Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/209 E. 2021/931 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/209 Esas
KARAR NO : 2021/931

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Banka ile … arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı … bu sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu, kredi ödenmediğinden borçlulara ihtarname keşide edildiğini ihtara rağmen ödeme yapılmadığından borçlular aleyhine Torbalı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe başlandığını, …’nın vefat ettiğinden ödeme emrinin tebliğ edilemediğini, davalıya 01.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 50.000,00 TL borcu olduğunu kabul ettiğini, ancak kalan 775.74-TL anapara ile işlemiş ve işleyecek faizlere, bsmv ye ihtarname, fark kısım yönünden icra giderleri ve avukatlık ücreti ile tüm ferilere itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının kat ihtarı gönderilmediğini beyan etmiş isede ihtarnamenin 20.08.2019 tarihinde kendisine tebliğ olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı-borçluların itirazının iptali ile takibin 50.000 TL dışında kalan 775,74TL asıl alacak, faiz, bsmv, masraf, fark kısım yönünden icra giderleri ve avukatlık ücreti ile tüm ferileri yönünden devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı banka vekili 11.12.2020 tarihli beyan dilekçesinde : dava dilekçesinde asıl borçlunun sehven …, davalının müteselsil kefil olduğunun bildirildiğini, asıl borçlunun davalı, müteselsil kefilin ise … olduğu beyan edilmistir
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVA:
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacı ile davalı arasında düzenlenen bankacılık işlemleri sözleşmesi ve ekleri,
-İhtarname ve ekleri,
-Torbalı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası sureti,
-Bilirkişi …’in 03/03/2021 tarihli kök rapor ve 04/10/2021 tarihli ek raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410 Esas, 2004/471 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa istinaden davalı aleyhinde Torbalı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 01/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 08/10/2019 tarihinde yasal süresi içerisinde kredi sözleşmesinin faizsiz olduğu, 50.000,00TL ana para borcu bulunduğu, bakiye asıl alacak ve ferileri yönünden borçlu olmadığı, uygulanan faiz oranının fahiş olduğu gerekçesiyle borca kısmen itiraz ettiği, icra müdürlüğünce takibin kısmen durdurulmasına karar verildiği, davacının yasal süresi içerisinde işbu davayı ikame ettiği, davacı vekilinin 11/12/2020 tarihli dilekçesi ile dava dilekçesinde asıl borçlunun sehven …, davalı …’nın müteselsil kefil olarak bildirildiğini, asıl borçlunun davalı …, müteselsil kefilin ise … olduğunı beyan ederek maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunduğu, mahkememizce davacı vekilinin beyanı, davaya konu kredi sözleşmesi ve ekleri ile dosya kapsamı dikkate alınarak alacağın varlığı ve miktarına ilişkin olarak bankacı bilirkişiden rapor tanziminin talep edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 03/03/2021 tarihli kök rapor ve 04/10/2021 tarihli ek rapora göre, davacı banka ile davalı … arasında 18/06/2019 tarihinde 300.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmede dava dışı …’nın müteselsil kefil olarak yer aldığı, davalıya %29,90 aktif faizi oranı üzerinden 50.000,00 TL ticari kredi kullandırıldığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredinin 08/08/2019 tarihinde kat edildiği, davalıya kat ihtarnamesinin tebliğe çıkartıldığı ve 20/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalıya kredi borcunu ödemek üzere 7 gün süre tanındığı, davalının ihtara rağmen ödeme yapmaması üzerine 28/08/2019 tarihinde temerrüde düştüğü, kat ihtarı ile alacağın muaccel olduğu, davacı tarafından asıl alacak tutarı takip talebinde 50.775,74 TL olarak belirtilmiş ise de, davacı bankanın davalıya 50.000,00 TL kredi kullandırdığı, bu kredinin kat edilmesi üzerine davacı banka tarafından asıl alacağa tahakkuk eden 760,75 TL akdi faizin %5 gider vergisi, 10,50 TL ekstre masrafı ve 4,50 TLptt masrafı ilave edilerek 50.775,75 TL olmasına rağmen 50.775,74 TL olarak takip hesaplarına aktarıldığı, asıl alacak içerisinde istenilen 775,74 TL’lik kısmın faizin gider vergisi olduğu ve takip talebinde belirtilen işlemiş faiz içerisine dahil olduğu, bu nedenle bakiye asıl alacak olarak belirtilen miktarın mükerrerlik oluşturduğu, davacı banka tarafından söz konusu kredi sebebiyle talep edilebilecek asıl alacak miktarının 50.000,00 TL olduğu, kredi sözleşmesine göre davacı bankanın akdi faizin 2 katı oranında temerrüt faizi talep edebileceği, buna göre talep edilebilecek akdi faiz oranının %59,80 olduğu, BSMV’nin mükellefi banka olmakla birlikte dolaylı bir vergi olduğu, müşteriye yansıtılabileceği, taraflar arasındaki sözleşmede de bu verginin davalı borçlu tarafından ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, davalının itirazına uğramayan 50.000,00 TL asıl alacak haricinde 20.430,27 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 1.021,51 TL faizin %5 gider vergisi, 294,64 TL ihtar masrafı olmak üzere bakiye 21.746,42 TL borçlu olduğu ve asıl alacağa % 59,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı banka ile davalı arasında 18/06/2018 tarihinde 300.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede davalı …’nın asıl borçlu olduğu, dava dışı …’nın ise aynı bedelle müteselsil kefil olduğu, söz konusu sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından 19/06/2018 tarihinde davalıya 365 gün vadeli 50.000,00 TL bedelli tarım spot kredisi (vade sonuna kadar faiz oranının değiştirilmemesi yönünde davalı ile mutabık kalınan, vade içinde ilgili kredi hesabına tahsilat ve tediye yapılamayan ana parası vade sonunda, faizi ise 3 aylık dönemlerle tahsil edilen kredi) kullandırıldığı, davacı banka kayıtlarına göre davalının 3 aylık vadelerle yapması gereken faiz ödemelerini yapmaması nedeniyle kredinin kat edildiği ve davalının usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğü, davacı bankanın takip talebinde itiraza uğrayan 775,74 TL asıl alacak ve asıl alacak ferileri yönünden yapılan incelemede 775,74 TL’lik asıl alacak talebinin mükerrer olduğu, söz konusu alacak kaleminin takip öncesi işlemiş faiz içerisinde yer aldığı, davalının itirazına uğramayan 50.000,00 TL asıl alacak haricinde takip öncesi 20.430,27 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 1.021,51 TL faizin % 5 gider vergisi, 294,64 TL ihtar masrafı olmak üzere bakiye 21.746,42 TL borçlu olduğu, davacının takip tarihinden itibaren asıl alacağa % 59,80 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisi talep edebileceği, açıklanan nedenlerle mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının dosya kapsamı ile usul ve yasaya uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalının itirazında kısmen haksız olduğu, ayrıca davaya konu alacağın likit olduğu, davacının icra inkar tazminatı talep şartlarının oluştuğu anlaşılmakla takipte itiraza uğrayan kısmi asıl alacak ve takip ferileri yönünden talep ve takibe sıkı sıkıya bağlılık ilkesine bağlı kalınarak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından takip öncesi işlemiş faiz, faizin gider vergisi ve masraf yönünden yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 20.430,27 TL işlemiş faiz, 1.021,51 TL faizin %5 gider vergisi ve 294,64 TL ihtar gideri ile takip tarihinden itibaren asıl alacak olan ve davalı borçlunun itirazına uğramayan 50.000,00 TL’ye takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %59.80 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-21.746,42 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 4.349,28 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 1.485,49 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.431,09 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 144,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 752,80 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (21.746,42/22.522,16=0,96) 726,87 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2 fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-Torbalı Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA