Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/543 E. 2021/578 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/543 Esas
KARAR NO : 2021/578

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesiyle; Müvekkili ile davalı arasında mal satımına dayalı bir ilişkinin bulunduğu, müvekkilinin davalıya sattığı çeşitli mallara ilişkin faturalar keşide edilerek hukuki ilişki boyunca cari hesap olarak kaydedildiği, buna karşılık davalının yaptığı ödemeler de bu borçtan düşüldüğü, cari hesabın son durumuna göre müvekkili şirketin davalıya sattığı mallara ilişkin fatura bedellerine ilişkin olarak işlemiş faiz hariç 41.637,05 TL’lik alacağı ödenmediğinden müvekkili şirket ödenmeyen fatura bedeli toplamı 41.637,05 TL ve işlemiş faiz miktarı 5.798,24 TL olmak üzere toplam 47.435,29 TL’nin tahsili amacıyla borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, davalının müvekkiline borçlu olduğu yapılacak bilirkişi incelemesi ile teyit edileceğinden bahisle davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle; Davacı tarafın ileri sürdüğü iddialarını kanıtlamasının gerektiği, davacı tarafın dilekçeler aşamasında somutlaştırma yükünü yerine getirmediği, davacı tarafın iddialarının kabul edilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, alacak iddiasının ispatı noktasında faturaların teslimi olgusunun kanıtlanamadığı, ayrıca müvekkilinin temerrüde düşmediği, icra takibindeki faiz talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, müvekkilinin davacıya karşı ödeme emrinde belirtildiği şekilde bir borcunun bulunmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
1-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davaya konu İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının bir sureti getirtilmiş olup, dosyanın incelenmesinden davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhinde 20.06.2019 tarihinde 41.637,05 TL asıl alacak, 5.798,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.435,29 TL üzerinden ilamsız icra takibinin başlatıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesi kapsamında takibin durduğu anlaşılmıştır.
2-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 13.06.2020 tarihli raporda sonuç olarak; Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 2018 yılı sonu itibariyle 41.637,05 TL alacaklı olduğu, ancak davalının kayıtlarında davacıya verildi diye kaydedilen 20.12.2018 vadeli 37.500,00 TL bedelli çekin davacı kayıtlarında olmadığı, bu çekin davacıya verildiğinin ispatı halinde davacının alacağının 4.137,05 TL olacağı, ayrıca davalının kayıtlarında ise davacının davalıya 1.917,53 TL borçlu göründüğü, ancak davacının davalıya yapmış olduğu toplam 6.054,48 TL bedelli satışların davalının kayıtlarında yer almadığı, ancak bu satışların davalıya yapılmış olduğunun göründüğü, bu satışların hesaba eklenmesiyle davalının davacıya 4.137,05 TL borçlu olacağı, davacının davalıya gönderdiği ihtarnamenin dosyada bulunmadığı, takip tarihi itibariyle faiz istenebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3-Mahkememizce yapılan yargılama sırasında aynı bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen 05.04.2021 tarihli ek raporda; Kök raporda davacının davalıya gönderdiği bir ihtarnamenin dosyada olmaması nedeniyle faiz hesaplanmasının yapılmadığı, mahkemece TTK 1530/4.maddesi gereğince işlemiş faizin de hesaplanmasının istenildiği, 20.06.2019 takip tarihine kadar hesaplanmış olan faiz tutarının 5.933,01 TL olduğu, davacının takipte istediği faiz tutarının ise 5.798,24 TL olduğu, talebe bağlılık ilkesiyle davacının faiz alacağının 5.798,24 TL olduğu, davacının alacağının 41.637,05 TL asıl alacak ve 5.933,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.435,29 TL olacağı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL
Dava, İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış bulunan itirazın iptali davası olup, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafça davalıya satılıp teslim edildiği bildirilen mallardan dolayı davacının davalıdan takip tarihi itibariyle takibe konu edilen tutar kadar alacaklı olduğundan bahisle ödenmediği iddia olunan bu alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesiyle, taraflar arasında herhangi bir cari hesap ilişkisinin bulunmadığı, cari hesap sözleşmesinin yazılı bir şekilde yapılmadıkça geçerli olmayacağı, bu kapsamda taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davacı tarafın alacak iddiasının ispata muhtaç olduğu ve ispat yükünün de davacıda olduğu, ayrıca davalının temerrüde düşürülmediğinden icra takibindeki işlemiş faize ilişkin talebinde yerinde olmadığı, davacının davalıdan takibe konu edilen tutar kadar bir alacağının bulunmadığından bahisle davanın reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilaf takip tarihi itibariyle davacının davalıdan takibe konu tutar kadar alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda; davacı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 41.637,05 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalı şirket defterlerinde yapılan incelemeye göre ise, davalı şirket defterlerinde kayıtlı olan 20.12.2018 vadeli … nolu 37.500 TL tutarlı çekin davacı şirket kayıtlarında yer almadığı, ayrıca yine davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen 29.09.2018 tarih 1.770,00 TL, 25.10.2018 tarih 3.488,08 TL, 05.11.2018 tarih 796,50 TL’lik faturaların davalı şirket defterlerinde yer almadığı, bu nedenle davalı şirketin incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre de davacının davalıya 1.917,53 TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olup, davalıda kayıtlı olmayan 3 adet faturanın ispatlanması ve davalı defter kayıtlarında mevcut olan 37.500 TL’lik çekle ödemenin davalı tarafça ispatlanamaması halinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 41.637,05 TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, düzenlenen ek raporda TTK 1530.maddesi gereğince yapılan hesaplama neticesinde 41.637,05 TL asıl alacak ve 5.933,01 TL işlemiş faiz hesaplandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında 29.09.2020 tarihli ve 15.12.2020 tarihli celselerde davalı vekiline verilen kesin sürelere rağmen davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davacı şirkete ait ticari defterlerde kayıtlı olmayan 37.500 TL’lik çekle ödemeye ilişkin çek bilgilerinin mahkememize sunulması yönünde süre ve kesin süre verilmiş olmasına rağmen davalı tarafça çek bilgilerinin mahkememize sunulmadığı, bu kapsamda davalı şirket defterlerinde ödeme olarak kayıtlı olan 37.500 TL’lik çekle ilgili ödemenin davalı tarafça yazılı delillerle ispatlanamadığı, davalı delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanılmamış olduğu görülmekle davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmamasına rağmen davalı taraf defterlerinde kayıtlı olan 37.500 TL’lik çekle ödemeye ilişkin kaydın davalı tarafça kanıtlanamadığı sonucuna varılmıştır.
Yine mali müşavir bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilen 25.10.2018 tarih 3.488,08 TL ve 05.11.2018 tarih 796,50 TL’lik irsaliyeleri faturalarda eksiksiz teslim alan bölümünde … isimli kişinin isim ve imzasının bulunduğu, bu şahsın SGK’dan gelen davalı şirket hizmet dökümlerinin incelenmesinden davalı şirket çalışanı olduğu ve ayrıca davalı şirket kayıtlarında olan ihtilafsız faturaların bir kısmının da yine aynı isimli şirket çalışanına teslim edildiği, yine davalı defterlerinde kayıtlı olmayan 29.09.2018 tarihli 1.770,00 TL’lik faturaya bağlı olan ve davacı vekili tarafından 10.12.2020 tarihli dilekçe ekinde sunulan 27.09.2018 tarihli sevk irsaliyesinde teslim alan bölümünde imzanın bulunduğu, fatura ve sevk irsaliyesi içeriğindeki ürünlerin birbiriyle uyumlu olduğu, iş bu ürünlerin daha önce teslim edilen ürünlerle benzer nitelikte olduğu görülmekle davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı tespit edilen bu 3 fatura yönünden davacının davasını ispatladığı kabul edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili tarafından takip talepnamesinde TTK 1530/4.maddesi gereğince asıl alacak yanında işlemiş faiz de talep edilmiş ise de, “Ticari Hükümlerle Yasaklanmış İşlemler ile Mal ve Hizmet Tedarikinde Geç Ödemenin Sonuçları” başlıklı TTK 1530.maddesinin mal tedarik sözleşmelerine ilişkin olup, dava konusu olayda uygulanma yerinin bulunmadığı, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir belgenin de dosya arasında yer almadığı görülmekle, davacı tarafın işlemiş faize ilişkin isteminin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2017/3266 Esas, 2018/4228 Kararı ile Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 2017/289 Esas, 2017/1425 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.)
Yukarıda anlatılan gerekçelerle davacının davalıdan takip tarihi itibariyle davacı şirket defterlerinde kayıtlı olduğu şekilde 41.637,05 TL asıl alacağının bulunduğu, davalının temerrüde düşürüldüğüne dair temerrüt ihtarnamesi dosyada bulunmadığından davalı tarafın işlemiş faize ilişkin isteminin yerinde olmadığı, TTK 1530/4.maddesinin de mal tedarik sözleşmelerine ilişkin olup, dava konusu olayda uygulanma olanağının bulunmadığı sonucuna varılmış olmakla davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle, 41.637,05 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine, likit olduğundan kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 8.327,41 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM /Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaliyle, 41.637,05 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren davacı talebini aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilerek takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,
Kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 8.327,41 TL %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.844,22 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan 572,90 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 2.271,32 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 623,70 TL harç ile, tebligat ve posta gideri 85,50 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 585,50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına tekabül eden 509,38 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 25/9 ve 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 6.212,82 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır