Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/369 E. 2021/1043 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/369 Esas
KARAR NO : 2021/1043

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/06/2020
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkilin annesi …’in 30/06/2018 tarihinde davacı kızı …’a misafirliğe giderken, karşıdan karşıya geçmekte iken, davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile çarpılmak suretiyle yaralandığı ve neticesinde 15/07/2018 tarihinde …’in vefat ettiği, olay günü davalı ve davalının eşinin Jandarma’da verdikleri ifade ve devamındaki ceza yargılamasındaki ifadelerine göre 50km/s hızla gittiklerini, müteveffanın yola aniden atladığını, çarpmamak için frene basıp selektör yapıp direksiyonu sola kırdığını ve korna çaldığını beyan etmişseler de bu beyanların gerçeği yansıtmadığının ortaya çıktığı, davalı sürücünün Menderes’ten Kuşadası’nda bulunan evine doğru gitmekteyken şehirler arası yolculuk yaptığından dolayı beyan ettiği hızdan çok daha yüksek hızla gittiğinin kabulünün gerektiği, kaza sonucu, davalının aracı fren sonrası ancak 23 metre sonra durabildiği ve müteveffayı da 25 metre savurduğu, çift yönlü, eğimsiz, kuru zeminli ve asfalt olan il yolunda, saatte 50 km/s gidip de frene basmasına rağmen 23 metre sonra durabilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğu, buna ek olarak davalının standart bir otomobil değil, kamyonet sevk ve idare etmekte olduğu, bu aracın kullanımında diğer otomobillere göre daha özenli ve dikkatli davranılması gerektiğinin bilinen bir husus olduğu, buna rağmen davalının kamyoneti ile birlikte hız kurallarına riayet etmeden, kullandığı aracın dikkat ve özen yükümlülüğünü umursamadan müteveffayı öldürmesi olayında asli ve tam kusurlu olduğu, bu kaza neticesinde davalı … aleyhine Menderes …. Asliye Ceza Mahkemesi’nde … E. … K, no’lu taksirle yaralamaya sebebiyet verme suçundan kamu davası açıldığı ve mahkumiyet karar verildiği,
Bu süre zarfında davacılar (müteveffanın ailesi), aile konutlarının bulunduğu İzmir ili, Menderes ilçesinden zorunlu olarak Manisa iline sürekli hastaneye giderek/yatılı kalarak destek olmuşlarsa da kendileri de hem psikolojik hem de maddi açıdan oldukça yıprandıkları, bu süre zarfında davalının hiçbir insaniyet ve mahcubiyet göstermediği, ne müteveffayı ziyaret etmiş, ne de ailesine geçmiş olsun veya bir başsağlığı dilemediği, bu sebeple müteveffanın hastanede kaldığı sürece çocukları tarafından karşılanan tedavi ve hastane giderleri, diğer maddi giderleri olduğu, yine müteveffanın emekli maaşı almakta olup, ayrıca çiftçilik ve kümes hayvanı besiciliği yaptığı, bu gelirleri ile davacı kızı …’a önemli oranda maddi destek sağladığı, bu vefat ile davacı …’un bu maddi destekten mahrum kaldığı, bu nedenlerle, şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine, buna ek olarak yine davacılar tarafından karşılanan, müteveffanın cenaze giderleri mahiyetinde şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın da defin tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilmesine, …’in tedavi süreci ve vefatı sonrası, oğlu olan davacı …’in davacı … ve … psikolojik olarak yıkımın eşiğine geldiği, hayatlarında en değer verdikleri insanın, gözleri önünde, trafik kurallarına uymayan bir vatandaş tarafından öldürülmesini kaldıramadıkları, tüm bu olaylar neticesinde maddi ve manevi haksızlığa uğrayan davacıların her biri için ayrı ayrı 20.000’şer TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yine şimdilik 6.000-TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline; Her bir davacı için ayrı ayrı 20.000-TL olmak üzere toplam 60.000-TL manevi tazminatın, davalı sigorta şirketi hariç, davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : 1-Davalı … vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Davacı tarafından bildirilen Menderes …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin dosyasının bekletici mesele yapılmasını, dava konusu trafik kazasında maktülün geçiş hakkı önceliğine uymadığı, bu durumun da raporlarla sabit olduğu, müvekkili davalının yaşanan talihsiz olay sonrasında davacıları ziyaret edip başsağlığı dilemek için defalarca girişimde bulunduğu, ancak davacıların tutum ve davranışlarından dolayı bu durumun mümkün olmadığı, davacı tarafın dava dilekçesi içeriğindeki taleplerinin gerçekle bağdaşmadığı, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı sigorta vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; öncelikli olarak davanın yetkili mahkemede ikame edilmediği, yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, ayrıca davacı tarafça talep edilen tazminat talebinin poliçe teminatı kapsamında yer almadığından haksız davanın reddinin gerektiği, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GÖREVSİZLİK KARARI : Menderes …. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sırasında … Esas, … Karar sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş olup, dosyanın mahkememize intikal etmesi üzerine mahkememiz esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLER :
1-Yine bir sureti dosyamıza getirtilen Menderes …. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası içerisinde bulunan 12.03.2019 tarihli trafik bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; dava konusu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …’ın tali derecede, davacıların anneleri olan müteveffanın ise asli derecede kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
2-Yine Menderes …. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası içerisinde bulunan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 14.05.2019 tarihli raporda ise ; dava konusu trafik kazasının oluşumunda sigortalı araç sürücüsü …’ın eşdeğer kusurlu, yaya …’in eşdeğer kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 21.01.2012 tarihli raporda sonuç olarak; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davalı …’ın %50 oranında kusurlu olduğu, müteveffa …’in ise %50 oranında kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından aktüer bilirkişiden rapor alınmış olup, aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen 26.05.2021 tarihli raporda; Dosya kapsamından davacı …’in çalışmasına engel oluşturabilecek herhangi bir sağlık sorunun bulunmadığı, başka birinin destek niteliğindeki yardımına muhtaç olmadığı, ayrıca bu türdeki yetişkin çocukların ebeveynlerinden DYKT talepleri bakımından TBK, KTK ve kaza tarihinde yürürlükte olan 01.06.2015 tarihli Trafik Sigortası Poliçe Genel Şartları’nda da herhangi bir DYKT kriteri ve hesaplama yönteminin yer almadığı, zorunlu cenaze nakil ve gömü giderinin %50 haklılık oranına göre 533,00 TL olarak tespit edildiği, davacılara miras payları oranında (1/3) dağıtıldığında her bir davacı alacağının 177,66 TL’ye tekabül ettiği, hesaplanan zararın ZMMS poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı, davalı sigorta şirketinin 30.10.2018 tarihinde temerrüde düştüğü sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 20.09.2021 tarihli ek raporda bilirkişi kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ – KABUL :
Dava; trafik kazasından nedeniyle davacılardan … açısından destekten yoksun kalma tazminatı ve yine tüm davacılar açısından cenaze ve def’in giderlerine ilişkin maddi tazminatın her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile manevi tazminatın ise sadece kaza anında sigortalı aracın sürücüsü olan davalı …’dan tahsili istemine ilişkindir.
Dava konusu olay tarihinde davalı sigortalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacıların murisi müteveffa …’e çarpması sonucu 30.06.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası akabinde davacıların murisinin vefat ettiği, kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini de kapsar şekilde 15.07.2017-15.07.2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalanmış olduğu dosya kapsamı belgelerden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın davacı tarafça talep edilen maddi ve manevi tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı, davalıların her birinin kendisinden talep edilen tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Her ne kadar davalı sigorta şirketi vekili tarafından cevap dilekçesinde sigorta şirketinin merkezi itibariyle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olduğu belirtilerek yetki itirazında bulunulmuş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında 26.11.2020 tarihli celsede davalı sigorta vekilinin yetki itirazının davalı sigorta şirketinin İzmir’de Ege Bölge Müdürlüğü bulunduğundan yerinde görülmediğinden reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava konusu trafik kazası nedeniyle kusur oranlarının tespiti açısından İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış olup, dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigortalı araç sürücüsü …’ın %50 ve davacıların murisi müteveffa …’in %50 oranında kusurlu oldukları bildirilmiş olup, iş bu rapor Menderes …. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası kapsamında Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporla da ve ceza mahkemesi kararı ve dava konusu olayın oluşu ile uyumlu olduğundan aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı tarafın, davacılardan … yönünden talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı ve yine her bir davacı için talep edilen cenaze ve defin giderine ilişkin maddi tazminat istemlerinin yerinde olup olmadığı açısından aktüer bilirkişiden rapor alınmış olup, alınan raporda sonuç olarak, dosyanın incelenmesinden davacı …’in çalışmasına engel oluşturabilecek herhangi bir sağlık sorunun bulunmadığı, başka birinin destek niteliğindeki yardımına muhtaç olmadığı, ayrıca bu türdeki yetişkin çocukların ebeveynlerinden DYKT talepleri bakımından TBK, KTK ve kaza tarihinde yürürlükte olan 01.06.2015 tarihli Trafik Sigortası Poliçe Genel Şartları’nda da herhangi bir DYKT kriteri ve hesaplama yönteminin yer almadığı, ayrıca davacı talepleri arasında yer alan zorunlu cenaze nakil ve gömü giderleri açısından ise Manisa Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Şubesi’nin internet sayfasından yapılan incelemelerde il dışına nakil ücretinin 16.11.2019 tarihli Belediye Meclis Kararı ile kilometre başına 3,00 TL olarak belirlendiği, Manisa ile Menderes … arası yaklaşık 92 kilometre olup, kilometre başına 3,00 TL ‘den 276,00 TL nakil ücretinin hesaplandığı, ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Menderes Belediyesi kayıtlarına göre yer ücreti 90,00 TL, normal tipte bir lahit ücreti 300,00 TL, kefen, kazı ve benzeri içinde 300,00 TL’nin olay tarihi itibariyle makul ve kabul edilmekte olduğu, mezar taşı içinde 100,00 TL kabul edildiğinde zorunlu cenaze nakil ve gömü masrafları için toplamda 1.066,00 TL hesaplandığı, tarafların %50 kusur oranı dikkate alındığında davacılarca talep edilebilecek defin ve cenaze giderlerinin 533,00 TL olarak hesaplandığı, buna göre davacıların miras payları olan 1/3 oranında dağıtıldığında her bir davacıya 177,66 TL’nin tekabül ettiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olup, iş bu rapor aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan aktüer bilirkişi raporu gereğince ölen …’in kızı olduğu anlaşılan davacılardan … için her ne kadar destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş ise de, aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen rapor içeriğinde de belirtildiği şekilde davacı …’in ölen annesi …’in desteğine muhtaç olduğu hususunun kanıtlanamadığı, bu nedenle bu yöndeki talebin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur. Ayrıca dava dilekçesinde tüm davacılar açısından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla cenaze ve defin gideri talep edilmiş olmakla aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda miras payları oranında her bir davacının 177,66 TL cenaze ve defin gideri talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla, maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne; 533,00 TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan 30.06.2018 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi yönünden 30.10.2018 tarihinden itibaren) işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile her bir davacıya 1/3 miras payları oranında ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
2918 Sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafça davalı sigorta şirketine, 17.10.2018 tarihinde müracat edilmiş olup 8 iş gününün ilavesiyle davalı sigorta şirketinin 30.10.2018 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış olup bu nedenle davalı sigorta şirketi açısından temerrüt tarihi olarak bu tarih kabul edilmiştir. Diğer davalı sürücü … açısından ise haksız fiil tarihi olan kaza tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Yine dava dilekçesinde her bir davacı için 20.000,00 TL olmak üzere toplamda 60.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsili ile her bir davacıya verilmesi talep edilmiş olmakla, mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve tarafların ekonomik sosyal durumlarının araştırılması için yazılan yazılara verilen cevaplar, tarafların kusur oranları ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde davalı sürücü …’ın %50 kusuru neticesinde davacıların annesi müteveffa …’e çarpması neticesinde davacıların annesinin hayatını kaybettiği, bu nedenle her bir davacının davalı sürücü …’dan bu olay nedeniyle duydukları elem ve üzüntüden kaynaklı olarak manevi tazminat talep edebilecekleri sonuç ve kanaatine varılmış olup, tarafların ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak takdiren her bir davacı için 20.000,00 TL olarak talep edilen manevi tazminatın, her bir davacı için 10.000,00 TL’lik kısmı yönünden kabulüne, bakiyeye yönelik taleplerinin ise yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
a) Maddi tazminat istemi yönünden davanın KISMEN KABULÜNE; 533,00 TL cenaze ve defin giderinin kaza tarihi olan 30.06.2018 tarihinden itibaren (davalı sigorta şirketi yönünden 30.10.2018 tarihinden itibaren) işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile her bir davacıya 1/3 miras payları oranında ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
b) Manevi tazminat istemi açısından davanın KISMEN KABULÜNE; her bir davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30.06.2018 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile her bir davacıya ayrı ayrı verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince maddi tazminat istemi üzerinden hesaplanan 59,30 TL, kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden hesaplanan 2.049,30 TL nispi karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 2.108,60 TL harçtan başlangıçta yatırılan 225,43 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.857,17 TL nispi karar ve ilam harcının davalılardan (davalı sigorta şirketi 59,30 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 287,63 TL harç ile, tebligat, posta ve müzekkere gideri toplamı 231,50 TL, bilirkişi ücreti 600,00 TL üzere toplam 831,50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 382,49 TL’sinin davalılardan (davalı sigorta şirketi 38,24 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalı sigorta şirketinden alınarak hazineye irat kaydına,
Kabul edilen maddi tazminat istemi açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 533,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara eşit olarak verilmesine,
Davacılardan … için talep edilen maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olmakla karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 5.000,00 TL nispi vekalet ücretinin bu davacıdan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine,
Yine tüm davacılar açısından reddedilen cenaze ve defin giderlerine ilişkin maddi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 467,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine,
Davacı … açısından kabul edilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı … açısından kabul edilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı … açısından kabul edilen manevi tazminat istemi üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı … açısından reddedilen manevi tazminat istemi açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’a verilmesine,
Davacı … açısından reddedilen manevi tazminat istemi açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı …’a verilmesine,
Davacı … açısından reddedilen manevi tazminat istemi açısından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacı … ‘den alınarak davalı …’a verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta vekili ile davalı … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2021

Katip …

Hakim …