Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/621 E. 2022/271 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/621
KARAR NO : 2022/271

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesiyle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde 01.08.2017-01.08.2018 tarihleri arasında sigortalı … plakalı aracın 01.02.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araca kusuru ile çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, müvekkili şirkete sigortalı ve sürücüsü tespit edilemeyen … plakalı sigortalı aracın kaza mahallinden ayrıldığından kusur dağılımı yapılamadığı, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün mazereti olmaksızın olay yerini terk ettiği, bu nedenle kazada hasarlanan … plakalı araç malikine ödenen bedelin davalıdan rücu edilmesinin gerektiği, müvekkili tarafından davalı hakkında İzmir 7.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durduğundan bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Davacı tarafın iddiasına göre kazaya karıştığı ileri sürülen … plakalı aracın şoförünün beyanları üzerine tutulan kaza tespit tutanağının sunulduğu, ilgili tutanağa göre müvekkili şirkete ait aracın kazaya sebebiyet verdiği, müvekkili şirkete ait aracın … plakalı araca çarptığı, sonrasında … plakalı aracın park halindeki diğer araçlara çarptığı, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın sürücüsünün ise kaza mahallinden ayrıldığının ifade edildiği, bu iddiaların tamamının asılsız olduğu, tek taraflı beyana göre hazırlandığı, müvekkili şirketin böyle bir kaza ile ilgisinin bulunmadığı, müvekkili şirkete ait aracın böyle bir kazaya karışmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
1-Davaya konu İzmir 7. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takip dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, incelenmesinden davacı sigorta şirketi tarafından davalı şirket aleyhinde 18.11.2019 tarihinde “ZMMS sigortalı … plakalı aracın … plakalı araca çarparak verdiği hasar sonucu 3.kişiye ödenen değer kaybı tutarının genel şartlara göre rücusudur (… plakalı araç sürücüsü olay yerini terk etmiştir.)” şeklindeki açıklamayla 12.075,00 TL asıl alacak, 317,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.394,64 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, makina mühendisi bilirkişi … ve sigortacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 12.11.2021 tarihli raporda sonuç olarak; Dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde … plakalı aracın kazayı önlemek adına alabileceği bir önlem olmadığı, kazanın meydana gelmesinde üçüncü kişi ya da kurumların herhangi bir etkisinin olmadığı, … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda meydana gelen hasarların kaza ile ilintili olduğu, dava dışı … plakalı aracın 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa rayiç değeri arasındaki fark nedeniyle 7.335,00 TL değer kaybı meydana gelmiş olabileceği, mahkemece davacının talebini dayandırdığı KZMMS Poliçe Genel Şartları B/4.f maddesi “olay yerini terk” halinin “bedensel zararlar söz konusu ise sigortacıya rücu hakkı vereceğinin” kabulü halinde olayda rücu koşullarının bulunmayacağı, aksi halde ise dava dışı zarar görene aleyhe açılmış bir icra takibi olmadan yapılan 650,00 TL tutarındaki icra vekalet ücreti ödemesinin rücu kapsamında olduğunun kabulü halinde 12.075,00 TL asıl alacak, 317,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.392,64 TL için davacının rücu edebileceği, icra vekalet ücreti bakımından rücu edemeyeceğinin kabulü halinde ise 11.425,00 TL asıl alacak, 306,44 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.731,44 TL davacının rücu edebileceği bildirilmiştir.
3-İzmir 5 ATM’nin …/… E, …/… Karar sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşme şerhli bir sureti getirtilerek dosya arasına eklenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ / KABUL :
Dava ; İİK 67.maddesi gereğince, dava konusu trafik kazası nedeniyle dava dışı zarar gören araç malikine ödenen sigorta tazminatının davalı sigortalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaliyle icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu … plakalı aracın 01.08.2017-01.08.2018 tarihleri arasında davacı sigorta şirketi tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile araç başına maddi hasarlarda 33.000,00 TL sigorta limiti ile sigorta kapsamına alınmış olduğu anlaşılmıştır.
Yine davaya konu sigortalı araç olan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı şirket adına kayıtlıyken İzmir …Noterliği’nin 03.04.2018 tarihli satış sözleşmesi ile dava dışı … adına devredildiği anlaşılmıştır.
Yine dosyada bir sureti bulunan “İbraname Ve Sulh Anlaşması” başlıklı belgenin incelenmesinden davacı sigorta şirketi tarafından … plakalı araçta oluşan hasar nedeniyle toplamda 12.075,00 TL ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davaya konu sigortalı aracın karıştığı iddia olunan 01.02.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle dava dışı zarar gören … plakalı araç için davacı sigorta şirketi tarafından ilgilisine ödenen sigorta tazminatının, davalı sigortalı araç sürücüsünün kaza mahallini terk ettiği iddiası nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından davalı sigortalıya rücu edilip edilemeyeceği, davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalı sigortalıdan takibe konu tutar kadar rücuen tazminat alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinden alınan 12.11.2021 tarihli raporda ; davacı sigorta şirketine KZMMS trafik sigortalı … plakalı otomobilin kaza yerini terk eden sürücüsünün idaresindeki … plakalı otomobil ile … plakalı aracın sol yan kısımlarına çarpması, çarpmanın etkisiyle sağa doğru savrulan … plakalı aracın ise no: 6 önlerinde park halinde bulunan … ve … plakalı araçlara çarpmasıyla meydana gelen kazada kaza yerini terk eden … plakalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda 1.derecede hatalı ve etken davranış sergilemiş olduğu, kazaya karışan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’in ise Fatih Caddesi’nde orta şeritte kurallara uygun olarak seyir halinde olduğundan sigortalı … plakalı aracın hatalı olarak şerit değiştirmesi sonucu meydana gelen olayda kazayı önlemek adına alabileceği bir önlem olmadığı, kazanın meydana gelmesinde üçüncü bir kişi veya kurumun etkisinin olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiş olup, bu şekilde mahkememizce aynen benimsenen bilirkişi raporu gereğince dava konusu trafik kazasının oluşumunda davalı sigorta araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yine alınan bilirkişi raporunda kazaya karışan … plakalı araçta davaya konu trafik kazası sonucunda sağ/sol yan ve ön kısımlarında meydana gelen hasarın iş bu dava konusu kaza ile ilintili olduğu, dava dışı … plakalı araçta bahse konu trafik kazası sebebiyle serbest piyasa rayiçlerine göre aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa rayiç değerinin 90.000,00 TL ve kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el rayiç değerinin ise 82.665,00 TL olması nedeniyle (90.000,00 TL – 82.665,00 TL=) 7.335,00 TL değer kaybı meydana geldiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine alınan bilirkişi raporunda sigorta mevzuatı yönünden yapılan değerlendirmede ise, davacı sigorta şirketi tarafından mahkemeye ibraz edilen hasar dosyası ve dosyaya celp edilen İzmir 5.ATM’nin …/… Esas sayılı dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporunun incelenmesinden uyuşmazlık konusu trafik kazasına istinaden zarar gören … plakalı araç için araç maliki … ile varılan anlaşma ve feragatname gereği toplamda 12.075,00 TL değer kaybı zararının 17.09.2019 tarihinde zarar görene ödendiğinin anlaşıldığı, dava konusu ihtilafın, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Trafik Sigortası’ndan kaynaklandığı, ZMMS’nın “poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 Sayılı KTK’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin etmekte olduğu, bu nedenle zarar verilen şeyin eski hale getirilmesi için gereken onarım, yedek parça ve işçilik ile birlikte KDV ve araçta meydana gelen değer kaybınında sigorta kapsamında olacağının tartışmasız olduğu, esasen Trafik Sigortası Poliçesi Genel Şartları ile araçta meydana gelen maddi zararlar ile değer kayıplarının teminat kapsamında olduğunun belirtildiği, bu bağlamda davacı sigorta tarafından zarar gören 3.kişiye yapılan değer kaybı ödemesinin poliçe teminatı kapsamında olduğunun anlaşıldığı, ancak sigortacının, kendi sigortalısının Sigorta Genel Şartları’na uymayarak karşı yana zarar vermesi halinde “sigorta ettirene rücu hakkı”nın bulunmakta olduğu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun 95.maddesine dayalı olarak yine 2015 tarihli Trafik Sigortası Genel Şartları’nda yer alan ve uyuşmazlık konusu poliçenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan düzenlemeler incelendiğinde Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlıklı B.4 maddesinin (f) fıkrasında “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu ve benzeri kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halidir.” şeklinde düzenlemenin mevcut bulunduğu, ayrıca 6102 Sayılı TTK’nin 1409/1.maddesi uyarınca sigortacının geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikodan sorumlu olduğu gibi aynı maddenin 2.fıkrası hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanmasının gerektiği, ayrıca 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları’nda yer alan hükmün “Sadece bedensel zarar halinde olay yerini terk etmenin sigortacıya rücu hakkı verdiği” şeklinde yorumlanması mümkün olup, bu konudaki takdirin mahkemeye ait olduğu, mahkemece davacının talebini dayandırdığı KZMMS Poliçe Genel Şartları B/4.f.maddesinin “olay yerini terk halini” “bedensel zararlar söz konusu ise sigortacıya rücu hakkı vereceğinin” kabulü halinde olması halinde rücu koşullarının bulunmayacağı, ancak mahkeme aksi kanaatte ise dava dışı zarar gören aleyhine açılmış bir icra takibi olmadan yapılan 650,00 TL tutarındaki icra vekalet ücreti ödemesinin rücu kapsamında olduğunun kabulü halinde faiz ve fer’ileriyle birlikte toplam 12.392,64 TL, icra vekalet ücreti bakımından rücu edemeyeceğinin kabulü halinde ise faiz ve fer’ileriyle birlikte toplam 11.731,44 TL’nin rücu edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacı tarafça dava dilekçesinde her ne kadar davalı sigortalı araç sürücüsünün olay yerini terk etmesi nedeniyle ZMMS Sigortası Genel Şartları’na göre dava dışı zarar görene ödenen sigorta tazminatının davalı sigortalıya rücu hakkı doğduğundan bahisle dava dışı zarar görene ödenen sigorta tazminatının davalı sigortalıdan tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptaline karar verilmesi talep edilmiş ise de, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava konusu trafik kazasının meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan ZMMS Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerinin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlıklı B.4.maddesinin (f) fıkrasında “bedeni hasara neden olan trafik kazalarında” sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme veya can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesinin, sigortacının işletene rücu hakkını doğuran hallerden olarak sayıldığı, dava konusu trafik kazasının ise bedeni hasara neden olmayan maddi hasarlı trafik kazası şeklinde gerçekleştiği, bu nedenle genel şartlardaki iş bu düzenleme kapsamında bedeni hasara neden olmayan trafik kazalarında sırf sürücünün olay yerini terk etmiş olması nedeniyle sigortacının davalıya rücu hakkının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca ıspat külfeti kendisinde olan davacı tarafça dava konusu hasarın sigorta teminatı kapsamı dışında kaldığına dair başkaca da bir delil dosyaya sunulmadığından yerinde görülmeyen davanın reddine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta mahkememize yatırılan 149,68 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 68,98 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.22/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)