Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/342 E. 2022/763 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/342 Esas
KARAR NO : 2022/763

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :20/07/2020

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN…. ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/09/2022

Asıl ve birleşen davada davacı tarafından açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
ASIL DAVADA;
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …….Ltd.Şti.’nin İzmir 1. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasında davalı … aleyhine icra takibi başlattığını, davalı yanca takip konusu borca itiraz edildiğini, taraflar arsında ticari ilişki olduğu, davalı tarafın davacıdan almış olduğu ürünler karşılığında davacıya ileri tarihli çek teslim edildiğini, bu çeklerden keşidecisi davalı olan …. A.Ş. Girne Bulvarı Şubesine ait 15.02.2019 keşide tarihli ….. seri numaralı 150.000,00 TL bedelli çekin davacı tarafından kaybedildiğini ve anılan çek için zayi davası açıldığını, söz konusu çekin ibraz süresi içinde bankaya ibraz edilmeyerek kambiyo vasfını yitirdiğini, söz konusu çeki elinde bulunduran kötü niyetli 3. kişi ….. Endüstri A.Ş. /dava dışı … ..A.Ş.| tarafından kambiyo vasfını yitiren 150.000,00 TL bedelli çek için hem davacı hem de davalı aleyhine İzmir 14. İcra Müdürlüğünün …….. E sayılı dosyasında 7 örnek ilamsız takip başlatıldığı, icra takibine hem davacı hem de davalı tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, takibe konu önceden çek vasfına haiz olan evrakta bulunan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını, davalı tarafın ……seri numaralı 150.000,00 TL bedelli çeke ilişkin davacıya ödeme yapmadığını, davacı şirket ile davalı arasındaki cari hesaba bağlı faturalardan kaynaklanan alacağının karşılığında….. seri numaralı 150.000,00 TL bedelli çekten dolayı ödeme yapılmadığından davalı tarafın davacıya borçlu olduğunu, her ne kadar icra takibi181.502,21 TL üzerinden açılışmış ise de fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın şimdilik 150.000,00 TL lik kısmının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;davalının davacıya olan cari hesap borcuna karşılık 31.08.2018 tarihli çek alındı bordrosu ile keşidecisi kendisi olan ………Danışmanlık ve Bilgi İşlem-…” ye ait 2 adet çek ve 2 adet müşteri çeki olmak üzere 4 adet çekin ciro edilerek teslim edildiğini, aşağıda listelenen çeklerin 31.08.2018 tarihli çek teslim bordrosunun davacı tarafça imzalanarak davalıya teslim edildiğini, davacının davalıdan teslim aldığı çeklerle ilgili olarak İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası ile zayi nedeniyle “ kıymetli evrak iptali” davası açtığını zayi edildiği iddia edilen çeklere ilişkin Mahkemeden ödeme yasağı da talep edildiğinden ve Mahkemece de bu konuda karar verildiğinden keşidecisi davalı olan 15.02.2019 keşide tarihli 150.000,00 TI bedelli çekin gününde ödenemediğini, 26.09.2019 tarihinde 15.02.2019 keşide tarihli 150.000,00 TI bedelli çekin ……A.Ş. tarafından İzmir 14. İcra Müdürlüğünün …… E. Sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini, hem davacı hem de davalıya ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, bir süre sonra davacı tarafından 15.11.209 tarihinde İzmir 1. İcra Dairesinin ……. Esas sayılı dosyasında 181.502,21 TL cari hesap alacağı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatıldığını, takip tarihi itibariyle borcu bulunmayan aksine alacaklı olana davalı tarafından takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E sayılı dosyası ile devam etmekte olan zayi sebebiyle çek iptal davasına dava dışı……A.Ş. vekili Ahmet Yum’un 26.08.2019 tarihli dilekçesi ile davaya müdahale ederek davacı ile müvekkili şirket arasında uzun yıllara dayana ticari ilişki olduğunu, dava konusu çeklerin kaybolmadığını, çeklerin borçlarına karşılık ………. A.Ş. ye ciro edildiğini, davacının bu davayı haksız ve kötü niyetle açığından reddinin talep edildiğini, … A.Ş. vekili tarafından davacı tarafın daha önce de benzer iddialar ile İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası ile dava açtığını ve bu davanın da konusuz kaldığının beyan edildiğini, bu beyanlar üzerine İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin davacı tarafa 8 günlük kesin süre içinde çekleri elinde bulundurduğunu iddia eden … A.Ş. ye istirdat davası açması için süre verdiğini, ancak davacı vekilinin 25.12.2019 tarihli duruşmada istirdat davası açmayacaklarını beyan edildiğini, bunun üzerine Mahkemece konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiğini, İzmir 14. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasına konu 15.02.2019 keşide tarihli 150.000,00 TL bedelli çek ile ilgili olarak ……. A.Ş’ye tüm çek ve icra borcunun haricen ödenerek ibraname alındığını, davacı tarafın İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığı kıymetli evrakın iptali davasında …… A.Ş. nin çekin kendisinde olduğunu beyan etmesi üzerine bu dava dışı şirkete TTK 763. Maddesi gereği iade davası açmadığından çekin zayi olmadığı, icra takibine konu edildiğinin sabit olduğunu, bu durumda davacı tarafın borçlarına karşılık ciro ederek …….. A.Ş. ye teslim ettiği çekten dolayı davalıdan alacaklı olmasının mümkün olmadığını, davacının çekin yetkili ve meşru hamili olmadığı gibi çek belgesinin de elinde olmadığını, ayrıca icra takibine konu çek borcunun alacaklısına ödendiğini, Davalının davacıdan cari hesap alacağı olarak 77.522,79 TL alacaklı olduğunu, davalının davacıya borçlu değil alacaklı olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2020/556 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA:
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişki gereği 77.522,79 TL cari hesaptan kaynaklı alacaklı olduğu, müvekkili alacağının ödenmemesi sebebiyle İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalı tarafın itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu, bu nedenle davanın kabulüne, davalının İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün ……Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhinde %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki iddialarının gerçeği yansıtmadığı, aksine müvekkili şirketin davacı taraftan alacaklı olduğu, bu konuda İzmir 1. ATM’de açılan …… Esas sayılı dosyadan itirazın iptali dosyasının devam ettiği, dava dilekçesinde müvekkili şirkete verildiği iddia edilen çeklerin ise müvekkili şirket yetkilisi …..’e verildiği, müvekkili şirketin defterlerinde bu çekler ile ilgili kayıtlar …’in hesabında yer almakta olduğu , söz konusu çeklerin …’e verildiği için müvekkili şirket kayıtlarında yer almasının da mümkün olmadığı, bu nedenle de davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığı, yargılama neticesinde ticari defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesiyle haklılıklarının ortaya çıkacağı, bu nedenle açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Asıl ve birleşen dava cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteğine ilişkindir
DELİLLER:
-İzmir 1 İcra Dairesinin …….sayılı dosyası,
-İzmir 6 ATM’nin ……. esas sayılı dosya sureti,
-İzmir 6 ATM’nin … esas sayılı dosya sureti,
-İzmir Vergi Dairesinin 17/12/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 12/12/2022 tarihli yazısı ve eki,
-Akbank T.A.Ş’nin 04/01/2020, 10/10/2021, 12/10/2021 ve 18/10/2021 tarihli yazısı
ve eki,
-İzmir 14 İcra Müdürlüğünün ….sayılı takip dosyası sureti,
-Bilirkişi …….’nun 10/03/2021 tarihli kök raporu ve 06/05/2022 t
tarihli ek raporu,
-QBN Finansbank’ın 14/06/2021 ve 29/09/2021 tarihli yazısı,
-Vakıfbank T.A.O’nun 05/08/2021 tarihli yazısı,
-Halk Bankası A.Ş’nin 12/08/2021 tarihli yazısı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır.
İtirazın iptali davası; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre;
i) İlamsız takip yapılmış olması,
ii) Borçlunun bu takibe itiraz etmesi,
iii) İtirazın alacaklıya (davacıya) tebliğinden itibaren alacaklının, bir yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması yasal koşullarının gerçekleşmesi gerekir.
Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibine konu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. Davalı borçlunun icra dosyasında ileri sürdüğü itirazlar dışındaki itirazlarını da bu dava içinde ancak cevap süresi içinde ileri sürmesi olanaklıdır. Eğer cevap süresi içinde davalı/borçlu diğer itirazlarını ileri sürmezse mahkeme bunları kendiliğinden göz önüne alamaz, takibe itiraz edilirken bildirilen sebeplerle sınırlı araştırma yapmak durumunda kalır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(19)11-1663 E., 2021/1070 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
Dava yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan; ispat külfeti normal bir alacak davasındaki ile aynıdır. Ancak her iki dava ispat yöntemleri ve hukukî sonuçları bakımından farklılıklar göstermektedir. Bu bağlamda belirtmek gerekirse; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi gereğince ispat yükü, Kanun’da özel düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Bu genel kuralın dışında bazı hâllerde ispat yükü yer değiştirerek davalı tarafa geçer. Bu hâllerden birisi davalının ödeme savunmasında bulunmasıdır. Davacı ya da davalı iddiasını ya da savunmasını HMK’da belirtilen hükümlere göre ispat etmelidir. Buna göre yapılacak yargılama sonunda mahkemece verilecek karar ya davanın kabulü ya da reddine yönelik olacak; ancak takibin iptali ya da devamı hükmünü de içerecektir.
Bu açıklamalar göstermektedir ki, itirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
1) Asıl davada; asıl dosya davacısı ……. Ltd Şti’nin, asıl dosya davalısı … aleyhinde İzmir 1 İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasında ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla 181.502,21 TL üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 16/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 22/11/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine asıl dosya davacısının iş bu itirazın iptali davasını ikame ettiği, asıl dosya davalısı borçlunun itirazının 150.000,00 TL’lik kısım yönünden iptalinin talep edildiği, davacının, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davalının borca itiraz dilekçesinde ilişkiyi kabul ettiği, davalının ödemeleri ileri tarihli çekle yaptığı, davalının ödeme maksadı ile kendisine teslim ettiği çekin kaybolduğu, çeke ilişkin zayi davası açıldığı, çekin yasal süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediği, çeki elinde bulunduran üçüncü kişinin kendisi ve davalı aleyhinde takip başlattığı, takip borçluları tarafından takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu, çekte bulunan cironun kendisine ait olmadığı, davalının söz konusu çek bedelini ödemediği, davalının çek tutarınca borçlu olduğu ve takibe yaptığı itirazın haksız olduğunu iddia ettiği, davalının ise kendisinin keşidecisi olduğu 2 adet çek ile 2 adet müşteri çekinin ödeme maksadı ile davacıya teslim edildiği, davacının bu çekleri zayi ettiği, davacının ödeme yasağı kararı almış olması sebebiyle banka tarafından çek ibraz eden kişiye ödeme yapılmadığı, dava dışı şirketin bu çeklerden biri olan 15/02/2019 keşide tarihli, 150.000,00 TL bedelli çeke istinaden kendisi ve davacı aleyhinde takip başlattığı, ödeme emrinin ekinde çek örneği bulunmadığından takibe itiraz edilmek zorunda kalındığı, daha sonra davacının söz konusu çeke istinaden alacağı olduğundan bahisle takip başlattığı, dava dışı şirketin davacının açmış olduğu zayi dava dosyasına müdahale talebinde bulunduğu, çekin elinde olduğunu bildirdiği, mahkemece davacıya kesin süre verildiği halde davacının çek istirdat davası açmadığı bunun üzerine mahkemece davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, daha sonra kendisinin bu çeke istinaden dava dışı şirkete haricen ödeme yaptığı ve ibraname aldığı, kendisinin davacıdan alacaklı olduğunu savunduğu, taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup davalı tarafından davacıya ödeme maksadı ile teslim edilen ve davacı nezdinde iken kaybolan 15/02/2019 keşide tarihli 150.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğu ve takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu,
2)Mahkememizin 21/01/2021 tarih ……esas, … karar sayılı ilamı ile dava dosyasının mahkememizin ……… esas sayılı dosyası ile birleşmesine karar verildiği,
3) Birleşen davada; birleşen dosya davacısı …’nün birleşen dosya davalısı ……. Ltd. Şti aleyhinde İzmir 27 İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasında ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla 77.522,79 TL üzerinden icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 02/09/2020 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine birleşen dosya davacısının iş bu itirazın iptali davasını ikame ettiği, birleşen dosya davalısı borçlunun itirazının takibe konu asıl alacak üzerinden iptalinin talep edildiği, davacının, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davalıya davacının ve yakınlarının kredi kartları ve 3 adet müşteri çeki ile ödeme yapıldığı, davacının defterlerine göre davalıdan alacaklı olduğu ve takibe yaptığı itirazın haksız olduğunu iddia ettiği, davalının ise kredi kartlarından alınan ödemelerin üçüncü kişilere yapılan perakende satışa ilişkin olduğu, bu satışların davacıya yapılan satışlar olmadığı, ayrıca davacıdan bizzat alınan kredi kartı ödemesinin de peşin satışa ilişkin olduğu, davacının ödeme olarak bildirdiği 3 adet çekin de şirket yetkilisine verildiği, bu çeklerin şirket yetkilisi hesabında yer aldığı, davacının ödemesi olarak kayıtlarda yer almadığını savunduğu, taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup davacı ve dava dışı üçüncü kişilerce kredi kartı ile davalıya yapılan ödemelerin davacı adına yapılan ödemeler olup olmadığı, davacının 3 adet çeki ödeme maksadı ile davalıya teslim edip etmediği, kredi kartı ödemeleri ve çekler nedeniyle davacının cari hesapta davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğu ve takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık olduğu,
4) İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 12/12/2020 ve İzmir Vergi Dairesinin 17/12/2020 tarihli cevabı yazılarına göre asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı …’nün tacir olarak ticaret siciline kayıtlı olmadığı, ancak bilanço esasına göre vergi mükellefi olduğu, tacir sayılan kişilerden olduğu, her iki tarafı tacir olan ve tarafların ticari işletmesini ilgilendiren nispi ticari dava niteliğindeki uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu,
5) İzmir 6. ATM’nin …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının … Ltd Şti, dava konusunun keşidecisi …… olan 2 adet çek, keşidecesi … Unlu Mamulleri Ltd Şti olan 1 adet çek ile keşidecisi … olan 15/02/2019 keşide tarihli 150.000,00 TL bedelli 1 adet çek olmak üzere toplam 4 adet çekin zayi nedeniyle iptali istemine ilişkin olduğu, davacının talebi üzerine çeklere ödeme yasağı konulduğu, yargılama aşamasında dava dışı … Gıda A.Ş’nin dava konusu edilen 4 adet çekin ticari ilişki kapsamında davacı şirket tarafından kendilerine teslim edildiği, çeklerin zayi olmadığını ve ellerinde bulunduğunu beyan ettiği, mahkemece bu beyan üzerine 22/05/2019 tarihli celsede davacı vekiline çekleri elinde bulunduran kişiye karşı istirdat davası açmak üzere 8 günlük kesin süre verildiği, davacı vekilinin istirdat davasını açmayacağını beyan etmesi üzerine mahkemece 25/12/2019 tarih ….. esas, …..karar sayılı ilam ile davanın esası hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verildiği, bu karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurmadığı ve kararın 13/01/2021 tarihinde kesinleştiği,
6) Asıl dosya davalısı tarafından cevap dilekçesi ekinde sunulan çek alındı bordrosuna göre asıl dosya davalısının takip ve davaya konu Akbank Girne Bulvarı şubesine ait 15/02/2019 keşide tarihli 150.000,00TL bedelli çekin 31/08/2018 tarihinde asıl dosya davacısına teslim ettiği,
7)Akbank Girne Bulvarı şubesinin 04/01/2020 tarihli yazısına göre asıl davaya konu çeke İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/154 esas sayılı dosyasında verilen karar doğrultusunda ödeme yasağı konulduğu,
8) İzmir 14. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısının … Gıda A.Ş, takip borçlularının … Gıda Ltd Şti. ve …, takip konusunun Akbank Girne Bulvarı şubesine ait 15/02/2019 keşide tarihli 150.000,00TL bedelli çek ve takip tarihinin 28/04/2019 olduğu, takibin ilamsız takip olarak başlatıldığı, borçlu …’nün 06/08/2019, borçlu … Gıda Ltd Şti’nin ise 05/08/2019 tarihlerinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine icra müdürlüğünce 05/08/2019 tarihinde icra takibinin durdurulmasına karar verildiği,
9) Asıl dosya davalısı … tarafından 08/12/2020 tarihli delil dilekçesi ekinde sunulan 12/03/2020 tarihli borç tasfiye protokolü başlıklı belgeye göre … Gıda A.Ş ile …’nün İzmir 14 İcra Müdürlüğünün …….esas sayılı dosyasına ilişkin olarak söz konusu borcun yeni bir senet karşılığında tahsil edilmesine karar verildiği, takip alacaklısının söz konusu takipten kaynaklanan herhangi bir hak ve alacağının kalmadığı, bu takip yönünden borçluyu ibra ettiği,
10) Mahkememizce asıl ve birleşen davaya konu uyuşmazlığın çözümü için, tarafların 2018-2019-2020 yıllarına ait defterlerin incelenmesine karar verildiği, bu kapsamda alınan 10/03/2021 tarihli bilirkişi kök raporunda, tarafların 2018-2019 yıllarına ait defterlerin usulüne uygun tutulduğu, kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, davalı birleşen dosya davacısının 2020 yılına ait defterlerinin ise usulüne uygun tutulmadığı, kendisi lehine delil vasfına sahip olmadığı, Akbank Girne Bulvarı şubesine ait 15/02/2019 keşide tarihli 150.000,00TL bedelli çekin her iki tarafın defterlerinde kayıtlı olduğu, asıl dosya davacısı defterlerinde söz konusu çekin 31/08/2018 tarihinde dava dışı … Gıda Ltd Şti’ye verildiğine (ciro edildiğine) dair kayıt bulunduğu, asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı defterlerinde ise söz konusu çeke ilişkin olarak dava dışı … Gıda Ltd Şti’ye senetle ödeme yapıldığına dair kayıt bulunduğu, birleşen dosya yönünden ise, asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısının, asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısına muhtelif tarihlerde kız kardeşi ve babası ile kendisine ait 5 farklı işlemle kredi kartı ödemesi yapıldığı, ayrıca 3 adet müşteri çekinin ödeme maksadı ile teslim edildiği iddiasında bulunduğu, bu ödemelerin birleşen dosya davacısının defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak birleşen dosya davalısının defterlerinde kayıtlı olmadığı, birleşen dosya davalısı tarafından birleşen dosya davacısının kredi kartı ile yapmış olduğu 4.450,00 TL lik ödemenin anlık peşin ödemeli satışa ilişkin olduğu savunulmuş ve buna ilişkin Z raporu sunulmuş ise de söz konusu raporda aynı tutarda herhangi bir satış işlemi bulunmadığı, birleşen dosya davacısının birleşen dosya davalısına verdiğini iddia ettiği 3 adet çekin birleşen dosya davalısının defterlerinde şirket ortağından alınan çek olarak kaydedildiği, birleşen dosya davacısı tarafından söz konusu çeklere ilişkin tahsilat makbuzu sunulmuş ise de söz konusu makbuzun üçüncü kişilerce iptal şerhinin işlendiği,
11) Dava dışı … Gıda Endüstri A.Ş tarafından mahkememiz dosyasına gönderilen 26/04/2021 tarihli beyan dilekçesinde Akbank Girne Bulvarı şubesine ait 15/02/2019 keşide tarihli 150.000,00TL bedelli çeke ilişkin olarak çekin keşidecisi … ile anlaşma yoluna gidildiği bu kapsamda 12/03/2021 tarihli borç tasfiye protokolü düzenlendiği, keşidecinin söz konusu borcu 100.000,00 TL tutarlı bono ile ödediği ve borçluların (keşideci ve lehtarın) ibra edildiği,
12) Birleşen davaya konu çekler yönünden yapılan incelemede ise;
– Türkiye Halk Bankası A.Ş’nin 12/08/2021 ve Akbank T.A.Ş Genel Müdürlüğünün 18/10/2021 tarihli cevabı yazılarına göre, Halkbank Bolvadin/Afyonkarahisar şubesine ait 08/11/2019 keşide tarihli 11.395,00 TL bedelli çekin birleşen dosya davacısı ciranta … tarafından ciro edildikten sonra birleşen dosya davalısı … …..Ltd Şti’ye geçtiği ve bu kişi tarafından da dava dışı……… Sanayi A.Ş’ye ciro edildiği ve adı geçen dava dışı şirket tarafından 08/11/2019 tarihinde ibraz edilerek bedelinin tahsil edildiği,
-Akbank T.A.Ş Genel Müdürlüğünün 09/10/2021 ve 12/10/2021 tarihli cevabı yazılarına göre, QNB Finansbank Fomara şubesine ait 25/01/2020 keşide tarihli 9.000,00 TL bedelli çekin birleşen dosya davacısı ciranta … tarafından ciro edildikten sonra birleşen dosya davalısı … Helva Ltd Şti’ye geçtiği ve bu kişi tarafından da dava dışı … Sanayi A.Ş’ye ciro edildiği ve adı geçen dava dışı şirket tarafından 28/01/2020 tarihinde ibraz edilerek bedelinin tahsil edildiği,
-Akbank T.A.Ş Genel Müdürlüğünün 10/10/2021 tarihli cevabı yazısına göre, Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O Çeşme şubesine ait 10/01/2020 keşide tarihli 15.000,00 TL bedelli çekin birleşen dosya davacısı ciranta … tarafından ciro edildikten sonra birleşen dosya davalısı … Helva Ltd Şti’ye geçtiği ve bu kişi tarafından da dava dışı … Sanayi A.Ş’ye ciro edildiği ve adı geçen dava dışı şirket tarafından 10/01/2020 tarihinde ibraz edilerek bedelinin tahsil edildiği,
13)Birleşen dosyaya konu çekler yönünden ilgili banka şubelerinden gelen cevabı yazılardan sonra mahkememizce dosyanın kök rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden ek rapor tanziminin istenildiği, bilirkişinin 06/05/2022 tarihli ek raporunda, asıl dosya davalısı, birleşen dosya davacısının 2020 yılına ait defterlerinin de kapanış işlemlerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, adı geçen lehine delil vasfına sahip olduğu, asıl davada davalı birleşen davada davacı …’nün … Akbank- Axess Plantinum kredi kartı ile 26.12.2018 tarihinde 280,00 TL, 07.05.2019 tarihinde 4.450,00 TL olmak üzere toplam 4.730,00 TL lik ödemesinin asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Ltd Şti defterindeki cari hesabına ödeme olarak kayıtlı olmadığı, asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Ltd Şti vekilinin bu ödemelerden 4.450,00 TL lik kısmını kabul ettiği ancak bu ödemenin cari hesap karşılığı değil de yazar kasa fişi ile yapılan peşin satışa istinaden tahsil edildiğinin beyan edildiği ancak sunulan belgeler ve defter kayıtlarının bu beyan ile örtüşmediği, diğer bir ifade ile asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Ltd Şti vekilince ödeme olarak kabul edilen 4.450,00 TL lik ödemenin yazar kasa fişi ile yapılan satışa istinaden ödendiği hususunu gerek sunulan Z raporları gerekse müvekkilinin defter kayıtları ile ispatlanamadığı, yine asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Ltd Şti vekilinin beyanda bulunmadığı 280,00 TL lik ödemenin de kendisinin cari hesabına kayıtlı olmadığı ve direkt bu tutarda bir kredi kartı tahsilatının ve peşin satış kaydının defterde kayıtlı olmadığı, bu ödemelerin birleşen davada talep edilen alacak tutarına dahil edilip edilmeyeceğinin takdir ve değerlendirmesinin mahkemeye ait olduğu , 36.800,00 TL lik ödemelerin 3. kişi ödemeleri olup, bu ödemelerin asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısının kayıtlarında mevcut iken asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Ltd Şti’nin kayıtlarında yer almadığı, bu ödeme iddiası yönünden asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı vekilinin ödemelerin fatura düzenleme limitinin üzerinde olması itirazları ve diğer itirazlarının söz konusu ödemelerin asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Ltd Şti’nin defter kaydında olmadığı sonucunu değiştirmediği, davalı vekilinin 36.800,00 TL lik 3. kişi ödemeleri yönündeki iddialarının takdir ve değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı tarafından asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Ltd Şti’ye teslim edildiği belirtilen 3 adet çekin asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı … Ltd Şti’nin defterlerinde dava dışı … A.Ş’ye cari hesap ödemesi olarak kaydedildiği, asıl dava konusu, Akbank A.Ş. Girne Bulvarı Şubesine ait 15.02.2019 keşide tarihli Z1007966 seri numaralı 150.000,00 TL bedelli çek bedelinin ödendiğinin kabul edilmemesi halinde asıl davada davalı birleşen davada davacının birleşen dava yönünden alacağının olmayacağı, asıl dava konusu, Akbank A.Ş. Girne Bulvarı Şubesine ait 15.02.2019 keşide tarihli ……… seri numaralı 150.000,00 TL bedelli çek bedelinin ödendiğinin kabul edilmesi halinde ise asıl davada davalı birleşen davada davacının birleşen dava yönünden alacağının seçenekli olarak hesaplandığı, ilk seçeneğe göre tarafların birbiriyle örtüşeen kayıtları sonucu asıl davada davalı birleşen davada davacı …’nün asıl davada davacı birleşen davada davalı …’dan 12.997.79 TL alacaklı olduğu, diğer seçeneğe göre ise Mahkemece belirtilen ödemelerden (kredi kartı ödemeleri, çek ödemeleri ) kabul edilenlerin 12.997.79 TL’lik alacak tutarına ilave edilmesi sonucu birleşen davada talep edilecek alacak tutarının belirlenebileceği, birleşen davaya konu İzmir 27. İcra Müdürlüğü ……… Esas sayılı dosyası dosya arasında olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği,
13)Birleşen davaya konu uyuşmazlığın cari hesap alacağına ilişkin olduğu ve bu alacağın birleşen davaya konu takip tarihi itibariyle devam edip etmediği, devam ediyorsa miktarının ne olduğu hususunda bilirkişi kök ve ek raporunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı dikkate alınarak dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden bu hususta inceleme yapılmasının istenildiği, bilirkişinin 18/08/2022 tarihli ek raporunda, asıl davada davacı birleşen davada davalı firmanın defter kayıtlarında asıl davada davalı birleşen davada davacının 30.05.2019 tarihinde 12.997.87 TL cari hesap alacağının kayıtlı olduğu, bu tarihten sonra herhangi bir işlem olmadığı, bu alacak tutarının (2018 ve 2019 işlemlerinin detayları açıklamaları kök raporda yer almaktadır. 2018 ve 2019 cari hesap ekstresi ile 2020 defter kayıt örnekleri ise iş bu raporun 2 nolu ekinde yer almaktadır.) birleşen dava ve takip tarihine kadar devrettiği, asıl davada davalı birleşen davada davacının defter kayıtlarında 10.09.2019 tarihi itibariyle asıl davada davalı birleşen davada davacıdan 89.922.79 TL alacağın kayıtlı olduğu, bu tarihten sonra herhangi bir işlem olmadığı, bu alacak tutarının (2018 ve 2019 işlemlerinin detayları açıklamaları kök raporda yer almaktadır.2018, 2019 ve 2020 cari hesap ekstreleri iş bu raporun 2 nolu ekinde yer almaktadır) birleşen dava ve takip tarihine kadar devrettiği, birleşen dava konusu icra takibinde birleşen davada davacının 77.522,79 TL cari hesap alacağı üzerinden takip başlattığı, bu tutarın birleşen dava davacısının defter kayıtlarındaki 89.922.79 TL lik alacak tutarından 12.400.00 TL eksik olduğu, eksik tutarın 10.04.2019 tarihinde deftere kayıtlı 03.09.2019 tarihli. 3. kişi kredi kartı ödemesinden kaynaklandığı, diğer bir ifade ile bu tutarın asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısının defterinde kayıtlı olduğu ancak icra takibinde talep edilmediği, söz konusu tutarın kök raporun 12. sayfasında 3. kişi ödemeleri içinde “………….. kredi kartı ile 03.04.2019 tarihli ödeme” açıklaması ile yer verildiği, 06.05.2022 tarihli ek raporun 4. sayfasında bu tutarın 3.kişi ödemeleri toplamı olan 36.800.00 TL’nin içinde dikkate alınarak bu tutarın kabul edilip edilmeyeceği hususunun Mahkemenin takdirine bırakıldığı, 36.800,00 TL lik ödemenin 3. kişi ödemeleri olup, bu ödemelerin birleşen davada davacının kayıtlarında mevcut iken birleşen davada davalı … kayıtlarında yer almadığı. 3. Kişi ödemelerinin 12.400.00 TLlik kısmının “Ayşegül Bürcü Denizbank Bonus kredi kartı ile 03.04.2019 tarihli ödeme” ödeme olduğu ve icra takibine konu cari hesap alacağında yer almadığı, bir başka ifade ile 12.400.00 TL lik 3. kişi ödemesinin icra takibinde talep edilmediği, taleple bağlılık ilkesi gereği bu alacak tutarının düşülmesi sonucu kalan 3. Kişi ödemelerinin (36.800,00-12.400.00) 24.400,00 TL olarak dikkate alınması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
14) Asıl davaya konu somut uyuşmazlıkta; Takip cari hesaptan kaynaklanmakta ise de, davalı tarafından davacıya ödeme maksadı ile teslim edilen ve davacı nezdinde iken kaybolan 15/02/2019 keşide tarihli 150.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğu ve takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık olduğu, asıl dosya davacısı tarafından söz konusu çekin süreside bankaya ibraz edilmediği ve çek vasfını yitirdiği ve asıl dosya davalısı tarafından dava dışı … Gıda A.Ş’ye ödeme yapılmasının kötüniyetli olduğu, kendisinin halen asıl dosya davalısından alacaklı olduğu ileri sürülmüş ise de, mahkememizce yapılan defter incelemesi sonucu düzenlenen 10/03/2021 tarihli kök rapora göre, asıl davaya konu 15.11.2019 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıya 12.997,79 TL borçlu olduğu, bu borç bakiyesinin asıl dava konusu 150.000,00 TL lik çekin ödeme olarak kaydedilmesi sonucu oluştuğu, dava konusu çekin ödeme olarak kabul edilip edilmeyeceğine göre asıl dosya davacının davaya konu takipte cari hesap alacağının bulunup bulunmadığının belirlenebileceği, davaya konu çekin asıl dosya davacısı defterlerinde dava dışı …’e 31/08/2018 tarihinde ödeme olarak verildiğine dair kayıt bulunduğu, bir başka deyişle asıl dosya davacısının söz konusu çeki dava dışı … Gıda Ltd Şti’ye ciro ettiği, söz konusu çeke ilişkin olarak asıl dosya davacısının İzmir 6.ATM’nin …… esas sayılı dosyasında zayi nedeniyle iptal davası açtığı, ancak yargılama sırasında söz konusu çekin dava dışı … Gıda A.Ş tarafından mahkemeye ibrazı üzerine mahkemece asıl dosya davacısına çek istirdat davası açmak üzere kesin süre verildiği halde asıl dosya davacısının çek istirdat davası açmadığı, söz konusu zayi dosyasında mahkemece esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, bu kararın kesinleştiği, dava dışı … Gıda A.Ş tarafından söz konusu çeke istinaden asıl dosya davacısı ve davalısı aleyhinde takip yapıldığı, takibe borçlularca itiraz edildiği, ancak sonrasında asıl dosya davalısı ile dava dışı … Gıda A.Ş’nin söz konusu çek bedelinin keşideci asıl dosya davalısı tarafından ödenmesi koşulu ile tarafların uzlaştığı bu kapsamda 12/03/2020 tarihli borç tasfiye protokolünün düzenlendiği, kendisi aleyhinde takip yapılan davalının itirazı üzerine takip durmuş ise de davalının dava baskısı altında bulunduğu (TTK’nun 732.maddesi hükümlerine göre keşidecinin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle), keşideci olarak söz konusu çekin bedelini ödemesinde kötüniyet bulunmadığı, yapılan defter incelemesi ile sabit olduğu üzere asıl dosya davacısı ile dava dışı … Gıda Ltd Şti arasında ticari ilişki bulunduğu ve çekin bu ilişki kapsamında adı geçene ciro edildiği, asıl dosya davalısı tarafından söz konusu çek bedeli 12/03/2020 tarihli protokolle adı geçen üçüncü kişiye ödenmekle asıl dosya davacısının borcunun aynı şekilde sona erdiği, asıl dosya davalısının anılan ibranameye göre üçüncü kişiye yaptığı ödemenin adı geçen üçüncü kişinin söz konusu çeke ilişkin tüm borçları ibra ettiği dikkate alındığında miktarının önem taşımadığı, asıl dosya davacısının kendi defterlerine kaydettiği ve dava dışı üçüncü kişiye ciro yoluyla devrettiği ve bedeli de asıl dosya davalısı tarafından ödenen çeke istinaden alacak talebinde bulunamayacağı, asıl davaya konu takipte haksız olduğu, ayrıca çeki ciro yoluyla devrettiği ve bunu defterlerine kaydettiği halde söz konusu çeke istinaden davalı aleyhinde takip yapmasının da kötüniyet teşkil ettiği anlaşılmakla asıl davanın reddine ve kötüniyet tazminatı olarak asıl dava değeri üzerinden %20 olarak belirlenen tazminatın asıl dosya davacısından alınarak davalısına ödenmesi gerektiği,
15)Birleşen davaya konu somut uyuşmazlıkta; davacı ve dava dışı üçüncü kişilerce kredi kartı ile davalıya yapılan ödemelerin davacı adına yapılan ödemeler olup olmadığı, davacının 3 adet çeki ödeme maksadı ile davalıya teslim edip etmediği, kredi kartı ödemeleri ve çekler nedeniyle davacının cari hesapta davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacaklı olduğu miktarın ne kadar olduğu ve takibe yapılan itirazın haklı olup olmadığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu, mahkememizce yapılan defter incelemesinde alınan kök ve ek raporlara göre, davalı … ……. Ltd. Şti’nin defter kayıtlarında davacı …’nün 12.997.87 TL cari hesap alacağı bulunduğuna dair kayıt olduğu, bu alacak tutarının birleşen dava ve takip tarihine kadar devrettiği, birleşen dosya davacısı …’nün defter kayıtlarında ise kendisinin birleşen dosya davalısı …. Ltd Şti’den 89.922.79 TL alacaklı olduğu, ancak birleşen dosya davacısının takibi 77.522,79 TL üzerinden ikame ettiği, 3. kişi ödemelerinden 12.400.00 TL lik kısmının (……….Bonus kredi kartı ile 03.04.2019 tarihli ödeme) icra takibine konu cari hesap alacağında yer almadığı, bir başka ifade ile 12.400.00 TL lik 3. kişi ödemesinin icra takibinde talep edilmediği, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendileri lehine delil vasfına sahip olduğu, taraf defterlerinin 12.997,87 TL lik kısım yönünden uyuştuğu, bakiye kısım yönünden yapılan incelemede ise dosyaya kazandırılan banka cevabı yazılarına göre 08/11/2019, 10/01/2020 ve 25/01/2020 tarihli çeklerin birleşen dosya davacısı tarafından birleşen dosya davalısına ciro edildiği, davalının da bu çekleri dava dışı … A.Ş’ye ciro ettiği ve bu çeklerin adı geçen şirket tarafından bankaya ibraz edilerek tahsil edildiği, her ne kadar davalı defterlerinde söz konusu çekler davalı şirket ortağı …’den alınan çekler olarak kayıtlı ise de davacı ile davalı arasındaki geçmiş ticari ilişki ve 05/09/2019 tarihli çek tahsilat makbuzu bir arada değerlendirildiğinde söz konusu çeklerin davalı şirkete davacı tarafından ödeme maksadı ile ciro edildiğinin kabulü gerektiği, yine davacının kendi kredi kartından yapmış olduğu 4.450,00 TL lik ödemenin de peşin ödemeli satış olduğu kabul edilmiş ve buna ilişkin Z raporu bulunduğu davalı tarafından savunulmuş ise de söz konusu Z raporunda aynı tutarda yapılan herhangi bir satış olmadığı, bu işlem yönünden ispat külfetinin yer değiştirdiğinin kabulü gerektiği, davalının aynı anda ifa yapıldığını ispatlayamadığı, bu halde davacının taraf defterlerinin uyuştuğu 12.997,87 TL, 3 adet çek bedeli 35.395,00 TL ve 4.450,00 TL’lik kredi kartı ödemesi dahil olmak üzere toplam 52.842,79 TL cari hesap alacağının bulunduğunun kabulü gerektiği, fazlaya ilişkin istem yönünden ise davacının kendisine ait 280,00 TL’lik kredi kartı ödemesi ve babası ve kız kardeşine ait diğer kredi kartı ödemelerinin kendisi adına ve kendi borcuna istinaden yapıldığını ve avans ödemesi olduğunu ispatlayamadığı, dosya kapsamı itibariyle davacının davasını ve alacağının varlığını kısmen ispat ettiği, davalının takibe itirazının kısmen yerinde olmadığı ve kısmen haksız olduğu, uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu, davacının takip talebinde yasal faiz talebinde bulunduğu, itirazın iptali davalarının niteliği itibariyle takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu anlaşılmakla birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddi gerektiği,
Uyuşmazlıkların niteliği, iddiaların ileri sürülüş biçimi ile savunmaların kapsamına göre başka araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin KABULÜ ile, dava değeri üzerinden %20 oranında hesaplanan 30.000,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 2.561,63 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 2.480,93 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4 maddesine göre takdir edilen 23.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …….. sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2020/556 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 52.842,79 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2- 52.842,79 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 10.568,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 3.609,69 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.201,07 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.408,62 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 1.201,07 TL peşin harç, 900,00 TL bilirkişi ücreti giderinden oluşan toplam 2.155,47 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (52.842,79/93.027,34=0,56) 1.207,06 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1.2 fıkrası uyarınca reddolunan miktar üzerinden belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 2020/4841 sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2019/15045 esas ve İzmir 27. İcra Müdürlüğünün ……. sayılı dosyalarının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/09/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA