Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/558 E. 2021/246 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/558 Esas
KARAR NO : 2021/246

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği 03/12/2019 tarihli dava dilekçesinde; davacı banka …. … Şubesi ile davalı … arasında genel nakdi gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalandığını ve firmaya kredi tahsis edildiğini, diğer davalıların da sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme gereği kullandırılan kredilerin geri ödemelerinin yapılmaması üzerine … 6. Noterliğinin 10/07/2019 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine borçlu hakkında İzmir …. İcra Müdürlüğü ‘nün …. sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçluların icra takibine itiraz ettiğini, itirazın davacı bankaya tebliğ edilmediğini, itirazdan haricen haberdar olunduğunu, zorunlu arabulucuk başvurusunun 31/10/2019 tarihinde yapıldığını, 22/11/2019 tarihinde yapılan arabulucuk toplantısında davalılar ile anlaşma imkanı bulunmadığından arabulucuk son tutanağının anlaşmama şeklinde düzenlendiğini, taraflar arasında imza altına alınan sözleşmede ihtilaf halinde bankanın defter ve kayıtlarının delil olacağı ve İzmir İcra Müdürlükleri ile mahkemelerinin yetkili olacağı hususunda anlaşmaya varıldığını, kullandırılan krediler ticari nitelikte olduğundan yapılan yetki sözleşmesi doğrultusunda İzmir İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ayrıca yapılan anlaşmanın HMK anlamında delil sözleşmesi olduğunu, davacı banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda borçlunun itirazının haksız olduğunun ortaya çıkacağını belirtmiş , takibe konu edilen fazlaya ilişkin her türlü hak ve alacak saklı almak kaydı ile davalıların takibe itirazlarının şimdilik 302.808,32 TL’lik kısmının iptaline (asıl borçlu … hakkındaki talep 52.808,32 TL ile sınırlı olmak üzere) ve takibin bu tutarlar üzerinden devamına, %20 icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili Mahkememize verdiği 23.01.2020 tarihli cevap dilekçesinde; davacı tarafın dilekçesinde sözleşmenin davalılar ile davacı bankanın …. Şubesi arasında imzalandığının ileri sürüldüğünü, ancak sözleşmenin davacı bankanın …. Şubesi ile imzalandığını, davacı banka tarafından düzenlenen genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin TBK Madde 20 hükmünde düzenleme altına alınan genel işlem koşulu niteliğinde olduğunun uygulamada ve doktrinde kabul edildiğini, 6100 sayılı HMK Madde 17’de yetki sözleşmesinin düzenlendiğini, davacı banka tarafından düzenlenen uyuşmazlığa konu sözleşmenin 13.4 maddesinde hüküm altına alınan yetki şartı- klozu/ yetki sözleşmesinin geçerli olmadığını, …. ibaresinin bulunduğu kısmın sonradan yazıldığını, … ibaresinin sözleşme metnine davalının bilgisi dahilinde eklenip eklenmediği konusunda belirsizlik bulunduğunu, genel işlem koşulları yönünden değerlendirildiğinde anılan hüküm konusunda davalının bilgilendirilmediğini, TBK 21’e göre hükmün davalı açısından geçersiz olduğunu, davalının bilgilendirildiği konusunda ispat yükünün davacı bankaya ait olduğunu, TBK madde 21 uyarınca bir müşterinin önceden sözleşmedeki genel işlem koşulundan açıkça haberdan edilmesinin tek başına o hükmün geçerli hale geldiğini göstermeyeceğini, davacı banka tarafından en azından sözleşmenin imzalandığı anda davalının yetki şartı konusunda ayrıca ve açıkça bilgilendirdiğini ispat etmesi gerektiğini, sözleşmenin imza edildiği banka şubesinin bulunduğu yer olan …. dışında sonradan davalının bilgisi dışında eklenen İzmir’de icra takibi yapılmasının dürüstlük kurallarına da aykırılık teşkil ettiğini, HMK 18/2 hükmüne göre de yetki şartı/yetki sözleşmesinde yetkili mahkemenin tarafların bu sözleşmeyi imzalandığı anda kendileri tarafından bilinmesi boş olarak bırakılan yerlerin sonradan doldurularak tek taraflı bir mahkemenin yetkili kılınmasının yasanın aradığı belirlilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğini, bu hususlar gözetildiğinde yetkili icra müdürlüğünün davalıların ikametgahının bulunduğu yer olan …. icra müdürlükleri olduğunu, davanın yetki yönüyle dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, arabulucuk tutanağının da usulüne uygun düzenlenmediğini, bu açıdan da davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, davacı banka tarafından davalılar hakkında İzmir … İcra Müdürlüğünün …., İzmir … İcra Müdürlüğünün … ve İzmir …. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takipler yapıldığını, icra takipleri incelendiğinde davalının ne kadar borçlu olduğu, takiplerin aynı borca yönelik tekerrür sözleşmelerden mi kaynaklandığı konusunda tam bir netlik bulunmadığını, İzmir …. İcra müdürlüğünün …. ve İzmir …. İcra müdürlüğünün … sayılı dosyalarının aynı borca ilişkin olduğu hususunda ihtilaf bulunmadığını, davalının davacı bankaya hangi sözleşmeye istinaden ne kadar borcu olduğu konusunda belirsizlik bulunduğunu, davada yapılan ihtarnameler , icra takipleri ve hatta arabulucuk görüşmesinin usule uygun olmadığını, davalının borcun muhteviyatına ilişkin aydınlatılmadığı gözetildiğinde borcun da muaccel hale gelmediğinin aşikar olduğunu, faiz miktarlarının fahiş olduğunu, alacağın belirsiz ve likit olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, davalılardan …’ın hem şirket yetkilisi hem de kefil sıfatıyla sözleşmeye taraf olduğunu, kefaletin belirli veya enazından kefaletin verildiği anda belirlenebilir olması halinde geçerli olacağını, davalı …’ın genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesini kefil olarak imzalamadığını, bu sebeple davalının imzalamadığı bir sözleşmeden kefil olarak sorumlu olmasının beklenemeyeceğini kaldı ki …’ın eşi tarafından verilmiş bir muvafakat da bulunmadığını, alacak miktarı belirsiz ve hangi sözleşmelere konu olduğunun da net olmadığını, bu yönüyle de davalının kefil olarak sorumlu olamayacağını belirtmiş , öncelikle yetki yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddine mahkeme aksi kanaatte ise arabulucuk tutanağının usulüne uygun olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, mahkeme aksi kanaatte ise davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça Mahkememize ve icra takibine yetki ilk itirazı yapılmış ise de ; taraflar arasında imza altına alınan sözleşmenin 13/4 maddesi gereğince İzmir Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılındığından HMK’nun 17. Maddesi gereğince davalı tarafça Mahkememize ve icra takibine yapılan yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya Mahkememizce devam olunmuştur.
İzmir … İcra Müd’nün … Esas sayılı dosyasının incelemesinde ; alacaklının … Bankası AŞ, borçluların …, … San ve Tic Ltd Şti ve …, borç miktarının …’ın taksitli ticari kredi borcu için 195.266,47 TL asıl alacak, 26.623,91 TL işlemiş temerrüt faizi, 1.331,19 TL BSMV, 95,60 TL masraf olmak üzere 223.317,17 TL, …’ın kredi kartı borcu için 4.707,90 TL asıl alacak,. 2,25 TL kat öncesi ihtar masrafı ve vergiler, 304,15 TL kat öncesi işlemiş faiz ve ferileri, 278,71 TL kat sonrası işlemiş faiz, 13,94 TL BSMV olmak üzere 5.306,95 TL, …’ın borçlu cari hesap borcu için 97.473,57 TL asıl alacak, 13.418,16 TL işlemiş temürrüd faizi, 670,91 TL BSMV olmak üzere 111.562,64 TL , …’ın ticari kredili mevduat borcu için 5.360,38 TL asıl alacak, 341,79 TL işlemiş temerrüd faizi, 17,09 TL BSMV olmak üzere toplam 5.719,26 TL olmak üzere 26/09/2019 tarihi itibariyle genel toplam 345.906,02 TL olduğu, asıl borçlu … ‘ın sorumluluğunun ipotek ile teminat altına alınan 250.000,00 TL bedel düşüldükten sonra kalan 95.906,02 TL olduğu, genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmelerinden kaynaklanan 18.270,00 TL çek riski kaynaklı gayri nakdi alacağın alacaklı bankada açılacak faizsiz hesaba depo edilmesinin talep edildiği, ödeme emrinin borçlulara 30/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ayrı ayrı 04/10/2019 tarihli dilekçeleri ile yetki ve esas yönünden borca itiraz ettikleri, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir.
İzmir … İcra Müd’nün … sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklının … Bankası AŞ, borçlunun …, takibe konu alacak toplamının 250.000,00 TL, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olup takibin halen derdest olduğu belirlenmiştir.
Dava ve takip konusu edilen alacağın varlığı ve miktarının belirlenmesine yönelik olarak dosya ve davacı banka kayıt ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış , alınan 27/10/2020 havale tarihli bankacı bilirkişi raporunda; davacı …’nın davalı …’dan İzmir …. İcra Müd’nün … Esas sayılı takip dosyasında 27/09/2019 takip tarihi itibariyle 52.808,32 TL alacaklı olduğu ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 48 faiz talep edilebileceği, davacı … AŞ’nin davalılar … ve … Ltd Şti’nden İzmir … İcra Müd’nün …. Esas sayılı takip dosyasında 27/09/2019 takip tarihi itibariyle 302.808,32 TL alacaklı olduğu ve takip tarihinden itibaren asıl alacağın 292.740,04 TL lik kısmına % 48 bakiye 10.068,28 TL ‘lik kısmına % 28,80 faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirtilmiştir.
Toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafça, davacı banka ile davalı … arasında genel kredi sözleşmesinin imza altına alındığı, davalılar …. İthalat San ve Tic Ltd Şti ve … ‘ ün de söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı,sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenmediğinden bahisle davalılar … , … San ve Tic Ltd Şti ve … hakkında icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe yetki ve esas yönünden itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça itirazın iptaline yönelik olarak eldeki asıl davanın açıldığı, davalı tarafça Mahkememize ve icra takibine yetki ilk itirazı yapıldığı ancak taraflar arasında imza altına alınan sözleşmenin 13/4 maddesi gereğince İzmir Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılındığından HMK’nun 17. Maddesi gereğince davalı tarafça Mahkememize ve icra takibine yapılan yetki itirazının reddine karar verilerek yargılamaya Mahkememizce devam olunduğu ,davacı banka ile davalı … arasında 12.05.2016 tarihli 50.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin imza altına alındığı, sözleşmeyi diğer davalılarının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşme limitinin 29.03.2017 tarihinde 600.000,00 TL ye yükseltildiği , yine davacı banka ile davalı … arasında 28.09.2016 tarihli 5.500,00 TL limitli …. sözleşmesinin imza altına alındığı, sözleşmeyi diğer davalılarının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, sözleşme tarihleri itibariyle davalı … ‘ ün eşi ölü olduğundan davalı … yönünden eş rızasının gerekmediği , kredi sözleşmeleri kapsamında davalı asıl borçluya kredi kullandırıldığı, kullandırılan kredi borçlarının ödenmemesi sebebiyle davacı banka tarafından kredi hesapları kat edilerek …. 6. Noterliğinin 10.07.2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnamede borcun 7 gün içerisinde ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin davalılara 12.07.2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davalıların 20/07/2019 tarihi itibariyle temerrüde düştükleri, davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı …’dan 52.808,32 TL , davalılar … ve … Ltd Şti’nden 302.808,32 TL alacaklı olduğu , bu miktarlar üzerinden davalılarca icra takibine yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğu ve bu miktarlar üzerinden icra inkar tazminatı koşullarının oluştuğu, davacı tarafça asıl alacağın 292.740,04 TL lik kısmına % 48 bakiye 10.068,28 TL ‘lik kısmına % 28,80 faiz talep edilebileceği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABÜLÜ ile, davalıların İzmir …. İcra Müdürlüğü’ nün …. Esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin;
302.808,32 TL asıl alacak ile asıl alacağın 292.740,04 TL lik bölümüne takip tarihinden itibaren işletilecek % 48 temerrüt faizi ve % 5 BSMV ile birlikte, 10.068,28 TL lik bölümüne takip tarihinden itibaren işletilecek % 28,80 temerrüt faizi ve % 5 BSMV ile birlikte devamına ,
Davalı asıl borçlu …. ‘ ın sorumluluğunun 52.808,32 -TL asıl alacak ve bu asıl alacağa takip itibaren işletilecek % 48 temerrüt faizi ile sınırlandırılmasına ,
Takibin devamına karar verilen bölüm üzerinden hesaplanacak % 20 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline,
2-Alınması gereken 20.684,84-TL harçtan peşin alınan 3.441,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 17.243,16-TL harcın davalılardan tahsiline,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre hesap edilen 29.647,00-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı …. ‘ ın vekalet ücreti yönünden sorumluluğunun 7.665,00 TL ile sınırlandırılmasına,
4-Davacı tarafça yapılan 9 davetiye bedeli 90,00 -TL, bilirkişi inceleme ücreti 700,00-TL olmak üzere toplam 790,00-TL yargılama gideri ile davacı tarafça yapılan 3.492,48-TL harç giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına ,
Dair tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar davacı vekili Av. …. ‘ın yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup anlatıldı. 04/03/2021

Başkan …
e -imza

Üye …
e -imza

Üye …
e -imza

Katip …
e -imza