Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/201 E. 2022/458 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/201
KARAR NO : 2022/458

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.09.2019 tarihinde davacının maliki olduğu sürücüsü …’ın idaresindeki … plakalı araç ile …’nın idaresindeki … plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza tespit tutanağında davacının kusuru olmadığı, mahkeme nezdinde yapılacak kusur incelemesi ile netlik kazanacağı kaza neticesinde davacı aracının arka kısmında KDV dahil 16.974,50 TL hasar bedeli aracın ön kısmında ise KDV hariç 4.555,00TL hasar meydana geldiği … plakalı araç davalı sigorta şirketinin kaza tarihini kapsar … poliçe numarası ile teminatı kapsamında olduğu, davalı şirkette yapılan başvuruya istinaden 12.436,28 ödeme gerçekleştiği, yapılan ödemenin eksik olduğu, davacı zararını tazmini için arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup anlaşma sağlanamadığı, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00 TL hasar bedeli, 257,18 TL ekspertiz hizmet bedeli davalı sigorta şirketinin teminatları limitleri dahilinde ve temerrüt tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz Mahkemede ikame edildiği, yetkili mahkemeler İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine dosyayı gönderilmesi, davacı dilekçesinde hasara ilişkin olması gereken yer almadığı, HMK md 121 gereği delilerin tebliği olduğu, … plakalı araç davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçeli aracı olduğu, doğacak rizikolara karşı teminat altına alındığı üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarardan sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu, hasar dosyası ve ekspertiz incelemesi neticesinde 22.10.2019 tarihinde davacıya 12.436.28TL ödeme yapıldığı, davalı şirket ödeme ile sorumluluğunu yerine getirmiş olup davacının bakiye hasar bedelinin reddi gerektiği, kusur tespiti için ATK hasar tespiti için teknik üniversite ve trafik İhtisas dairesinden rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi zararın (bakiye hasar bedeli) karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tespit tutanağı, hasar fotoğrafları, sigorta başvuru dilekçesi, poliçe
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 07/04/2020, 30/10/2020 tarihli yazısı,
-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 11/08/2020 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’in 16/11/2020 tarihli raporu,
-Bilirkişi …’ın 20/04/2021 tarihli kök raporu ve 28/07/2021 tarihli
ek raporu,
-Bilirkişiler …, … ve …’ın 28/03/2022 tarihli
heyet raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 18/09/2019 tarihinde …, … ve … plakalı araçların karıştığı çok taraflı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kolluk tarafından trafik kazasına ilişkin olarak maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının işbu dava ile … plakalı araca ilişkin olarak bakiye hasar bedeli talebinde bulunduğu ve zararın … plakalı aracın zmss sigortacısı olan davalıdan tazminini istediği, davalının ise mahkememizin yetkisine itirazda bulunduğu, davacının zararının karşılandığı, sorumluluğunun poliçe teminat limiti, sigortalı sürücünün kusuru ve gerçek zararla sınırlı olduğunu savunduğu, taraflar arasında davacının karşılanmayan bakiye zararının bulunup bulunmadığı, bakiye zarar var ise miktarının ne kadar olduğu ve bu zararın davalı sigortanın sorumluluğunda olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta mahkememizin yetkisine itiraz etmiş ise de davaya konu kazanın İzmir İli, Karabağlar ilçesinde meydana geldiği, 6100 sayılı HMK’nun 16. maddesi uyarınca haksız fiilin meydana geldiği yerde davacının davasını ikame edebileceği, bu nedenle kaza mahali mahkememizin yargı çevresinde kaldığından mahkememizin yetkili olduğu değerlendirilmiş ve davalının yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce kusur yönünden dosyanın trafik bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişiden alınan 16/11/2020 tarihli rapora göre, davalı sigorta sürücüsünün hızını yol ve hava koşullarına göre ayarlamadığı ve önünde seyreden davacı aracını güvenli takip mesafesi ile takip etmediği olayda arkadan çarpma nedeniyle kazanın meydana gelmesinde asli %100 tam kusurlu olduğu, davacı sürücüsünün ise sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meskun mahal gündüz vakti görüşün açık 70 km hız tahditli tek yön konumlu trafiğin yoğun ve seri işlediği düz yolda önündeki dava dışı araca arkadan çarpıp durduktan sonra, aracın arkasında gelen davalı sigorta poliçeli araç sürücüsünün hatası ve kusurundan dolayı görüş alanını etkin kontrollü altında bulundurmayıp yakın takip yapması sonucu duramayıp aracının arka kısımlarına çarpıp hasarlaması olayında kusuru olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacıya ait aracın geçmiş hasar kayıtlarının dosyaya kazandırıldığı, hasar yönünden dosyanın otomotiv bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişiden alınan 20/04/2021 tarihli kök rapora göre, 3 aracın karıştığı kazada davacı aracının arkasında meydana gelen hasarın davalı sigorta sürücüsünün kusurundan kaynaklandığı, ancak davacı aracının ön kısmında meydana gelen hasarın davalı sigorta sürücüsünün kusurundan kaynaklanmadığı, davalı sigorta tarafından davacıya yapılan ödemenin yeterli olduğu, davacının bakiye zararının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı vekilinin bu rapora itirazda bulunduğu, mahkememizce davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde uyap üzerinden sunulan belgelerin dosya içerisine alınmadığı, bilirkişi tarafından eksik belge ile inceleme yapıldığı, mahkememizce davacının araç sürücüsü …’ın 09/04/2021 tarihli celsede tanık sıfatı ile dinlenildiği ve bilirkişi tarafından tanık beyanının da raporun düzenlenmesinde gözetilmediği dikkate alınarak söz konusu belgelerin dosyaya kazandırılması ve dosyanın davacı vekilinin itirazlarını karşılar şekilde ek rapor düzenlenmek üzere kök rapor hazırlayan bilirkişiye tevdine karar verildiği, bilirkişiden alınan 28/07/2021 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşlerinin aynı şekilde devam ettiği, yapılan tespitlerde herhangi bir değişiklik olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 28/07/2021 tarihli bilirkişi ek raporuna da itirazda bulunduğu, mahkememizce davacı vekilinin itirazlarının kabul edilerek 20/04/2021 ve 28/07/2021 tarihli bilirkişi kök ve ek raporları irdelenmek ve davacı vekilinin itirazları karşılanmak üzere dosyanın talimat yoluyla İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, talimat mahkemesince dosyanın mahkememizce İTÜ Makine Fakültesi Trafik Kürsüsünden seçilen öğretim üyelerinden oluşan heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyetinden alınan 28/03/2022 tarihli raporda, kazanın oluşumuna ilişkin kaza tespit tutanağı ve tanık sürücü …’ın beyanları, dosya içeriğindeki fotoğraflardan kazaya karışan araçlarda oluşan hasarın şekli ve miktarı birlikte değerlendirildiğinde kazanın oluşumu ile ilgili bilirkişi … ve diğer bilirkişi …’ın görüşlerine katılmanın mümkün olmadığı, kazanın oluşumunda iki ayrı olayın olmadığı, trafiğin sıkışması üzerine … plakalı aracın aniden durduğu ve onu takip eden … plakalı aracın aldığı etkili fren tedbiri ile güvenli bir şekilde durduğu ancak arkadan gelen sürücü … idaresindeki … plakalı aracın takip mesafesine uymadığı, akan trafiğe dikkatini yeterince vermediği ve aldığı fren tedbirinin yeterli olmaması nedeniyle duramayarak önce … plakalı aracın arka kısımlarına kendi aracının ön kısımları ile çarptığı, çarpmanın şiddetiyle sürüklenen … plakalı aracın ön kısımlarıyla duran … plakalı araca çarparak durduğu kanaatine varıldığı, bu değerlendirme ışığında dosyadaki bilgilere göre kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nın 2918 sayılı KYTK 56/1-c maddesini ihlal ettiğinden %100 kusurlu, davacı sürücüsü … ve … plakalı araç sürücüsü …’in her hangi bir kusuru olmadığı sonucuna ulaşıldığı, dosya içeriğindeki Oto Mecburi Mesuliyet Ekspertiz Raporuna göre, değişmesi gereken parçalarının tutarının 9.871,18 TL ve işçilik tutarının 2.495,00 TL olmak üzere toplam hasarın 12.436,28 TL olarak belirlendiği, davalı … A.Ş. tarafından 6.1.2020 tarihinde davacıya araçtaki hasar bedeli için 12.436,28 TL ödendiği, davacı tarafa hitaben eksper … tarafından hazırlanan eksper raporunda ise kaza sonrası davacı aracının arka kısmında KDV dahil 16.974,50 TL ve ön kısmında KDV dahil 4.555,00 TL toplam hasar meydana geldiğinin raporlandığı, dosya içeriğindeki Oto Mecburi Mesuliyet Ekspertiz Raporu ve davacı tarafından sunulan ekspertiz raporu arasındaki temel çelişkinin aracın aracın ön kısımlarına ait parça değişimlerine ait tutar farkının dikkate alınıp alınmaması durumundan kaynaklandığı, 18.09.2019 tarihli kazanın bir zincirleme kaza olduğu, dava konusu aracın ön ve arka kısımlarında meydana gelen hasarların davalı sigorta sürücüsünün kusurundan kaynaklandığı, davacıya ait … plakalı aracın ön ve arka kısımlarında meydana gelen hasarın her ikisinin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafından alınan ve eksper … tarafından hazırlanan eksper raporundaki tutarların kazanın oluşumu ile uyumlu ve günün rayicine uygun olduğu, buna göre davacıya ait araçta meydana gelen toplam hasarın KDV dahil 16.974,50 TL+5374,90 TL=22.349,40 TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 12.436,28 TL ödeme yapıldığı, davacının bakiye 9.913,12 TL zararının olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu kazada davacıya ait aracın ön ve arka kısmından hasarlandığı ve hasarlanan parçaların niteliğine ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmayıp, uyuşmazlığın davacı aracının ön kısmında meydana gelen hasarın davalı sigorta sürücüsünün kusurundan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalı sigorta tarafından davacıya yapılan ödemenin yeterli olup olmadığı ve davalı sigortanın sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu, kolluk tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağına göre olay tarihinde İzmir ili, Karabağlar İlçesi, … caddesi üzerinde seyir halinde olan davalı sigorta sürücüsünün önünde seyreden davacıya ait araca duramayarak arkadan çarptığı, çarpmanın etkisi ile davacı aracının dava dışı … plakalı araca çarptığı, çarpma neticesinde davacı aracının ön ve arka kısmından hasar aldığı, meydana gelen kazada davacı sürücüsünün alabileceği herhangi bir tedbir bulunmadığı, davalı sigorta sürücüsünün hızını yol durumuna göre ayarlamadığı ve öndeki aracı güvenli takip mesafesinde takip etmediği, kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğu, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre haksız fiil faili ile onun sorumluluğunu üstlenen işleten ve zmms sigortacısına karşı ileri sürülen hasar bedeline ilişkin tazminat taleplerinde gerçek zararın ancak aracın onarımında tamamen orijinal parçalar kullanılmak suretiyle sağlanacağı, orijinal parçalara göre hasar bedelinin belirlenmesi gerektiği, onarım bedeli araç rayicinin %50’sini aşmadığı müddetçe aracın tamirinin ekonomik olduğu ve ayrıca bu zararın giderilmesi halinde zarar görenin hasar bedelini kdv’si ile birlikte ödemek zorunda olduğu, aracın onarımı yapılsın veya yapılmasın zarar görenin yedek parça ve işçiliğe ilişkin kdv talebinde bulunabileceği, davalı sigortanın zmms poliçesinin tarafı olmayan davacıya karşı iskonto talep ve savunmasında bulunamayacağı, bu nedenle davacının hasar bedelini serbest piyasa rayiçleri üzerinden orijinal yedek parça, işçilik bedeli ve kdv toplamı ile birlikte iskontosuz talep edilebileceği, buna göre davacının 28/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda belirtildiği üzere söz konusu kazadan kaynaklı toplam zararının 22.349,40 TL olduğu, davalı sigorta tarafından davacıya dava öncesinde 12.436,28 TL ödeme yapıldığına göre davacının bakiye zararının 9.913,12 TL olduğu, … plakalı aracın 07/07/2019-07/07/2020 tarihleri arasında ve kaza tarihi itibariyle zmss sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitleri kapsamında davacının bakiye hasar bedeli zararından sorumlu olduğu, davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, davacı vekilinin dava değerini 13/04/2022 tarihinde değer artırım dilekçesi ile arttırdığı, davacının davalı sigortaya 07/01/2020 tarihinde başvuruda bulunduğu, davalı sigortanın KTK’nun 97 ve 99.maddeleri uyarınca 8 iş günlük yasal sürenin sonu olan 20/01/2020 tarihinde temerrüde düştüğü, dava konusu aracın niteliğine ve davacının sıfatına göre talep edilebilecek faiz türünün yasal faiz olduğu, mahkememizce daha önce alınan 20/04/2021 ve 28/07/2021 tarihli bilirkişi kök ve ek raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olmadığı, bu raporları irdeleyen ve çelişkileri gideren 28/03/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunun davacı tarafından sunulan ekspertiz raporu, kaza ve hasara ilişkin fotoğraf ve kayıtlar ile diğer dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6102 sayılı TTK’nın sigorta sözleşmelerine ilişkin genel hükümlerin düzenlendiği kısmında yer alan 1426/1. maddesinde “sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile, ödemek zorundadır” düzenlemesi yapılmıştır. Davacı tarafından davalı sigortanın yaptırmış olduğu ekspertizin hasar ve bedel yönünden kaza ve serbest piyasa rayiçlerine uygun olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından yaptırılan özel eksper incelemesi için ödenen (ve belgesi sunulu ve piyasa rayiçlerine göre makul olan) ekspertiz ücreti anılan kanun hükmü kapsamında değerlendirilmiş ve 6100 sayılı HMK’nun 323.maddesi uyarınca yargılama gideri olarak hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 9.913,12 TL’nin 20/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 677,16 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç, 167,60 TL ıslah harcı toplamı olan 222,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 455,16 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı, 54,40 TL peşin harç, 167,60 ıslah harcı, 3.250,00 TL bilirkişi ücreti, 167,10 TL müzekkere-tebligat gideri ve 257,18 TL ekspertiz ücreti yargılama giderinden oluşan toplam 3.950,68 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun …/… sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)