Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/49 E. 2021/424 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/49 Esas
KARAR NO : 2021/424

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/08/2013

BİRLEŞEN İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2020/206 ESAS, 2020/258 KARAR SAYILI DOSYASI

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/03/2020
KARAR TARİHİ : 20/04/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine esas ve birleşen dava açısından açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin annesi …’nın 03/09/2011 tarihinde müvekkilinin babası …’nın sevk ve idaresindeki … Plakalı araçla yapmış olduğu tek taraflı trafik kazası sonucu öldüğünü, davalı … Şirketinin … poliçe numarası ile kazaya karışan aracı, ZMSS sigortası ile sigortalayan şirket olduğunu, müvekkilinin destekten yoksun kalma zararının ödenmesi için davalı şirkete başvuru yaptığını, öncelikle davalı şirketin destekten yoksun kalma tazminatı tutarı 66.783 TL ödeme yapılacağının bildirildiğini ancak davalı … şirketince daha sonra 24/07/2012 tarihli yazı ile talebin reddedildiğini, davanın destekten yoksun kalan 3.kişi sıfatıyla açıldığını, meydana gelen kazada müvekkilinin annesinin yaşama veda ettiğini, müvekkilinin okulunda başarılı öğrenci olup mütevefa yaşasa idi oğluna destek olacak iken müvekkilinin destekten yoksun kaldığını bildirerek 75.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, yetkili mahkemenin davalı tarafın yerleşim yeri mahkemesi olup bu nedenle davanın yetkili ve görevli Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, … plakalı aracın sigorta şirketi tarafından düzenlenen 23/05/2011-23/05/2012 vadeli … poliçe nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı tarafın dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir başvuru yapmadığını, davacı tarafça yapılan başvurunun davacının velisi … için yapılmış olduğunu ve kimse kendi hukuka aykırı davranışından sonuç çıkaramaz ana ilkesi gereğince başvurusunun reddedildiğini, bu nedenle dava öncesinde davacı … adına yapılan herhangi başvuru yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen Dava Dosyası Açısından ;
Dava : davacı vekili sunduğu dava dilekçesiyle; müvekkilinin babası tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın 03/09/2011 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası neticesinde müvekkilinin annesinin vefat ettiği, bu vefat neticesinde müvekkilinin destekten yoksun kaldığı, bu hususa ilişkin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden aracın ZMMS sigortacısı olan davalı aleyhine davacıya velayeten baba … tarafından destekten yoksun kalma tazminat talepli dava açıldığı, açılan bu dava sırasında adı geçen Mahkemenin kapatılması nedeniyle dosyanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesine devredildiği, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği ve davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine Yargıtay … HD’sinin ilamı ile hükmün davacı lehine bozulduğu ve bozma kapsamı doğrultusunda yargılamanın 2019/49 esas sayılı dosya üzerinden davam ettirildiği, alınan ek rapor neticesinde davacı tarafın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 133.694,53 TL olarak hesaplandığı, ilk davanın açıldığı İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında talep miktarının 75.000,00 TL olması nedeniyle aradaki fark tutarı olan 58.694,53 TL yönünden yukarıda esas numarası belirtilen dosyası üzerinden dava açıldığı, söz konusu 2019/49 esas sayılı dosyanın halen derdest halde olduğu, aradaki fark olan 58.694,53 TL yönünden dosyaya sunulan bilirkişi ek raporunun somut talep bakımından yerinde olması nedeniyle fark bedelinin talep edilmesinin yerinde olduğu ve bu sebeple iş bu davanın İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/49 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesinin ve açılı dava bakımından davanın kabulü ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesinin talep ve dava edildiği görülmüştür.
Cevap : davalı vekili sunduğu cevap dilekçesiyle; Davalı … şirketi tarafından İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 28.12.2015 tarihinde ödeme yapıldığı, ayrıca davacı çocuğun yüksek öğretim görme ihtimali bulunduğuna dayanıldığı, davacı çocuğun 1998 doğumlu olup, bugün itibariyle 22 yaşında olduğu, Yargıtay ilamı bir ihtimale dayanmakta iken 22 yaşında olan davacı için kesinlikle söz konusu olmadığı, gerçek durum belirli iken varsayım ile hareket edilemeyeceği, ayrıca müteveffanın ücretinin asgari ücret ile aynı oranda artacağının kabul edilemeyeceği, nitekim şuanda müteveffanın emsalı bir öğretmenin 7.183,46 TL maaş almasının da mümkün olmadığından bahisle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMINDAN ÖNCEKİ KARARIN GEREKÇESİ : “Dava trafik kazası nedeniyle açılmış destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olup, TTK.nun 3,4 ve 5.madde kapsamında ticari dava niteliğinde bulunduğu, mahkememizin görevli olduğu, davalı şirketin bölge müdürlüğünün İzmir’de bulunduğu nazara alındığında mahkememizin yetkili olduğu belirlenerek davalının görev ve yetkiye ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Taraf delilleri dosyaya ibraz edilmiştir.
İncelenen Karayolları motorlu araçlar ZMMS nin davalı … şirketi nezdinde … plakalı araçla ilgili olarak 23/05/2011-23/05/2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlendiği, sigortalının … olduğu belirlenmiştir.
İbraz edilen Sivaslı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/320 E. 2011/326 sayılı 21/09/2011 tarihli karar örneğinde …’nın 03/09/2011 tarihinde vefatı ile geriye mirasçı olarak eşi … ile oğlu 1998 doğumlu …’nın kaldığı belirlenmiştir.
İncelenen Refahiye C.Başsavcılığının … sayılı soruşturma evrakında 03/09/2011 tarihinde …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek takla atması sonucu şüpheli …’nın eşi ve kızının hayatını kaybettiği ve oğlu …’nın yaralandığı ve şüphelinin kendi gerçekleştirdiği taksirli eylem neticesinde eşi ve çocuğunu kaybederek ceza verilmesini gereksiz kılacak kadar mağdur olduğundan bahisle Ceza Kanununun 22/6 maddesine göre kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, olayla ilgili düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda sürücü …’nın KTK.nun sürücülere ait diğer kusurlardan 52/1-a kusurunu ihlal ettiğinin belirtildiği tespit edilmiştir.
KTK Zmms 2918 sayılı KTK.nun 91.maddesi gereği işletenlerin KTK.nun 85.maddesinin 1.fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırılması zorunlu bulunan ve KTK kapsamında motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunun belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır. Bu kapsamda davacı …’nın destekten yoksunluk zararının hesaplanması yönünde bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi … dosyaya verdiği raporunda, davacı …’nın 03/04/1998 doğumlu olup annesinin vefatı tarihinde 13 yaşında olduğunu, Refahiye C.Başsavcılığının soruşturma dosyasına göre trafik kazasının tek taraflı olup araç sürücüsünün davacının babası olduğu, davacıya atfedilen her hangi bir kusur bulunmadığı, ölenin son net gelirine göre hesaplama yapıldığı, mütevefanın PMF tablosuna göre bakiye yaşam süresinin 30,31 yıl olduğunu, davacının gelir elde etmeye başlayacağı 18 yaşın ikmaline kadar (2016 yılı 4.ayına kadar)annesinin desteğinden yoksun kaldığının kabul edildiğini, … plakalı aracın poliçesi ölüm teminatının kişi başı 200.000 TL, kaza başı 1.000.000 TL olduğunu, davacıya ödenen yetim aylığının rücua tabi ödeme kapsamında bulunmadığını, davacı … için hesaplanan destekten yoksulluk tazminatının 27.236,70 TL olduğunu ve poliçe limiti dahilinde kaldığını bildirmiştir.
İddia savunma beyanları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davacı …’ya velayeten babası … tarafından açıldığı, davacı …’nın annesi …’nın …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 03/09/2011 tarihinde tek taraflı yapmış olduğu kaza sonunda vefat ettiği, olayla ilgili Refahiye C.Başsavcılğının … sayılı soruşturma evrakıyla Ceza Kanununun 22/6 maddesine göre kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan 3.kişi sıfatıyla iş bu davayı açtığı, … plakalı aracın olay tarihinde davalı … şirketi nezdinde ZMMS poliçesiyle sigortalı olduğu, davacı …’nın annesi …’nın kaza sonucu vefatı nedeniyle annesinin desteğinden yoksun kaldığı, davalı … şirketinin sorumluluğunun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesi ve 91/1 maddesi kapsamında olduğu, bilirkişi tarafından hesaplanan destek zararının 27.236,70 TL olduğu ve bu miktarın poliçenin limiti içinde kaldığı belirlenerek davanın kısmen kabulüne dair” yapılan yargılama neticesinde … Esas, … Karar ve 03.11.2015 tarihli ilam ile “Davanın kısmen kabulü ile 27.236,70 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin yerinde görülmediğinden reddine,” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
YARGITAY BOZMA İLAMI : Mahkememizce verilen hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar ve 11.12.2018 tarihli bozma ilamı ile “Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, hükme esas alınan hesap raporunda davacıya ayrılan destek payının dairemiz yerleşik uygulamalarına uygun olmakla, benimsenmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Destekten yoksun kalınacak sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapmamakta ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü gerekmektedir. Somut olayda; 1998 doğumlu davacı … dava tarihi itibariyle 15 yaşında olup yüksek öğrenim göreceği olasıdır. Bu durumda, mahkemece; öğrenim süresinin 25 yaşına kadar devam edeceği ve 25 yaşına kadar annesinden destek göreceğinin kabulü ile ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklindeki gerekçe ile davacı lehine bozulduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen ek raporda; Bozma öncesi kök raporda ölenin maaş bordrosunun esas alındığı, bordronun incelenmesi sonucunda ölenin 2011-8.Ayına ait net kazancının 2.031,69 TL olduğunun tespit edildiği ve bozma öncesi kök raporda bu rakamın dikkate alındığı, bozma öncesi kök raporda ölüm tarihinden rapor tarihine kadar işlemiş sürede ise dosyada başkaca bir belge bulunmadığından zorunlu olarak ölenin ücretinin en az asgari ücret kadar artacağının varsayıldığı ve en son aldığı maaşın, o dönem geçerli asgari ücrete oranlandığı, olay tarihinde evli, 2 çocuklu çalışan için AGİ ilaveli ödenen aylık net asgari ücretin 688,82 TL olduğu, bozma öncesi kök raporda ölenin son net geliri olan 2.031,69 TL ‘nin aylık net asgari ücrete oranı 2.031,69 TL/688,82 TL = 2,95 kat sayısı olarak tespit edildiği ve bu kapsamda yapılan hesaplama neticesinde ölenin aylık net gelirinin bilirkişi raporu içeriğinde belirtildiği şekilde hesaplandığı ve yine bozma içeriği dışarısında kalmakla, bozma öncesi kök raporda olduğu gibi desteğin ölmeseydi gelirinin %40’ını kendisine, %40’ını da sağ kalan eşine, %20’sini sağ kalan çocuğuna ayıracağının kabul edildiği ve Yargıtay Bozma İlamı doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde davacının işlemiş dönem için 90.593,79 TL, işleyecek dönem için 43.100,74 TL olmak üzere talep edebileceği toplam destekten yoksun kalma tazminatının 133.694,53 TL olduğu, poliçe teminat limitinin ise 200.000,00 TL olması nedeniyle davacının talep edebileceği toplam destekten yoksun kalma tazminatının 133.694,53 TL olduğunun hesaplandığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında … Üniversitesi’ne müzekkere yazılmış olup, dosyaya gelen 05.11.2020 tarihli cevabi yazıda davacının 2020-2021 Akademik Yılı için güz döneminde kaydını yenilediği ve 4.sınıf öğrencisi olarak halen öğrenimine devam ettiği bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen İzmir 3. ATM’nin 2020/206 Esas sayılı dosyası ile bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda ; davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı 133.694,53 TL olarak hesaplanmış olmakla, esas davada talep edilen 75.000,00 TL mahsup edildiğinde bakiye kalan 58.694,53 TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Birleşen dava dosyası açısından davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde her ne kadar zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, 2918 Sayılı Yasa’nın 109/2.maddesi gereğince 5237 Sayılı Yasa’nın 66/1-d maddesi gereğince 15 yıllık ceza zamanaşımına tabi olduğu, olay tarihi olan 03.09.2011 tarihinden ek davanın açıldığı 20.03.2020 tarihine kadar 15 yıllık ceza zamanaşımı süresinin henüz dolmamış olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin zamanaşımı def’inin yerinde görülmediğinden reddine karar verme gereği doğmuştur.
Yine mahkememizce yapılan yargılama sırasında davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davacı tarafa 28.12.2015 tarihinde ödeme yapıldığı bildirilmiş olmakla, ilgili icra dosyası getirtilmiş olup, incelenmesinden ; İzmir 1. ATM’nin … Esas, … Karar ve 03.11.2015 tarihli kararı dayanak gösterilmek kaydıyla karar içeriğinde bulunan asıl alacak, işlemiş faiz, vekalet ücreti, harç ve yargılama giderleri de dahil olmak üzere ilamlı icra takibi başlatıldığı ve bu icra dosyası kapsamında düzenlenen 29.12.2015 tarihli reddiyat beyanına göre toplamda 41.750,00 TL olarak davalı tarafça yatırılan paranın kesintilerden sonra 39.339,69 TL olarak davacı tarafa ödendiği, davacı vekili tarafından da mahkememizce yapılan 20.04.2021 tarihli duruşmada icra takip dosyasına konu destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin 26.236,70 TL’lik tazminatın mahkemenin Yargıtay Bozma İlamı’ndan önceki ilk ilamındaki vekalet ücreti, yargılama giderleri, harç ve takip öncesi işlemiş faiz ve fer’ileriyle birlikte ödendiğinin bildirildiği, bu kapsamda ödenen tutar açısından davanın konusuz kaldığı bildirildiğinden mahkememizin … Esas, … Karar ve 03.11.2015 tarihli ilk ilamı ile hükmedilen 26.236,70 TL tazminatın fer’ileriyle birlikte davacıya ödendiği anlaşılmıştır.
Yargıtay bozma ilamından sonra mahkememizce alınan ek rapor ve tüm dosya kapsamı belgelerin birlikte değerlendirilmesi neticesinde dava konusu trafik kazası nedeniyle, aynen benimsenip hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi ek raporu gereğince davacının davalı … şirketinden poliçe limiti dahilinde toplamda 133.694,53 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği, bu tutarın mahkememizde açılan esas dava ile 75.000,00 TL’lik kısmının talep edildiği, bakiyesi olan (133.694,53 TL – 75.000,00 TL=) 58.694,53 TL’nin ise yine mahkememiz dosyası ile birleştirilen ve ek dava niteliğinde olan İzmir 3. ATM’nin 2020/206 Esas sayılı dosyası ile talep edildiği, esas dava dosyasından talep edilen 75.000,00 TL’nin 27.236,70 TL’lik kısmının Yargıtay Bozma İlamı’ndan önceki ilamın İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edilmesi nedeniyle davalı tarafça mahkememiz ilami içeriğindeki tüm fer’ileriyle birlikte ödendiği, bu nedenle esas dava tarihinden sonra ödendiği anlaşılan 27.236,70 TL destekten yoksun kalma tazminatı açısından konusuz kalan dava nedeniyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına ve bakiyesi olan (75.000,00 TL – 27.236,70 TL=) 47.763,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının ise esas dava dosyası açısından kabulü ile dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kalan 58.694,53 TL destekten yoksun kalma tazminatı açısından ise yine ek dava niteliğinde olan birleşen dava dosyası açısından da davanın kabulüyle; (133.694,53 TL – 75.000,00 TL =) 58.694,53 TL destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verme gereği doğmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamından önce verilen … Esas, … Karar ve 03.11.2015 tarihli ilamın içeriğinde belirtilen asıl alacak, yargılama gideri, vekalet ücreti ve harca ilişkin fer’ileriyle birlikte davacı tarafça İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiği ve takip dosyası kapsamında asıl alacağın ilk ilamdaki tüm fer’ileriyle birlikte davalı tarafça ödendiği görülmekle, esas dava açısından yargılama gideri bölümünde ilk ilamda hükmedilip davalıdan tahsil edilen tutarlar dikkate alınmak suretiyle konusuz kaldığına karar verilen kısım dışında kalan ve kabulüne karar verilen bakiye kısım dikkate alınarak davalı aleyhine yargılama gideri hesaplanmıştır.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Esas Dava Dosyası Açısından;
a-Davadan sonra ödendiği anlaşılan 27.236,70 TL açısından konusu kalmayan dava nedeniyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
b-Bakiyeye yönelik maddi tazminat isteminin KABULÜYLE; 47.763,30 TL destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince konusuz kalan kısım üzerinden alınması gerekli olan 59,30 TL maktu karar ve ilam harcı ile kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.262,71 TL nispi karar ve ilam harcının toplamı olan 3.322,01 TL karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 256,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.065,81 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, (Mahkememizce daha önce verilen ve Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından bozulan … Esas, … Karar sayılı karar kapsamında düzenlenen 21.02.2016 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresi ile davalıdan tahsili talep edilen 1.604,33 TL’lik tutar daha önce davalıdan tahsil edilmiş ise bu tutarın bakiye 3.065,81 TL’lik karar ve ilam harcından mahsubu suretiyle davalıdan tahsiline),
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 282,00 TL, bilirkişi ücreti 500,00 TL olmak üzere toplam 782,00 TL yargılama giderinden Yargıtay bozma ilamından önceki karar ile davalıdan tahsiline karar verilen ve davalıdan icra yoluyla tahsil edilen 189,94 TL’nin mahsubu ile (782,00 TL – 189,94 TL=) 592,06 TL bakiye yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kabul edilen kısım üzerinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.009,23 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
2-Birleşen Dava Dosyası Açısından Davanın KABULÜYLE; 58.694,53 TL destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 4.009,42 TL nispi karar ve ilam harcından başlangıçta yatırılan toplam 200,48 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.808,94 TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından başlangıçta yatırılan toplam 262,68 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26.maddesi gereğince 6183 Sayılı Yasa kapsamında davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.430,29 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan bulunması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 20/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır