Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/114 E. 2023/89 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/114
KARAR NO : 2023/89

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile … Tur. İnş. A.Ş. Arasında 27.03.2018 tarihinde İç Mekan Mimarisi Tasarım Peyzaj Sözleşmesi ve BOQ Tedarik Sözleşmesi ile … Otel’in dekorasyon ve yenilenmesi için alaşıldığı, İç Mekan Mimarisi Tasarım Peyzaj proje bedeli olarak 1.457.484,27 Euro, BOQ Tedarik Sözleşme bedelinin 3.097.154,00 Euro olarak anlaşıldığı, sözleşme konusu işlemlerin bitiş tarihinin 28.02.2019 tarihi olarak belirlendiği, davacı şirketin yapmış olduğu bu iki sözleşmeyi de davalı şirket acentesi sıfatı ile … Hizm. Ltd. Şti.ne mail attığını, İnşaat Tüm Riskler Poliçesinin tanzim edilmesini talep ettiği, süre ve içeriğe uygun olarak poliçe tanzim edildiğini düşündüklerini ve çalışmalara başladıklarını, 25.01.2019 tarihinde şiddetli fırtına ve sel meydana geldiğini, fırtına ve sel neticesinde hasar meydana geldiğini ve davalı şirkete ihbar edildiğini, davalı şirket tarafından ekspertiz incelemesinin başlatıldığını, raporda tazmin sorumluluk süresinde gerçekleşmediği, bakım süresi kapsamında gerçekleştiği ile sözleşme bedeli ile poliçe bedeli arasındaki uyumsuzluk sebebi ile aşkın sigorta durumu olduğundan bahisle muafiyet ve teminat dışılık oluştuğunu belirttiği, İnşaat Tüm Riskler Poliçesinin maktu, klasik, tek tip poliçeler gibi kabul edilmesinin bu poliçelerin doğasına aykırı olduğunu, sigorta şirketlerinin Hukuk Mevzuatı kapsamında aydınlatma, bilgilendirme ve poliçeyi teslim etme yükümlülüklerinin olduğunu, davacı şirketin, davalı şirket temsilciğinin mevzuat kapsamındaki yükümlülüklerine aykırı eylemler silsilesi ile büyük zarara uğradığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava tarihi itibariyle bilinen, belirlenebilir olan alacakların, ne belirsiz ne de kısmi davaya konu edilemeyeceği yasa gereği olup, bu konuda ki Yargıtayın yerleşmiş içtihatları uyarınca da, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafça sunulan dava dilekçesi incelendiğinde, davacı şirket ile davalı Sigorta Şirketi Acentesi … Hizm. Ltd. Şti. arasında düzenlenen, davaya konu İnşaat Tüm Riskler Poliçesi’nin, davacı şirket tarafından talep edilen süreler ve bedellerden farklı biçimde oluşturulduğu, davacı şirketin bilgisi ve onayının bulunmadığı , sigorta şirketinin aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği, davacı tarafın bu durumdan ancak rizikonun gerçekleştiği tarih sonrası düzenlenen Eksper Raporu sonucunda farkına varıldığı biçiminde , son derece çelişkili, asılsız ve dayanaksız iddialarda bulunulduğu, söz konusu iddiaların anlaşılabilir ya da kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, davaya konu edilen poliçenin geçerli olduğu dikkate alındığında , davacı tarafın söz konusu poliçe ile teminat altına alınmayan /teminat dışı taleplerinin reddi gerektiği, davaya konu edilen poliçenin bir an için geçersiz olduğu düşünüldüğünde ise, davacı tarafın geçersiz olduğunu ileri sürdüğü poliçe dayalı olarak, herhangi bir tazminat talebinde de bulunamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1)12/11/2021 Havale Tarihli Bilirkişi Heyeti Raporu,
2)26/04/2022 Havale Tarihli Bilirkişi Heyet Raporu,
3)… numaralı hasar dosyası,
4)Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 30.03.2022 Tarihli yazısı,
5)Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 05.04.2022 Tarihli yazısı,
6)Tüm dosya münderecatı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, sigorta poliçesi kapsamında davacı nezdinde meydana gelen sel ve çökme ile fırtına ile dahili su hasarının poliçe kapsamında kalıp kalmadığı, bu hasarlardan dolayı meydana gelen zararın miktarı ve bu zarardan dolayı poliçe dolayısıyla sigortanın sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise sorumluluk miktarı ve tarihinin tespitine ilişkindir.
SMMM … ve Sigorta Hukuku ve Hesap Uzmanı …’ın 12/11/2021 Havale Tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda; İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesinin incelenmesinde, sigorta süresinin 446 gün olduğu, yapılan dekorasyon ve yenileme işleri için toplam 11.500.000,00 TL teminat verildiği, enkaz kaldırma masrafları için 460.000,00 TL teminat verildiği, poliçe toplam priminin ise 10.760,00 TL olduğu, dosyada mevcut ekspertiz raporunda, eksik sigorta, müşterek sigorta ve muafiyet uygulandıktan sonra sel hasarı için ödenebilir gerçek hasarın 39.815,74 TL ve fırtına ile dahili su hasarının ise 122.669,14 TL olduğu, davaya konu hasarların meri poliçe süresinde 25.01.2019 tarihinde meydana geldiği, davaya konu … numaralı İnşaat Tüm Riskler Sigorta Poliçesinde fırtına ve fırtınaya bağlı dahili su hasarları teminat dışında bırakıldığı, aynı poliçe ile sel hasarlarında öncelikli müşterek sigorta ve teminat miktarı üzerinden her bir hasarda %2 muafiyet öngörüldüğü, 25.01.2019 tarihinde sigortalı mahalde oluşan hasarların … numaralı poliçe teminatı haricinde kaldığı için davacı tarafın davalı sigorta şirketine yönelemeyeceği tespit edilmiştir.
…, Meteoroloji Mühendisi …, İnşaat Mühendisi …, Mobilya ve Ağaç İşleri Uzmanı … ve Sigorta Uzmanı …’un 26/04/2022 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; Dosyada bulunan belgelerin incelenmesi sonucunda, sel, su baskını ve dahili su hasarı olan 108.572,36 TL’nin muafiyet altında kalması, fırtına hasarının ise, KLOZ 012’de sigortacının, 8 rüzgar gücü veya hızı saatte 62 KM’yi aşan rüzgarların doğrudan veya dolaylı olarak sebep olacağı fırtına ve buna bağlı su hasarlarında (maddi zarar ve kayıpları ile sorumluluk hasarları dahil) sorumlu tutulmayacağı hususunda anlaşmış olmalarından ötürü, sigorta şirketi tarafından bir tazminat ödenmesine gerek olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; dosya içerisinde alınan her iki rapor ile de davacı tarafın poliçeden kaynaklı olarak davalı sigorta şirketinden tazminat talep edilemeyeceğinin tespit edildiği, sigorta şirketinin aradaki poliçe ile teminat altına alınan rizikolara karşı tazmin borcu altına girdiği, poliçe klozlarında açıkça muaf olduğu belirtilen ve taraflarca muafiyet hususunun kabul edildiği rizikolara karşı sigortalının sigortacıya yönelmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacının malvarlığında meydana gelen rizikonun açıkça poliçe teminatı dışında tutulduğu da gözetilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9,12 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-)Mahkememizin işbu dosyasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-)1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatırana İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/02/2023

Katip ….
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır