Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/485 E. 2022/702 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/485 Esas
KARAR NO : 2022/702

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/02/2015
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesini özetle ; meydana gelen trafik kazasında davalılardan …’ın maliki ve işleteni bulunduğunu trafik sicilinde kayıtlı olan … plaka sayılı araç, diğer davalı … sevk ve idaresinde iken Seyir halinde iken davacının sevk ve idaresindeki bulunan tırın yodan çıktığını ve baş aşağa yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın oluşumunda davalılardan sürücü … araca arkadan çarpmak sureti ile tamamen kusurlu olduğunu, davanın kabulune karar verilmesini ve davacıların tazminat haklarının sonuçsuz bırakmak amacı ile yapacakları hukuki tasarrufların önlenmesi bakımından öncelikle kazaya karışan araca tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. .
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı yan aracın karıştığı kaza nedeniyle …’ın maluliyeti nedeniyle iş nedeniyle iş bu davacı açtığını, kazaya karışan araç müvekkilin şirket nezdinde sigortalı olduğundan bahisle müvekkilim şirkete husumet yönelttiğini, bahsi geçen araca ait bir poliçe bulunmadığından davanın müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, bu nedenle davanın müvekkil şirket yönünden husumet yokluğundan reddi gerektiğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin kullandığı araçtan dolayı kaza olduğunun , ancak müvekkil kazanın oluşumunda tek başına kusurlu olmadığını, İzmir Sulh Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu belirlenen hususun , davalının kullandığı araçın kücük olduğunun, davacı kendi adına şirkete yapılan ödemeleri teslim aldığının , bunu bizzat kendisi davalı …’a ve İzmir … Sulh Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı 07/12/2010 tarihinde duruşmasından önce bizzat bana söylendiğini, davanın ve tüm davacı taleplerinin reddinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle, Aracın kazada davacı, müterafik birlikte kusurludur. İzmir … Sulh Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda belirlemelerin olduğunun, davacı kısa süreli bir tedavi gördüğünü, ayağında kırık bulunması dışında ciddi bir rahatsızlığı olmadığının, davacı kendi adına şirkete yapılan ödemeleri teslim aldığını, bunu bizzat kendi vekil eden davacıya ve İzmir … Sulh Ceza Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyasında vekil olarak kendisine söylediğini, davacı tarafından istenilen 55.000,00 TL maddi ve manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu davacı kazadan beş yıl sonra kötüniyetli olarak bu davayı açtığını ve davacının taleplerinin reddi ile karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ve davalı asil tarafından sunulan 11.03.2022 tarihli dilekçe ile davalılar … ve … yönünden davadan feragat edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davalı … ve … vekili tarafından mahkememizin 19/04/2022 tarihli duruşmasında feragat nedeniyle karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davadan feragat HMK’nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK.nun 310.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 310 .maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davalılar … ve … yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verme gereği doğmuştur.
Diğer davalı … Sigorta A.Ş yönünden ise mahkememizde görülmekte olan iş bu davanın yapılan yargılaması sırasında davacı tarafından açılan iş bu davanın, HMK 150/1.maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı 19.04.2022 tarihinden itibaren HMK 150/5.maddesi gereğince üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla; bu davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verme gereği doğmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalılar … ve … yönünden davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davalı … Sigorta A.Ş yönünden davanın H.M.K.’nun 150/5. maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta yatırılan toplam 1.526,81 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.446,11 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalılar … ve … yönünden talep edilmediğinden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 15/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır