Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/164 E. 2022/15 K. 07.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/164 Esas
KARAR NO : 2022/15

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ : 07/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin büyük çaplı hayvan ticareti ile uğraştığını, davalılardan …’ın oğlu, …’ın babası …’ın müvekkiline olan borçlarını ödeyemediklerini, iflas ettiklerini, müvekkili …’in 03/02/2015 tarihli sözleşme yaptığını, sözleşmeye göre müvekkilinin et göndereceğini, parası geldiğinde tekrar et göndereceğini, …’in et gönderilmesine rağmen parasını göndermediğini, sözleşmede karşılıklı senetler verildiğini, müvekkiline de …’ın 300.000 TL’lik senet verdiğini, senet düzenleme tarihinin protokolle aynı tarih olduğunu, müvekkilinin ceza evinde olduğunu öğrenen davalıların kötü niyetli olarak protokol tarafı …’a verilen senedi torunu … adına İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile işleme koyduğunu, müvekkil ile torun … arasında hiçbir ticari bağlantı bulunmadığını, davalıların kötü niyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, hükümsüz olan senedin iptaline, inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … (TC: No:…) vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya dayanak gösterilen protokolün müvekkili ile alakalı olmadığını, her senedin bağımsız borç ikrarını içerdiğini, karşı tarafın iddialarının soyut olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … (TC: No:…) tebligata rağmen süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olduğundan davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını HMK 128. madde doğrultusunda inkar etmiş sayılmıştır.
DAVA:
Dava, bedelsizlik iddiasına dayalı bono nedeniyle menfi tespit isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir CBS’nın … ve … soruşturma sayılı dosyası sureti,
-İzmir … Sulh Ceza Hakimliğinin … Değişik İş sayılı kararı,
-Bilirkişi …’in 18/06/2021 tarihli raporu,
-… Bankası …’nun 16/11/2021 tarihli yazısı,
-… A.Ş’nin 04/11/2021 tarihli yazısı,
-Bilirkişi …’un 04/01/2022 tarihli raporu,
-Davacıya ait imza ve yazı örneklerinin bulunduğu mukayeseye elverişli belge asılları,
-Şanlıurfa ATM’nin … talimat sayılı dosyasında alınan davacıya ait imza ve yazı örnekleri.
DELİLLER:
-İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası,
-Aksaray … Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/07/2018 tarih … talimat duruşma tutanağı,
-Davalıların mahkememiz huzurunda 08/12/2021 tarihinde alınan isticvap beyanları,
-Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan 03/02/2015 tarihli protokol başlıklı
belge,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Çek ve bono bir kambiyo senedidir. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. Maddesi: “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir.
Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir.
Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar ve bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur.
Bu noktada, konuyla ilgisi bakımından “ispat yükü”ne ilişkin açıklama yapılmasında yarar vardır:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(HMK)’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190.maddesi; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda belirtilen maddenin birinci fıkrasında, ispat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kural vurgulanmıştır. Buna göre, bir vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran taraf ispat yükünü taşıyacaktır. İspat yükünün belirlenebilmesi için önce ilgili maddî hukuk kuralındaki koşul vakıaların doğru bir şekilde tespit edilmiş olması ve buna uygun somut vakıaların ortaya konulmuş olması gerekir. Her bir vakıa bakımından lehine hak çıkarma çerçevesinde ispat yükü kuralları belirlenir. Ancak kanunda özel olarak ispat yükünün belirlendiği hallerde, genel kurala göre değil, kanunda belirtilen şekilde ispat yükü belirlenecektir. İkinci fıkrada ise, karinelerin varlığı halinde ispat yükünün nasıl belirleneceği düzenlenmiştir. Karine söz konusu olduğunda, karine temeli ile karine sonucunu birbirinden ayırt etmek gerekir. Karineye dayanan taraf, sadece karine sonucunu ispat yükünden kurtulmuş olur, ancak karine temelini ispat etmek yükü altındadır. Bu durumu vurgulamak için, fıkrada açık düzenleme yapılmıştır. Kesin kanunî karineler dışında, karşı taraf karinenin aksini ispat edebilir. Fıkrada, özellikle aksini ispat kavramına yer verilmiştir. Zira, aksini ispat ve karşı ispat farklı kavramlardır. Karine söz konusu olduğunda, karşı ispat faaliyetinden değil, karine ile kabul edilen durumun aksini ispat etmek gerekir (6100 sayılı HMK. 190. madde gerekçesi).
Menfi tespit konulu eldeki davada ispat yükünün özellikleri üzerinde de durulmalıdır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir. Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Kambiyo senedinin bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının, davalı … T.C Kimlik Nolu … ‘ın oğlu, diğer davalı … T.C Kimlik Nolu …’ın babası olan … ile ticari ilişkisi olduğu, bu kişinin kendisine borçlarını ödemeyemediği, bu nedenle 03/02/2015 tarihinde davalı … T.C Kimlik Nolu … ile sözleşme yapıldığı, bu sözleşmeye göre kendisinin et göndereceği, karşılığında da ödeme alacağı, bu ilişkiye ilişkin olarak tarafların karşılıklı birbirlerine teminat senedi verdiği, kendisinin davalı dede … T.C Kimlik Nolu …’a bu nedenle toplam bedeli 300.000,00TL olan senet verdiği, bu senetlerin düzenlenme tarihleri ile protokol tarihinin aynı olduğunu, ancak davalıların kötüniyetli hareket ederek protokol tarafı olan davalı dede … T.C Kimlik Nolu … adına düzenlenen senedi diğer davalı torun … T.C Kimlik Nolu … adına İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile işleme koyduğu, kendisi ile torun olan davalı … T.C Kimlik Nolu … arasında herhangi bir ticari ve hukuki ilişki bulunmadığı ve bu kişiye takip nedeniyle borçlu olmadığını iddia ettiği, davalı … T.C Kimlik Nolu …’in ise davaya dayanak gösterilen protokolün kendisi ile alakalı olmadığını, her senedin bağımsız borç ikrarını içerdiğini savunduğu, diğer davalının ise davaya cevap vermediği, taraflar arasında takibe dayanak bononun dava dilekçesi ekindeki protokol uyarınca teminat amacıyla düzenlenip düzenlenmediği, senet alacaklısının davalı dede … T.C Kimlik Nolu … mı yoksa diğer davalı torun … T.C Kimlik Nolu … mı olduğu, buna göre davacının takip nedeniyle davalı torun … T.C Kimlik Nolu …’a borçlu olup olmadığı hususlarında anlaşmazlık bulunduğu, mahkememizce dava dilekçesi ekinde davacı tarafından sunulan protokol içeriğine ilişkin olarak davalıların beyanlarının alınması için bulundukları Aksaray Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı, Aksaray …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat dosyası ile davalı torun … T.C Kimlik Nolu …’ın 09/07/2018 tarihinde beyanının isticvap yoluyla alındığı, diğer davalının ise talimat duruşmasına katılmadığı, mahkememizce 12/04/2019 tarih, … Esas, … karar sayılı ilam ile senette lehtarın T.C Kimlik Numarasının belirtilmediği, sadece … isminin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde sunulan 03/02/2015 tarihli protokolde de … isim ve imzasının bulunduğu, yine bu protokolde de …’ın T.C Kimlik numarasının belirtilmediği, bu nedenle bu protokolün hangi davalı ile imzalandığının tespit edilemediği, davacının takibe dayanak senedi protokol gereği düzenlendiğini, senet karşılığında sözleşmeye konu eti teslim ettiğini ve senedin bedelsiz kaldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, bu kararın taraflarca istinaf edildiği, istinaf incelemesi neticesinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 31/12/2019 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile hükme esas alınan Aksaray …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/07/2018 tarih … talimat sayılı duruşma evrakında davalının beyanının altında imzasının bulunmadığı, ayrıca dava red ile sonuçlandığından davalı yararına kötüniyet tazminat talep şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile mahkememizin anılan ilamının kaldırılmasına karar verildiği, mahkememizce bu kapsamda öncelikle Aksaray …. Asliye Hukuk Mahkemesine müzekkere yazıldığı, müzekkere ile Aksaray …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat dosyasına ait 09/07/2018 tarihli davalı tarafından imzalı duruşma evrakının aslının istenildiği, bu mahkemece evrak aslının kendilerinde bulunmadığı, posta yoluyla mahkememize gönderildiğinin bildirildiği, bu nedenle mahkememizde evrak aslının arandığı, ancak yapılan aramalara rağmen evrak aslına ulaşılamadığı, bu durum neticesinde davalıların yeniden isticvabına karar verildiği, davalıların bulunduğu mahal mahkemesine yeniden talimat yazıldığı, ancak 08/12/2021 tarihli celsede davalıların bizzat mahkememizde hazır bulunmak suretiyle isticvap yoluyla beyanlarının alınmasını talep ettiği, davalıların mahkememizce 08/12/2021 tarihli celsede isticvap edildiği, davalı dede … T.C Kimlik Nolu … ‘ın imzalı beyanında dava dilekçesi ekinde sunulan 03/02/2015 tarihli protokol altındaki senedi alan … şeklindeki isim ve imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiği, diğer davalı torun … T.C Kimlik Nolu …’ın ise imzalı beyanında 03/02/2015 tarihli protokol altındaki isim ve imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği, davalı torun … T.C Kimlik Nolu …’ın Aksaray …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat sayılı dosyasında 09/07/2018 tarihinde talimat yoluyla alınan imzasız beyanında ise protokol altındaki isim ve imzanın kendisine ait olduğunun bildirdiği, mahkememizce bu çelişkinin hatırlatılarak kendisine hangi beyanının doğru olduğunun sorulduğu, davalı torun … T.C Kimlik Nolu …’ın 08/12/2021 tarihli beyanının doğru olduğunu beyan ettiği, davacının söz konusu senedi dava dilekçesi ekinde sunulan 03/02/2015 tarihli protokol uyarınca teminat amacıyla davalı dede … T.C Kimlik Nolu … adına düzenlediği ve bu kişiye verdiğini iddia ettiği, davalılar dede ve torunun mahkememiz huzurunda alınan imzalı beyanları ile 03/02/2015 tarihli senet altındaki senedi teslim alan … imza şeklindeki kaydın ve imzanın davalı dede … T.C Kimlik Nolu …’a ait olduğunu kabul ettiği, bu protokole göre davacının teminat amacıyla 28/02/2015 tarihli 130.000,00 TL, 15/03/2015 tarihli 130.000,00 TL ve 15/04/2015 tarihli 40.000,00TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL bedelli 3 adet senedi davalı dede … T.C Kimlik Nolu …’a verdiği, takibe dayanak senedin 03/02/2015 keşide tarihli, 15/03/2015 vadeli 130.000,00 TL bedelli, keşidecisi …, lehtarı T.C Kimlik numarası belirtilmeksizin … olan senet olduğu, bu halde düzenleme tarihi, vade tarihi, meblağı ve tarafları protokolle uyumlu olan takibe dayanak senedin teminat amacıyla davacı tarafından davalı dede … T.C Kimlik Nolu …’a verildiğinin kabulü gerektiği, takibe dayanak senet davalı dede … T.C Kimlik Nolu … adına düzenlendiği halde diğer davalı torun … T.C Kimlik Nolu …’a ciro yapılmadan isim benzerliğinden yararlanılmasının davalı torun … T.C Kimlik nolu …’ı söz konusu senet nedeniyle hak sahibi kılmayacağı, bu nedenle davalı torun … T.C Kimlik Nolu …’ın davacı aleyhinde yaptığı takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmakla davacının takip nedeniyle davalı torun …’a borçlu olmadığının tespiti ile %20 oranında hesaplanan kötü niyet tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, takipte taraf olmayan davalı dede … yönünden ise davanın pasif husumet ehliyeti yönünden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın … T.C Kimlik nolu … yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan REDDİNE,
2-Davanın … T.C Kimlik nolu … yönünden KABULÜ ile, davacının İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile takibe dayanak keşidecisi …, lehtarı …, keşide tarihi 03/02/2015, ödeme tarihi 15/03/2015, bedeli 130.000,00 TL olan ve malen kaydı ile düzenlenmiş olan bono sebebiyle davalı … T.C Kimlik nolu …’a borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Davacının kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile takip çıkışı miktarı olan 150.718,08 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 30.143,61 TL’nin … T.C Kimlik nolu …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Alınması gerekli 10.295,55 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 2.573,89 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 7.721,66 TL karar ve ilam harcının davalı … T.C Kimlik nolu …’dan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 2.573,89 TL peşin harç, 368,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.973,29 TL yargılama giderinin davalı … T.C Kimlik nolu …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı … T.C Kimlik nolu … tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 18.268,22 TL vekalet ücretinin davalı … T.C Kimlik nolu …’dan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
8-Davalı … T.C Kimlik nolu … dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2-13/1 maddesi uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … T.C Kimlik nolu …’a ÖDENMESİNE,
9-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
10-Kararın kesinleşmesinden sonra İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının mercine İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.07/01/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA