Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/328 E. 2021/808 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/328 Esas
KARAR NO : 2021/808

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile müvekkili arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, bu ticari ilişki çevresinde müvekkili tarafından satılan ve teslim edilen ürünler ile ilgili olarak müvekkili şirket tarafından keşide edilen faturaları bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhinde takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVA:
Dava, ticari satımdan kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası sureti
-Tarafların ticari defter ve kayıtları,
-Sevk irsaliyesi ve faturalar
-Büyükmükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 31/03/2021 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Vergi Dairesinin 16/12/2020 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’un 27/08/2021 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;davacının, davalı aleyhinde İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında fatura alacağına ilişkin 20.803,42 TL asıl alacak, 1.739,99 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.543,41 TL alacak üzerinden 30/01/2020 tarihinde icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 05/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 06/03/2020 tarihinde yasal süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, takibin durduğu, davalı borçlunun takibe itirazı üzerine davacının iş bu itirazın iptali davasını bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, mahkememizce dava konusu uyuşmazlığa ilişkin olarak tarafların ticari defter ve kayıtlarının smmm bilirkişi tarafından incelenmesine karar verildiği, davacının ticari defter ve kayıtlarını yasal süresi içerisinde sunduğu, bulunduğu yeri mahkememize bildirdiği, davacının defter ve kayıtları üzerinde yapılan 27/08/2021 tarihli bilirkişi incelemesinde, davacının defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, kendisi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı tarafından icra takip konusu olan 10/07/2019-11/10/2019 tarihleri arasında düzenlenmiş olan toplam 28 adet 21.991,34 TL tutarındaki faturalar ve icra takibine konu olmayan faturalardan gelen bakiye 48.812,08 TL tutarındaki alacak ile birlikte toplamda 70.803,42 TL tutarında davalı tarafın borçlandırıldığı, davalı tarafından davacı tarafa yapılmış olan 50.000,00 TL tutarındaki havalenin bu miktardan düşürülerek davacının 20.803,42 TL tutarında alacaklı olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için defter ve kayıtları ibraz etmek veya bulunduğu yeri mahkememize bildirmek üzere davalıya mahkememizce meşruhatlı davetiye ile 2 haftalık kesin süre verildiği, davalının usulüne uygun tebliğe rağmen yasal süresi içerisinde ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği ve bulunduğu yeri bildirmediği, bunun yasal sonucu olarak davalının ticari defter ibraz etmekten kaçınmış sayılması gerektiği, 6100 sayılı HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca usulüne uygun yapılan ihtarata rağmen defter ve kayıtlarını sunmayan davalının takip ve davaya dayanak fatura içeriğine konu mal veya hizmetin kendisine teslim edilmediğini veya mal veya hizmet bedelinin ödendiğini ispat etmesi gerektiği, davalının bu yönde herhangi bir ispat vasıtası sunmadığı, bu nedenle dosya kapsamına göre davacının takip tarihi itibariyle davalıdan asıl alacak yönünden alacaklı olduğu iddiasını ve alacağının varlığını ispat ettiği, buna göre davalının takibe itirazının asıl alacak yönünden yerinde olmadığı ve itirazında haksız olduğu, her ne kadar davacı tarafından takibe konu faturalara ilişkin olarak takip öncesi işlemiş faiz talep edilmiş ise de, taraflar arasındaki 17/10/2018 tarihli direkt satış noktası sözleşmesinin 6.maddesi uyarınca ödemelerin zamanında yapılmaması halinde davacı satıcı-tedarikçinin davalıya yazılı ihtar göndereceği, yazılı ihtara rağmen ödeme yapılmaması halinde davalı alıcı-işletmecinin temerrüde düşeceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, dosya kapsamına göre takip öncesinde sözleşmenin 6.maddesine uygun olarak davalının yazılı ihtarla temerrüde düşürüldüğüne dair davacı tarafından herhangi bir yazılı delil sunulmadığı bu halde davalının takiple temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, ayrıca uyuşmazlığa konu alacak miktarı likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 20.803,42 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-20.803,42 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 4.160,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 1.421,08 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 272,27 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.148,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 272,27 TL peşin harç, mahkememizce yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 160,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 987,17 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (20.803,42/22.543,41=0,92) 910,97 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA