Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/199 E. 2022/681 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/199 Esas
KARAR NO : 2022/681

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/03/2020
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili şirket tarafından davalı borçlu şirket aleyhinde İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalı şirketin icra dairesine yönelttiği yetki itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu alacağın tahsili için yetkili icra dairelerinin İzmir İcra Daireleri olduğu, davalı şirketin müvekkili şirketten bir takım mal ve hizmetler satın aldığı, bunlara karşılık olarak faturalar tanzim edildiği, davalı şirket tarafından tebliğ edilen faturalara 8 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediği, bu nedenle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Öncelikle yetkili icra dairelerinin genel olarak borçlunun yerleşim yerindeki icra daireleri olduğu, müvekkili şirketin yerleşim yerinin Esenyurt/İstanbul olduğu, bu nedenle Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olduğu, davanın öncelikle usulden reddinin gerektiği, davacının herhangi bir sözleşmeye dayanmadan düzenlemiş olduğu faturaların müvekkili şirketin kayıtlarında yer almadığı, bu nedenle davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davaya konu İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasının getirtilmiş olup, incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı aleyhinde toplam 91.172,80 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde talimat ile mali müşavir bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 03.12.2020 tarihli raporda; Davalı şirkete ait 2019 yılı ticari defter ve kayıtların incelenmesinde dava konusu alacağı oluşturan davacı tarafından davalı adına tanzim edilmiş 23.09.2019 tarih ve 90.161,26 TL’lik faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı şirketin ticari defterlerinde davacı şirket ile ilgili herhangi bir hareket, borç veya alacak bakiyesinin görülmediği, dava dosyasında mevcut davalı şirkete ait bağlı olduğu vergi dairesi tarafından gönderilmiş 2019 yılı Ba-Bs formlarına ait dökümde de davacı ile ilgili dönem içerisinde herhangi bir alım satım işleminin olmadığı tespit edilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle takip ve davaya konu 23.09.2019 tarihli fatura muhteviyatı malzemelerin davalı vekili tarafından 15/03/2021 tarihli dilekçede belirtildiği şekilde davalıya ait oteldeki depoda halen muhafaza edilip edilmediği, muhafaza ediliyor ise depoda bulunduğu bildirilen malzemelerin davacı tarafça montajının yapıldığı örnek odadan sökülen malzemeler olup olmadığı, ayrıca dava konusu fatura içerisindeki imalatlar tek tek değerlendirilmek kaydıyla mahallinde mevcut olup olmadığı, her birinin fatura tarihi itibariyle mahalli rayiçlere göre faturada belirtilen bedellerinin yerinde olup olmadığı, fatura içeriğinde yapılan imalatlara göre sonuç olarak fatura tarihi itibariyle mahalli rayiçlere göre fatura içeriğinin kadri maruf olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, mimar bilirkişi … tarafından düzenlenen 25.03.2022 tarihli raporda; Davaya konu tüm malzemelerin demonte bir şekilde davalıya ait otelde koruma altında temiz bir depoda muhafaza edildiği, dosyadaki fatura fotokopisinin bazı kısımlarının okunmamasına rağmen fatura içeriğindeki tüm malzemenin depoda tutulduğu kanaatinin oluştuğu, okunabilen kalemlerin maddi değerlendirilmesi yapıldığında fatura tarihi itibariyle mahalli rayiçlere göre biraz yüksek olduğu, ancak bunun tek oda fiyatı olabileceği, toplu alımlar için bir miktar daha fiyat ayarlamasının mümkün olduğu bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, davacı şirket tarafından davalı şirketin otel işletmesinin yenilenmesi için davalıdan alınan teklif üzerine davacı tarafça numune otel odası yapılması konusunda taraflarca anlaşmaya varıldığı, yenileme işlemi için davalı şirket tarafından projesi çizilen numune otel odasına proje doğrultusunda takip ve davaya konu fatura içeriğindeki imalatların davacı tarafça yapılarak yerine monte edildiği, ancak numune oda teslim edildikten sonra ortaya çıkan maliyet sebebiyle davalı şirketin yenileme işini dava dışı 3.kişiye verdiği, buna rağmen davacı tarafça davalı projesi doğrultusunda imar edilerek davalı tarafa ait otel odasına monte edilen takip ve davaya konu imalatların bedelinin ödenmediğinden bahisle bu imalatlar nedeniyle davacı tarafça davalı adına düzenlenen fatura bedelinin tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, taraflar arasında herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın davacı tarafça düzenlenen faturanın davalı kayıtlarında mevcut olmadığı, takip ve davaya konu fatura muhteviyatı mal ve hizmetin davacı tarafça davalıdan satın alınmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin davacının davalı şirketin satın alacağı mal ve hizmete ilişkin örnek bir sunum yaparak teklif sunması şeklinde olduğu, davacı tarafın örnek odayı davalı şirketin inşaatı devam eden otel inşaatına yaptığı, ancak bu iş karşılığında davacıya bir bedel ödeneceği konusunda herhangi bir taahhütte bulunmadığı, taraflar arasında bu yönde bir anlaşmanın bulunmadığı, davacı tarafça yapılan örnek odanın davalı şirket tarafından beğenilmediği, işin 3.firmaya verildiği, otel odasına yapılan örnek odaya ait malzemelerin alınmasının da davacıya bildirildiğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, takip tarihi itibariyle takibe konu faturadan dolayı davacının davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekili icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesiyle, davalı şirketin adresinin Esenyurt/İstanbul’da olması nedeniyle yetkili icra dairelerinin Büyükçekmece İcra Daireleri olduğundan İzmir İcra Dairesi’nin yetkisiz olduğu yönünde yetki itirazında bulunduğu gibi yine mahkememize esasa cevap süresi içerisinde sunulan cevap dilekçesiyle aynı yönde mahkememiz yetkisine itirazda bulunarak yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu yönünde yetki itirazı bulunmuştur.
Davacı vekili TBK 89.maddesi gereğince davacı şirketin ikametgahının İzmir İcra Daireleri ve İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri yargı alanı içerisinde bulunduğundan İzmir İcra Daireleri ve İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerin iş bu davaya bakmakta yetkili olması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibinin bulunması dava şartı olduğundan öncelikli olarak icra takip dosyasına sunulan yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden davacı şirketin adresinin mahkememiz yargı alanı içerisinde bulunan Gaziemir/İzmir olarak belirtildiği, davalı şirket adresinin ise Esenyurt/İstanbul olduğu, takip ve davaya konu fatura muhteviyatı imalatların yapıldığı otel inşaatının ise Bodrum’da bulunduğu, bu kapsamda ifa yerinin Bodrum olduğu görülmüştür.
İİK 50.maddesinde “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir.” şeklinde yasal düzenleme mevcuttur. Bu kapsamda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmesi halinde İİK 50.maddesi yollamasıyla HMK’nın ilgili hükümlerinin yetki itirazının çözümünde uygulanması gerekmektedir.
Yine TBK 89.maddesinde “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir.
Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır;
1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde,
ifa edilir. Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
İş bu davada, davacı tarafça davalının talebi doğrultusunda davacı şirket tarafından davalıya ait otel odasına davacı tarafça imal edilerek montajının gerçekleştirildiği iddia olunan numune otel odasına ilişkin imalat ve işçilikten kaynaklı fatura bedelinin davalıdan tahsili amacıyla davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaline karar verilmesi talep edilmiş olup, iş bu davada TBK’nın 470.maddesi ve devamındaki eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda yetkili icra dairesi İİK 50.maddesinin yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 10.maddesine göre davalı borçlunun takip tarihindeki yerleşim yeri icra dairesi, HMK’nın 10.maddesine göre sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi ve HMK’nın 17.maddesine göre de tarafların yetki sözleşmesi ile belirledikleri yer icra dairesidir. Bu durumda eser sözleşmesinden kaynaklı icra takibi davalının ikametgah adresinde yapılabileceği gibi sözleşmenin ifa yeri icra dairesinde yapılabilir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2015/438 Esas, 2015/4590 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere “6098 Sayılı TBK’nın 89/1.maddesindeki yetki kuralının uygulanabilmesi için sözleşmenin konusunun karz akdinde olduğu gibi münhasıran para alacağına ilişkin olmasının gerekir. Eser sözleşmeleri para borçları dışında eserin imal ve teslimi borçlarını da içerdiğinden ve sözleşmenin ifa yeri eserin imal ve teslim borcuna göre belirlendiğinden TBK 89/1.maddesindeki yetki kuralının eser sözleşmelerinde uygulanma yeri bulunmamaktadır.”.
Dava konusu somut olayda HMK 6.maddesi gereğince davalının yerleşim yeri Esenyurt/İstanbul olup, HMK 10.maddesi gereğince de davaya konu imalatların yapıldığı yer ise Bodrum/Muğla’dır. HMK 17.maddesi gereğince taraflarca kararlaştırılmış yetkili icra dairesi de bulunmamaktadır. Bu haliyle yetkili icra daireleri davalının yerleşim yeri itibariyle Büyükçekmece İcra Daireleri ve yine sözleşmenin ifa yeri itibariyle Bodrum İcra Daireleri olup, davaya konu icra takibinin başlatıldığı İzmir İcra Daireleri yetkili değildir. İtirazın iptali davalarında geçerli bir icra takibi dava şartı olduğundan sonuç olarak Yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 2019/2884 Esas, 2020/2740 Karar, 2015/438 Esas, 2015/4590 Karar, İzmir BAM 14.Hukuk Dairesi’nin 2022/352 Esas, 2022/504 Karar, 2022/219 Esas, 2022/335 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.)
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 1.083,87 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.003,17 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır