Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/17 E. 2021/700 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1036 Esas
KARAR NO : 2021/680

DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/05/2014
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Mahkememize verdiği 30/05/2014 tarihli dilekçesinde; müvekkili … ile davalı arasında her hangi bir iş ilişkisi bulunmadığını, aralarındaki kişisel ilişkininin başlama sebebinin müvekkili …’ nın diğer müvekkili … Şti’ nin % 50 hissesini davalının eşi …’dan satış protokolü ile alması sonucu olduğunu, satış protokolünde şirketin eski piyasa, banka ve vergi dairesi borçlarının ödenme yükümlüğünün davacıya bırakıldığını, hisselerin müvekkili … tarafından noterden satın alınmasından sonra kararlaştırılan bu borçların ödenmesi amacıyla teminat olarak müvekkili …’ dan icra takibine konu yapılan senetlerin davalıya verildiğini, senetlerin davacı … Şti adına da imzalandığını, senetlerde esasında vade tarihinin belirlenmediğini ancak daha sonra davalı tarafından vade belirlenmek suretiyle icra takibine konu edildiğini, satış protokolünde belirtilen tüm borcun müvekkilleri tarafından ödendiğini, teminat senetlerinin iadesinin gerektiğini ancak buna rağmen senetlerin iade edilmeyerek İzmir … İcra Müd.’ nü … E. – … – … E. – … E. numaralı dosyaları ile icra takibine konu edildiğini, senetlerin tamamında malen düzenlendiğinin belirtildiğini, davalının senetlerin mal karşılığı alındığını iddia ediyor ise bunu ispatlamak zorunda olduğunu, satış protokolünde satış bedelinin 150.0000,00-TL, cari borç ödemelerinin 120.000,00-TL olarak toplam 270.000,00-TL olduğunu ancak müvekkili tarafından toplam 351.457,00-TL ödeme yapıldığını ayrıca şirket borçlarından gelen icra ödemelerinin de ödenmeye devam edildiğini, müvekkilinin senetler dolayısıyla borçlu değil alacaklı duruma geldiğini belirtmiş, müvekkillerinin söz konusu icra takiplerine konu yapılan senetler dolayı borçlu olmadığının tespitine, müvekkilleri aleyhine yapılan İzmir … İcra Müd.’ nün … E. – … – … E. – … E. numaralı dosyaları ile yapılan icra takiplerinin iptaline, davalının kötü niyetli olması dolayısıyla % 20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Mahkememize verdiği 26/06/2014 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkilinin eşi …’ ın … Ltd. Şti’ deki hisselerini almak isteyen davacı … ile varılan mutabakat gereğince adı geçenin hisselerinin davacıya devri ile bir kısım şirket borçlarının tasfiyesi amacıyla taraflar arasında 28/12/2012 tarihinde protokol akdedildiğini, protokol hükümlerine göre davacılardan …’ ın hisse devir bedeli olarak 150.0000,00-TL ile … Şti’ nin 28/12/2012 tarihine kadar doğmuş bulunan 3 kişilere olan cari borç ödemelerini 120.000,00-TL’ nin ödenmesini kabul ve taahhüt edildiğini, protokol hükümleri doğrultusunda müvekkilinin hisselerinin …’ ya satılıp devrettiğini, devrin 11/01/2013 tarih … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiğini, tescil ve ilan sonucunda davacının şirketin tek sahibi haline geldiğini, davacı … tarafında hisse bedelinin nakden ödenmeyeceğinin beyan edilmesi üzerine her biri 15.000,00-TL olmak üzere 10 ayrı bono ile toplam 150.000,00-TL’ lik bono verildiğini, protokole ek olarak düzenlenen 03/01/2013 tarihli ek protokol ile demirbaşlar ve vade farkı yönünde çeşitli vadelerde 7 ayrı bono ile toplam 40.000,00-TL’ nin ödenmesinin kararlaştırıldığını, dava dilekçesinde dava konusu yapılan senetlerden 4 adedinin hisse devri için verilen 15.000,00-TL’ lik senetler olup diğer 3 senedin demirbaşlar yönünden ek protokol ile verilen toplam 21.000,00-TL bedelli senetler olduğunu, senetlerin şirket hisse devri ve demirbaşlara karşılık verilmesi sebebiyle malen kaydı düşüldüğünü, senetlerin teminat olarak verildiği yönündeki davacı iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafça protokol doğrultusunda yapılan toplam ödeme miktarının 142.610,22-TL olduğunu belirtmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davanın reddine dair verilen karar Yargıtay … Hukuk Dairesi ‘ nin … Esas , … Karar sayılı ilamıyla ” Dava, taraflar arasında düzenlenen hisse devir protokolü kapsamında verilen bonolardan bir kısmının icra takibine konu edilmesi üzerine davacının borçlu olmadığının tespiti davasıdır. Dosya kapsamından taraflar arasında, davalının kefil olduğu hisse devrinden başka bir akdi ilişki bulunmadığı anlaşılmaktadır. Devir protokolü uyarınca devir bedeli 150.000 TL’ye karşılık 10 adet 15.000 TL’lik, daha sonraki tarihte de vade farkı ve demirbaşlar için toplam 40.000 TL tutarında 7 adet bono tanzim edildiği ihtilafsızdır. Davacı dava konusu ve icra takibine konu olan 7 adet bonodan bir kısmının devir bedeli için verilmiş olan bonolardan olup bunların teminatı amaçlı verildiği ve borcun ödendiği gerekçesiyle de teminat senetlerinden borçlu olmadığı iddiasında bulunmuş ve hatta dosya kapsamındaki beyanlarında taraflar arasındaki akdi ilişki kapsamında fazla ödemesi de bulunduğunu bu nedenle de alacaklı olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda taraflar arasındaki ilişkinin tümüyle değerlendirilerek protokol hükümleri ve verilen bonolarla, yapılan ödemeler nazara alınarak davacının yaptığı ödemelerden bonolardan mahsubu gereken miktar olup olmadığı varsa ne miktar olduğu belirlenerek buna göre menfi tespit talebinin değerlendirilmesi ve ilişkinin tümüyle irdelenerek sonuca varılması gerekirken sırf teminat senedi beyanına dayalı olarak yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. ” gerekçesiyle bozularak gelmiş , usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasının incelemesinde: Alacaklının …, borçluların … ile …, borç miktarının 15.007,40-TL, takip dayanağını 01/07/2013 vade tarihli 15.000,00-TL bedelli bir adet senet olduğu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …, borçlunun …, borç miktarının 5.007,40-TL, takip dayanağının 15/08/2013 vade tarihli 5.000,00-TL bedelli bir adet senet olduğu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …, borçluların … ile …, borç miktarının 38.355,07-TL, takip dayanağının 01/04/2013 vade tarihli 15.000,00-TL bedelli, 01/05/2013 vade tarihli 15.000,00-TL bedeli, 15/05/2013 vade tarihli 8.000,00-TL bedelli 3 adet senet olduğu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının …, borçluların … ile …, borç miktarının 23.022,19-TL, takip dayanağının 01/06/2013 vade tarihli 15.000,00-TL bedelli, 15/06/2013 vade tarihli 8.000,00-TL bedelli 2 adet senet olduğu, takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
Bozma ilamı öncesinde dava konusu edilen senetlerin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise ne şekilde kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki alacak borç miktarının ve ilişkinin belirlenmesine yönelik olarak taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması yönünde ara karar tesis edilmiş, ara karar doğrultusunda öncelikle davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için Karadeniz Ereğli Nöb. Ahm’ ye talimat yazılmış, talimat mahkemesince yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda; davacılar ile davalı arasındaki menfi tespit davasında davacıların yapmış olduğu fazla ödeme miktarının 85.995,00-TL tutarında olduğu, dava konusu edilen senetlerin davacı defterlerinde her hangi bir kaydına rastlanılmadığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bozma ilamı öncesinde davalı defterleri üzerinde Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan bilirkişi raporunda; davalının 2013 yılı defterlerinin açılış kapanış tasdikine sahip olduğu, davalı ile davacılar arasında ticari bir ilişki bulunmadığı, dava konusu edilen senetlerin davalı tarafın yasal ticari defter ve kayıtlarında bulunmadığı, davacı tarafından yapılan ödemeler toplamının 250.634,76-TL olduğu ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Bozma ilamı öncesinde davacı vekili, 17/11/2015 tarihli celsede dava konusu edilen senetlerin teminat senedi olduğu hususunda dosyaya ibraz edilenler dışında başkaca yazılı delilleri bulunmadığını ayrıca senetlerin teminat senedi olduğuna dair karşı tarafa yemin teklif etmeyeceklerini beyan etmiş, bu beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Bozma ilamından sonra davalı vekiline cevap dilekçesinde belirtilen SGK ve vergi ödemeleri yönünden beyanda bulunmak ve belgeleri sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davalı vekili Mahkememize verdiği 30/10/2018 tarihli beyan dilekçesinde ; dava dilekçesinde bahsi geçen SGK ve vergi ödemelerinin tamamının 06/03/2013 tarihinde davacı şirketin eski yetkilisi olan ve müvekkillerinin çalışanı … tarafından yapıldığını, yapılan bu ödemelerin davacıların protokol ile ödemeyi taahhüt ettikleri hisse devir bedellerinden mahsubunun mümkün olmadığını, söz konusu ödemelerin davacılar tarafından yapıldığı hususunda ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğunu belirtmiştir.
Bozma ilamı öncesinde alınan 06/04/2015 tarihli bilirkişi … ‘ın raporunda belirtilen 105.360,40 TL lik borç rakamıyla ilgili ayrıntılı döküm sunulması ve ayrıntı verilmesi ile raporun 3. sayfasındaki tablonun soldan 1. bölümündeki üçüncü sırada yazılı 10.500,00 TL ödemenin dayanağı konusunda ek rapor düzenlenmesi için Karadeniz Ereğli AHM ye talimat yazılmış, bilirkişi … ‘ın vefat ettiğinden bahisle dosya Mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememizce yeni bir bilirkişi seçilerek istenilen hususlarda rapor düzenlenmesi için Karadeniz Ereğli AHM ‘ye bir kez daha talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı …, … ile … arasında görülen menfi tespit davasında merhum bilirkişi …’ın düzenlemiş bulunduğu 06/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda yer alan bilgilerden tereddüt oluşturan kısımlar için istenilen döküm ve açıklayıcı bilgiler incelenen ticari defterlerde bahse konu tutarlara ilişkin kayıtlara rastlanılmadığı için oluşturulamadığı belirtilmiştir.
… Bankası … Şubesine yazı yazılarak davalı tarafça dosyaya sunulan … Bank dekontlarında bahsi geçen ödemelerin hangi hesaptan ve kimin tarafından gönderildiği sorulmuş, alınan yazı cevabında yazıda bahsi geçen dekontlardaki ödemelerin kasadan nakit olarak gerçekleştirildiğinden dolayı herhangi bir hesap kullanılmamakla birlikte gönderen şahıs bilgilerininde bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 10/11/2020 tarihli celsesinde taraflara … Bankasına yapılan ödemeler ve Vergi dairesi ve SSK ya yapılan ödemelere ilişkin belgelerin asıllarını sunmak üzere 4 haftalık süre verilmiş, taraflar verilen süre içerisinde belge asıllarını ibraz etmemişlerdir.
Davalı vekili 29/12/2020 tarihli celsede ellerinde bulunan belgeleri Mahkemeye ibraz ettiklerini bunun dışında ellerinde belge aslı bulunmadığını belirtmiştir.
Davacı vekili Mahkememizin 16/12/2021 tarihli celsesinde ödeme ile ilgili belge asılları konusunda yazılı beyanda bulunmak üzere süre talep etmiş, davalı vekili de 15.000,00 TL bedelli 2 adet senet yönünden beyanda bulunmak üzere süre talep etmiş, Mahkememizce aynı celsede taraf vekillerine talepleri doğrultusunda yazılı beyanda bulunmak üzere 2 haftalık süre verilmiş, davalı vekili Mahkememize verdiği 08/03/2021 tarihli dilekçesinde; … İcra Müd’nün … sayılı dosyasında 01/04/2013 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli hisse devir bedeli için verilen 1. senet, 01/05/2013 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli hisse devir bedeli için verilen 2. senet ve 15/05/2013 vade tarihli 8.000,00 TL bedelli demirbaşlar için verilen senedin , … İcra Müd’nün … sayılı dosyasında 01/06/2013 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli hisse devir bedeli için verilen 3. senet ve 15/06/2013 vade tarihli 8.000,00 TL bedelli demirbaşlar için verilen senedin, İzmir … İM’nin … sayılı dosyasında 01/04/2013 vade tarihli 15.000,00TL bedelli hisse devir bedeli için verilen 4. senedin, İzmir … İcra Müd’nün … sayılı dosyasında 15/08/2013 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli demirbaşlar için verilen senetlerin takibe konulduğunu, … … Şubesine hisse bedeli karşılığında 08/01/2013 tarihinde 15.000,00 TL, 07/02/2013 tarihinde 15.000,00 TL, 05/03/2013 tarihinde 15.000,00 TL, hisse devir bedeline karşılık verilen 5.,6., ve 7. senetlere mahsuben ödeme yapıldığını, 24/03/2013 tarihinde 10.500,00 TL ve 08/04/2014 tarihinde 4.500,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL hisse devir bedeline karşılık verilen 8. senede mahsuben ödeme yapıldığını ayrıca davacı tarafça 28/01/2013 tarihinde bankaya teminat mektubu bedeli karşılığında yatırılan 25.000,00 TL ‘nin geriye kalan ve hakkında açıklama istenilen iki adet 15.000,00 TL hisse devir bedeline karşılık verilen 9. ve 10. senetlere mahsup edildiğinden bu senetlerin de takip konusu yapılmadığını, müvekkilinin uhtesinde başkaca bono bulunmadığını, karşılığı ödenmeyen bonoların icra takibi başlatılabilmesi amacıyla 2013 yılında ilgili icra dairesi veznesine ibraz edildiğini belirtilmiştir.
Davacı tarafça belge asılları ile ilgili beyan dilekçesi sunulmadığından Mahkememizin 06/04/2021 tarihli celsesinde davacı vekiline dava dilekçesi ekinde sunulan ve … Bankasına yapılan ödemeler ile vergi dairesi ve SSK ya yapılan ödemelere ilişkin belgelerin asıllarını sunmak üzere bir sonraki celseye kadar kesin süre verilmesine belgelerin bir sonraki celseye kadar sunulmaması halinde dosyadaki mevcut delil durumu değerlendirilerek karar verileceğinin davacı vekiline ihtar edilmesine ilişkin ara karar oluşturulmuş, ara karar davacı vekiline elektronik tebligat yolu ile tebliğ edilmiş ancak davacı tarafça belge asılları sunulmadığı gibi bu hususta herhangi bir beyan dilekçesi de ibraz edilmemiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafça, davalı tarafından İzmir … İcra Müd.’ nün … E. – … – … E. – … E. sayılı dosyalarında takip konusu edilen senetlerin teminat senedi olduğundan ve senet bedellerinin ödendiğinden bahisle senetler ile ilgili davalı tarafa borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak davalı hakkında Mahkememize dava açıldığı, davalının eşi … adına olan davacı …. nin % 50 hissesinin satışına yönelik olarak 28.12.2012 tarihli ” Hisse Satış Protokolu ” ile 03.01.2013 tarihli ” … Limited Şirketi Devir Sözleşmesi Ek Protokolü ” düzenlendiği , Hisse Satış Protokolünde şirket hisse bedelinin 150.000,00 TL olarak belirlendiği, belirlenen söz konusu bedel ile ilgili her biri 15.000,00 TL bedelli 10 adet senet düzenlendiği ayrıca Hisse Satış Protokolünde … Limited Şirketi’nin 28/12/2012 tarihine kadar olan borç ödemelerinin 120.000,00 TL ‘sinin devralanlar tarafından karşılanmasının , 28/12/2012 devir tarihinden önce Vergi Dairesine, SGK ‘ya ve resmi kurum ve kuruluşlara olan borçlarının devreden tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığı yine imza altına alınan ek protokolde de her biri 5.000,00 TL bedelli 8 adet senedin devralan … tarafından ödeneceğinin hüküm altına alındığı, hisse devir bedeli olan 150.000,00 TL ile ilgili düzenlenen 10 adet senet ile ilgili davacı tarafça 08/01/2013 tarihinde 15.000,00 TL, 07/02/2013 tarihinde 15.000,00 TL, 05/03/2013 tarihinde 15.000,00 TL, 24/03/2013 tarihinde 10.500,00 TL, 08/04/2014 tarihinde 4.500,00 TL olmak üzere 60.000,00 TL ödendiği ve bu ödemenin 4 adet senet bedeline tekabül ettiği , ayrıca davacı tarafça 28/01/2013 tarihinde teminat mektubu bedeli karşılığında 25.000,00 TL lik ödeme yapıldığı, bu ödemenin de davalı tarafça 2 adet 15.000,00 TL lik senede mahsup edildiği , söz konusu ödemeler sonucu devir bedeli karşılığında düzenlenen 10 adet senetten 6 adedinin bedelinin ödenmiş olduğu , davacı tarafça Hisse Satış Protokolü doğrultusunda şirketin üçüncü kişilere olan borcuna karşılık 102.887,48 TL lik ödeme yapıldığı ve ödeme miktarı göz önüne alındığında protokolde öngörülen miktardan fazla bir ödemenin yapılmadığı, davacı tarafça Hisse Satış Protokolünde bahsi geçen ve 28/12/2012 tarihine kadar olan Vergi Dairesi, SGK ve resmi kurum ve kuruluşlara olan şirket borçlarının ödendiğinin iddia edildiği ve bu hususta fotokopi belgeler sunulduğu ancak aynı belgelerin davalı tarafça da dosyaya ödeme belgesi olarak ibraz edildiği, ödeme iddiasında bulunan ve buna dayanan davacının söz konusu ödemeyi ispat etmesinin gerektiği , bu sebeple belge asıllarını sunmak üzere davacı vekiline süre ve daha sonra kesin süre verildiği, verilen kesin süre içerisinde ödeme belge asılları ibraz edilmediğinden söz konusu Vergi ve SGK ödemelerinin davacı tarafça yapıldığı iddiasının ispat edilemediği bu hususlar göz önüne alındığında devir bedeli karşılığı düzenlenen ve geriye kalan 01/04/2013 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli , 01/05/2013 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli , 01/06/2013 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli ve 01/07/2013 vade tarihli 15.000,00 TL bedelli 4 adet senet ile hisse devri ile ilgili ek protokolde düzenlenen 15/05/2013 vadeli 8.000,00 TL bedelli , 15/06/2013 vadeli 8.000,00 TL bedelli ve 15/08/2013 vadeli 5.000,00 TL bedelli senet bedellerinin davacı tarafça davalı tarafa ödenmediği, dava ve takip konusu senetlerin teminat senedi olduğu ve senet bedellerinin ödendiği iddiasının davacı tarafça usulüne uygun deliller ile kanıtlanamadığı incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince peşin alınan harç fazla olduğundan 1.324,00-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Hükümlerine göre hesap ve takdir edilen 11.330,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 3 davetiye gideri 27,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nun yüzlerine açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır