Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/130 E. 2022/1133 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/130 Esas
KARAR NO : 2022/1133
DAVA : Tazminat (Franchise Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2017
KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/01/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Franchise Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı … Süt Ürünleri Tatlıcılık Unlu Mamülleri Gıda San. ve Tic.A.Ş. arasında … ünvanlı işyerinde, Franchisor’un onayladığı ürünlerin yerinde imalatı ve satışının yapılması konulu franchising sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre menülerde belirtilecek yemeklerin seçimi ve satış fiyatı franchisor tarafından belirleneceği, sözleşmede düzenleme tarihi bulunmadığı, sözleşmenin 1.maddesine göre sözleşme imza tarihinden itibaren 10 yıl süre ile geçerli olduğu, 2.maddede franchisee olan müvekkilin işletmeyi ne zamana kadar faaliyete geçireceği ile ilgili tarih kısmı boş bırakıldığı, belirsizlik bulunduğu, franchisor olan davalıya franchisee müvekkili arasındaki 3/a maddesine göre franchising katılım bedeli 15.000,00 TL, … için anahtar teslim fiyatı 3/b’ye göre 100.000 TL olup 5/o maddesinde müvekkilce portföy tazminatı talep edilemeyeceği ve sözleşmedeki diğer maddelerde tek yanlı ağır cezai tazminatlar, şartlar belirtildiği, sözleşmedeki şartlar Ticaret Kanununa, Rekabet Kanununa ve hukuka aykırı olarak tek yanlı ağır hükümler olduğu, sözleşmeyi fesih hakkıyla ilgili hükümler de tek taraflı ve haksız olduğu, 9/b’de “Franchisee sözleşmenin 2.maddesinde belirtilen tarihte işletmeyi açıp faaliyete geçiremez ise Franchosor’ın franchise’ye keşide edeceği bir ihtar ile sözleşmeyi franchise’ye herhangi bir tazminat, bedel veya masraf ödemeksizin derhal fesih etme yetkisine haiz olduğu belirtildiği, davalı sözleşmeye uygun davranmadığı gibi fesihte de bulunmadığı, işi sürüncemede bıraktığı, sözleşmedeki portföy tazminatından önceden vazgeçilemeyeceği şart TTK’nun açık hükmü olduğu, cezai şartlarda fahiş olup sözleşme serbesti kapsamında değerlendirilemeyeceği, söz konusu sözleşme davalı tarafından yerine getirilmediği, müvekkili 17.06.2016 tarihli, 000061 nolu tahsilat makbuzuyla 20.000,00 TL, 02.08.2016 tarihli tahsilat makbuzuyla 14.390,00 TL.lik ödemeyi davalıya yapmasına rağmen davalı işletmenin açılması için üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, 20.07.2016’da işyerini faaliyete geçirmediği, sözlü uyarıları sonuçsuz kaldığı, bunun üzerine davacı Kemalpaşa 1.Noterliği’nin 29.09.2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarıyla sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini bildirerek uğradığı zararları ticari faiziyle birlikte davalıdan talep ettiği, müvekkili sözleşme nedeniyle yer kiraladığı, masraflar yaptığı, davalıya da ödemede bulunduğu, kâr mahrumiyetine uğradığı, açıklanan nedenlerle davacı müvekkilin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ifa edilmeyen sözleşme nedeniyle uğradığı kâr mahrumiyetinin yaptığı masrafların, davalıya yaptığı paraların ödediği kiraların fesih tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte ödenmesine kârar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı davaya cevap vermemiş duruşmalara da katılmamıştır.
DAVA:
Dava franchising sözleşmesinden kaynaklanan kâr mahrumiyeti ve uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacının ticari defter ve belgeleri aslı
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 23/06/2017, 07/09/2018, 13/06/2019
22/12/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir SGK’nın 25/10/2017 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir Bornova Vergi Dairesinin 18/06/2018, 05/03/2019,20/02/2019 tarihli yazısı
ve eki,
-İzmir 20 Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosya sureti,
-Bilirkişi …’un 02/02/2021 tarihli kök ve 07/12/2021
tarihli ek bilirkişi raporu,
-QNB Finansbank’ın 23/09/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Bilirkişi …’in 29/05/2022 tarihli bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, davalı şirket ile aralarında franchising sözleşmesi bulunduğu, sözleşmenin 10 yıl süreli olduğu, sözleşme kapsamında davalıya 34.390,00 TL franchising katılım bedeli ödendiği, sözleşmeye güvenilerek işyeri kiralandığı, bu işyerine ilişkin kira ödemeleri yapıldığı ancak davalının edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği, davalının kendisine yapılan ödemeler ile sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaları ve ayrıca uğranılan kâr mahrumiyetini tazmin etmesi gerektiği iddiası ile iş bu davayı ikame ettiği, davalının davaya cevap vermediği, davacının iddialarını inkâr etmiş sayıldığı, taraflar arasında franchising sözleşmesi bulunup bulunmadığı, bu sözleşme kapsamında tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacı tarafından yapılan sözleşme feshinin haklı olup olmadığı, davacının davalıya yapmış olduğu ödemelerin iadesi ile kâr mahrumiyeti ve sözleşmeye güvenerek yapmış olduğu harcamaları davalıdan talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise talep edebileceği miktarın ne kadar olduğu hususlarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan franchising sözleşmesi başlıklı belgede davalının franchisor, davacının ise franchisee olarak sözleşmede yer aldığı, sözleşme süresinin 10 yıl olduğu, sözleşmede tarafların hak ve borçlarının ayrı ayrı belirtildiği, ancak sözleşmenin hangi tarihten itibaren yürürlüğe gireceği hususunun taraflarca kararlaştırılmadığı, ayrıca sözleşme tarihinin sözleşmede yazılı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan 17/06/2016 tarihli tahsilat makbuzunda davalı şirket adına … isimli kişinin 20.000,00 TL’yi davacıdan tahsil ettiği, 02/08/2016 tarihli tahsilat makbuzunda ise dava dışı … Tarım Süt Ürünleri Gıda Sanayi ve Tic. Ltd Şti adına … isimli kişinin davacıdan 14.390,00 TL tahsilat yaptığı anlaşılmıştır.
Davacı ile dava dışı … arasında 0l/10/2016 tarihinde imzalanmış bulunan … Mah. … Sokak No: 4L. Bornova-İZMİR adresindeki işyeri için kira sözleşmesi bulunduğu, kira bedelinin yıllık 18.000,00 TL, aylık ise 1.500,00 TL olarak kârarlaştırıldığı, sözleşmenin bir yıl süreli olduğu, başlangıç tarihinin 01/10/2016 tarihi olduğu, işyerinin kullanılır durumda ve “UNLU MAMUL SATIŞ” yeri olarak kullanılacağı şeklinde kira sözleşmesinde kayıt bulunduğu görülmüştür.
QNB Finansbank A.Ş’nin 23/09/2021 tarihli yazısı ekindeki banka hesap hareketine göre davacı tarafından … isimli kişiye 01/06/2016 tarihinde 3 aylık işyeri kira bedeli olarak 4.500,00 TL, 10/09/2016 tarihinde 1.490,00 TL, 11/10/2016 tarihinde 1.500,00 TL ve 08/12/2016 tarihinde ise 1.500,00 TL ödeme yapıldığı görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan Kemalpaşa 1. Noterliğinin 29/09/2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde davacının toplam 34.390,00 TL ödeme yapıldığı, işyeri kiralandığı ve kira bedelinin ödendiği halde davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesi ile sözleşmeyi feshetttiğini davalıya bildirdiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı şirkete dava dilekçesi ekinde sunulan franchising sözleşmesi ile 17/06/2016 ve 02/08/2016 tarihli tahsilat makbuzlarının isticvap davetiyesi ile birlikte tebliğe çıkartıldığı, sözleşme ile makbuz içerikleri ve altındaki imzaya ilişkin şirket yetkilisinin beyanları alınmak üzere duruşmaya davet edildiği, yapılan usulüne uygun tebliğe rağmen davalının duruşmaya katılmadığı, beyanlarını sunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına kârar verildiği, davalıya usulüne uyun ihtarat yapıldığı halde davalının ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı ve bulunduğu yeri bildirmediği, davacının ise işletme esasına göre defter tuttuğu, davacı defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede 30/12/2022 tarihli rapora göre işletme defterinin noter onaylı olduğu, sadece gelir ve gider kayıtlarının yer aldığı, ödeme ve tahsilat kayıtlarının yer almadığı, bu itibarla işletme defterinin özelliği gereği borç alacak durumunun tespit edilmesinin mümkün olmadığı, davacının giderlerinin 01/10/2016 tarihinden itibaren başladığı, davacının 2016 Ekim, Kasım ve Aralık dönemine ilişkin aylık 1.875,00 TL kira ödemesi yaptığına ilişkin defter kaydının bulunduğu, bunun dışında satın alınan emtiaya ilişkin kayıtların defterde yer aldığı, davacı … tarafından Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğüne verilmiş olan 30/09/2016 tarih ve … kayıt nolu dilekçe ile “…. UNLU MAMÜLLERİ- …” unvanı ile unlu mamuller perakende satışı yapmak üzere 01.10.2016 tarihi itibariyle yeni bir işyeri açmış olduğu, iş bırakma bildiriminde ise işyerinin 31.12.2016 tarihinde kapatılmış olduğunun bildirildiği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı tarafından söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce davacıya ait banka hesap hareketlerinin dosyaya kazandırıldığı ve dosyanın ek rapor hazırlamak üzere kök rapor hazırlayan bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişiden alınan 07/12/2021 tarihli ek raporda, banka kayıtlarına göre davacı tarafından işyeri kirası olarak 8.990,00 TL ödeme yapıldığı, ancak vergi dairesine bu ödemeden sadece 4.500,00 TL’lik kısmın beyan edildiği, bakiye kısmın ise vergi dairesine bildirilmediği, davacı tarafından müşterilerine verilmiş olan hizmet ve satış kârşılığında tanzim edilmiş (un mamul, pasta, baklava, içecek) günlük Z raporlarında 18.10.2016- 19.12.2016 tarihleri arasındaki dönemde 1.205,08 TL tutarında hasılat elde edilmiş olduğu ve söz konusu hasılatın davalı tarafın ürünleriyle ilgisi bulunup, bulunmadığının tespit edilemediği, 12.02.2021 tarihli kök raporda kâr mahrumiyeti hesabının yapılmama sebebinin davacı ile davalı taraf arasında imzalanmış bulunan Franchising Sözleşmesinin 2/a maddesinde tarih belirtilmemiş olması olduğu, sözleşmenin hangi tarihte imzalanmış olduğu ve hangi tarihte işe başlanması gerektiğinin belli olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının kâr mahrumiyetine ilişkin talebinin değerlendirilmesi için dosyanın nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen 29/05/2022 tarihli raporda, sözleşmenin taraflarca imzalanma tarihinin sözleşmede belirtilmediği, sözleşmede işletmenin kurulacağı adres bilgisinin mevcut olmadığı, franchising sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğu, bu sözleşmede dava konusu sözleşmenin işletme sistemine ilişkin Franchise Sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin taraflar arasında sürekli bir iş ilişkisi ve iş birliği gerektirdiği, Franchise alanın markayı kullanma, sürekli destek ve hizmet alma hakkı ile ücret ödeme, kendisine sunulan gayri maddi malları kullanma, sözleşme konusu mal veya hizmetlerin sürümünü yapmak ve arttırmak için faaliyette bulunma borcu bulunduğu, Franchise verenin ise sözleşme öncesi açıklama ve aydınlatma, üretim, işletme ve pazarlama sistemini sunma ve Franchise alanın yararlanmasını sağlama, mal ve hizmetleri teslim etme, franchise alanı koruma ve destekleme borcu bulunduğu, Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarında yapılan araştırmada davalı şirket adına kayıtlı herhangi bir markaya rastlanmadığı, sözleşmenin kurulabilmesi ve devamı için esaslı noktaların sözleşmede yer alması gerektiği, işletme ve franchisinginde anlaşma bölgesi yani tesisin ve sözleşme başlangıç tarihinin büyük önem taşıdığı, dava dosyasına sunulan sözleşmede sözleşme başlangıç tarihi ile işletmenin yeri ve adresinin yer almadığı, sözleşmede belirtilen franchise katılım bedeli ile dosyaya sunulan 17/06/2016 tarihli makbuzdaki bedelin uyuşmadığı, bu nedenle ödeme tarihinin sözleşme başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceği, davacının yargılama aşamasındaki beyanlarına göre açılan işyerinin, tarafların onayladığı adreste açılan bir işyeri olmadığı, portföy tazminatı hesabı için satış hasılatı ve gider bilgisi gerektiği, ancak ortada tam anlamı ile açılmış, sözleşme şartlarına uygun, davalının markasının kullanıldığı, açılışının sözleşmeye uygun yapılabildiği bir işletmenin bulunmadığı, bu nedenle portföy tazminatı hesabının yapılamayacağı, davacının 17/06/2016 tarihinde davalıya 20.000,00 TL ödeme yaparak ilk ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalının sorumluluklarını yerine getirmediği, öncelikle sözleşme tarihi ve adresin belirlenmesinden kaçındığı, davacının adresinin hukuki ve tam olarak belirlenmemesine neden olduğu, sözleşmedeki ağır şartlar nedeniyle davacıyı sözleşmeyi ifa edemeyecek hale getirdiği, davacının davalının onay bilgi ve yardımı olmadan hareket edemediği, aksi halde sözleşmedeki cezai şartlarla kârşılanmasının muhtemel olduğu, davacının feshinin haklı nedenlere dayandığı, davacı yanın ek bilirkişi raporunda da belirtildiği ve ayrıntılı hesaplandığı üzere ödediği 2016 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık kira bedelleri olan toplam 8.990.00 TL ve 17.06.2016 tarihinde davalı şirkete yapmış olduğu 20.000,00 TL ödemenin davacının masraf/zararları olduğu, dava dışı … Süt Ürünleri Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şirketine 02/08/2016 tarihinde 14.390,00 TL’nin ise değerlendirmeye alınıp alınmayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, kâr mahrumiyetine ilişkin ise işletmeye başlanılmadığı, adresi mevcut olmayan, tabelası- yiyecekleri, iş yerinde kullanılacak tüm alet ve edevatları Franchisor tarafından seçilmesi zorunlu olan işletmenin faaliyete geçmesinin ancak Franchisor’un yazılı denetimi ve yazılı onayı ile mümkün olacağı, Franchisor’un eğitim vermesinin şart koşulduğu, Franchisor’un mevcudiyetine sıkı sıkıya bağlı olan ve sözleşmeye göre markasal olarak işletilmeye hiç başlanmamış bir yerin söz konusu olduğu, bu hali ile muhtemel kazançtan bahsedilemeyeceği, bu nedenle hesaplama yapılmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacının iş bu dava ile franchising sözleşmesi kapsamında tazminat isteğinde bulunduğu, mahkememizce davacı tarafından sunulan sözleşme ve tahsilat makbuzlarının davalıya tebliğ edildiği, davalının söz konusu sözleşme ve tahsilat makbuzlarına ilişkin isticvap davetiyesine icabet etmediği, duruşmaya katılmadığı ve beyanda bulunmadığı, bu halde sözleşme ve 17/06/2016 tarihli tahsilat makbuzu altındaki imza ve içeriğinin davalıdan sadır olduğunun kabulü gerektiği, sözleşmeye göre davacı ile davalı arasında işletme franchising sözleşmesi bulunduğu, ancak sözleşmede sözleşmenin kuruluş ve yürürlük tarihleri ile işletme faaliyetinin sürdürüleceği işyeri adresinin yazılı olmadığı, söz konusu unsurların sözleşmenin niteliği itibariyle sözleşmenin esaslı kurucu unsurları oldukları, bu hususlar kararlaştırılmadığından taraflar arasında sözleşmenin kurulduğundan bahsedilemeyeceği, bu halde davacının davalıya yapmış olduğu ödemeler ile söz konusu sözleşmeye istinaden yapmış olduğu harcamaları sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalıdan talep edebileceği, davacının 17/06/2016 tarihinde davalıya franchising katılım bedeli olarak 20.000,00 TL ödeme yaptığı, yine mahkememizce dosyaya kazandırılan banka kayıtlarına göre davacının sözleşmeyi feshettiğini davalıya bildirdiği 29/09/2016 tarihine kadar dava dışı üçüncü kişiye 4.500,00 TL kira ödemesi yaptığı, davacının bu bedellerin toplamı olan 24.500,00 TL’yi davalıdan talep edebileceği, her ne kadar davacı 02/08/2016 tarihli tahsilat makbuzu ile davalıya 14.390,00 TL ve yine dava dışı kiralayana 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin 4.490,00 TL kira ödemesi yaptığını ileri sürmüş ve bunları da talep etmiş ise de, 02/08/2016 tarihli tahsilat makbuzunun dava dışı … Tarım Süt Ürünleri Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti’ne ait olduğu, davacının dava dilekçesinde davalı şirket ile bu şirket arasında organik bağ bulunduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı, tahkikat aşamasında davacının iddiasını genişletip değiştiremeyeceği, bu nedenle mahkememizce davalı ve dava dışı şirket arasında organik bağ olup olmadığına ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadığı, yine dava dışı kiralayana 2016 yılı Ekim, Kasım ve Aralık ayına ilişkin yapılan ödemelerin davacının fesih bildirim tarihinden sonraki döneme ilişkin olduğu, davacının bu ödemeleri davalıdan talep edemeyeceği, ayrıca geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulmadığından davacının kâr mahrumiyeti talep edemeyeceği, davacı tarafından davalıya dava öncesinde ihtarname gönderilmiş ise de, ihtarnamede açıkça talep edilen tazminat miktarının yazılı olmadığı, ihtarnamenin davalıyı temerrüde düşürdüğünden bahsedilemeyeceği, davalının dava ile temerrüde düştüğü, davanın kısmi dava olmasına göre talep edilen tazminat miktarına dava ve ıslah tarihlerine göre faiz işletilmesi gerektiği, tarafların sıfatı ve dava konusu uyuşmazlığın niteliğine göre talep edilebilecek faiz türünün avans faizi olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının usul ve yasaya uygun gerekçeli, denetime ve hükme esas almaya elverişli olduğu, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamına göre başkaca araştırma yapılmasına lüzum bulunmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 24.500,00 TL’nin 5.000,00 TL’sinin dava tarihi olan 23/01/2017, bakiye 19.500,00 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 26/10/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.673,59 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 85,39 TL peşin harç, 741,00 TL ıslah harcı toplamı olan 826,39 TL harçtan mahsubu ile bakiye 847,20 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç, 741,00 TL ıslah harcı, 1.550,00 TL bilirkişi ücreti, 452,05 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 2.859,84 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddi nedeniyle tarafların haklılık oranına göre (24.500,00/43.380,00=0,56) 1.601,51 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1-4. fıkrası uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-Kararın kesinleşmesinden sonra davacıya ait işletme defteri ve ticari kayıtların davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip
E İMZA

Hakim
E İMZA