Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2022/60 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/260
KARAR NO : 2022/60

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 25/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıya ait araç ile davalının sigortacısı olduğu araç dilekçeye ekli kaza tespit tutanağında görüldüğü şekilde hasarlandığını, kaza tespit tutanağı ve sigorta şirketlerince de onaylanan sigorta bilgi gözetim merkezi kayıtlarınından görüleceği üzere davalının sigortalısı olduğu aracın yüzde yüz kusurlu olduğunu, kusura ilişkin uyuşmazlığın bulunmadığını, işbu kaza nedeniyle davacının aracında değişim, onarım ve boya yapılmış parçalar bulunduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından ekspertiz raporları ve hasar komitesi kararı gereğince davaya konu kaza hasarı uyumsuz olduğunu, 09.12.2019 tarihinde saat :17.50 sıralarında
… plakalı araç ile … plaka numaralı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesinde ekspertiz raporları ve müvekkil şirketin hasar komitesi kararı gereğince kaza ile hasarın uyumsuz olduğuna karar verildiğini, bu nedenle davalı sigorta şirketi tarafından hasar ödemesi yapılmadığını, hasar dosyasında belgelerin ve fotoğrafların mevcut olduğu aşağıdaki şekilde tutanak girişi yapıldığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminata hükmedilmesi halinde yasal faiz uygulanması ve faiz başlangıcının dava ve ıslah tarihi olarak belirlenmesi gerek beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Makine Mühendisi …’ın 08/02/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda; Davalı … Sigorta A.Ş. 08.01.2019-2020 tarih aralığında … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortalı olan …’ün maliki olduğu sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda trafik kural ihlalleri zararlı sonuç üzerinde etken olup, bu davranışları 2918 sayılı KTK’nun madde 52/b maddesi gereğince hız, yakın takip kurallarını ihlal ettiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 sayılı Karayolu Trafik Kanununu ve diğer trafik düzenlemelerini ihlal eden bir davranışının bulunmadığını, … plaka sayılı aracın meydana gelen trafik kazası sonucu araçtaki hasar bedelinin KDV hariç 13.000,00 TL veya KDV dahil 15.340,00 TL olabileceği tespit edilmiştir.
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına Thtar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
-Zarar verici bir fiil
-Bu fiilin hukuka aykırı olması
-Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
-Fiil ve zarar arasında uygun illiyei bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda; davalı sigorta şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün, 2918 sayılı yasanın, 52/b ve 84/d maddelerini ihlal etmek suretiyle, davacının aracına zarar verdiği, zarar ile davalı sigortalısı araç sürücüsünün fiili arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, davacı aracında meydana gelen zararın tespiti amacıyla dosyanın makine mühendisi bilirkişiye verildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan rapor doğrultusunda davacının aracında meydana gelen zararın tespit edildiği anlaşılmakla, davanın kabülüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KABULÜNE,
2-15.340 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli toplam 1.047,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL nin mahsubu ile 993,48 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 369,06 toplam harç, 450,00 TL bilirkişi rapor ücreti, 84,50 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 903,56 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya VERİLMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar davalı tarafın yokluğunda davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.25/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır