Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/634 E. 2021/1183 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/490 Esas
KARAR NO : 2021/1184

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/04/2017
KARAR TARİHİ : 21/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili şirkete … nolu işyeri paket sigortalı … A.Ş’ye ait iş yerinde 19.06.2015 tarihinde hırsızlık meydana geldiği, sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucu eksper incelemesi yapıldığı ve çalınan malların bedeli olarak 98.296,00 TL bedelin dava dışı sigortalıya ödendiği, davalı şirket ile dava dışı sigortalı arasında akdedilen güvenlik hizmeti sözleşmesi çerçevesinde davalı şirketin açık ve kapalı alanlardaki hırsızlık fiillerine karşı koruma sağlama yükümlülüğünün bulunduğu, davalı şirketin güvenlik hizmeti sözleşmesi gereğince yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 98.296,00 TL maddi tazminatın 14.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle ; müvekkili firma ile dava dışı sigortalı … A.Ş arasında akdedilen güvenlik hizmetleri sözleşmesi ile vardiyalı olarak çalışan bir güvenlik amiri ve 5 özel güvenlik görevlisinin hizmet vereceği, aynı anda 3 kişinin görev yapabildiği bu vardiya düzeni ile 80.000 m2 açık alanı ve 25.000 m2 kapalı alanın koruma altına alınmaya çalışıldığı, alanın büyüklüğü düşünüldüğünde elbette yapılan işin %100 bir koruma değil caydırıcılık oluşturmakta olduğu, iş bu durumun sözleşmenin 1.6 maddesinde de açıkça belirtildiği, hırsızlık olayının meydana geldiği bölge ile güvenlik kulübesi arasında yaklaşık 80 metrelik mesafe olduğu ve görüş açısının yetersiz olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıya atfedilecek hiçbir hizmet kusurunun bulunmadığı, ayrıca davacı şirketçe tutulan ilk ekspertiz raporunda olayın kapalı alan içerisinde değil açık alanda olduğu, bu nedenle söz konusu hasar talebinin teminat dahili olarak değerlendirilmesinin gerektiğinin vurgulandığı, bu nedenle dava konusu hırsızlık olayının esasında sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalmadığından davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu tazminat nedeniyle davalıya rücu edemyeceğinden bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında talimat ile dava konusu olay mahalli ile ilgili olarak keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, kadastro bilirkişisi … tarafından düzenlenen 22.03.2018 tarihli rapor ve ekleri dosyaya eklenmiştir.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, sigortacı bilirkişi … ve makina mühendisi bilirkişi … tarafından düzenlenen 09.07.2018 tarihli raporda ; davaya konu … İlçesi … Mahallesinde faaliyet gösteren … imalatı yapılan … A.Ş fabrikasında güvenlik kamera görüntülerini ve olay yerini inceleyen Jandarma timi tarafından düzenlenen 19.06.2015 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağından gerekse dosyadaki beyanlardan 19.06.2015 tarihinde kablo hırsızlığı yapıldığının belirlendiği, bu hususta taraflar arasında herhangi bir mübayenet bulunmadığı, gerek olaydan hemen sonra olay yerine gelen jandarma tarafından düzenlenen tutanakta çalındığı belirtilen kablo cins ve miktarı ile yine davaya konu fabrikada 24.06.2015 tarihinde yapılan inceleme sonucu eksper tarafından düzenlenen raporda kablo cins ve miktarının birbirine uygun olduğu, dava dışı sigortalı … A.Ş ‘den temin edilerek ekspertiz raporu ekinde dosyaya sunulan irsaliye ve faturalarda yer alan kablo fiyatlarının olay tarihindeki piyasa rayiçlerine uygun olduğu, olay tarihindeki hırsızlık zararının toplam 98.296,77 TL olabileceğinin bildirildiği, davacı şirket tarafından dava dışı sigortalısının iş yerine 3.şahıslarca zorlama ve tel örgüleri kesilerek girildiği ve hırsızlık yapılmış olduğu, oluşan hasarın Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’nın A.1.1.fıkrası gereğince … İşyeri Paket Poliçesi teminatına girdiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında daha önce rapor düzenleyen sigortacı bilirkişi … ve makina mühendisi bilirkişi …’in yanına güvenlikçi bilirkişi … ve mali müşavir bilirkişi … eklenmek suretiyle ve mahallinde talimat ile keşfen bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tüm dosya kapsamı belgeler, daha önce dosyaya sunulan kök rapor ve bu rapordan sonra dosyaya kazandırılan belgeler ve yine dinlenen tanık beyanları birlikte değerlendirilmek ve dava dışı sigortalıya ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle dava konusu hırsızlık olayının sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, ayrıca sigorta teminatı kapsamında ise dava dışı sigortalı ile davalı arasındaki Özel Güvenlik Sözleşmesi’ndeki hükümler dikkate alınarak davalının sorumlu olup olmadığı, davacının dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu sigorta tazminatından dolayı davalıya rücu edip edemeyeceği, ayrıca çalınan mallara ilişkin dava dışı sigortalıya ait fatura ve eklerinin dava dışı sigortalı ticari defter ve kayıtlarında hırsızlık olayının gerçekleştiği tarih itibariyle kayıtlı olup olmadığı konusunda yeniden rapor düzenlenmesi istenilmiş olup;
Bu kapsamda düzenlenen 01.03.2020 tarihli heyet raporunda ; davaya konu … İlçesi … Mahallesinde faaliyet gösteren … imalatı yapılan dava dışı … A.Ş fabrikasında güvenlik kamera görüntülerini ve olay yerini inceleyen Jandarma timi tarafından düzenlenen 19.06.2015 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağından gerekse dosyadaki beyanlardan 19.06.2015 tarihinde kablo hırsızlığı yapıldığının belirlendiği, bu hususta taraflar arasında herhangi bir mübayenet bulunmadığı, gerek olaydan hemen sonra olay yerine gelen jandarma tarafından düzenlenen tutanakta çalındığı belirtilen kablo cins ve miktarı ile yine davaya konu fabrikada 24.06.2015 tarihinde yapılan inceleme sonucu eksper tarafından düzenlenen raporda kablo cins ve miktarının birbirine uygun olduğu, dava dışı sigortalı şirkete ait olay tarihinden 1 gün öncesine ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde dava konusu hırsızlık olayı neticesinde çalınan malzemelerin 2 ayrı fatura içeriğinde ithal edildiği ve iş bu faturaların dava dışı sigortalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yine dava dışı sigortalının olay tarihinden 1 gün öncesine ait ve rapor ekinde sunulan 18.06.2015 tarihli 12 sayfalık stok listesinin 5.sayfasında çalındığı bildirilen malların mevcut olduğu, dolayısıyla hırsızlık olayının gerçekleştiği tarih itibariyle çalındığı bildirilen malların dava dışı sigortalı uhdesinde bulunduğu ve çalınan malların gümrük malları da dahil 19.06.2015 olay tarihi itibariyle değerinin 98.296,77 TL olduğu, dava dışı sigortalı … İnş A.Ş’ye ait iş yerinde açık ve kapalı alanlardaki taşınır taşınmaz malların güvenliğini Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi ile üstelenen davalı tarafından özel güvenlik görevlilerince yürütülen hizmet sırasında yaklaşık 2 saat süren ve 5 kişi tarafından gerçekleştirilen ve sonrasında 6 saat sonra çalışanlar tarafından fark edilen hırsızlık olayı ile ilgili işyerini çevreleyen tel örgülerinin kesilmiş olması, kapısı açık olan holden 4 adet 1.60 cm çap ve 95 cm genişliğindeki 4 adet kabloların sarılı olduğu, 3-4 kişi tarafından yuvarlanmak suretiyle yaklaşık 75 metre öteye 4 defada taşınan ve üç tanesi beton duvardan iş yeri dışına çıkartılan 2792 metre kabloların çalındıktan sonra makaların terkedilmiş halde bırakılması, bu taşıma sırasında kabloların çıkarıldığı holden işyeri tel örgülerine kadar 3-4 kişi tarafından yuvarlanabilen ağırlıktaki makaraların bıraktığı izlerin fark edilmemesi özel güvenlik görevlilerince olay yerinde şirketin önem gösterdiği rüzgar güllerinde kullanılan güç kabloları olduğunun bilinmesine rağmen yeteri kadar dikkat çekecek büyüklük ve miktarlarda bulunan makaraların eksikliği/yer değişikliği konusunda dikkat sarf edilmediği, bu nedenle davalı firmanın tam kusurlu olduğu, başkaca kişi ve şeylere atfı kabil bir kusur bulunmadığı, davacı sigorta şirketinin 98.296,00 TL tazminatı 14.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği bildirilmiştir.
4-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında en son rapor düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08.12.2020 tarihli ek raporda bilirkişiler kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmiştir.
DELİLLER- DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL:
Dava; davacı sigorta şirketi tarafından İş Yeri Paket Sigortası ile sigortalanan dava dışı sigortalı şirkete ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenen sigorta tazminatının davalı özel güvenlik şirketinden rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dışı sigortalı … A.Ş’ye ait … İzmir adresinde bulunan fabrikanın davacı sigorta şirketi tarafından … nolu İş Yeri Paket Sigortası ile sigorta kapsamına alındığı, sigortalı iş yerinde 19.06.2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda çalınan mallarla ilgili olarak dava dışı sigortalıya 14.08.2015 tarihinde 98.296,00 TL ödeme yapıldığı, davalı şirket ile dava dışı sigortalı arasında hırsızlık olayının meydana geldiği iş yerinin korunması amacıyla Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin imzalandığı ve iş bu sözleşmenin 1.6.maddesi gereğince davalı şirketin açık ve kapalı alanlarda hırsızlık fiillerine karşı koruma sağlamakla yükümlü olduğu, davacı sigorta şirketinin sigortalısına hasar tazminatını ödemiş olmakla TTK 1472 ve TTK 1481.maddeleri çerçevesinde sigortalısının halefi durumuna geldiği, bu nedenle dava dışı sigortalı şirkete ödenen sigorta tazminatının hırsızlık olayındaki kusuru ve sözleşme yükümlülüklerine aykırı hareket eden davalı şirketten ödeme tarihi olan 14.08.2015 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, davalı şirket ile dava dışı sigortalı … A.Ş arasında imzalanan Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi ile vardiyalı olarak çalışan 1 güvenlik amiri ve 5 özel güvenlik görevlisi ile hizmet verileceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, bu şekilde aynı anda 3 kişinin görev yapabildiği bu vardiya düzeni ile 80.000 m2 açık alanı ve 25.000 m2 kapalı alanı koruma altına alınmaya çalışıldığı, alanın büyüklüğü düşünüldüğünde sözleşmenin amacının davacı tarafça iddia edildiği şekilde hırsızlık, sabotaj, suistimal gibi eylemlere karşı %100 bir koruma değil caydırıcılık oluşturmak olduğu, zaten yapılan sözleşmenin 1.6.maddesinde de bu durumun açıkça belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre %100 sınırsız bir koruma değil, bir caydırıcılığın ve imkanlar dahilinde olabilecek azami korumanın oluşturulmaya çalışıldığı, bu nedenle taraflar arasındaki sözleşme kapsamında dava konusu hırsızlık olayından dolayı davalıya bir sorumluluk yüklenemeyeceği gibi davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ekspertiz raporuna göre dava dışı hırsızlık olayının açık alandan gerçeklemesi nedeniyle sigorta teminatı kapsamında kalmadığı, teminat harici olduğu, bu nedenle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına dava konusu hırsızlık olayı nedeniyle ödenen sigorta tazminatının rücuen davalıdan talep edilemeyeceğinden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden dava dışı …. A.Ş’ye ait dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği çelik, betonarme karkas niteliğindeki madeni eşya fabrikası niteliğindeki iş yerinin davacı sigorta şirketi tarafından … İş Yeri Paket Sigorta Poliçesi kapsamında 31.12.2014-31.12.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere sigorta kapsamına alındığı, sigortalı iş yerinde 19.06.2015 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiği ve meydana gelen bu hırsızlık olayı neticesinde dava dışı sigortalıya ait bir kısım malların çalındığı ve çalınan bu mallar nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya 14.08.2015 tarihinde 98.296,00 TL ödendiği ve yine dava dışı sigortalı …. A.Ş ile davalı arasında 25.02.2013 tarihli hırsızlık olayının meydana geldiği sigortalı iş yeri ile ilgili olarak Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin imzalanmış olduğu dosya kapsamı belgelerle sabittir.
Taraflar arasındaki ihtilaf, dava konusu sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayının sigorta poliçesi teminatı kapsamında kalıp kalmadığı, sigorta poliçesi teminatı kapsamında ise davacı sigorta şirketi tarafından talep edilen tazminat isteminin yerinde olup olmadığı, ayrıca dava dışı sigortalı ile davalı arasında düzenlenen Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu sigorta tazminatını davalı şirkete rücu edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacı vekili 02.03.2021 tarihli dilekçesi ekinde “Dava dışı sigortalı …. A.Ş tarafından dava konusu hırsızlık olayı neticesinde davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya yapılan 98.296,77 TL açısından davacı sigorta şirketini tamamen ibra ettiğini, davaya konu poliçeden kaynaklanan başkaca hiçbir taleplerinin olmadığını, poliçe hükümlerinin tamamen yerine getirildiğini, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen tutar çerçevesinde hiçbir hak ve alacaklarının kalmadığını ve bu hasar nedeniyle 3.kişilere karşı talep ve dava haklarını ödenen tazminat tutarına kadar davacı sigorta şirketine temlik ve devretmiş olduklarını beyan, kabul ve taahhüt ettiklerini içerir “Tazminat Makbuzu Temlik ve İbraname” başlıklı belgenin bir suretini dosyaya ibraz etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından mahallinde keşfen bilirkişi incelemesi yapılmak ve aynı zamanda dava dışı sigortalıya ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 01.03.2020 tarihli raporda ; dava dışı sigortalıya ait 2015 yılı ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde dava dışı sigortalının çalındığını bildirdiği mallardan 1788 metre kablonun Almanya’dan ithal edilen 89.478,46 Euro’luk fatura içerisinde … seri numaralı gümrük beyanı ile 04.05.2015 tarihinde İzmir Gümrüğü’nden çekildiği, diğer çalınan 645 metre-144 metre-215 metre kabloların ise Almanya’dan ithal edilen 82.790,99 Euro’luk … seri nolu gümrük beyanı ile 06.04.2014 tarihinde İzmir Gümrük Müdürlüğü’nden çekildiği, dava dışı sigortalının çalındığını bildirdiği malların cins, miktar, birim fiyatı ve toplam fiyatlarının 01.03.2020 tarihli bilirkişi raporunun 4.sayfasında tablo halinde belirtildiği ve toplam Euro tutarının 29.881,36 Euro olduğunun belirtildiği, dava dışı sigortalının çalındığını bildirdiği malların 19.06.2015 olay tarihindeki Merkez Bankası Euro satış kuru 3,0767 TL olması nedeniyle çalınan malların olay tarihindeki gümrük masraflarının eklenmiş tutarlarının aynı bilirkişi raporunun 4.sayfasında tablo halinde gösterildiği üzere toplam 98.296,77 TL’ye tekabül ettiği, bilirkişi raporunun 4.sayfasında listelenen 4 adet malzemenin 2 ayrı fatura içeriğinde ithal edildiği, ait oldukları faturaların dava dışı sigortalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve ayrıca dava dışı sigortalının olay tarihinden 1 gün öncesine ait 18.06.2015 tarihli 12 sayfalık stok listesinin 5.sayfasında çalındığı bildirilen malların mevcut olduğu, dolayısıyla hırsızlık olayının gerçekleştiği tarih itibariyle çalındığı bildirilen malların dava dışı sigortalı uhdesinde olduğu, çalınan malların gümrük masrafları dahil 19.06.2015 tarihi itibariyle 98.296,77 TL değerinde olduğunun tespit edildiği, bu kapsamda davaya konu fabrikada 24.06.2015 tarihinde yapılan inceleme sonucunda dava dışı ekspertiz şirketi tarafından düzenlenen 03.08.2015 tarih ve … nolu ekspertiz raporunda çalındığı belirtilen kablo cins ve miktarlarının birbirine uygun olduğu, dava dışı sigortalı şirketten temin edilerek ekspertiz raporu ekinde dosyaya sunulan irsaliye ve faturalarda yer alan kablo fiyatlarının olay tarihindeki piyasa rayiçlerine uygun olduğu tespit edilmiş olup, sonuç olarak olay tarihindeki hırsızlık neticesinde dava dışı sigortalının zararının 98.296,77 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında bilirkişi heyetinden alınan 01.03.2020 tarihli ve 08.12.2020 tarihli raporlarda sonuç olarak; dava dışı sigortalı … İnş A.Ş’ye ait iş yerinde açık ve kapalı alanlardaki taşınır taşınmaz malların güvenliğini Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi ile üstelenen davalı şirket tarafından özel güvenlik görevlilerince yürütülen hizmet sırasında yaklaşık 2 saat süren ve 5 kişi tarafından gerçekleştirilen ve ardından 6 saat sonra çalışanlar tarafından fark edilen hırsızlık olayı ile ilgili işyerini çevreleyen tel örgülerinin kesilmiş olması, kapısı açık olan holden 4 adet 1.60 cm çap ve 95 cm genişliğindeki 4 adet kabloların sarılı olduğu, 3-4 kişi tarafından yuvarlanmak suretiyle yaklaşık 75 metre öteye 4 defada taşınan ve üç tanesi beton duvardan iş yeri dışına çıkartılan 2792 metre kabloların çalındıktan sonra makaların terkedilmiş halde bırakılması, bu taşıma sırasında kabloların çıkarıldığı holden işyeri tel örgülerine kadar 3-4 kişi tarafından yuvarlanabilen ağırlıktaki makaraların bıraktığı izlerin fark edilmemesi, davalı şirket çalışanı olan özel güvenlik görevlilerince olay yerinde şirketin önem gösterdiği rüzgar güllerinde kullanılan güç kabloları olduğunun bilinmesine rağmen yeteri kadar dikkat çekecek büyüklük ve miktarlarda bulunan makaraların eksikliği/yer değişikliği konusunda dikkat sarf edilmediği, bu nedenle davalı güvenlik şirketinin taraflar arasında düzenlenen Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi gereğince tam kusurlu olduğu, başkaca kişi ve şeylere atfı kabil bir kusur bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında bir sureti davacı vekili tarafından sunulan davaya konu … İş Yeri Paket Sigorta Poliçesi’nin incelenmesinden 3.sayfasında bulunan “Genel Şartlar” başlıklı bölümünde, Yangın Sigortası Genel Şartları, Hırsızlık Sigortası Genel Şartları, Cam Kırılmasına Karşı Sigorta Genel Şartları, 3.Şahıslara Karşı Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları, Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları ve poliçeye ekli klozlar çerçevesinde sigortalı iş yerinin sigorta teminatına alındığı, “Poliçenin Kapsamı” başlıklı 6.sayfasında “İş bu poliçe ile sigortalıya sağlanan sigorta teminatı, poliçede ve sigorta genel ve özel şartlarında teminata dahil olduğu belirtilmiş olan hususlarla sınırlıdır. Teminata dahil olan açıkça ön görülmüş bulunan hallerin dışındaki hiçbir hal teminat dışında kalan haller arasında ayrıca sayılmış olmasa dahi kesinlikle sigorta koruması altında değildir.” ibaresinin bulunduğu, yine “Özel Şartlar” başlıklı bölümünün altında bulunan ve 9.sayfada yer alan “Hırsızlık Teminatı” alt başlığı altında “Hırsızlık teminatı, güvenlik birimleri ile doğrudan bağlantılı alarm sistemi, demir parmaklık, kepenk, gece bekçisi, güvenlik kamerası tedbirlerinden en az birinin alınması kaydıyla geçerlidir.” ibaresinin bulunduğu, yine poliçenin 10.sayfasında “Açık Alanda Bulunan Muhteviyat” başlıklı bölümde ise “Poliçe üzerinde ayrıca belirtilmemiş ise açık alanda bulunan muhteviyat teminat haricidir.” şeklinde düzenlemenin mevcut olduğu görülmüştür.
Yine bir sureti dosyaya davacı tarafça sunulan Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’nın “Sigortanın Kapsamı” başlıklı bölüm altında “A.1. Sigortanın Konusu” bölümünde “Bu sigorta ile poliçede belirlenen sigortalı yerde hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün;
1.1. Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlama ile girilerek,
1.2. Araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek,
1.3. Kaybolan, çalınan veya haksız yere elde edilen asıl anahtarla veya anahtar uydurarak veya başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek,
1.4. Sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak,
1.5.Öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle yapılması halinde sigortalı kıymetlerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp veya zararların teminat altına alınmıştır.
Teminat poliçede belirtilmek suretiyle yukarıda sınırlanan riziko gruplarından sadece biri veya birkaçı içinde verilebilir.” şeklinde düzenleme mevcut olduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları, soruşturma dosyası içeriği ve davacı sigorta şirketi tarafından olaydan sonra aldırılan 03.08.2015 tarihli yangın hasar ekspertiz raporunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, 19.06.2015 tarihinde dava dışı sigortalıya ait fabrikanın … asfaltına bakan kısmında işletme sahasına girilmesini engellemek için bulunan galvaniz tel örgünün kimliği belirsiz hırsızlık yapan 5 kişi tarafından kesilmek suretiyle fabrika sahasına girildiği, daha sonra fabrika sahasına giren kimliği belirsiz kişilerin fabrika sahası içerisinde yaklaşık 50 metrelik bir alanı geçerek kapısı açık olan depo içerisine girmek suretiyle bina içerisinde istiflenmiş olan 4 adet bakır kablo sarılı makaraları yuvarlayarak tel örgünün bulunduğu alana kadar getirmek ve burada da kabloları makara üzerinden sökerek yola çıkarmak ve park halindeki araca yüklemek suretiyle dava konusu hırsızlık olayının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı sigorta şirketi tarafından olaydan sonra aldırılan 03.08.2015 tarihli yangın hasar ekspertiz raporunda dava konusu olayda açık sahaya, kırma, delme ve bedeni çeviklik ile girildiği, açık kapıdan bina içerisindeki elektrik malzemeleri sarılı makaraların çalındığının sabit olduğu, bu nedenle çalınma sırasındaki fiilin Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’nda belirtildiği şekilde gerçekleşmiş olmasına karşın olayın açık alandan gerçekleştiği, incelenen poliçede “Açık alanda bulunan muhteviyat poliçe üzerinde ayrıca belirtilmemiş ise açık alanda bulunan muhteviyat teminat haricidir.” ibaresinin bulunduğu, bu şartlara göre söz konusu olayın teminat harici olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu bildirilmiş ise de; dava konusu hırsızlık olayının dava dışı sigortalıya ait fabrika binasını dış alandan ayırıp korumak amacıyla çevreleyen tel örgülerin kimliği belirsiz kişiler tarafından delinmek ve kesilmek suretiyle fabrika sahası içerisine girilmesi ve ardından fabrika sahası içerisinde bulunan kapısı açık depo içerisinde bulunan dava konusu bakır tellerin bulunduğu makaraların yuvarlanarak tel örgünün bulunduğu alana kadar getirilmesi ve ardından da makaralar üzerinden sökülerek fabrika sahası dışına çıkarılması suretiyle gerçekleştiği, bu şekilde dava konusu fabrika sahasını dış alandan ayıran tel örgülerin kesilmesi suretiyle gerçekleşen hırsızlık olayının davaya konu poliçede yer alan “Poliçe üzerinde ayrıca belirtilmemiş ise açık alanda bulunan muhteviyat teminat haricidir.” şeklindeki belirlemeye göre açık alan olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’nın, Hırsızlık Sigorta Poliçesi’nin teminat kapsamını belirleyen “Sigortanın Kapsamı” başlıklı A.1.maddesinde sigortalı iş yerine kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlama ile girilmesinin teminat kapsamında olduğunun belirtildiği, dava konusu sigortalı fabrika sahasına da fabrika sahasını çevreleyen tel örgüler kesilmek suretiyle girilerek içeride kapısı açık depodan davaya konu bakır tellerin çalınmış olması karşısında Hırsızlık Sigortası Genel Şartları’nın A.1.maddesinde sayılan sigorta teminatı kapsamında kaldığının ve davaya konu poliçenin “Hırsızlık Teminatı” başlıklı bölümünde belirtildiği şekilde dava dışı sigortalı şirket ile davalı şirket arasında Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin de imzalanmış olması nedeniyle poliçedeki bu şartında yerine getirilmiş olması kapsamında dava konusu hırsızlık olayının davaya konu sigorta poliçesi teminatı kapsamında kaldığının kabulü gerekmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, dava konusu hırsızlık olayına ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmaya ilişkin 2018/2097 Soruşturma dosyası içeriği, davacı sigorta şirketi tarafından olaydan sonra alınan ekspertiz raporu, dinlenen tanık beyanları ve mahkememizce yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde, bilirkişi heyetinden alınan 01.03.2020 tarihli ve 08.12.2020 tarihli raporlarda da belirtildiği ve mahkememizce de aynen benimsendiği üzere, dava dışı sigortalı … İnş A.Ş’ye ait iş yerine ait alanlardaki taşınır taşınmaz malların güvenliğini Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi ile üstelenen davalı şirket çalışanı olan özel güvenlik görevlilerince yürütülen hizmet sırasında yaklaşık 2 saat süren ve 5 kişi tarafından gerçekleştirilen ve ardından 6 saat sonra çalışanlar tarafından fark edilen hırsızlık olayı ile ilgili işyerini çevreleyen tel örgülerinin kesilmiş olması, kapısı açık olan holden 4 adet 1.60 cm çap ve 95 cm genişliğindeki 4 adet kabloların sarılı olduğu, 3-4 kişi tarafından yuvarlanmak suretiyle yaklaşık 75 metre öteye 4 defada taşınan ve üç tanesi beton duvardan iş yeri dışına çıkartılan 2792 metre kabloların çalındıktan sonra makaların terkedilmiş halde bırakılması, bu taşıma sırasında kabloların çıkarıldığı holden işyeri tel örgülerine kadar 3-4 kişi tarafından yuvarlanabilen ağırlıktaki makaraların bıraktığı izlerin fark edilmemesi, davalı şirket çalışanı olan özel güvenlik görevlilerince olay yerinde şirketin önem gösterdiği rüzgar güllerinde kullanılan güç kabloları olduğunun bilinmesine rağmen yeteri kadar dikkat çekecek büyüklük ve miktarlarda bulunan makaraların eksikliği/yer değişikliği konusunda dikkat sarf edilmediği, bu nedenle davalı güvenlik şirketinin taraflar arasında düzenlenen Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi gereğince tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda anlatılan gerekçelerle dava konusu … İş Yeri Paket Sigorta Poliçesi teminatı kapsamında kaldığı mahkememizce kabul edilen dava dışı sigortalıya ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde davacı tarafça dava dışı sigortalıya 14.08.2015 tarihinde 98.296,00 TL sigorta teminatının ödendiği ve dava konusu hırsızlık olayının meydana gelmesinde dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasında yapılan Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi gereğince davalı güvenlik şirketinin tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmış olmakla davanın kabulü ile 98.296,00 TL maddi tazminatın davacı tarafça davadan evvel davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belge dosyaya sunulmadığından dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
Her ne kadar davalı vekili tarafından bilirkişi heyeti içerisinde bulunan sigortacı bilirkişi olan …’ın daha önceki dönemde davacı sigorta şirketin avukatlığını yapmış olması nedeniyle bilirkişi raporunun değerlendirmeye alınamayacağı belirterek yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edilmiş ise de, dosyanın incelenmesinden mahkemece yapılan yargılama sırasında 26.06.2018 tarihli celsede inceleme ara kararının oluşturulduğu ve bu inceleme ara kararında sigortacı bilirkişinin isminin belirtilmediği, daha sonrasında dosyanın 28.06.2018 tarihli “Bilirkişi Yemin ve Teslim Tutanağı” ile …’a teslim edildiği, seçilen sigortacı bilirkişi isminin iş bu tutanak ile mahkemece belirlenmiş olduğu, iş bu tutanağın taraflara tebliğ edildiğine dair dosyada bir belgenin bulunmadığı, seçilen sigortacı bilirkişi …’ın da aralarında bulunduğu iki kişilik bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 09.07.2018 tarihli kök bilirkişi raporunun davalı vekiline 11.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişinin reddi müessesi HMK 272.maddede düzenlenmiş olup, HMK’nın 272/1.maddesine göre hakimler hakkındaki yasaklılık ve ret sebepleri ile ilgili kuralların bilirkişiler hakkında da uygulanacağının hüküm altına alındığı, yine aynı maddenin 3.fıkrasında ret talebi veya bilirkişinin kendisini reddetmesinin ret sebebinin öğrenilmesinden itibaren en geç 1 hafta içerisinde yapılmış olmasının şart olduğu, bilirkişinin isminin de yer aldığı kök raporun davalı vekiline 11.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 06.09.2018 tarihli rapora beyan dilekçesinde açıkça bilirkişinin reddedildiğine dair bir talebin bulunmadığı gibi iş bu dilekçenin de süresi içerisinde verilmiş usulüne uygun bilirkişinin reddi istemi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı düşünülmekle davalı vekilinin bu yöndeki talebi yerinde görülmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davanın KABULÜNE, 98.296,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 6.714,59 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 1.678,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.035,94 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 1.714,65 TL harç, tebligat ve posta gideri 644,50 TL, keşif harcı toplam 1.449,60 TL, keşif aracı ücreti toplam 400,00 TL ve bilirkişi ücreti toplam 2.900,00 TL olmak üzere toplam 7.108,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 13.288,12 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 21/12/2021

Katip …

Hakim …