Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/158 E. 2022/1190 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/158 Esas
KARAR NO : 2022/1190
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; davalı ile müvekkili arasında 18.07.2018 tarihinde Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon Programı için sözleşme imzalandığı, müvekkili şirketin aldığı yetkiye göre sertifikasyon işlemi yaptığı, müşterilerin ürünleri gerekli standartları karşıladığı anlaşılır ise uluslararası ve yerel mevzuat çerçevesinde Organik Sertifikası düzenleyerek müşterilerine verdiği, davalı ile imzalanan sözleşmeye göre müvekkili şirket denetçileri davalı şirketin ürünleri üzerinde organik olup olmadığına dair inceleme yaptığı ve denetimlerini 19.07.2018 tarihinde tamamladığı, sertifikaları düzenlediği, ancak davacı tarafça düzenlenen fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediği ve kendilerine sertifika belgelerinin bu nedenle teslim edilemediği, bu nedenle davalı hakkında İzmir 25.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; öncelikle genel anlamda organik tarım kontrol sertifikası olarak adlandırılan bir sertifikanın gerektiği, ayrıca her ihracat partisinde ürünlerin ayrıca kontrol edilerek bu parti ürünün organik olduğuna dair ayrı ayrı belgeler bulunması gerektiği, davacının sözleşme ile yükümlendiği edimlerinden ilki olan ve genel belge niteliğindeki organik tarım kontrol sertifikası verme işlemini zamanında yerine getirmeyip sürekli müvekkilini oyalayarak gecikmeye sebep olduğu, sözleşmenin konusunu oluşturan sertifika hizmetleri davacı şirket tarafından sözleşmeye uygun şekilde müvekkiline verilmediğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir 25.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı tarafından davalı hakkında 23.10.2019 tarihinde 12.811,97 TL asıl alacak ve 2.019,20 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.831,17 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İstanbul Anadolu ATM’ye talimat yazılmak suretiyle dosya bir mali müşavir ve yine Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon konusundan anlayan bir sektör bilirkişisine tevdi edilmek suretiyle taraflar arasındaki ticari ilişkinin davacı defterlerine ne şekilde yansıdığı, davacının sözleşme kapsamında edimini yerine getirip getirmediği, takibe konu faturalardan dolayı takip tarihi itibariyle davacının alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … ve ziraat mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 04.10.2021 tarihli raporda; davacı şirketin 2018, 2019 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, icra takibine konu 19.07.2018 tarihli 12.811,97 TL tutarındaki faturanın açık fatura şeklinde tanzim edildiği, faturaya konu hizmetin davalı şirkete verilip verilmediği hususunun davacı şirketin ticari defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı, ancak dosya kapsamında bulunan davacı şirket adına davalı şirket adına mail adresine yapılan yazışmalardan iş bu faturada davalı şirketin mutabık olduğunu belirttiği ve davacı şirketin 2018/07 dönemine ait Bs formunda ilgili faturayı davalı şirkete satımda bulunduğuna dair beyanda bulunulduğu bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişi heyetinden yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen ekraporda; davacı şirketin 2018, 2019 yıllarına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, icra takibine konu 19.07.2018 tarihli 12.811,97 TL tutarındaki faturanın açık fatura şeklinde tanzim edildiği, faturaya konu hizmetin davalı şirkete verilip verilmediği hususunun davacı şirketin ticari defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı, ancak dosya kapsamında bulunan davacı şirket adına davalı şirket adına mail adresine yapılan yazışmalardan iş bu faturada davalı şirketin mutabık olduğunu belirttiği ve davacı şirketin 2018/07 dönemine ait Bs formunda ilgili faturayı davalı şirkete satımda bulunduğuna dair beyanda bulunulduğu, davacı şirketin Temmuz 2018 dönemine ait Bs formunda davalıya 1 adet fatura karşılığı KDV hariç 10.857,00 TL tutarında satım yapıldığı, sözleşmeye konu hizmetin davalı şirkete verilip verilmediğinin tespit edilemediği, sektörel değerlendirmede açıkça bir tespit yapılamadığından mali açıdan davacı defterleri baz alınarak tespit yapıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL:
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan dilekçeyle, taraflar arasında imzalanan 18.07.2018 tarihli Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon Programı’na ilişkin sözleşme kapsamında davalı şirketin ürünleri üzerinde ilgili standartlara göre organik olup olmadığına dair inceleme ve denetimlerin 19.07.2018 tarihinde davacı tarafça tamamlandığı, yapılan incelemelerde sözleşme konusu ürünlerin Türkiye, Avrupa Birliği (EU) ve Amerika (USDA/NOP) standartlarına göre organik olduğunun değerlendirildiği ve sertifikaların düzenlendiği, verilen denetim hizmeti ve düzenlenen sertifikalara istinaden dava konusu faturaların düzenlendiği, ancak davalı tarafça fatura bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle düzenlenen sertifikanın da davalı tarafa teslim edilmediği, 31.08.2018 tarihli davalı yana ait mail incelendiğinde fatura konusunda her iki tarafın mutabık kaldığının anlaşılacağından bahisle iş bu alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde, davacı tarafın taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediği gibi davacının sözleşmeye konu sertifikayı verme hakkını kaybettiği ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 5 ülke menşeili ürünler için Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli olan sertifikayı veremeyeceği sabit olduğundan davalının da aralarında bulunduğu bir kısım müşterilerin sözleşme konusu sertifikaları verebilecek bir başka firmaya yönlendirileceğinin davacı tarafça bildirildiği, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmenin konusunu oluşturan sertifika hizmetlerinin davacı tarafından sözleşmeye uygun şekilde verilemediğinden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında CUGB Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon Programı İçin Sözleşme başlıklı 18.07.2018 tarihli sözleşmenin imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, taraflar arasında imzalanan işbu sözleşme kapsamında davacının edimlerini yerine getirip getirmediği, bu kapsamda sözleşme gereğince davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturadan dolayı davacının davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı şirket merkezinin İstanbul’da bulunması nedeniyle davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar ile dosya kapsamı belgeler incelenmek suretiyle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının edimlerini yerine getirip getirmediği, bu kapsamda davacı isteminin yerinde olup olmadığının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen kök ve ek raporda sonuç olarak; incelenen davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafça davalı adına düzenlenen 19.07.2018 tarihli 12.811,97 TL’lik faturanın davacı şirkete ait ticari defterlerde aynen kayıtlı olduğu, bu kapsamda davacı şirket defterlerine göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 12.811,97 TL alacaklı olduğu, iş bu fatura içeriğindeki açıklamalar ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2.maddesinde yazılan hizmet bedellerinin Euro olarak fatura tarihi olan 19.07.2018 tarihi itibariyle T.C.M.B döviz alış kuru ile çevrilmesi suretiyle birebir örtüştüğünün tespit edildiği bildirilmiş olduğu belirtilmiştir. Yine kök ve ek raporun birlikte değerlendirilmesi neticesinde taraflar arasında 18.07.2018 tarihli CUGB Organik Tarım Kontrol ve Sertifikasyon Programı İçin Sözleşme ‘nin imzalandığı, iş bu sözleşme kapsamında davacı tarafça davalı adına davaya konu faturanın düzenlendiği, iş bu faturanın taraflar arasındaki sözleşmenin 2.maddesinde belirtilen hizmet bedelleri ile uyumlu olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacı tarafça 19.07.2018 tarihinde denetimlere başlandığı ve davacı firma tarafından 31.01.2019 tarihinde açık kalan bakiyeler nedeniyle sertifika gönderilemeyeceği belirtilerek davalıdan ödeme istendiği, davacı firmanın 28.03.2018 tarihinde Türkiye dahil 5 ülkeyle ilgili sertifikasyon sıkıntısı yaşayınca bunu davalı firmaya çözüm yollarıyla birlikte ilettiği, davalı firmanın ödeme yapmayarak başka firmalarla anlaşma yaptığının görüldüğü, bu kapsamda sözleşmeye konu hizmetin davalı şirkete verilip verilmediğinin konusunda sektörel değerlendirmede açıkça bir tespitin yapılamadığı, davalı şirket merkezinin İzmir’de bulunması nedeniyle davalı şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı şirkete ait 2018 yılı Ba kayıtları getirtilmiş olup, takip ve davaya konu 19.07.2018 tarihli faturanın davalı tarafça 2018 yılı 7.döneminde KDV hariç 10.857,00 TL olarak vergi dairesine bildirildiği ve bu kapsamda dava konusu faturanın davalı şirket tarafından ticari kayıtlarına alındığının kabulü gerekmiştir.
Takip ve davaya konu olan ve davacı tarafça davalı adına taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen hizmet karşılığı düzenlendiği belirtilen 19.07.2018 tarih ve KDV hariç 10.857,60 TL, KDV dahil 12.811,97 TL’lik faturanın incelenmesinden, TR Kontrol ve Sertifikasyon için 3 gün 600,00 Euro + KDV karşılığı TR Kontrol ve Sertif. Hizmet Bedeli için 3.340,80 TL, EU Kontrol ve Sertifikasyon ücreti 1,5 gün 750,00 Euro + KDV karşılığı EU Kontrol ve Serf. Hizmet Bedeli 4.176,00 TL, USDA Nop kontrol ve serifikasyon ücreti 1 gün 500,00 Euro + KDV karşılığı, USDA/Nop Kontrol ve Serf. Hizmet bedeli için 2.784,00 TL ve yetki uygunluk ücreti (işleme ve üretim ünitesi başı) 1 adet 100,00 Euro + KDV karşılığı Uygunluk Belgesi Hizmet Bedeli için 556,80 TL olarak fatura içeriğinde belirtildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin “Yıllık Lisans Ücreti” başlıklı 2.maddesi incelendiğinde TR Kontrol Sertifikasyon ücreti için 3 gün 600,00 Euro, EU Kontrol Sertifikasyon ücreti için 1,5 gün 750,00 Euro, Yetki Uygunluk ücreti 1 adet için 100,00 Euro, USDA/NOP kontrol ve sertifikasyon ücreti için 1 gün 500,00 Euro olmak üzere toplam 1.950,00 Euro fiyat belirlendiği, bu kapsamda davacı tarafça düzenlenen takip ve davaya konu 19.07.2018 tarihli faturanın sözleşmenin 2.maddesinde belirtilen fiyatlara uygun olarak düzenlendiği ve fatura tarihi itibariyle T.C.M.B Döviz Alış fiyatı üzerinden “TL”ye çevrilmek suretiyle KDV hariç 10.857,60 TL ve %18 KDV dahil 12.811,97 TL’lik faturanın düzenlendiği görülmüştür.
Taraflar arasında ihtilafsız olan sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verildiği belirtilen hizmet karşılığında davacı tarafça sözleşmenin 2.maddesinde fiyatlar üzerine davalı adına düzenlenen takibe konu 19.07.2018 tarih ve KDV dahil 12.811,97 TL’lik faturanın davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu ve davalı şirket tarafından da Ba olarak vergi dairesine bildirilmiş olması nedeniyle davalı şirket kayıtlarına da alınmış olduğu bu şekilde takip ve davaya konu faturanın her iki taraf ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu kapsamda ticari şirket olduğu anlaşılan davalının taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturayı alıp ticari defterlerine işlemiş olması nedeniyle davacı tarafça davalıya fatura muhteviyatı hizmetin verildiğinin karine olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Takibe konu faturayı alıp ticari defterlerine işleyen davalının fatura muhteviyatı hizmeti almadığını ispatlaması gerekmektedir.
Her ne kadar davalı tarafça taraflar arasındaki sözleşme gereği hizmetin davacı tarafça davalıya verilmediği savunulmuş ise de, taraflar arasında düzenlenen sözleşme kapsamında bilirkişi raporunda da belirtildiği ve dosyaya sunulan belgelerden de anlaşıldığı üzere davacı tarafça 19.07.2018 tarihinde denetimlere başlandığı ve bu kapsamda davacı delil listesi ekinde sunulan tutanakların imzalandığı ve davacı tarafça davalı adına sözleşmenin 2.maddesindeki fiyatlar üzerinden takip ve davaya konu faturanın düzenlendiği, ancak dosyada bir sureti bulunan ve davalı tarafça da inkar edilmeyen davacı tarafça davalıya gönderilen 31.01.2019 tarihli mailde, mail ekinde hesap ekstresinin gönderildiği açık bakiyenin bulunması nedeniyle sertifikaların davacı tarafça davalıya iletilemeyeceğinin bildirildiği, bu kapsamda sözleşme gereğince davacı tarafça denetimlere başlanılmış olmasına rağmen davalı tarafça sözleşme gereği ödemelerin yapılmadığı, bu nedenle sertifikaların davacı tarafça davalıya teslim edilmediği anlaşılmıştır.
Ayrıca her ne kadar davalı tarafça davacının sözleşme gereği sertifika düzenleme yetkisini kaybetmiş olması nedeniyle davacının edimini yerine getiremediği iddia edilmiş ise de, taraflarca inkar edilmeyen ve dosyada bir sureti bulunan ve davacı şirket tarafından ilgililere ve bu arada davalıya da gönderildiği anlaşılan 20.03.2019 tarihli bildirim ile yine davacı tarafça davalıya gönderildiği anlaşılan 28.03.2019 tarihli mailin incelenmesinden, “Sizlere 20.03.2019 tarihinde ilettiğimiz mektubumuzda “Avrupa Komisyonu 2019 / 446 Numaralı 19.03.2019 tarihli komisyon uygulama yönetmeliğinin 20.03.2019 tarihinde Avrupa Komisyonu Resmi Gazetesi’nde yayınlandığını belirtmiştir. Avrupa Komisyonu bu yönetmelikle … sertifikasyonun Kazakistan, Moldova, Rusya, Türkiye ve Arap Emirliklerinde tüm ürün kategorilerinde yetkisinin geri çekilmesi kararını açıklamıştır. Bu yönetmelik yayınladığı 20.03.2019 tarihinden itibaren 09.04.2019 tarihinde yürürlüğe girmektedir. Bu karar neticesinde sertifikalarının geçerlilik süreleri ve süreç hakkında sizleri bilgilendirmek istiyoruz. Yönetmelik yayınlanma tarihinin sürece dahil taraflarca farklı yorumlanması sebebiyle tüm müşterilerimize ve paydaşlarımıza yönetmeliğin yürürlüğe girme tarihi olan 08.04.2019 tarihini kabul etmelerini ve bu tarihe göre planlama yapmanızı öneriyoruz. Firmanızın sertifikası (AB sertifikası) 08.04.2019 tarihine kadar geçerli olacaktır. Bu tarihten sonra organik sertifikasyonun korunması için ilgili ülkede yetkili başka bir kontrol kuruluşu ile kontrat imzalamış olmanız gerekmektedir.
… başka bir kontrol kuruluşuna geçişin sorunsuz sağlanabilmesini garanti etmek için sizinle iletişim halindedir. Lütfen gelişmelerle ilgili bizi bilgilendirmeye devam edin. Böylece organik dosyalarınız ve sertifikasyon geçmişinizle ilgili bilgileri yeni kontrol kuruluşuna zamanında iletebilir…” şeklinde davacı tarafça davalıya bildirimde bulunulduğu görülmüştür. İş bu belgelerin incelenmesinden taraflar arasındaki sözleşme ve yine bu sözleşme kapsamında davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturada yer alan “EU” Avrupa Birliği Sertifikasyonu ile ilgili olarak davacının belirtilen 08.04.2019 tarihi itibariyle sertifikasyon yetkisini kaybettiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.maddesi incelendiğinde 08.04.2019 tarihinde sona ereceği bildirilen EU Kontrol ve Sertifika Hizmet Bedeli’nin 1 yıllık olarak 750,00 Euro olarak belirlendiği, belirtilen bu fiyat üzerinden takip ve davaya konu fatura tarihi itibariyle T.C.M.B Döviz Alış kuru üzerinden “TL”ye çevrilmek suretiyle EU Kontrol Sertifikasyon Hizmet Bedelinin 4.176,00 TL olarak takibe konu faturada gösterildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde 2.maddesinde belirlenen ücretlerin yıllık olarak belirlendiği görülmekle bu şekilde sözleşme tarihi olan 18.07.2018 tarihinden EU Kontrol ve Sertifikasyonun sona erdiği tarih olarak davacı tarafça davalıya gönderilen mailde belirtilen 08.04.2019 tarihine kadar ortalama 9 ay süresince sertifika süresinin geçerliliğini sürdürdüğü mahkememizce kabul edilmiş olup, bu kapsamda sözleşmenin 2.maddesinde 1 yıllık olarak belirlenen 750,00 Euro hizmet bedeli 12 aya bölündüğünde aylık hizmet bedelinin 62,50 Euro’ya olduğu ve yine bu kapsamda 9 aylık hizmet bedelinin ise (62,50 Euro x 9 ay =) 562,00 Euro’ya denk geldiği mahkememizce re’sen hesaplanmıştır. Buna göre takip ve davaya konu fatura içeriğinde belirtildiği şekilde fatura tarihi olan 19.07.2018 T.C.M.B Döviz Alış kuru olan 5.5680 üzerinden “TL”ye çevrildiğinde davacının sözleşmenin 2.maddesinde belirtilen EU Kontrol ve Sertifikasyon Hizmet Bedeli olarak davalıdan (562,00 Euro x 5,5680 =) 3.129,21 TL talep edebileceği kabul edilmiştir. EU Kontrol ve Sertifikasyon Hizmet Bedeli dışında davacı tarafça takip ve davaya konu faturada belirtilen diğer bölümlerle ilgili tutarların ise tamamının dava konusu faturanın davalı şirket defterlerinde kayıtlı olması, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.maddesine göre ilk kontrol gerçekleştirilmeden önce kontrol ve sertifikasyon ücretinin davacıya ödenmesinin gerektiğinin kararlaştırılmış olması karşısında davacı tarafça sözleşme gereğince denetimlere başlanmış olmasına rağmen davalının sözleşme gereği ödemeyi yapmayarak edimini yerine getirmemiş olması nedeniyle ilgili sertifikaların davacı tarafça davalıya teslim edilmediği tüm dosya kapsamı belgelerden anlaşılmış olmakla davacı tarafça tamamının talep edilebileceği sonucuna varılmıştır.
Bu kapsamda davacı tarafça davalı adına taraflar arasındaki sözleşme kapsamında düzenlenen 18.07.2018 tarihli sözleşme gereğince davacının davalıdan TR Kontrol ve Sertifikasyon için 600,00 Euro karşılığı 3.340,80 TL, EU Kontrol ve Sertifikasyon ücreti için 562,00 Euro karşılığı 3.129,21 TL, USDA Nop kontrol ve serifikasyon ücreti 500,00 Euro karşılığı 2.784,00 TL ve Uygunluk Belgesi Hizmet Bedeli (işleme ve üretim ünitesi başı) için 100,00 Euro karşılığı 556,80 TL talep edebileceği, bu kapsamda davacının talep edebileceği toplam tutar olan 1.762,00 Euro’nun fatura tarihi olan 19.07.2018 tarihi itibariyle fatura içeriğinde belirtildiği şekilde T.C.M.B döviz Alış kuru olan 5,5680’den “TL”ye çevrildiğinde “TL” karşılığı 9.810,81 TL ve buna %18 KDV 1.765,94 TL’nin ilavesiyle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 11.576,75 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle davanın kısmen kabulüyle; davalı borçlunun İzmir 25.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine vaki itirazının kısmen iptaliyle 11.576,75 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.315,35 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜYLE; davalı borçlunun İzmir 25.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibine vaki itirazının kısmen iptaliyle 11.576,75 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 2.315,35 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 790,80 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 179,12 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 611,68 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 241,32 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 213,60 TL ve bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.413,60 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.102,60 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2.maddesi gereğince hesaplanan 3.254,42 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/12/2022

Katip

Hakim