Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/263 E. 2021/959 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/263 Esas
KARAR NO : 2021/959

DAVA : Tazminat (Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/05/2019 tarihinde davacıya ait … plakalı aracın seyir halinde iken tek taraflı kazaya karıştığı ve hasara uğradığı, kasko sigortacısı olan davalı sigortaya hasar ihbarında bulunulduğunu, hasar dosyasının açıldığını, davalı … tarafından onarım için düşük fiyat belirlendiğini ve davacıya 17.233,00TL kısmi ödeme yapıldığını, davalı tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu, iskont uygulanamayacağını, gerçek zararın yedek parça, işçilik ve kdv dahil olmak üzere ödenmesi gerektiğini, poliçe kapsamında olan çekici bedelinin davalı tarafından karşılanması gerektiğini belirterek 500,00TL hasar bedeli, 531,00 TL ekspertiz ücreti, 885,00 TL çekici ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilemeyeceğini, sözleşme serbestisi ilkesi uyarınca kasko poliçesi hükümlerine göre değerlendirme yapılması gerektiği, davacının anlaşmalı olmayan serviste onarım yaptığı ve hasarın giderildiğini, rizikonun gerçekleştiği rayiç bedele göre davacıya ödeme yapıldığı, kazanın yumuşak, gevşek zeminden kaynaklandığı, bu halde poliçeye göre %35 muhafiyet uygulanması gerektiği, çekici hizmetinden aynen yararlanmayan davacı sigortalının çekici bedeli talebinde bulunamayacağını, fatura sunulmadığı müddetçe kdv’nin talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, kasko sigortasından kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Olay yeri tutanağı, çekici faturası, ekspertiz faturası, ödeme dekontu,
-Sigorta bilgi ve gözetim merkezinin 30/06/2020 tarihli yazısı,
-Manisa Emniyet Müdürlüğünün 23/06/2020 tarihli yazısı,
-… Sigorta nın 04/11/2020 tarihli yazısı eki poliçe ve hasar dosyası,
-Bilirkişiler … ve …’in 04/12/2020 tarihli kök raporu, 06/04/2021 tarihli ek raporu,
-Otomotiv uzmanı bilirkişi …’in 04/07/2021 tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararlar bu sigortanın teminat kapsamındadır.
Diğer taraftan, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi(6102 Sayılı TTK’nın 1409/1. Maddesi uyarınca), kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir(6102 Sayılı TTK’nın 1409/2. Maddesi uyarınca). Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5. maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 20/05/2019 tarihinde davacıya ait … plakalı aracın karıştığı tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davacının işbu dava ile … plakalı araca ilişkin olarak bakiye hasar bedeli ve çekici ücreti talebinde bulunduğu ve zararın kendi aracının kasko sigortacısı olan davalı tarafından tazminini istediği, dava konusu aracın yük naklinde kullanılan damperli kamyon olduğu ve ticari maksatla kullanıldığı, bu nedenle kasko sigortasından kaynaklanan mutlak ticari dava niteliğindeki somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu, mahkememizce dosyanın sigortacı ve makine mühendisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 04/12/2020 tarihli kök raporunda dava konusu aracın davalı … nezdinde 13/10/2018-13/10/2019 tarihleri arasında kasko sigortalı olduğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, davacı tarafından yapılan ekspertizin afaki olduğu, davalı … tarafından yapılan hesaplamanın meydana gelen hasara daha uygun olduğu, buna göre davalı … tarafından davacıya kdv dahil 18.826,26 TL ödeme yapılması gerektiği, ancak davalı … tarafından davacıya dava öncesinde 13/09/2019 tarihinde 17.233,00 TL ödeme yapıldığı, buna göre davacının karşılanmayan bakiye 1.593,26 TL alacağı olduğu, taraflar arasındaki poliçe hükümlerine göre çekici hizmetinin 2.500,00 TL ye kadar teminat içine alındığı ve davacı tarafından talep edilen 885,00 TL çekici bedelinin teminat kapsamında olduğu, yine davacı tarafından talep edilen ekspertiz ücretinin hasar tarihi itibariyle piyasa şartlarına uygun ve makul olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, tarafların itirazı üzerine mahkememizce dosyanın kök rapor hazırlayan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyetinin 06/04/2021 tarihli ek raporunda ise kök raporda yapılan hesaplamaların ve değerlendirmelerin yerinde olduğu sadece iskonto uygulanmaması halinde zarar miktarının kdv dahil 19.659,69 TL olduğu, sigorta tarafından 17.233,00 TL ödeme yapıldığı dikkate alındığında davacının 2.426,69 TL talepte bulunabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, bilirkişi heyet kök ve ek raporunun hasar bedelinin belirlenmesi yönünden gerekçeli ve denetime elverişli olmadığı, somut verilere dayanmadığı, soyut yorumlar içerdiğinin mahkememizce tespit edilmesi ve taraflarca bu rapora da itiraz edilmesi üzerine mahkememizce dosyanın otomotiv bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi …’den alınan 04/07/2021 tarihli rapora göre, kaza ile hasarın uyumlu olduğu, aracın eğimli yolda giderken hakimiyetini kaybederek sağa yattığı, aracın kupa kısmı ile sağ taraf teker, jant, basamak, çamurluk ve damper kasasının hasar aldığı, davalı … ile davacı tarafından alınan ekspertiz raporu arasında yedek parça yönünden herhangi bir farklılık bulunmadığı, farklılığın işçilik giderinden kaynaklandığı, davalı sigortanın alternatif onarım teklifleri içerisinde değerlendirme yaparak işçilik giderini hesapladığı, ancak yapılan bu hesaplamanın gerçek zararı yansıtmadığı, serbest piyasa rayiçlerine göre kaza tarihi itibariyle aracın onarımının yedek parça, işçilik, kdv dahil olmak üzere 26.942,68 TL olduğu, davalı … tarafından dava öncesinde davacıya 17.233,00 TL ödeme yapılmakla, davacının bakiye 9.709,68 TL hasar bedeli alacağının bulunduğu, ayrıca 885,00 TL çekici bedeli ile 531,00 TL ekspertiz masrafının piyasa şartlarında makul ve uygun olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, ayrıca bu zararın giderilmesi halinde zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, bu nedenle davacının hasar bedelini orijinal yedek parça, işçilik bedeli ve kdv toplamı üzerinden talep edebileceği, taraflar arasındaki kasko sigorta poliçe hükümlerinde de aksi bir düzenleme yer verilmediği, buna göre davacı tarafından davalı sigortanın anlaşmalı olmadığı serviste gerçekleştirilen onarıma ilişkin olarak davalı sigortanın hasar bedelinin belirlenmesinde işçilik giderini piyasa rayiçlerinin altında belirlenmesinin taraflar arasındaki kasko sözleşme hükümleri ile genel şartlara uygun olmadığı, 04/07/2021 tarihli otomotiv bilirkişi raporunda belirlendiği üzere davacının hasar zararının kdv dahil 26.942,68 TL olduğu, davalı … tarafından davacıya dava öncesinde 17.233,00 TL ödeme yapıldığı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi uyarınca davalı tarafından yapılan ödemenin zarardan güncellenmeksizin mahsubu gerektiği, davacının karşılanmayan bakiye 9.709,68 TL onarım zararının bulunduğu, ayrıca kasko sigorta poliçesine göre çekici hizmetinin 2.500,00 TL ye kadar teminat altına alındığı, davalı tarafından teminat kapsamında kalan çekici giderinin de karşılanması gerektiği, buna göre davacının karşılanmayan bakiye zararının 10.594,68 TL olduğu (9.709,68 TL bakiye hasar bedeli ile 885,00 TL çekici gideri toplamından oluşan), meydana gelen kazanın havanın yağışlı olması ve zeminin ıslak olmasından kaynaklandığı, davalının zeminin yumuşak veya gevşek olduğu ve bu nedenle %35 muafiyet uygulanması savunmasının açıklanan sebeplerle yerinde olmadığı, … plakalı aracın 13/10/2018-13/10/2019 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle kasko sigortacısı olan davalı … şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında kalan davacının bakiye zararından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 13/07/2021 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, her ne kadar davalı … tarafından ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmeyen davalının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı definde bulunamayacağı, aksi düşünülse dahi davanın belirsiz alacak davası olduğu, dava tarihi itibariyle zamanaşımının kesildiği ve somut uyuşmazlıkta zamanaşımının gerçekleşmediği, bu nedenle davalının zamanaşımı definin yerinde olmadığı, dava konusu aracın niteliği ve uyuşmazlığın sigorta poliçesinden kaynaklanması nedeniyle talep edilebilecek faiz türünün avans faiz olduğu ve davalının dava konusu bakiye hasar bedeli yönünden ilave ödemeyi reddettiği 15/01/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, mahkememizce alınan 04/07/2021 tarihli otomotiv bilirkişi raporunun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, objektif, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından dava öncesinde yapılan ekspertize ilişkin giderler dava dilekçesinde ayrı bir alacak kalemi olarak talep edilmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nun 323. maddesi kapsamında iş bu dosyada yargılama giderleri ile birlikte değerlendirilmiş ve hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 10.594,68 TL’nin 15/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 723,72 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 157,28 TL tamamlama harcı toplamı 211,68 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,04 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 157,28 TL tamamlama harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 72,50 TL müzekkere-tebligat gideri, 531,00 TL ekspertiz ücretinden oluşan toplam 2.369,58 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA