Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2021/1156 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/220
KARAR NO : 2021/1156

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/05/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; davalı firma ile müvekkili arasında cari hesaba dayalı ticari ilişkinin bulunduğu, davalı şirketin, toptan gıda satımı yapan müvekkiline olan 9.500,00 TL borcunu ödemediği, müvekkili tarafından davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligat çıkartılmasına rağmen davalı tarafça esasa cevap süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden 31.12.2018 tarihinde davacı tarafça davalı hakkında 9.500,00 TL asıl alacak, 593,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.093,82 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir … tarafından düzenlenen 10.11.2020 tarihli raporda; davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 25.06.2018 tarih 6.664,00 TL, 25.06.2018 tarih 6.334,00 TL, 25.06.2018 tarih 6.609,60 TL, 25.06.2018 tarih 5.994,00 TL, 05.09.2018 tarih 4.786,89 TL, 05.09.2018 tarih 612,90 TL bedelli faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, buna karşılık davalı tarafça yapılan 09.11.2018 tarih 2.600,00 TL, 11.11.2018 tarih 3.500,00 TL, 01.12.2018 tarih 2.800,00 TL, 15.12.2018 tarih 4.500,00 TL, 20.12.2018 tarih 3.600,00 TL, 31.12.2018 tarih 3.044,39 TL olmak üzere toplam 20.004,00 TL’lik ödemelerin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu ödemelerin mahsubu neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 11.000,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalıya ait Ba kayıtları vergi dairesinden getirtilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 17.02.2021 tarihli ek raporda; davalı şirketin incelenen 2018 yılı Haziran ayı Ba formlarına göre davacı tarafça davalı adına düzenlenen her biri 25.06.2018 tarihli 4 adet faturanın KDV’siz olarak toplam 23.745,00 TL olarak vergi dairesine bildirildiği, davacı tarafça davalı adına düzenlenen ve davacı defterlerinde kayıtlı olan 05.09.2018 tarih 4.786,89 TL ve 05.09.2018 tarih 612,90 TL’lik 2 adet faturanın ise 5.000,00 TL’nin altında kalmış olması nedeniyle vergi dairesine bildirilmediğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete ait ilgili döneme ilişkin Ba/Bs kayıtları getirtilerek dosyamız arasına delil olarak eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edildiği bildirilen mallardan dolayı düzenlenen faturalardan dolayı davacının davalıdan takibe konu edilen tutarda bakiye alacağının bulunduğu, ancak bu alacağın ödenmediğinden bahisle tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket tarafından esasa cevap süresi içerisinde davaya karşı cevap dilekçesi sunulmamış olmakla birlikte icra takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde davalının davacıya takibe konu edilen tutar kadar bir borcunun bulunmadığından asıl alacak, faiz ve fer’ilerine itiraz edildiği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davalı tarafa inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi için meşruhatlı davetiye çıkartılmış olmasına rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtların bilirkişi incelemesi için mahkememize sunulmadığı, bu nedenle bilirkişi incelemesi sunulan davacı ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamı belgeler ve davalı şirketin vergi dairesinden getirtilen Ba kayıtlarının incelenmesi ile yaptırılmıştır. Alınan bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin incelenen 2018 yılı ticari defterlerinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davacı tarafça davalı adına düzenlenen 25.06.2018 tarih 6.664,00 TL, 25.06.2018 tarih 6.334,00 TL, 25.06.2018 tarih 6.609,60 TL, 25.06.2018 tarih 5.994,00 TL, 03.09.2018 tarih 4.786,89 TL, 03.09.2018 tarih 612,90 TL bedelli faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, buna karşılık davalı tarafça yapılan 09.11.2018 tarih 2.600,00 TL, 11.11.2018 tarih 3.500,00 TL, 01.12.2018 tarih 2.800,00 TL, 15.12.2018 tarih 4.500,00 TL, 20.12.2018 tarih 3.600,00 TL, 31.12.2018 tarih 3.044,39 TL olmak üzere toplam 20.004,00 TL’lik ödemelerin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, bu ödemelerin mahsubu neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 11.000,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir. Yine alınan ek bilirkişi raporunda, davalı şirketin getirtilen Ba kayıtlarının incelenmesinden davacı tarafça davalı adına düzenlenen 25.06.2018 tarih 6.664,00 TL, 25.06.2018 tarih 6.334,00 TL, 25.06.2018 tarih 6.609,60 TL, 25.06.2018 tarih 5.994,00 TL 4 adet faturanın KDV’siz olarak davalı tarafça vergi dairesine bildirilmiş olduğu, bu şekilde iş bu 4 adet faturanın davalı şirket kayıtlarına alındığı, ancak 5.000,00 TL’nin altında olması nedeniyle 03.09.2018 tarih 4.786,89 TL, 03.09.2018 tarih 612,90 TL bedelli 2 adet faturanın ise vergi dairesine davalı tarafça bildiriminin yapılmamış olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafça vergi dairesine Ba olarak bildirilmediği anlaşılan 03.09.2018 tarihli 4.786,89 TL bedelli ve 03.09.2018 tarihli 612,90 TL bedelli fatura muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya teslim edildiğine dair varsa sevk irsaliyelerini sunmak üzere davacı vekiline süre verilmiş olup, verilen süre içerisinde davacı vekili tarafından istenilen belgelerin sunulmadığı, ancak dava dilekçesi ekinde bir sureti sunulan 03.09.2018 tarih ve KDV dahil toplam 4.786,89 TL bedelli faturanın irsaliyeli fatura olduğu ve eksiksiz teslim alan bölümünde isimsiz imzanın bulunduğu görülmekle mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete iş bu fatura içeriği ve altındaki imza ile ilgili olarak isticvap davetiyesi çıkartılmış olmasına rağmen davalı şirket yetkilisinin isticvap için tayin edilen duruşma gün ve saatinde mazeretsiz olarak hazır olmaması nedeniyle isticvaba konu 03.09.2018 tarih ve 4.786,89 TL’lik fatura içeriği ve işbu faturadaki teslim alan bölümündeki imzanın davalı şirkete atfen atıldığının kabulü gerekmiş olup, bu kapsamda davacı defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı anlaşılan 03.09.2018 tarih 4.786,89 TL’lik fatura muhteviyatı hizmetin davacı tarafça davalıya verildiği, diğer fatura olan 03.09.2018 tarih 612,90 TL’lik fatura ve eki sevk irsaliyesininde dosyaya sunulmamış olması nedeniyle bu faturaya ilişkin iddianın ise kanıtlanamadığı düşünülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları gereğince davacı tarafça davalı adına düzenlenen ve davacı defterlerinde kayıtlarında kayıtlı olduğu anlaşılan 25.06.2018 tarih 6.664,00 TL, 25.06.2018 tarih 6.334,00 TL, 25.06.2018 tarih 6.609,60 TL, 25.06.2018 tarih 5.994,00 TL bedelli toplam 25.646,60 TL’lik 4 adet faturanın davalı şirket tarafından vergi dairesine Ba olarak bildirildiği, bu şekilde iş bu faturaların davalı şirket kayıtlarına alındığının ve bu şekilde fatura muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmiştir. Yine davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilen 03.09.2018 tarih 4.786,89 TL, 03.09.2018 tarih 612,90 TL bedelli 2 adet faturanın her ne kadar davalı şirket tarafından Ba olarak vergi dairesine 5.000,00 TL’lik sınırın altında olması nedeniyle bildirilmediği tespit edilmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılama sırasında 03.09.2018 tarih ve 4.786,89 TL’lik faturanın irsaliyeli fatura olması ve teslim alan bölümünde imza bulunması nedeniyle bu fatura içeriği ve imza ile ilgili olarak davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkartılmış olup, isticvap için tayin edilen duruşma gün ve saatinde davalı şirket yetkilisinin mazeretsiz olarak hazır olmaması nedeniyle iş bu fatura içeriği malların davacı tarafça davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekmiştir. Yine davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılan ve 03.09.2018 tarih ve 612,90 TL’lik fatura ve eki sevk irsaliyesi sunulmadığından bu fatura içeriği malların davacı tarafça davalıya teslim edildiği hususunun yazılı delillerle ispatlanamadığı kabul edilmiş olup, davacı tarafça da deliller arasında açıkça yemin deliline dayanılmadığından bu fatura yönünden davanın ispatlanamadığı kabul edilmiştir. Sonuç olarak davacının takip tarihi itibariyle her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilen toplam 25.646,60 TL’lik 4 adet fatura ve yine isticvaba konu 03.09.2018 tarihli 4.786,89 TL’lik faturadan dolayı toplam (25.646,60 TL + 4.786,89 TL=) 30.431,49 TL alacaklı olduğu kabul edilmiş olup, davacı defterlerine göre de davalının davacıya toplamda 20.044,39 TL ödeme yapmış olduğu kayıtlı olduğundan ödeme tutarı düşüldüğünde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan (30.431,49 TL – 20.044,39 TL=) 10.387,10 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmış ise de, davacı tarafça takip talepnamesinde asıl alacak olarak 9.500,00 TL talep edildiğinden davacı tarafın bu talebi ile bağlı kalınması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 9.500,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.900,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile 9.500,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 1.900,00 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 648,94 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 111,77 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 537,17 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 173,97 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 163,70 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 663,70 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 623,87 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden 2 haftalık yasal süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/12/2021

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)