Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/247 E. 2021/587 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/247 Esas
KARAR NO : 2021/587

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ : 24/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Davalının maliki olduğu … plakalı aracın 04.10.2019 tarihinde dava dışı sürücü olduğunu iddia eden …’ün … ve … plakalı araçlara çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği, müvekkili şirkete sigortalı olan araç sürücüsünün kusurlu olup, sürücü değişikliğinin bulunduğu, kaza tespit tutanağı noktaları, karşı iki araç sürücüsünün ifadeleri, araçta bulunan 2 kişinin kazanın hemen ardından karşı araçlarda yaralılar olmasına rağmen olay yerinden şüpheli kaçışları, 07.11.2019 tarihli araştırma raporundan da anlaşılacağı üzere ağır kusur kabul edilerek …’ün kaza sırasında aracın sürücüsü olmadığının delillerle kanıtlandığı, ayrıca kasko sigortasının da ağır kusur nedeniyle ödeme yapmadığının öğrenildiği, dava konusu trafik kazası nedeniyle iki ayrı hasar dosyası açılmak suretiyle … plakalı araç için 14.160,00 TL, … plakalı araç için ise 16.000 TL olmak üzere toplam 30.160,00 TL hasar bedeli ödemesinin müvekkili şirket tarafından yapıldığı, iş bu davaya konu icra takibiyle dava dışı zarar gören araç maliklerine ödenen bu tutarların davalıya rücu edildiği, hasar tutarını ödeyen davacı sigorta şirketinin 6102 Sayılı TTK’nın 1472.maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan ve rücu şartları gereğince toplam 30.160 TL tutarındaki tazminat bedelinin davalıdan rücuen tahsili için İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı malik ve dava dışı sürücü olduğunu beyan eden … aleyhine icra takibi başlatıldığı, ancak itiraz nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; Kaza anında araç sürücüsünün … olduğu, davacı tarafın iddiasını aksine tanık … tarafından araç sürücüsü olarak … aleyhine İzmir … ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı ve iş bu davada sürücü olarak …’ün tam kusurlu olduğunun iddia edildiği ve polis tutanağına dayanıldığı, tanık …’ın karakolda alınan 04.10.2020 tarihli ifadesinde de sürücü değişikliğinden bahsedilmediği, polis kayıtlarında ve olayla ilgili İzmir CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasında da sürücünün … olduğunun belirtildiği, davacı şirketin araştırmacısından aldığı raporun ciddiyetten uzak olduğu, ayrıca davacı sigorta şirketinin kasko bedelini ödemeyeceğini bildirmesi üzerine … için Dokuz Eylül Üniversitesinden rapor aldırıldığı ve olayla ilgili kaza görüntülerinin istenmesi için İzmir CBS’ye başvuru yaptığı, ancak gelen cevapta görüntülerden kişi tespitinin mümkün olmadığının bildirildiği, yine bu konuda İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından talepte bulunulduğu, ancak talebin eksik inceleme ile savcılık dosyasında kaydının olduğundan bahisle reddedildiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Takip ve davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı icra dosya takip dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı sigorta şirketi tarafından davalı şirket ve dava dışı sürücü … aleyhinde 14.01.2020 tarihinde 10.460,00 TL asıl alacak, 16.000 TL asıl alacak, 192,03 TL işlemiş faiz, 197,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.549,29 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Davacı delilleri arasında yer alan İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasının bir sureti getirtilerek mahkememiz dosyası arasına konulmuştur.
3-Yine taraf delilleri arasında yer alan İzmir … ATM’nin … Esas ve … Esas sayılı dosyalarının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenilmiştir.
4-Yine davalı delilleri arasında yer alan İzmir CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasının bir sureti getirtilerek dosyamız arasına eklenilmiştir.
6-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, makina mühendisi bilirkişi … ve sigortacı bilirkişi … tarafından düzenlenen kök raporda sonuç olarak ; Davacı … Sigorta A.Ş tarafından sigortalı … plakalı aracın sürücüsü …’ün meydana gelen trafik kazasında 1.derecede etken hatalı olduğu, … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın ve … plakalı araç sürücüsü …’ın meydana gelen olayda oluşa etken hatalı tutum ve davranış sergilemediği, meydana gelen kazada dava dışı 3.kişi ya da kurumların kusurunun bulunmadığı, … plakalı araç ve … plakalı araçta meydana gelen hasarların bahse konu trafik kazası ile uyumlu olduğu, … plakalı araçta toplam hasar miktarının 16.000 TL, … plakalı araçta meydana gelen hasarın 14.160 TL olduğu, davacı tarafça toplam 30.160 TL hasar bedeli ödemesi yapıldığı, davacı tarafın dayandığı sigortalı araç sürücüsünün değiştiği ve ağır kusurlu olduğu yönündeki iddialarının Poliçe Genel Şartları B.4/a-f bentlerinde yer alan koşulları taşımadığı, ancak davacının davasında haklı olduğunun mahkemece kabul edilmesi halinde toplam 30.481,16 TL talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince açılmış olan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, davacı sigorta şirketi tarafından “… Sigorta Trafik Sigortası Poliçesi” ile 23.11.2018-23.11.2019 tarihleri arasını kapsar şekilde sigortalanmış olan … plakalı aracın 04.10.2019 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde dava dışı … plakalı ve … plakalı araçlarda hasar meydana geldiği, zarar gören her iki araç nedeniyle açılan hasar dosyaları kapsamında dava dışı … plakalı araç için 20.11.2019 tarihinde 14.160,00 TL, … plakalı araç için ise 25.11.2019 tarihinde 16.000 TL olmak üzere toplamda 30.160,00 TL hasar bedelinin dava dışı hak sahiplerine ödendiği, dava konusu olayda her ne kadar sigortalı araç sürücüsünün dava dışı … olduğu iddia edilmiş ise de, sürücü değişikliğinin olduğu, bu nedenle dava dışı hak sahiplerine ödenen tutarın sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve sürücü değişikliği nedeniyle ağır kusurlu olması nedeniyle rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davacı tarafın dava konusu trafik kazasından hemen sonra sürücü değişikliği yapıldığına dair iddiasının yerinde olmadığı, dava konusu trafik kazası sırasında sigortalı araç sürücüsünün dava dışı … olduğu ve bu hususun polis tutanağı ve yazılı belgelerle sabit olduğu, davacının sürücü değişikliği yapıldığı yönündeki iddiasını ispatlayacak hiçbir delilin dosyada bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu trafik kazası sırasında davalının maliki olduğu … plakalı aracın davacı sigorta şirketi tarafından “… Sigorta Trafik Sigortası Poliçesi” ile 23.11.2018-23.11.2019 tarihleri arasını kapsar şekilde sigorta kapsamına alınmış olduğu ve sigortalı aracın 04.10.2019 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası nedeniyle kazada hasar gören dava dışı … plakalı araç hak sahibine 20.11.2019 tarihinde 14.160 TL, … plakalı araç hak sahibine ise 25.11.2019 tarihinde 16.000 TL olmak üzere toplamda 30.160 TL’lik hasar bedelinin davacı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olduğu dosya kapsamı belgelerle sabittir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği sırada davalı şirketin maliki olduğu … plakalı sigortalı araçta davacı tarafça iddia edildiği şekilde sürücü değişikliğinin yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda taraflar arasındaki sigorta poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketinin dava dışı zarar gören araç hak sahiplerine ödemiş olduğu tazminatları davalı sigortalıya rücu edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, makina mühendisi bilirkişi … ve sigortacı bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sigortalı araç olan … plakalı araç sürücüsü …’ün meydana gelen trafik kazasında tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışı nedeniyle kazanın oluşumunda 1.derecede etken ve hatalı davranış sergilediği, kazaya karışan dava dışı … ve … plakalı araç sürücülerinin ise kazanın oluşumuna etken hatalı tutum ve davranışlarının bulunmadığının tespit edildiği, dava dışı her iki araçta meydana gelen hasarın trafik kazası ile uyumlu olduğu, … plakalı araç toplam hasar tutarının 16.000 TL, … plakalı araç toplam hasar tutarının ise 14.160 TL olduğu her iki araç için davacı sigorta şirketi tarafından toplam 30.160 TL ödendiği bildirilmiştir.
Yine alınan bilirkişi raporunda dava konusu … plakalı aracın davalı şirket adına kayıtlı olduğu, iş bu aracın davacı sigorta şirketi tarafından 23.11.2018-23.11.2019 dönemi için sigortalandığı, 04.10.2019 tarihli trafik kazasının poliçe dönemi içerisinde kaldığı, maddi hasarlar bakımından kaza tarihi itibariyle araç başına 39.000 TL ve kaza başına 78.000 TL poliçe limitinin geçerli olduğu, dava dışı her iki araç için ödenen tutarların poliçenin araç başı ve kaza başı teminat limitleri dahilinde kaldığı bildirilmiştir.
Yine alınan bilirkişi raporunda dava konusu uyuşmazlığın davacı sigorta şirketinin kazanın ardından sigortalı araçta bulunan 2 kişinin olay yerinden şüpheli kaçışlarına ve 07.11.2019 tarihli araştırma raporuna dayanılarak araç sürücüsünün ağır kusur nedeniyle rücu talebinde bulunulduğu, dava konusu somut olayda taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 23.11.2018 başlangıç tarihli ve kazanın da 04.10.2019 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar’ın uygulanmasının gerektiği, bu bağlamda Poliçe Genel Şartları’nın B.4.maddesine göre sigortacının, kendi sigortalısının sigorta genel şartlarına uymayarak karşı yana zarar vermesi halinde “sigorta ettirene rücu hakkı”nın bulunduğu, rücu edilebilecek kişiler arasında araç sürücüsünün sayılmadığı, yine ZMMS Genel Şartları B.4.bendinde rücu konusu olabilecek hallerin tek tek sayıldığı, sayılan sebepler arasında “meydana gelen kazadan sonra sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden ayrılması”nın başlı başına sigortacının sigorta ettirene rücu edebilmesi için yeterli görülmediği, bu yasağın bedensel zarar halleri içinde geçerli olduğu, davacı tarafın davasını dayandırdığı araç sürücüsünün “ağır kusuru” kavramını ise kökleşmiş Yargıtay kararlarında da ifade edildiği gibi “özel hukuk” kavramı olup, kasıt olmamakla beraber “kasta yakın bir kusurun” mevcudiyetini ifade etmekte olduğunu, davacı iddiasına dayanak olan kaza tespit tutanağında “Not: … … plakalı aracı kendisinin kullandığını beyan etse de, diğer kazaya karışan sürücüler … ve …’ın kazayı başka bir şahsın yaptığını, o kişinin de kaza yerinden hızla uzaklaştığını tarafımıza beyan etmişlerdir.” şeklinde yazılı olduğu, ayrıca davacı sigorta şirketi tarafından görevlendirilen araştırma görevlisi … tarafından düzenlenen 07.11.2019 tarihli raporda yapılan inceleme neticesinde sigortalı … plakalı araç hakkında sürücü değişikliği sebebiyle rücu yolunun açık olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiş ise de, olaya ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası kapsamında araç sürücüsünün … olarak belirlendiğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Her r ne kadar davacı sigorta şirketi tarafından dava konusu trafik kazasında sigortalı araçta sürücü değişikliği olduğu iddia edilerek sigortalı araç sürücüsünün ağır kusuru nedeniyle dava konusu trafik kazasında dava dışı zarar gören iki ayrı aracın hak sahiplerine ödediği sigorta tazminatının davalı sigortalı araç malikinden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptalini talep etmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu trafik kazası ve sigorta poliçe tarihi dikkate alındığında dava konusu olayda 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın dikkate alınmasının gerektiği, bu kapsamda Poliçe Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlıklı B.4.maddesinde sigorta ettirene hangi hallerde rücu edilebileceği tek tek sayıldığı, sayılan bu nedenler arasında meydana gelen kazadan sonra sigortalı araç sürücüsünün olay yerinden ayrılmasının başlı başına sigorta ettirene rücu edilebilmesi için sayılan nedenler arasında yer almadığı gibi her ne kadar davacı tarafça sigortalı araç sürücüsünün ağır kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de, ağır kusurun kabul edilebilmesi için kasta yakın bir kusurun mevcudiyetinin gerektiği, bu yönde bir delilin dosyada mevcut bulunmadığı gibi dava konusu olayda kazanın hemen akabinde sürücü değişlikliği yapıldığı yönündeki davacı iddiasının da mahkememizde tam bir kanaat uyandıracak şekilde delillerle kanıtlanamadığı düşünülmekle bu kapsamda davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı zarar gören araçların hak sahiplerine ödenen tazminatın sigortalı aracın maliki olan davalıdan rücuen talep edilemeyeceği sonucuna varılmış olmakla, bu husustaki görüş açısından aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporu da dikkate alınarak yerinde görülmeyen davanın reddine, İİK 67/2.maddesi gereğince dosya kapsamına nazaran koşulları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Davalının kötüniyet tazminatı isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 368,96 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 309,66 TL nispi karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 4.582,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır