Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/320 E. 2021/619 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/320 Esas
KARAR NO : 2021/619

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/06/2016
KARAR TARİHİ : 02/07/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/02/2015 tarihinde … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucunda araçta yolcu bulunan …’ın yaralanarak sakat kaldığını, kaza ile ilgili … … ASCM’nin … Esas, … Sayılı dosyası ile yargılama yapılarak ceza mahkemesi kararının kesinleştiğini, alınan kusur raporunda … plakalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, söz konusu aracın kaza tarihini kapsayan Zorunlu Trafik Sigortasının sigorta poliçesinin davalı … Kooperatifi tarafından yapıldığını ve ZMMS Sigortası ile sigortalayan davalının davacının zararını ödemekle yükümlü olduğunu, poliçe limitinin sakatlık için 290.000,00 TL, tedavi giderleri için 290.000,00 TL olduğunu, davacının başvurusu üzerine davacıya kısmi tazminat ödemesinin yapıldığını, yapılan ödemenin davacının gerçek zararını karşılamadığını bildirerek fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile davacı için 100,00 TL kalıcı, 100,00 TL geçici iş görememezlik tazminatının işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen hukuki ihtilafın taraflar arasında arabuluculuk yolu ile kesin olarak çözümlenmiş olduğundan davanın reddi gerektiğini, bu savunmaları saklı kalmak kaydı ile davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esas yönünden ise müvekkili şirket tarafından düzenlenen poliçenin … plakalı araç için 17/08/2014-17/08/2015 tarihleri arasında geçerli olduğunu, kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, davacının cismani zararının arabuluculuk anlaşmas belgesine istinaden ödendiğini, bu ödemeyi takiben açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, ihtilaf arabuluculuk ile çözümlenmiş olduğundan başvuru sahibinin maddi tazminat talep hakkının bulunmadığı, usul ekonomisi gereği arabuluculukla çözümlenen uyuşmazlıkların doğrudan veya dolaylı bir şekilde tekrar mahkeme veya tahkim önüne gelmesinin mümkün olmaması gerektiğini, tazminat yönünden de inceleme ve indirim yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminat (sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ) isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-… … ASCM nin … esas sayılı dava doyası sureti,
– Davalı … Kooperatifinin 05/01/2017 tarihli poliçe ve hasar dosyası
-SGK İzmir İl Müdürlüğünün 09/01/2021, 10/01/2017 ve 12/01/2021 tarihli yazısı,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 14/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Ege ATK nun 25/02/2021 tarihli maluliyet raporu,
-Bilirkişi …’in 23/03/2021 tarihli kusur raporu
-Bilirkişi …’nın 17/05/2021 tarihli aktüerya raporu,
-Ege Üniversitesi Tıp FAkültesi Hastanesinin 13/01/2017 tarihli yazısı ve eki tedavi belgeleri
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 24/02/2015 tarihinde dere yatağına devrilmesi sonucu tek taraflı, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sırasında söz konusu araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının bu kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığı iddiası ile iş bu davada geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunduğu, tazminatın zmms sigortacısı olan davalı … tarafından karşılanmasının talep edildiği, davalının dava öncesinde davacı ile arabuluculuk görüşmeleri neticesinde uzlaşıldığı ve davacının zararının tamamen karşılandığını savunduğu, mahkememizce bu savunma dikkate alınarak 17/07/2017 tarih ve … esas, … karar sayılı ilam ile davanın usulden reddine karar verildiği, davacı tarafından bu karara karşı İstinaf yoluna başvurulduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 16/03/2020 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile taraflar arasında yapılan müzarekelerle uzlaşma sağlandığına göre davacının sürekli iş göremezlik talebinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, anlaşma tutanağına göre davacının geçici iş göremezlik zararına ilişkin tarafların görüşme yapmadığı ve bu konuda uzlaşmaya varılmadığı, davacının bu zararına ilişkin talebin incelenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkememiz ilamının kaldırılmasına karar verildiği, davalı mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de davaya konu trafik kazasının İzmir ili … ilçesinde meydana geldiği, yine davalının yerleşim yerinin aynı yer olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 16 maddesi uyarınca davacının mahkememiz yargı çevresi içerisinde bulunduğu, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, davacının geçici iş göremezlik talebi yönünden yapılan incelemede, mahkememizce öncelikle davalı … sürücüsü ile dava dışı 3. kişilerin kusuruna ilişkin kusur raporu alındığı, 23/03/2021 tarihli kusur raporuna göre, davalı … sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde % 100 tam ve asli kusurlu, davacının ise kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, dosya içerisinde bulunan olaya ilişkin olarak yürütülen ceza yargılamasında alınan kusur raporu ve mahkememizce alınan raporun uyumlu olduğu bu nedenle kusur yönünden başkaca bir inceleme yapılmasına lüzum görülmediği, mahkememizce dosyanın Ege ATK’ya gönderildiği, davacının maluliyet durumunun tespitinin talep edildiği, Ege ATK’nun 25/02/2021 tarihli maluliyet raporuna göre kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmeliğe göre davacının geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olduğu yönünde görüş bildirildiği, dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi …’nın 17/05/2021 tarihli aktüerya raporuna göre davacı tarafından talep edilebilecek geçici iş göremezlik tazminatının 8.790,49 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı vekilinin bu rapor doğrultusunda geçici iş göremezlik talebi yönünden 20/05/2021 tarihinde değer arttırım dilekçesi sunduğu, davanın belirsiz alacak davası olduğu, mahkememizce alınan kusur, Ege ATK’dan alınan maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporlarının oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, buna göre davacının 05/02/2016 tarihli arabuluculuk anlaşma belgesi kapsamında olmayan geçici iş göremezlik talebinin yerinde olduğu, kaza tarihi itibariyle kazaya sebebiyet veren aracın zmms sigortacısı olan davalı sigortanın meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davacı ile dava dışı sürücü arasında hala, yeğen ilişkisi bulunduğu, aralarındaki akrabalık ilişkisine göre söz konusu taşımanın hatır taşıması olarak nitelendirilemeyeceği, davalının hatır taşımasına ilişkin itirazının yerinde olmadığı, davalı sigortanın dava tarihinde temerrüde düştüğü, sürekli iş göremezlik tazminat talebi yönünden ise dava öncesinde arabuluculuk kapsamında davalı … ile uzlaşan ve bu uzlaşma uyarınca tazminat alan davacının iş bu dava ile yeniden talepte bulunamayacağı anlaşılmakla geçici iş göremezlik talebinin kabulüne sürekli iş göremezlik talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 8.790,49 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 21/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 600,47 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç ve 30,00 TL ıslah harcı toplamı olan 59,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 541,27 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 30,00 TL ıslah harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 485,00 ATK rapor ücreti, 286,75 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.860,15 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (8.790,49/8.890,49=0,98) 1.839,22 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. Maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı kendisini dava ve duruşmalarda vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. Maddesi uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA