Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1 E. 2021/1182 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/1
KARAR NO : 2021/1182

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili banka tarafından dava dışı … Paz. Tic. Ltd. Şti lehine … ve …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmelerine istinaden açılan ve kullandırılan kredi hesabının 14.11.2018 tarihinde kat edildiği, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediği, borçlu firma hakkında İzmir … ATM’nin …/… Esas sayılı dosyasından konkordato talepli davanın reddine karar verildiği ve firmanın iflasına karar verildiği, iflas işlemlerinin İzmir İflas Müdürlüğü’nün …/… İflas sayılı dosyasından devam ettiği, bu nedenle İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasından davalı kefiller aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibi başlatıldığı, ancak davalıların itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalıların itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : 1-Davalı … vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; hesap kat ihtarnamesinin müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, takip dayanağı genel kredi sözleşmesinde yer alan adrese tebligat gönderilmemesinin usulsüz tebligat olduğu, davacı tarafça temerrüt faiz oranının fahiş olarak hesaplandığı, davacı tarafın icra inkar tazminatı taleplerinin yerinde olmadığı ve hukuka aykırı olduğundan bahisle açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı … vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; davalıların haricen kendi aralarında şirket hisse devri sözleşmesi imzaladıkları, yaptıkları sözleşmenin 6.maddesi uyarınca hissesini devreden davalı müvekkilinin sözleşme öncesi doğmuş vergi, banka, banka kredi borcu ve kefilliği vb borçlarından sorumlu olmadığı, diğer davalı …’in sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, müvekkilinin hisse devri yaptıktan sonra tüm bankalara ihtarname gönderdiği, ayrıca davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın faiz talebinin fahiş olduğu, kefil olunan şirketin de iflas ettiğinden bahisle açılan davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu … Paz. Tic. Ltd. Şti ile birlikte her iki davalı hakkında 188.568,45 TL asıl alacak, 83.693,39 TL işlemiş faiz, 2.371,48 TL asıl alacak, 353,66 TL işlemiş faiz ve toplam 4.202,35 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 279.189,33 TL nakit alacak ve 9.600,00 TL gayrinakit alacağın deposunu teminen 14.05.2019 tarihinde ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçluların süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş oldukları itiraz dilekçeleri kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bankacı bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, bankacı bilirkişi …tarafından düzenlenen 26.04.2021 tarihli raporda ; Davacı Banka ile dava dışı … Elem. Paz ve Tic. Ltd. Şti. arasında asıl borçlu sıfatıyla 28.08.2014 düzenleme tarihli 250.000-TL ve 14.03.2017 düzenleme tarihli 1.000.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, her iki sözleşmeyi davalı … , 28.08.2014 düzenleme tarihli sözleşmeyi … müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun kefalet hükümleri gereği Kefalet Türü, Kefalet Limiti, Kefalet Tarihi el yazısı ile yazıldığı, …’in kefalet limitinin 1.250.000-TL, …’in kefalet limiti 250.000.-TL olarak belirlendiği, sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete ticari krediler ve KMH’den krediler kullandırıldığı, ticari kredi kartı tahsis edilerek kullanıma açıldığı ve hesabı üzerine çek karnesi verildiği, kredi ödemelerindeki aksamalar üzerine kredi hesapları kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiği ve temerrüde düşürüldükleri, ihtar sonrası kısmi ödemeler yapılmış ise de riskin devam etmesi nedeniyle alacağın tahsili için davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı, davalıların borcun tamamına, faiz, faiz oranı ve ferilerine itiraz ederek takibi durdukları, açılan iş bu itirazın iptali davası çerçevesinde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda 14.05.2019 takip tarihi itibariyle 188.568.45-TL taksitli ticari kredi asıl alacağı, 2.371,48-TL kredi kartı asıl alacağı, 190.939.93-TL asıl alacak toplamı, 66.323.45-TL işlemiş akdi/temerrüt faizi, 3.316.17-TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere 260.579.55-TL toplam nakit, (6×1.600 =) 9.600.00-TL gayri nakit çek depo tutarı banka alacağından davalı …’in tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunun değerlendirildiği, … yönünden ise davalının Menderes … Noterliğinin 04.10.2016 tarih ve … yevmiye sayılı Pay Devir Sözleşmesi ile … Elem. Paz. Tic. Ltd. Şti.’deki hisselerini …’e devrettiği, hisse devriden sonra dava dışı şirketin çalıştığı muhatap bankalara hitaben Bornova … Noterliğinin 11.10.2016 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek … Elem. Paz ve Tic. Ltd. Şti.’deki hisselerini devrettiğini, bugün tarihi itibariyle kefillikten istifa ettiğini, şirketin bundan sonra çekeceği kredilerden dolayı sorumlu olmadığını ihtar ettiği, ancak iş bu ihtar içeriğinde davacı bankanın yer almadığı, davacı bankaya bu yönde herhangi bir bildirimde bulunmadığı, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere: takibe ve davaya konu taksitli ticari kredinin kullandırıldığı 14.04.2017 tarihi dikkate alındığında dayanağının davalının müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunmadığı 14.03.2017 düzenleme tarihli 1.000.000-TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi olduğu, kredi kartının 06.02.2018 tarihinde , deposu istenen çek karnesinin 11.01.2018 tarihinde verildiği ve dolayısıyla dayanağının 14.03.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi olduğu dikkate alındığında davalının takibe konu banka alacağından müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunmadığı, takdiri mahkemeye ait olmak üzere davalının kefaletinin son bulması yönünde davacı bankaya herhangi bir bildirimde bulunmadığı ve kefalet beyanında şirketin kullandığı ve kullanacağı kredilerden dolayı müteselsil kefil olarak sorumlu olduğu beyanı ve 250.000.-TL kefalet limiti ve 27.11.2018 temerrüt tarihi dikkate alınarak hesaplama yapıldığında: 188.568.45-TL taksitli ticari kredi asıl alacağı, 2.371,48-TL kredi kartı asıl alacağı olmak üzere toplam 190.939.93-TL asıl alacak toplamı, 62.568.30-TL işlemiş akdi/temerrüt faizi, 3.128.41-TL faizin % 5 gider vergisi olmak üzere 256.636.64-TL toplam nakit, ( 6×1.600 =) 9.600.00-TL Gayri nakit çek depo tutarı banka alacağından tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğunun değerlendirildiği, davacı bankanın, takip tarihinden itibaren 188.568.45-TL asıl alacağa sözleşme hükümleri gereği yıllık % 90 oranında, 2.371.48-TL Kredi kartı asıl alacağına 5464 sayılı yasanın 26.3 madde hükmü gereği TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık % 33 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 25.11.2021 tarihli ek raporda bilirkişi kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşme şerhli bir sureti getirtilmiş olup, davalılardan …’in takip dosyasındaki ödeme emri tebliğ tarihinin 27.05.2019 olarak düzeltildiğine dair …/… Esas, …/… Karar ve 25.07.2019 tarihli kararın 06.08.2019 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL/
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket olan … Paz. Ve Tic. Ltd. Şti ile davacı banka arasında 28.08.2014 düzenleme tarihli 250.000,00 TL ve 14.03.2017 düzenleme tarihli 1.000.000,00 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, davalılardan …’in her iki sözleşmeyi davalı …’in de 28.08.2014 tarihli sözleşmeyi TBK’nın kefalet hükümleri gereğince kefalet türü, kefalet limiti, kefalet tarihi el yazısı ile yazılmak suretiyle müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, bu kapsamda davalı borçlu …’in kefalet limitinin her iki sözleşmeden dolayı toplam 1.250.000,00 TL ve davalı …’in kefalet limitinin de 28.08.2014 tarihli sözleşmeden dolayı 250.000 TL olarak belirlendiği, imzalanan sözleşmelere istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete 14.04.2017 tarihinde 300.000,00 TL’lik taksitli ticari kredi kullandırıldığı, yine sözleşmelere istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete ticari kredi kartı tahsis edildiği ve kullanıma açıldığı ve yine hesabı üzerine çek karnesi verildiği, kredi ödemelerinin aksaması üzerine davacı banka tarafından hesapların 14.11.2018 tarihinde kat edildiği ve Üsküdar … Noterliği’nin 15.11.2018 tarihli ihtarnamesinin davalılara keşide edildiği, iş bu ihtarnamenin davalılardan …’e 19.11.2018 tarihinde, …’e de 24.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 1 günlük sürenin ilavesi ile davalı …’in 21.11.2018 tarihinde, …’in de 27.11.2018 tarihinde temerrüde düştüğünün kabulünün gerektiği dosya kapsamı belgeler ve alınan bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, dava dışı asıl borçlu şirket ile davacı banka arasında imzalanan 28.08.2014 tarihli 250.000 TL ve 14.03.2017 tarihli 1.000.000 TL bedelli Genel Kredi Sözleşmesi’ni toplam 1.250.000 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu ve müteselsil imzalayan davalı … ile 28.08.2014 tarih ve 250.000 TL’lik sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı …’in kefil olarak imzalamış oldukları sözleşmeler ve kefalet limiti çerçevesinde takip tarihi itibariyle takibe konu edilen tutar kadar davacı bankaya karşı dava dışı asıl borçlu ile birlikte sorumlu olup olmadıkları, bu kapsamda davacı bankanın takip tarihi itibariyle takibe konu edilen tutar kadar her bir davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bankacı bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, alınan rapora göre ; taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 2.7.maddesine göre temerrüt tarihinde aynı tür TL krediler ve hesaplar için bankanın TC Merkez Bankası’nın bildirmiş olduğu, kısa, uzun, orta veya uzun vadeli cari kredi faizlerinden en yüksek olanının %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödemeyi davalı borçluların kabul ve taahhüt ettiği, bankanın 09.10.2019 tarihli faiz talebinde en yüksek cari kredi faiz oranının yıllık %60 olduğu, %60 akdi faiz oranının %50 ilavesiyle temerrüt faiz oranının yıllık %90 olarak belirlendiği, bu oranın ticari kredilere uygulanabileceği, ticari kredi kartı akdi ve temerrüt faiz oranlarının ise 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3.maddesi hükmü gereğince TCMB tebliğleri ile belirlendiği, kredi hesabının kat edildiği 14.11.2018 tarihinde akdi faiz oranının yıllık %27, temerrüt faiz oranının ise yıllık %33 olarak belirlendiği bildirilmiş olup, mahkememizce uygulanacak faiz oranlarına ilişkin bilirkişi raporundaki bu görüş aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Yine alınan bilirkişi raporunda her iki sözleşmeyi toplam 1.250.000 TL kefalet limiti ile TBK hükümlerine göre müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı kabul edilen … yönünden yapılan hesaplama neticesinde davacı bankanın davalıdan taksitli ticari krediden dolayı yapılan ödemelerin mahsubundan sonra 188.568,45 TL asıl alacak, 65.969,79 TL işlemiş faiz, 3.298,49 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 257.836,73 TL alacaklı olduğu, kredi kartından dolayı yapılan hesaplama neticesinde ise takip tarihi itibariyle davacı bankanın 2.371,48 TL asıl alacak, 353,66 TL işlemiş faiz, 17,68 TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 2.742,82 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği bildirilmiş olup, bilirkişi tarafından takip tarihi itibariyle hesaplanan banka alacağına ilişkin bu görüş dosya kapsamına uygun ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğundan mahkememizce aynen benimsenerek hükme esas alınmıştır. Bu kapsamda bilirkişi tarafından nakit alacağa ilişkin olarak hesaplanan banka alacağının davalının kefalet limiti içerisinde kaldığından dava dışı asıl borçlu şirketle birlikte davacı bankaya karşı sorumlu olduğu sonucuna varılarak davalı kefil … yönünden davanın kısmen kabulüne ; davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile; Nakit Alacak Yönünden ; Taksitli ticari krediden dolayı 188.568,45 TL asıl alacak, 65.969,79 TL işlemiş faiz, kredi kartı borcundan dolayı 2.371,48 TL asıl alacak, 353,66 TL işlemiş faiz ve her iki krediden dolayı toplam (3.298,49 TL + 17,68 TL=) 3.316,17 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 260.579,55 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 188.568,45 TL asıl alacağa yıllık %90 oranında, 2.371,48 TL asıl alacağa ise 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3.maddesi gereğince TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %33 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 52.115,91 TL %20 icra inkar tazminatının bu davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
Yine takip talepnamesinde nakit alacak yanında her iki borçlu için 9.600,00 TL gayrinakit alacakla ilgili olarak da talepte bulunulmuş ve bilirkişiden alınan rapora göre dava dışı asıl borçlu şirkete verilen çek karnelerinden dolayı 6 adet çek yaprağının bankaya iade edilmemesi nedeniyle 5941 Sayılı Yasa gereğince davacı bankanın ödemekle yükümlü olduğu tutarın 1.600,00 TL olduğu, bu kapsamda (6 x 1.600,00 TL=) 9.600,00 TL gayrinakit depo riskilinin takip tarihi itibariyle bulunduğu tespit edilmiş ise de, takibe konu borca dayanak Genel Kredi Sözleşmesinin incelenmesinden sözleşmeyi asıl borçlu yanında müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan kefillerin davacı bankanın yürürlükte bulunan çek yaprakları için sorumlu olduğu yasal tutar yönünden kefilinde asıl borçlu ile birlikte depo ile sorumlu tutulmasına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından gayrinakit alacak yönünden davacının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davalılara müracaat edemeyeceği sonuç ve kanaatine varılarak gayrinakit alacak yönünden davanın reddine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2013/17341 Esas, 2014/1592 Karar sayılı kararı bu yöndedir.)
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ekindeki belgelerin incelenmesinden Menderes … Noterliği’nin 04.10.2016 tarihli Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davalı …’in dava dışı asıl borçlu şirketteki hisselerini diğer davalı …’e devrettiği ve yine Bornova Noterliği’nin 11.10.2016 tarihli ihtarnamesi ile şirket hisselerini devretmesi nedeniyle dava dışı asıl borçlu şirkete olan kefilliğinden istifa ettiğini ve ihtar tarihinden sonra kullandırılacak kredilerden sorumlu olmayacağını ihtarname içeriğinde bulunan bankalara bildirdiği, bu bankalar arasında davacı bankanın yer almadığı, ancak bu davalı tarafından davacı bankaya keşide edilen İzmir … Noterliği’nin 19.11.2018 tarihli ihtarnamesi ile dava dışı asıl borçlu şirketteki hisselerin diğer davalıya devredildiği, bu kapsamda dava dışı asıl borçlu şirkete olan kefaletinde sonlandığı ve bu nedenle geçerli olmadığının bu kapsamda Üsküdar …Noterliği’nin 15.11.2018 tarihli hesap kat ihtarnamesindeki hiçbir borcun kabul edilmediğinin davacı bankaya bildirildiği görülmüştür.
Yine her ne kadar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2014/19480 Esas, 2015/2690 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere karşılıklı taahhütleri içeren genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalının tek yanlı olarak bildirdiği irade beyanı ile kefaletin sona ermeyeceği, bu yöndeki bir bildirimin akdin diğer tarafınca açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmayacağı bilinmekte ise de; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan 28.08.2014 tarihli sözleşmeyi 250.000 TL limitle müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılan davalı … takip talepnamesinde borçlu olarak gösterilmiş ve icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz nedeniyle hakkında mahkememizdeki iş bu itirazın iptali davası açılmış ise de, alınan bilirkişi kök ve ek raporunda da belirtildiği üzere; takibe ve davaya konu taksitli ticari kredinin kullandırıldığı 14.04.2017 tarihi dikkate alındığında dayanağının davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunmadığı 14.03.2017 tarihli ve 1.000.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi olduğu, yine kredi kartının 06.02.2018 tarihinde deposu istenen çek karnesinin de 11.01.2018 tarihinde verildiği ve dolayısıyla her ikisininde dayanağının 14.03.2017 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi olduğunun tespit edildiğinin bildirilmiş olması karşısında aynen benimsenip hükme esas alınan bilirkişi raporu gereğince takip ve davaya dayanak kredi borcunun kaynağı olarak tespit edilen 14.03.2017 tarihli iş bu kredi sözleşmesinde davalı …’in kefalet imzasının bulunmadığından takip ve davaya konu kredi borcundan bu davalının sorumlu tutulamayacağı düşünülmekle bu davalı yönünden açılan davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında İzmir İflas İdaresi’nden gelen 19.02.2021 tarihli cevabi yazının incelenmesinden dava dışı asıl borçlu şirketin iflası nedeniyle tasfiye işlemlerinin …/… İflas dosyası üzerinden yürütülmekte olduğu ve davacı bankanın talebi üzerine bankanın alacağının sıra cetvelinin 4.sırasında 232.130,05 TL olarak kabul edildiği anlaşılmakla, iflas masası tarafından kabul edilen iş bu alacakla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hüküm kurulmuştur.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında dava dilekçesinde talep edilen gayrinakit alacak üzerinden maktu harç tamamlatılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Yukarıda anlatılan tüm gerekçelerle Dava dışı asıl borçlu şirket olan iflas nedeniyle Tasfiye Halinde … Pazarlama Tic. Ltd. Şti.’nin İzmir İflas Müdürlüğü’nün …/… İflas dosyası üzerinden davacı bankanın alacak kaydı talebi üzerine sıra cetvelinin 4.sırasında kabul edilen 232.130,05 TL ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla; davalı … yönünden davanın kısmen kabulüne ; davalı borçlunun İzmir 7. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile; Nakit Alacak Yönünden ; Taksitli ticari krediden dolayı 188.568,45 TL asıl alacak, 65.969,79 TL işlemiş faiz, kredi kartı borcundan dolayı 2.371,48 TL asıl alacak, 353,66 TL işlemiş faiz ve her iki krediden dolayı toplam (3.298,49 TL + 17,68 TL=) 3.316,17 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 260.579,55 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 188.568,45 TL asıl alacağa yıllık %90 oranında, 2.371,48 TL asıl alacağa ise 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3.maddesi gereğince TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %33 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 52.115,91 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, gayrinakit alacak yönünden açılan davanın yerinde görülmediğinden reddine, davalı … yönünden yerinde görülmeyen davanın reddine, davalı vekilinin %20 kötüniyet tazminatı isteminin dosya kapsamına nazaran İİK 67/2.maddesi gereğince koşulları oluşmadığından yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Dava dışı asıl borçlu şirket olan iflas nedeniyle Tasfiye Halinde … Pazarlama Tic. Ltd. Şti.’nin İzmir İflas Müdürlüğü’nün …/… İflas dosyası üzerinden davacı bankanın alacak kaydı talebi üzerine sıra cetvelinin 4.sırasında kabul edilen 232.130,05 TL ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
1-Davalı … yönünden davanın KISMEN KABULÜNE ; davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile;
a) Nakit Alacak Yönünden ;
Taksitli ticari krediden dolayı 188.568,45 TL asıl alacak, 65.969,79 TL işlemiş faiz, kredi kartı borcundan dolayı 2.371,48 TL asıl alacak, 353,66 TL işlemiş faiz ve her iki krediden dolayı toplam (3.298,49 TL + 17,68 TL=) 3.316,17 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 260.579,55 TL üzerinden, takip tarihinden itibaren 188.568,45 TL asıl alacağa yıllık %90 oranında, 2.371,48 TL asıl alacağa ise 5464 Sayılı Yasa’nın 26.3.maddesi gereğince TCMB tebliğleri ile belirlenen yıllık %33 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 52.115,91 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Gayrinakit alacak yönünden açılan davanın yerinde görülmediğinden REDDİNE,
2-Davalı … yönünden yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Davalı vekilinin %20 kötüniyet tazminatı isteminin de yerinde görülmediğinden reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince nakit alacak üzerinden hesaplanan 17.800,18 TL nispi, gayrinakit alacak üzerinden hesaplanan 59,30 TL maktu olmak üzere toplam 17.859,48 TL karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 3.181,26 TL, dava dosyasının yenilenmesi sırasında yatırılan 3.181,26 TL ve gayrinakit alacak için sonradan tamamlanan 59,30 TL olmak üzere (3.181,26 TL + 3.181,26 TL + 59,30 TL= ) toplam 6.421,82 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 11.437,66 TL nispi karar ve ilam harcının davalı …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan ve sonradan tamamlanan toplam 6.538,42 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 243,00 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 1.043,00 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 1.001,28 TL’sinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalı …’den alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen nakit alacak üzerinden hesaplanan 26.690,57 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen nakit alacak üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL nispi vekalet ücreti ile reddedilen gayrinakit alacak üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 10.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Davalılardan … hakkında açılan davanın reddine karar verilmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nakit alacak üzerinden hesaplanan 27.321,32 TL nispi vekalet ücreti ve reddedilen gayrinakit alacak üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere toplam 32.421,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/12/2021

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)