Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/636 E. 2021/375 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/636 Esas
KARAR NO : 2021/375

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/03 /2019 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı araç ile … plakalı araçların trafik kazasına karıştıkları, meydana gelen kazada müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı aracın %100 kusurlu olduğunu belirterek davacının aracında oluşan şimdilik 500,00 TL hasar bedeli, 100,00 TL değer kaybı, 100,00 TL ikame araç bedeli ve ekspertiz ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUCEVAP VE SAVUNMA:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde zmms poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalısının kusur oranında olmak üzere maddi araçlarda araç başına 36.000 TL olduğunu, kazaya karışan tarafların kusur oranlarının tespiti gerektiğini, iddia edilen hasar bedelinin son derece fahiş olduğunu, dosyanın davayı görmeye yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk görüşmelerine çağrılmadıklarını bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, … tarafından açılan davanın temlik sözleşmesi ve vekalet içeriğinin usul ve esaslara uygun olmaması halinde dava ehliyeti noksanlığından davanın reddi gerektiğini, kaza anında davacı tarfın aracının kullanan …’in kusurun kendisinde olduğunu beyan ettiğinden müvekkilinin yanındaki arkadaşlarını havalimanına yetiştirmesi gerektiğinden kaza mahallinden ayrıldığını, kaçmadığını, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 71 ve 2918 sayılı KTK’nın 85 ve devamı maddeleri uyarınca motorlu araç işletilmesinden kaynaklanan maddi tazminatın (hasar bedeli, değer kaybı ve ikame araç bedeli) sürücü, işleten ve karayolları motorlu araçlar zorunlu mali mesuliyet sigortacısı tarafından tazmini isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Kaza tutanağı,
-İstanbul Emniyet Müdürlüğünün 16/01/2020 tarihli yazısı ve eki araç kaydı,
-İzmir İl Emniyet Müdürlüğünün 06/01/2020 tarihli yazısı ve eki araç kaydı
– Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 12/10/2020 tarihli yazısı ve eki
-Poliçe ve Hasar dosyası
-Bilirkişi …’un 18/01/2021 tarihli bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TBK’nın 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Haksız fiile dayalı bir borcun doğabilmesi için, hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, fiili işleyenin kusuru olmalı, sonuçta bir zarar doğmalı, zarar ile işlenen fiil arasında da uygun nedensellik bağı bulunması gerekir.
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği k KAR ısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Aracın onarıldıktan sonra mübadele (rayiç) değerinin olaydan önceki mübadele değerinden az olacağının kabulü gerekir. Çünkü tamamen onarılmış olsa bile bu araba tahribatın izlerini taşımaktadır. Onarılmış durumdaki değeri, ne kadar iyi onarılmış olursa olsun kural olarak aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan araç değerinden düşüktür ve bu da cari değerinden kaybettirmektedir.
Öncelikle, değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında gözönüne alınmalıdır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kökleşmiş ilke ve uygulamalarına göre trafik kazalarına dayalı araç değer kaybı tazminatı, hasarlı aracın, hasara uğramadan önceki ikinci el piyasa değeri ile hasarlı haldeki ikinci el piyasa değerinin saptanması ve karşılaştırılması suretiyle belirlenir. Aradaki fark meydana gelen değer kaybıdır. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise değer kaybı talep edilemez(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 28/12/2017 tarih ve 2015/6486 Esas, 2017/12264 Karar; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11/10/2018 tarih ve 2015/16180 Esas, 2018/8981 Karar sayılı ilamları.).
Aracın makul tamir süresi ile aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedeli bedeli belirlenir. Ancak aracın tamiri ekonomik değilse yani araç pert total ise zarara uğrayan araçla aynı vasıfta ikame aracın satın alınması için geçecek makul süre üzerinden araç mahrumiyet bedelinin belirlenmesi gerekir. (Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/7867 Esas, 2017/1668 Karar sayılı ilamı ve benzer kararları).
6100 Sayılı HMK’nın 266 ve devamı maddelerine göre çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren konularda ihtisas sahibi kimselerin dinlenmesi ve rapor alınması gerekir.
Kaza sonucu hasara uğrayan aracın değer kaybı ile hasarının ne kadar sürede tamir edileceği, bu süre içinde ikame araç kiralama bedelinin (yakıt v.s gibi zorunlu giderlerin mahsubundan sonra) tespitinin konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir(Bu yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/11175 Esas, 2016/1082 Karar sayılı İlamı ve benzer kararları).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; 03/03/2019 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı …’ın işleteni olduğu … plakalı araçların karıştığı çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, davalı araç sürücüsünün kaza mahalini terk ettiği, bu nedenle kolluk tarafından kamera kayıtları incelenmek suretiyle trafik kazasına ilişkin olarak kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davalıya ait aracın kırmızı ışık ihlali yapmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğinin ve kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, olay sonrasında davacı sürücüsü ile davalı … arasında söz konusu kazaya ilişkin maddi hasarlı kaza tespit tutanağı düzenlendiği, davacının iş bu dava ile … plakalı araçta kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybı, araç mahrumiyeti ve hasar zararlarına ilişkin talepte bulunduğu, mahkememizce alınan kusur ve hesap bilirkişi raporuna göre davalı … nezdinde 17/12/2018-17/12/2019 tarihleri arasında zmss poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu, meydana gelen kaza ile hasarın uyumlu olduğu, aracın tamirinin ekonomik olduğu, kusur durumu ile … plakalı aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi unsurlar dikkate alınarak kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile dava konusu kaza nedeniyle oluşan hasarının miktarı ve onarım giderleri bir arada değerlendirildiğinde meydana gelen hasarın trafik kazası ile uyumlu, hasar miktarının 12.557,91 TL, değer kaybının serbest piyasa rayiçlerine 5.000,00 TL, aracın makul tamir süresinin 10 iş günü olduğu, aynı vasıftaki aracın kiralanması için gerekli olan bedel ve davacının aracını kullanamadığı döneme ilişkin olarak bakım giderleri, amortisman vs. gibi tasarruf ettiği miktarlar da düşülmek suretiyle araç mahrumiyet bedelinin- ikame araç bedelinin 950,00 TL olduğunun (10×95= 950,00TL) tespit edildiği, her ne kadar davalı … tarafından davacının dava öncesinde başvurusunun bulunmadığı savunulmuş ise de, hasarın davacı tarafından davalı sigortaya ihbar edildiği, sigorta tarafından yapılan incelemede, olaya ilişkin birden fazla kaza tespit tutanağı bulunduğu gerekçesiyle kaza ve hasarın uyumsuz olduğu bildirilerek davacının başvurusunun reddedildiği, bu nedenle davacının başvuru şartını yerine getirdiğinin kabulü gerektiği, yine davalı … tarafından kaza mahallinde keşif yapılması ve kusur durumunun buna göre belirlenmesi talep edilmiş ise de, olaya ilişkin kolluk tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağında mobese kayıtlarının incelendiği, davalının kırmızı ışık ihlali yaptığının tespit edildiği, ayrıca davalı tarafından imzası inkar edilmeyen davalı ve davacı sürücü arasında düzenlenen kaza tespit tutanağının kolluk tarafından düzenlenen diğer kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu, bu kapsamda keşif yapılmasının dosyaya katkı sağlamayacağı, Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih ve 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı ilamı uyarınca tazminat hesaplamasında genel hükümlerin uygulanması gerektiği, bu kapsamda davacının değer kaybına ilişkin talebinin genel hükümlere ve serbest piyasa rayiçlerine göre değerlendirilmesi gerektiği, bu ilke ve açıklamalar uyarınca mahkememizce alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalı …’in işleten ve aynı zamanda araç sürücüsü ve haksız fiil faili olarak ikame araç bedeli ve hasar ile değer kaybına ilişkin zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davalı … şirketinin ise zmms sigortacısı olarak sadece hasar ve değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, davalı sürücü ve işletenin haksız fiil hükümleri uyarınca kaza tarihinde temerrüde düştüğü, davalı … yönünden ise hasar ve değer kaybı talebi yönünden temerrüdün dava ile gerçekleştiği, dava konusu aracın niteliğine göre somut uyuşmazlıkta uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafından dava öncesinde yapılan ekspertize ilişkin giderler 6100 sayılı HMK’nun 323. maddesi kapsamında iş bu dosyada yargılama giderleri ile birlikte değerlendirilmiş ve hüküm altına alınmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının değer kaybı talebinin KABULÜ ile 5.000,00 TL’nin trafik kaza tarihi olan 03/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı … dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve 2019 yılı sigorta poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
2-Davacının hasar bedeli talebinin KABULÜ ile 12.557,91 TL’nin trafik kaza tarihi olan 03/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı … dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve 2019 yılı sigorta poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydıyla)
3-Davacının ikame araç bedeli talebinin KABULÜ ile 950,00 TL’nin trafik kaza tarihi olan 03/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ den tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Alınması gerekli 1.264,27 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 350,00 TL ıslah harcı toplamı olan 394,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 869,87 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDEDİLMESİNE, (davalı … 804,98 TL’sinden 2019 yılı poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile)
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 350,00 TL ıslah harcı, 450,00 TL bilirkişi ücreti, 183,80 TL müzekkere-tebligat gideri ve 260,00 TL ekspertiz giderinden oluşan toplam 1.332,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, (davalı … 1.264,19 TL’sinden 2019 yılı poliçe teminat limiti ile sınırlı sorumlu olmak kaydı ile)
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın davacıya İADESİNE,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/04/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA