Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/532 E. 2022/896 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/532
KARAR NO : 2022/896

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkile ait sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı araçların 16.08.2019 tarihinde çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği,kaza tutanağına göre sehven 15.08.2019,saat 00.32 olarak belirtilmiş ise kaza 16.08.2019 günü saat 00.32 ‘de meydana geldiği,… plakalı araç sürücüsü kazada tam kusurlu olduğu,müvekkil araç sürücüsünün kusursuz olduğu,kazaya sebep olan araç davalı sigorta şirketine … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olduğu,müvekkil aracındaki hasarın belirlenmesi amacıyla İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte bilirkişinin araçta 73.225,00 TL hasar ve 5.000,00 TL değer kaybı tespit ettiği,sigorta şirketine 28.08.2019 tarihinde yapılan başvuru sonucu herhangi bir ödeme yapılmadığının,arabulucuk faaliyetlerinden de sonuç alınmadığı,bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkil aracında oluşan hasar bedeline mahsuben 10.000,00 TL hasar bedelinin 09.09.2019 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu zarar gördüğü iddia edilen aracın işleteni ve maliki … olduğundan husumet yönünden davanın reddi gerektiği,meydana gelen kazada sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu,kusur için için bilirkişi incelemesi talep ettikleri,müvekkil sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti kadar sorumlu olduğunun,araçtaki hasar ile tutanakta anlatılan kazanın ilgisi olmadığı,olay yerinde araçlar yan yana getirilerek kaza resimleri çekildiği,davacıya ait araç ile müvekkile çarpan araçta hasar olmadığı,ZMMS poliçeSİ 15.08.2019 tarihinde saat 19.35 de yapıldığı,kazanın ise 15.08.2019 00.30 da meydana geldiğinden araçta meydana gelen hasarlar poliçe teminatında olmadığının,davacı taraf müvekkile gerekli belgeleri sunmadığı,aracı göstermediği,talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğundan kabul edilemeyeceği,bunun sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı,kaza ile illiyetli gerçek zarar miktarının bilirkişi tarafından tespitini talep ettikleri,faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiği,bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 03/05/2021 Tarih ve … sayılı raporunda; Davaya konu … plaka sayılı 2012 model Land Rover Range Rover Sport 3.0 SD V6 157115 km otomobilin(arazi taşıtı) hasarına dair sağlıklı değerlendirme yapılabilmesi için aracın kaza sonrası tamir öncesindeki darbe aldığı sağ yan arka kısımları ile bu darbeyle sağ tarafa vurduğu belirtilen ön kısımlarındaki hasarı gösterir fotoğrafların temin edilmemiş olmasıyla değerlendirme yapılamama durumunun devam etmesiyle hasar miktarının hesaplanması yönündeki isteme cevap verilemediği anlaşılmıştır.
Makine Müh. Adli Trafik Uzmanı …, Makine Müh. Adli Trafik Uzmanı … ve Makine Müh. …’in 07/03/2022 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; Davalı ile davacı aracının kaza fotoğrafları incelendiğinde, kazanın belirtilen yerde meydana gelmediği, hasarın kaza ile uyumlu olmadığı, araçta meydana gelen hasarın 73.225,00 TL ve değer kaybının 5.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
“Mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu:
Madde 91 – (Değişik: 17/10/1996 – 4149/33 md.)
İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.
İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu
Madde 85 – (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996-4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
Yukarıdaki yasa maddeleri gereği yapılan inceleme neticesinde Davalı … Sigorta Şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu ve düzenlenen poliçede 2918 sayılı yasanın 85. Maddesinde yazılı zararların teminat altına alındığı anlaşılmıştır.
Tazminat ve giderlerin ödenmesi:
Madde 99 – Sigortacılar, hak sahibinin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
6098 sayılı yasanın 49. Maddesi gereği kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız fiil, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için; zarar verici bir fiil, bu fiilin hukuka aykırı olması, fiili icra edenin kusurlu bulunması, fiil ve zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
-Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacının aracında meydana gelen zarar ile iddia edilen kaza arasında uyum olmadığının müdeaddit defalar alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğu, bu haliyle davacının kaza ile hasarın uyumlu olduğuna dair ispat külfetini yerine getirmediği, kaza ile hasar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığı anlaşılmakla davanı reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Davacı tarafça yatırılan toplam 1.250,58 TL karar ve ilam harcından, alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.169,88 TL harcın karar kesinleştiğinden davacıya İADESİNE,
3-)Mahkememiz dosyasında yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-)Arabuluculuk ücretinin davacı üzerinde BIRAKLIMASINA,
5-)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının talep halinde yatırana İADESİNE
6-)Karar tarihi itibariyle yürürlükte olan A.A.Ü.T.’nün 13/4 maddesi gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair 6100 sayılı yasanın 343. ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize yahut mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek bir dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır