Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/95 E. 2021/295 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/95 Esas
KARAR NO : 2021/295

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/04/2015 tarihinde davalı sürücü idaresindeki … plakalı aracın davacıya çarpması sonucunda yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, çarpma nedeniyle davacının ciddi şekilde yaralandığını ve tedavi gördüğünü, davalı sürücünün olayda asli kusurlu olduğunu belirterek şimdilik 25.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı davaya cevap vermemiş, davalı vekili aşamalardaki beyanlarında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 Sayılı TBK’nın 71 ve 2918 Sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri kapsamında açılan motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi (sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi gideri) tazminat isteğine ilişkindir.

DELİLLER:
-Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24/06/2019 tarihli yazısı ve ekleri,
-… nin 15/05/2019 tarihli yazısı ve eki poliçe hasar dosyası,
-Bilirkişi …’in 25/07/2019 tarihli bilirkişi raporu,
-Tanık beyanları,
-İstanbul ATM Trafik ihtisas dairesinin 22/11/2019 tarihli raporu,
-Bilirkişiler …, …, …’in 18/01/2013 tarihli bilirkişi heyeti raporu,

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorumluluk hukukunun amacı, zarar görenin uğramış olduğu gerçek zararı gidermek, kaybolan bir değerin yerine, nitelik veya nicelikçe benzer bir değer koymaktır.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir. Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir. Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
TBK’nın 54. maddesinde, bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekte olup çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile tedavi giderleri de bu zarar türleri arasında yer almaktadır.
Bedensel zarara uğrayan kimse, çalışma gücünü sürekli veya geçici olarak yitirmesinden ve ileride edineceği kazançtan yoksun kalmasından doğan zarar ile bütün giderlerini isteyebilir. Çalışamamaktan kaynaklanan zarar ise geçici iş göremezlik nedeniyle olabileceği gibi; sürekli iş göremezlik biçiminde de olabilir. Geçici iş göremezlik zararı, zararı görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançtan ibarettir. Sürekli iş göremezlik zararı ise beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 22/04/2015 tarihinde davalı sigorta sürücüsü idaresindeki … plakalı aracın davacıya çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, davacının kaza nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararı ile tedavi giderlerinin bulunduğu ve davalı sigorta şirketinin kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın zmss sigortacısı olarak sorumlu olduğu iddiasıyla işbu davayı ikame ettiği, mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bildirilen tüm delillerin toplandığı, dosyanın trafik kusur bilirkişine tevdii edildiği ve trafik kazasına ilişkin olarak taraflar ile üçüncü kişilerin kusurlarının tespitinin istendiği, trafik bilirkişisi …’in 25/07/2019 tarihli kusur raporunda kazanın meydana gelmesinde davacının %75, davalı sigorta sürücüsünün ise %25 kusurlu olduğu şeklinde görüş bildirildiği, taraf vekillerinin itirazı üzerine mahkememizce dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 22/11/2019 tarihli raporunda davacının %100 kusurlu olduğu, davalı sigorta sürücüsünün ise kusursuz olduğunun bildirildiği, raporlar arasında çelişki oluşması üzerine tarafların itirazları da gözetilerek mahkememize dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesi trafik kürsüsünde görev yapan öğretim üyelerinden oluşan heyete tevdii edildiği, 18/01/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda davacının %100 kusurlu olduğu, davalı sigorta sürücüsünün ise kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği ve ATK trafik ihtisas dairesinin 22/11/2019 tarihli raporundaki tespitlerin teyit edildiği, park halindeki yüksek aracın önünden ve sürücünün göremeyeceği ve önlem alamayacağı şekilde yola girmek suretiyle kazanın meydana gelmesine sebebiyet veren davacının 2918 sayılı KTK’ya göre asli ve tam kusurlu olduğu, davalı sigorta sürücüsüne atf-ı kabil kusur bulunmadığı, mahkememizce yapılan araştırmanın niteliği ve kusur raporlarının mahiyeti ile dosya kapsamı itibariyle davacı vekilinin kusur bilirkişi raporlarına yönelik itirazı ile yeniden kusur raporu alınmasına ilişkin talebinin yerinde olmadığı ve dosyaya katkı sağlamayacağı, mahkememizce alınan kusur raporlarının oluşa ve dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalı sigortanın sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limitiyle sorumlu olduğu, meydana gelen kazada davalı sigorta sürücüsünün kusuru bulunmadığından davalı sigortanın sorumluluğundan bahsedilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 85,39 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 26,09 TL karar ve ilam harcının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
3-Mahkememizce bu yargılama nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-4. maddesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.12/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır