Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/490 Esas
KARAR NO : 2021/710
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2021
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin 01/11/1998 tarihinde kurulan iş akdiyle davalı müflis şirkette çalışmaya başladığını, 22/02/2019 tarihine kadar kesintisiz olarak aynı şirket müdürü ile çalıştığını SGK hizmet döküm cetvelinde dört farklı şirket gözükse de bu şirketlerin arasında davalı müflis şirketinde bulunduğunu, müvekkilinin sigortasında haberi olmadan girdi çıktı yapıldığını, müvekkilinin müflis şirkette 03/12/2001-10/11/2005 ve 01/08/2011-31/12/2013 arasında çalıştığı gözükmekle beraber her zaman şirket müdürü … ile çalıştığını, son çalıştığı firmanın da İzmir İflas Müdürlüğünün … iflas kaydında bulunan …. Şti olduğunu, adı geçen şirketlerinin merkezlerinin ayrı olduğunu, çalışılan firmalar arasında organik bağ bulunduğunu, müvekkilinin iş akdinin haklı sebeple feshedilmediğini, fesih tarihlerindeki ücretlerinin net aylık 4.000,00 TL olduğunu, ödemelerin elden yapıldığını, müvekkiline en son 12/05/2015 tarihinde … kanalı ile maaş ödendiğini, iş akdinin haklı sebep olmadan feshinden ötürü kıdem ve ihbar tazminatına kaz kazanıldığını, müvekkilinin yıllık izin alacaklarının bulunduğunu, müvekkilinin iş ilişkisinin şirketin iflası ile sona erdiğini, alacaklarının varlığının sabit olduğunu belirterek müvekkilinin müflisten olan tüm alacaklarının iflas masasanı kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı müflis şirket iflas idaresi memurlarına ve iflas idaresi vekiline tebliğat yapılmış, iflas idaresi vekili davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanlarında; iflas idaresi tarafından davacının alacak talebini yargılamaya muhtaç olması sebebiyle red edildiğini, iflas idaresinin bu davayı açmasında sebebiyet vermediğinden aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, davalı müflis şirkesin iflas masasına yapılan alacak talebinin kısmen reddine dair kararın kaldırılarak davaya konu alacağın davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
DELİLLER:
-İzmir İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosya sureti,
-İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün 09/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-İzmir SGK nun 19/10/2020 tarihli yazısı ve eki,
-… Bankasının 27/12/2020 tarihli yazısı ve eki,
-… in 03/02/2021 tarihli yazısı ve eki,
-Tanıklar …, … ve …’nin beyanları,
-Bilirkişi Av. …’ın 14/06/2021 tarihli bilirkişi raporu,
-Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğünün 07/01/2021-03/02/20021 tarihli yazıları ve eki
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının davalı müflis şirketten alacaklı olduğu iddiası ile iflas masasına başvurduğu, alacak kaydı yaptırdığı, iflas müdürlüğünce davacının alacağının kısmen kabul edilerek sıra cetveli düzenlendiği, davacının reddedilen alacak yönünden önce zorunlu arabuluculuğa başvurduğu, akabinde iş bu davayı ikame ettiği, iflas müdürlüğünce sıra cetvelinin 18/10/2019 tarihinde ilan edildiği, davacının yasal süresi içerisinde 16/10/2019 tarihinde arabulucuya başvurduğu ve yine yasal süresinde 01/11/2019 tarihinde bu davayı ikame ettiği, dosyaya kazandırılan SGK kayıtlarına göre davacının 03/12/2001-10/11/2005 ve 01/08/2011-31/12/2013 tarihleri arasında …. A.Ş 11/11/2005-31/07/2011 ve 01/01/2014-28/02/2019 tarihleri arasında … Şti, nezdinde cila ustası, depo sorumlusu ve satın alma sorumlusu olarak farklı pozisyonlarda çalıştığı, çalışmasının belirtilen tarihlerde kesintisiz devam ettiği, toplam hizmet süresinin 17 yıl 2 ay 26 gün olduğu, Torbalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 07/01/2021 tarihli yazısına göre davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu(şirketlerin faaliyet konularının, ortak ve yetkililerinin aynı olduğu, aynı adreste faaliyet gösterdiği, davacının her iki işyerindeki çalışmasının fasılasız gerçekleştiği vs.), davalıların bu sebeple davacının alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, iş akdinin davacı ya da davalı tarafından feshedildiğinin davalı işveren tarafından ispatlanması gerektiği, ancak davalı işverenin bu hususta herhangi bir delil sunmadığı, bu sebeple mahkamemizce feshin davalı işveren tarafından haksız ve bildirimsiz yapıldığının kabulü gerektiği, ayrıca davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacaklarının ödendiğinin davalı tarafından ispatlanmadığı, bu sebeple davacının kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına hak kazandığı, feshin haklı olup olmadığına bakılmaksızın fesih ile birlikte kullan(dır)ılmayan yıllık izinlerin ücret alacağına dönüştüğü, yıllık izinlerin kullandırıldığının ya da ücretinin ödendiğinin de davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, davalının bu hususta ispat külfetini yerine getir(e)mediği, davacı iddiası, mahkememizce yapılan emsal ücret araştırması, tanık beyanları ile işin niteliği ve güncel pratiklere göre davacının hesaplamaya esas son brüt ücretinin 4.400,45 TL olduğunun kabulü gerektiği, bilirkişi Av. … tarafından davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağının usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun olarak hesaplandığı, her ne kadar davacı tarafından 17 yıllık çalışma süresi boyunca yıllık izin kullanılmadığı ileri sürülmüş ise de genel hayat tecrübelerine göre bu iddianın hayatın olağan akışına uygun olmadığı, bu nedenle davacının hesaplanan yıllık izin ücret alacağından %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, buna göre davacının 82.048,43 TL brüt kıdem tazminatı, 8.886,08 TL brüt ihbar tazminatı ve 36.141,95 TL brüt yıllık izin alacağı olmak üzere toplam brüt 127.076,46 TL işçilik alacağı bulunduğu, bu alacağın sıra cetveline kaydedilmesinin gerektiği, bilirkişi raporunun yapılan açıklamalar ve kabul kapsamında gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 127.076,46 TL’nin İFLAS MASASINA KAYIT VE KABULÜNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti, 372,80 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 961,60 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi sebebiyle tarafların haklılık oranına göre (127.076,46/133.199,11=0,95) 917,39 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1. fıkrası uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE
6-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
7-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2021
Katip …
E-İMZA
Hakim …
E-İMZA