair şirket yazışmaları ile bildirildiği, gelinen aşamada müşteriler ve davalı şirket nezdinde oluşan güven kaybı sonrası davacı şirketten herhangi bir ürün siparişi olmadığı halde davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen 27 çuval ürünün davacıya iade edilmek istendiği, ancak davacı tarafça ürünlerin teslim alınmadığı, davacı tarafça bu ürünlerle ilgili olarak 27.04.2020 tarihli e-faturaya karşı 29.04.2020 tarihinde iade faturasının düzenlendiği ve bahsi geçen ürünlerin ekspress kargo ile iade edilmek istendiği halde davacı tarafça teslim alınmadığı, davalı tarafça davacıya keşide edilen İzmir 27.Noterliği’nin 06.05.2020 tarihli ihtarnamesiyle malların teslim alınmamasından dolayı davalı şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı hususunun bildirildiği, yine davalı tarafça davacıya keşide edilen İzmir 27.Noterliği’nin 27.05.2020 tarihli ihtarnamesiyle kargo şirketinden teslim alınmayan malların ihtarnamenin tebliğinden itibaren 2 iş günü içerisinde davacı şirket tarafından teslim alınmasının istendiği, ancak davalı tarafça bu ihtarnameye rağmen herhangi bir işlem yapılmadığı, davacının davalıdan herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığı, aksine davacının gerek davaya konu fatura öncesinde göndermiş olduğu eksik ve ayıplı ürünler, gerekse iade faturasıyla davacı tarafa iade edildiği halde teslim alınmayan ve bu nedenle davalı tarafça muhafaza edilmek durumunda bırakılan ürünler sebebiyle davalının ciddi şekilde zarara uğradığından bahisle açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davaya konu Menderes İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden davacı tarafça davalı aleyhinde 189.280,80 TL asıl alacak, 2.242,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 191.523,65 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar ile dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi Hatice Karpuzoğlu ve tekstil mühendisi bilirkişi Prof Dr………marifetiyle yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda ; davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde davacı tarafça davalıya 09.04.2020 tarih 31.104,00 TL, 13.04.2020 tarih 31.798,66 TL, 14.04.2020 tarih 21.150,72 TL, 15.04.2020 tarih 9.331,20 TL, 16.04.2020 tarih 25.920,00 TL, 20.04.2020 tarih 32.210,78 TL, 21.04.2020 tarih 67.392,00 TL ve en son 27.04.2020 tarih 204.383,50 TL olmak üzere toplam 423.290,88 TL’lik fatura düzenlendiği, bu faturalar karşılığında davalı tarafça 10.04.2020 tarihinde 31.104,00 TL, 16.04.2020 tarihinde 30.000,00 TL, 17.04.2020 tarihinde 22.949,38 TL, 19.04.2020 tarihinde 6.633,33 TL, 21.04.2020 tarihinde 19.286,67 TL, 27.04.2020 tarihinde 2.216,16 TL, 27.04.2020 tarihinde 108.933,98 TL olmak üzere toplamda 221.123,52 TL ödeme yapıldığı, bu kapsamda takip tarihi itibariyle yapılan ödemeler mahsup edildiğinde takip tarihinde davacı şirket ticari defterlerine göre davacının davalıdan (423.290,88 TL – 221.123,52 TL=) 202.167,36 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, ancak icra takip talepnamesindeki talep edilen asıl alacak tutarının 189.280,80 TL olduğu, uyuşmazlık konusu olan 27.04.2020 tarihli ve 204.383,52 TL bedelli faturaya ilişkin olarak davalının davacıya 29.04.2020 tarih ve KDV dahil 189.280,80 TL iade faturası düzenlediği, söz konusu iade faturasının Bornova 3.Noterliği’nin 04.05.2020 tarihli ihtarnamesiyle davalıya iade edildiği ve iş bu iade faturasının davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarında ise 09.04.2020-27.04.2020 tarih aralığında davacı tarafça davalıya düzenlenen uyuşmazlık konusu ürün alımına ilişkin 27.04.2020 tarih ve 204.383,52 TL’lik faturada dahil olmak üzere 7 adet toplam 423.290,88 TL’Lik faturalar ile davalı tarafça yapılan toplam 221.123,52 TL’lik ödemelerin tamamının aynen davalı şirket defterinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre ihtilaflı fatura tarihi olan 27.04.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan 202.167,36 TL alacaklı olduğunun davalı şirket defterlerinde aynen kayıtlı olduğu, ancak 27.04.2020 tarihinden sonra davalının davacıya düzenlemiş olduğu 29.04.2020 tarih ve KDV dahil 189.280,80 TL’lik iade faturası düzenleyerek davacının cari hesabına borç kaydettiği, bu fatura kaydından sonra davacının davalıdan 12.886,56 TL bakiye alacağının kaldığı, iş bu bakiyenin de 06.05.2020 tarihinde davalının Halkbankası hesabından davacının Garanti Bankası’ndaki hesabına 12.886,56 TL EFT yapılmak suretiyle ödendiği ve bu haliyle davalı şirket ticari defterlerine göre 09.07.2020 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan herhangi bir alacak bakiyesinin kalmadığı, davalının uyuşmazlık konusu olan 27.04.2020 tarihli 4.114 kglik toplam KDV dahil 204.383,52 TL’Lik faturanın 3.180 kg ve 189.280,80 TL kısmına iade faturası düzenlediği geriye kalan 304 kgye isabet eden KDV dahil 15.102,72 TL kısmını ise davacı şi,rket kayıtlarında davalı tarafça davacıya yapılan 12.886,56 TL’lik ödeme kaydı olmamasına rağmen iş bu takip ve dava değerinin davacı şirket kayıtlarında alacak olarak gözüken 202.167,36 TL’lik bakiyeden davalı tarafça yapılan ödeme düşülmek suretiyle (202.167,36 TL – 12.886,56 TL=) 189.280,80 TL olarak gösterildiği bildirilmiştir.
Yine aynı bilirkişi raporunda ayıplı olduğu iddia edilen mallarla ilgili yapılan teknik değerlendirme neticesinde ise davalının deposunda bulunan davaya konu “gipe ipliklerinden” ilk tespit işlemi sırasında bilirkişi tarafından alınan 3 adet iplik bobini ve davalının deposunda bulunan tüm iplikler (3.810) üzerinde yapılan teknik inceleme ve değerlendirmeler sonucunda her iki incelemede iplikler arasında parti, parti (esneme, ağırlık) farklılıklarının olduğunun tespit edildiği, yapılan sayım sonucunda davaya konu iplik emtia konusunda teknik özellikler (esneme, gramaj) farklı 13 adet parti olduğunun görüldüğü, her partinin ağırlığı ölçülerek kayda alındığı ve rapora eklendiği, maske üretimi sırasında kullanılan kulak halkalarının esneme miktarı, kullanılacak halka ipliğinin uzunluğunu belirleyeceği, esneme miktarı değişken olduğu takdirde her defasında kesilecek iplik uzunluğunun değiştirilmesinin gerektiği, bu durumun üretimin doğasına aykırı olduğu, bahsi geçen özellikler dikkate alınmadan tek tip uzunluk kullanıldığında az esneyen ipliğin kulak arkasından deri kesilmesine veya aşırı esneyenin ise maskenin yüzde durmamasına neden olabileceği sonuç olarak, bahsi geçen emtianın davalının talep ettiği gibi tek parti olarak aynı özellikle (standart) olması gerektiği konusu dikkate alındığında emtianın içerisinde 13 farklı özellikte iplik olması nedeniyle farklı sayılabileceği ve bu özelliklerin çıplak gözle görülemeyecek ayıplardan olacağı, bahsi geçen 13 parti emtianın tek tek dikkate alınması durumda ise bahsi geçen farklılıkların karşılaştırılacak bir standartının olmaması nedeniyle ayıplı sayılamayacağı, bu durumda davalının elinde kalan gipe ipliklerinin parti, parti konsinye olarak pazarlanmasının düşünülebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 09.12.2021 havale tarihli ek raporda; davaya konu ürünlerde bahsi geçen değişmelerin doğal liflerden üretilmiş ipliklerde (örneğin pamuk, yün gibi) ortaya çıkabileceği, davaya konu emtianın petrolden üretilmiş yapay, sentetik iplerden üretilmiş olduğundan depolama şartlarının bahsi geçen farklılıklara, değişmelere sebep olmayacağı, maskelere takılan iplik uzunluğunun, kullanılan ipliğin esneme miktarına bağlı olduğu, esnemesi çok olan iplikte daha kısa, az olanda ise daha uzun boyda iplik kullanıldığı, davaya konu emtiada her partide 13 adet farklı iplik esnemeleri gösterdiğinden tek standartta uzunluk kullanılamayacağı, aksi halde esnetilen ipliğin aşırı esneyeceğinden, gerileceğinden bıçak gibi kulağı çizebileceği, konfeksiyon üretiminde kullanılan malzemelerden birinin de dava konusu gipe lastik ipliği olduğu, bu tür ipliklerin sabit bir standartının olmadığı, bunun sebebinin ipliğin içinde esneyen (elastan ve lycra denir) yapısal esneme özelliğinin farklı olabilmesinden olduğu, bu tür ipliklerin özellikleri değiştirilerek esnemeleri farklı iplik yapıları üretilebileceği, buradaki esas konunun toplam emtiada 13 farklı esneme özelliklerinin olması sebebiyle olduğu, toplam emtianın aynı benzer esneme yüzdesine sahip olmasının gerektiği, aksi halde her grup için takılacak lastik iplik uzunluğunun değiştirileceğinin gerektiği, bununda üretimde aksaklıklara yol açacağı belirtilerek kök rapordaki görüşlerin aynen muhafaza edildiği bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL:
Dava; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesinde, taraflar arasındaki ticari ilişki sırasında davalı şirketin siparişi doğrultusunda davacı şirket tarafından üretimi yapılarak teslim edilen ürünlerden dolayı davacının davalıdan takibe konu tutar kadar bakiye alacağının bulunduğu, iş bu alacağın ödenmemesi nedeniyle davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalının davacı şirketten gipe yuvarlak lastik sipariş ettiği, ancak nisan 2020 tarihli ürün siparişlerindeki ayıplar ve eksiklikler sebepleriyle davalı şirket nezdinde sıkıntı ve zarar meydana geldiği, bu ürünlerdeki ayıplarla ilgili olarak davacı şirkete mail vesair şirket yazışmaları ile bildirimde bulunulduğu, bu aşamadan sonra dava dışı müşteriler ve davalı şirket nezdinde oluşan güven kaybı sonrası davacı şirketten herhangi bir ürün siparişi olmamasına rağmen davacı şirket tarafından davalıya gönderilen ürünlerin, davacıya iade edilmek istendiği, ancak davacı şirket tarafından iade edilen ürünlerin kabul edilmediği ve bu ürünlerle ilgili olarak 27.04.2020 tarihli davacı faturasına karşılık 29.04.2020 tarih ve 3.810 kilogramlık ürün için KDV dahil toplam 189.280,80 TL’Lik iade faturasının kesildiği ve davacıya gönderildiği, davacı tarafın bu faturayı kabul etmediği, davalı tarafça davacı şirkete keşide edilen İzmir 27.Noterliği’nin 06.05.2020 tarihli ihtarnamesiyle iade edilen ürünlerin davacı tarafça kabul edilmemesi nedeniyle herhangi bir sorumluluk kabul edilmediğinin davacıya bildirildiğinden bahisle açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı tarafça davacı adına düzenlenen 29.04.2020 tarih ve KDV dahil toplam 189.280,80 TL’lik iade faturasına konu 3.810 kilogramlık ürünün ayıplı olup olmadığı, süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, sonuç olarak takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, alınan kök bilirkişi raporunda, davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde davacı tarafça davalı adına ihtilaf konusu fatura olan 27.04.2020 tarih ve 204.383,52 TL’lik faturada dahil olmak üzere toplam 423.290,88 TL’lik 7 adet fatura düzenlendiği, iş bu faturaların tamamının davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, bunun karşılığında davalı tarafça toplamda 221.123,52 TL’lik ödeme yapıldığı, bu ödemelerin tamamının davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, bu kapsamda takip tarihi itibariyle davacı şirket defterlerine göre davacının davalıdan ödemeler mahsup edildikten sonra 189.280,80 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu ve davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen 29.04.2020 tarih ve KDV dahil 189.280,80 TL bedelli iade faturasının davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Yine bilirkişi heyetinden alınan kök raporda, incelenen davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlarda, davacı tarafça davalı adına düzenlenen ve taraflar arasında ihtilaflı olan 27.04.2020 tarih ve 204.383,52 TL’lik faturada dahil olmak üzere davacı tarafça davalı adına düzenlenen 7 adet toplam 423.290,88 TL’lik faturaların tamamının ve davalı tarafça davacıya yapılan toplam 221.123,52 TL’lik ödemelerin tamamının davalıya ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, bu kapsamda ihtilaflı fatura olan 27.04.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan davalı şirket defterlerine göre 202.167,36 TL alacaklı gözüktüğü, ancak bu tarihten sonra davalı tarafça davacı adına 29.04.2020 tarih “………” nolu “Gipe Lastik Beyaz” 3.810 kilogramlık açıklamalı KDV dahil 189.280,80 TL’lik iade faturasını düzenleyerek davacının cari hesabına borç kaydettiği, bu şekilde davalı şirket kayıtlarına göre davacının davalıdan 12.886,56 TL bakiye alacağının kaldığı ve iş bu bakiye alacağın da 06.05.2020 tarihinde davacının Garanti Bankası A.Ş’deki hesabına havale ile ödendiği, sonuç olarak 09.07.2020 icra takip tarihi itibariyle davalı defterlerine göre davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacı tarafça davalı adına düzenlenen 27.04.2020 tarih, “Gipe Lastik” açıklamalı 4.114 kilogramlık ve KDV dahil toplam 204.383,52 TL’lik faturadan kaynaklanmaktadır. İş bu fatura her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen iş bu faturanın 3.810 kilogramlık kısmına ilişkin olarak davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen 29.04.2020 tarih ve KDV dahil 189.280,80 TL’lik fatura davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı ve iş bu faturanın davacı tarafça Bornova 3.Noterliği’nin 04.05.2020 tarihli ihtarnamesiyle davalıya iade edildiği alınan bilirkişi raporundan ve dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır. Yine davalı şirket tarafından davacıya İzmir 27.Noterliği’nin 06.05.2020, 16.07.2020 ve 21.07.2020 tarihli ihtarnamelerinin keşide edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen 29.04.2020 tarih ve KDV dahil 189.280,80 TL ‘lik iade faturasına konu 3.810 kilogramlık ürünün kargo şirketi aracılığıyla davacı şirkete iade edilmek istendiği, ancak davacı şirket tarafından iadenin kabul edilmemesi nedeniyle iade faturasına konu malların halen davalı uhdesinde bulunduğu dosya kapsamı belgeler, mahkemece keşfen yapılan inceleme ve davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 19.07.2022 tarihli dilekçeden anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalının ayıp savunmasının değerlendirilebilmesi açısından mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak davacı tarafça davalı adına düzenlenen 29.04.2020 tarih ve KDV dahil toplam 189.280,80 TL’lik faturaya konu 3.810 kilogramlık ürün üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davalının deposunda bulunan davaya konu “gipe ipliklerinden” ilk tespit işlemi sırasında bilirkişi tarafından alınan 3 adet iplik bobini ve davalının deposunda bulunan tüm iplikler (3.810) üzerinde yapılan teknik inceleme ve değerlendirmeler sonucunda iplikler arasında parti, parti (esneme, ağırlık) farklılıklarının olduğunun tespit edildiği, yapılan sayım sonucunda davaya konu iplik emtia konusunda teknik özellikler (esneme, gramaj) farklı 13 adet parti olduğunun görüldüğü, her partinin ağırlığı ölçülerek kayda alındığı ve rapora eklendiği, maske üretimi sırasında kullanılan kulak halkalarının esneme miktarı, kullanılacak halka ipliğinin uzunluğunu belirleyeceği, esneme miktarı değişken olduğu takdirde her defasında kesilecek iplik uzunluğunun değiştirilmesinin gerektiği, bu durumun üretimin doğasına aykırı olduğu, bahsi geçen özellikler dikkate alınmadan tek tip uzunluk kullanıldığında az esneyen ipliğin kulak arkasından deri kesilmesine veya aşırı esneyenin ise maskenin yüzde durmamasına neden olabileceği sonuç olarak, bahsi geçen emtianın davalının talep ettiği gibi tek parti olarak aynı özellikle (standart) olması gerektiği konusu dikkate alındığında emtianın içerisinde 13 farklı özellikte iplik olması nedeniyle farklı sayılabileceği ve bu özelliklerin çıplak gözle görülemeyecek ayıplardan olacağı sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davalı tarafça davacı adına düzenlenen 29.04.2020 tarihli iade faturası içeriği toplam 3.810 kilogramlık ürün üzerinde tekstil mühendisi bilirkişi tarafından keşfen yapılan incelemeler neticesinde davalıya ait depodaki iplik emtia arasında esneme ve gramaj gibi teknik özellikleri birbirinden farklı olan 13 adet parti mal olduğu, esneme miktarının değişken olması halinde her defasında kesilecek iplik uzunluğunun değiştirilmesinin gerektiği, zira tek tip uzunluk kullanıldığı takdirde az esneyen ipliğin kulak arkasında deri kesilmesine veya aşırı esneyen ipliğin ise maskenin yüzde durmamasına neden olabileceği, bu kapsamda sonuç olarak davacı tarafça üretimi yapılıp davalıya teslim edilen ve iade faturasına konu lastiklerin tamamının tek tip aynı özelliklere sahip standart nitelikte olmadığı, gönderilen lastiklerin içerisinde 13 farklı özellikte iplik bulunduğu, bu nedenle ayıplı sayılabileceği ve bu özellikler dikkate alındığında çıplak gözle görülemeyecek nitelikte ayıplı olduğu bildirildiğinden mahkememizce bilirkişi kök ve ek raporundaki iş bu görüş aynen benimsenerek davalı iade faturasına konu malların bilirkişi raporunda belirtildiği üzere çıplak gözle görülemeyecek nitelikte gizli ayıplı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davaya konu ihtilaf konusu mallarla ilgili olarak davacı tarafça davalı adına 27.04.2020 tarih ve KDV dahil 204.383,52 TL’lik faturanın düzenlendiği, iş bu faturanın her iki tarafa ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafça iş bu fatura davalı defterlerine kaydedildikten sonra bu faturaya konu 4.114 kilogramlık toplam üründen 3.810 kilogramlık kısmı için 29.04.2020 tarih ve KDV dahil 189.280,80 TL’lik iade faturasının düzenlendiği ve faturanın davalı şirket kayıtlarına aynı tarih itibariyle alındığı ve davacıya gönderildiği, davacı tarafça da Bornova 3.Noterliği’nin 04.05.2020 tarihli ihtarnamesiyle iade faturasının davalıya iade edildiği, yine kargo firması ile davalı tarafça davacıya iade edilmek istenen iade faturası muhteviyatı malların da davacı tarafça kabul edilmediği ve halen davalı uhdesinde tutulduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça davalının iade faturasına konu malların ayıplı olduğu yönündeki savunmasının yerinde olmadığı, iade faturasına konu malların ayıplı olmadığı iddia edilmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde davalı iade faturasına konu malların ayıplı olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Her ne kadar yine davacı vekili tarafından davalının süresi içerisinde 29.04.2020 tarih ve KDV dahil 189.280,80 TL’lik iade faturasına konu mallarla ilgili olarak süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığı savunulmuş ise de, bizzat davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 14.10.2020 tarihli yazılı beyan dilekçesi ekinde sunulan ve her iki taraf yetkilisi arasında yapıldığı bizzat davacı tarafça da kabul edilen whatsapp görüşmelerine ilişkin kayıtlar ve yine davalı şirket tarafından davacıya keşide edilen İzmir 27.Noterliği’nin 06.05.2020 tarihli ihtarnamesi içeriğinin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davalının davacıya süresi içerisinde iade faturasına konu mallarla ilgili olarak ayıp ihbarında bulunmuş olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 29.04.2020 tarih ve KDV dahil 189.280,80 TL’lik toplam 3.810 kilogramlık ipliğin ayıplı olduğu ve davalı tarafça süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Bu kapsamda her iki taraf ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasında ihtilaflı olan 4.114 kilogramlık iplik için davacı tarafça davalı adına düzenlenen 27.04.2020 tarih KDV dahil 204.383,52 TL’lik faturada dahil olmak üzere davacı tarafça davalı adına düzenlenen 7 adet toplam 423.290,88 TL’lik fatura ile davalı tarafça yapılan toplam 221.123,52 TL’lik davalı ödemesi neticesinde 27.04.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan 202.167,36 TL alacaklı olduğunun her iki tarafa ait ticari defterlerde kayıtlı olduğu, ancak mahkememizce ayıplı olduğu ve süresi içerisinde ayıp ihbarında davalı tarafça bulunulduğu kabul edilen toplam 3.810 kilogramlık ürünle ilgili olarak davalı tarafça düzenlenen 29.04.2020 tarih ve 189.280,80 TL’lik davalı şirket defterlerinde kayıtlı olan fatura tutarı düşüldüğünde 29.04.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan (202.167,36 TL – 189.280,80 TL=) 12.886,56 TL’lik bakiye alacağının kaldığı, iş bu alacağın da davalı tarafça takipten önce 06.05.2020 tarihinde davacının Garanti Bankası A.Ş’deki hesabına havale yoluyla ödenmiş olduğu ve bu şekilde takip tarihi olan 09.07.2020 tarihi itibariyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla; davanın reddine ve yine halen davalı uhdesinde bulunduğu anlaşılan davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen 29.04.2020 tarih, ……… fatura nolu, ……. ref nolu, “Gipe Lastik Beyaz” açıklamalı 3.810 kilogram miktarlı iade faturasına konu malların davalı tarafça davacıya iadesine karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davalı vekili tarafından davanın reddi halinde davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiş ise de, davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğuna dair ayrıca bir delil davalı tarafça dosyaya sunulmadığından bu kapsamda koşulları oluşmadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davalının kötüniyet tazminatı isteminin de REDDİNE,
Davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen 29.04.2020 tarih, …… fatura nolu, ……… ref nolu, “Gipe Lastik Beyaz” açıklamalı 3.810 kilogram miktarlı iade faturasına konu malların davalı tarafça davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 2.313,13 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.232,43 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesi gereğince hesaplanan 21.856,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/10/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza