Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/474 E. 2021/487 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/474 Esas
KARAR NO : 2021/487

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2015
KARAR TARİHİ : 26/05/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı kooperatifin tasfiyeye girdiğini, tasfiyenin gerçekleştirilebilmesi için borçların ödenmesi gerektiğini, 09.11.2014 tarihinde yapılan genel kurulda alınan karar gereğinoe kooperatif ortaklarının, borçların ödenebilmesi için 2014 Kasım ayında, aidatların dışında 4.000,00 TL, 2015 yılında Ocak ayından başlamak üzere aylık 500,00 TL üzerinden toplam 5.500,00 TL, 2014 Kasım ve Aralık ayları ile 2015 yılında aidat olarak 250,00 TL ödemekle yükümlü olduklarını, 2015 Şubat ayına kadar beklendiği halde herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine, davalı aleyhine icra takibi (İzmir …. İcra Müdürlüğü, …) başlatıldığını ancak itiraz edilerek durdurulduğu için sonuç alınamadığını, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, genel kurulca belirlenen parasal yükümlülüklerle, kooperatife ait borçların ödenmesinin amaçlandığını, tasfiye giderlerine tüm ortakların katılması gerektiğini, borcunu ödemeyen ortakların temerrüde düştüğünü, Kasım ayının aidatı takip başlatıldıktan sonra 29.04.2015 tarihinde ödendiğinden, bu miktar yönünden bir taleplerinin olmadığını, bu nedenle icra takibinin 4.590,74 TL üzerinden devam etmesini istediklerini belirterek, İzmir ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına yapılan itirazın asıl alacak ve ferileri bakımından 4.590,74 TL üzerinden devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkilinin, İzmir ….Noterliğinde düzenlenen 19.02.2007/03281 tarihli kat karşılığı satış vaadi sözleşmesi ve 02.12.2008 / … yev. nolu ek sözleşme gereğince arsa sahibi …’e verilen konutlardan birisini devir ve teslim aldığını, arsa sahibi …’den satın alınan bu daire ve devir aldığı üyelik ile ilgili arsa sahibinden devir alana bu üyeliğin şartlarını ve davacı kooperatifin davalı müvekkiline karşı kullanılabileceği hak ve yetkilerin sınırlarını belirleyen arsa sahibi ile davacı arasında düzenlenen İzmir ….Noterliğinin 19/02/2007 tarih … yevmiye nolu kat karşılığı satış vaadi sözleşmesi ve yine 02/12/2008 tarih … yevmiye nolu ek sözleşme hükümlerinin açık ve net olduğunu, bu sözleşme hükümlerine göre arsa sahibinin % 28 kat karşılığı yani arsası karşılığında hiçbir nakit bedel almayacağını, kooperatifin toplam konut sayısının % 28’i kadar kooperatifin dairelerle aynı kalitede ve anahtar teslimi şeklinde arsasını kooperatife verdiğini, arsa sahibinden daire alan kişilerin kooperatife arsa sahibinden daireyi satın aldığı kooperatif ile arsa sahibi arasındaki sözleşmede arsa sahibine tanınan tüm haklardan aynen yararlanmak kaydı ile kooperatif üyeleri ile kaynaşmak ve sitede bütünlük sağlamak amacıyla kooperatife üye olmak istediğini bildirdiğini ve başvuruların aynen kabul edilerek üyeliğe alındıklarını, gerek ödeme emrinde ve gerekse dava dilekçesinde, hangi kalem için ne kadar talepte bulunulduğunun açıklanmadığını, davaya konu edilen daire ve üyeliğin ilk sahibi arsa sahibi olmakla ve dava konusu taşınmaz ile üyeliğin arsa sahibinden, arsa sahibine kooperatifçe tanınan tüm hak ve yetkilerle ve aynı şartlarla satış ve devir olduğundan inşaat maliyetlerine yönelik hiçbir talepte bulunulmasının mümkün olmadığını, bunun haricinde takip konusu aidat borcunun otomatik ödeme talimatıyla davacı kooperatife ödendiğini ve toplamda aidat borcu adı altında hiçbir borcun bulunmadığını, alacağın varlığının likit ve muaccel olmadığını, faiz talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVA:
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağın tahsili amaçlı yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İtirazın iptali davasının koşullarını; ilamsız bir icra takibine girişilmesi, bu takip nedeniyle çıkarılan ödeme emrine 7 günlük itiraz süresi içinde itiraz edilmiş olması, borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeden itirazın iptalinin talep edilmesi şeklinde sıralamak mümkündür.
İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih … Esas, … Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. Bu husus dava şartıdır ve mahkemece re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
2004 Sayılı İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatına, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. İİK 67/2. madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir. (Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Yukarıda yapılan açıklamalar ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının kooperatif imalat ve aidat alacağı için davalı aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/04/2015 tarihinde borç aslına ve ferilerine itiraz ettiği, davacının iş bu davayı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ikame ettiği, davalının takibe itirazının iptalini talep ettiği, mahkememizce 15/02/2017 tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği, anılan ilama karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, istinaf incelemesini yapan İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin …. Hukuk Dairesi’nin 27/05/2019 tarih ve … esas,… Karar sayılı ilamı ile, davacı kooperatifin 09.11.2014 tarihli genel kurul toplantısında alınan ortaklardan ek ödeme tahsiline dair karara dayanarak başlatılan takiple ilgili olarak itirazın iptali isteminde bulunduğu, davalının ise taşınmazı arsa sahibinden satın aldığını, arsa sahibi ile kooperatif arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat ve ek sözleşmeye göre arsa sahibinin hissesine düşen dairelerle ilgili olarak herhangi bir ödeme yapmayacağının karalaştırıldığını, kendisinin de arsa sahibinin halefi olarak ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, peşin ödemeli ortak olduğunu savunduğunu, kooperatif ile arsa sahibi arasında düzenlenen 19.02.2007 tarihli asıl ve 02.11.2008 tarihli ek sözleşmeyle kooperatifin arsa sahibine konutları sözleşmede belirtilen şartlara uygun olarak herhangi bir bedel talep etmeden teslim etmesinin kararlaştırıldığını, kooperatif yönetim kurulunun 11.06.2011 tarihli kararıyla davalının arsa sahibine bir daire için tanınan tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte … no ile kooperatif üyeliğine kabul edildiğini, mahkemece bilirkişi raporu alınmış ise de mahkemece, kooperatifin defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalının peşin ödemeli ortak olarak kabulüne dair genel kurul kararı bulunup bulunmadığı, genel kurulun davalıyı peşin ödemeli ortak olarak benimseyip benimsemediği, davalının peşin ödemeli ortak olduğunun tespiti halinde devam eden inşaatların finansmanına katılım için gerekli masraflardan sorumlu değil ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olacağı için itirazın iptali davasına konu alacak kalemlerinin bu kapsamda kalıp kalmadığı hususlarında ek rapor alınarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönde bir araştırma yapılmadığı ve uyuşmazlığın karara bağlandığı gerekçesiyle mahkememizin ilamının kaldırılmasına karar verildiği, mahkememizce istinaf ilamı doğrultusunda bozma öncesi kök rapor hazırlayan bilirkişiye dosyanın tevdi edildiği, bilirkişinin 12/10/2020 tarihli raporunda davalının peşin ödemeli ortak olarak kabulü gerektiği, bu sebeple davacı kooperatifin inşaat imalatları için davalıdan herhangi bir talepte bulunamayacağı, davalının sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olduğu, davacı tarafından talep edilebilecek aidatın yargılama aşamasında ödendiği, bu sebeple davacının talep edebileceği 5,19 TL gecikme faizi alacağının bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davacı vekilinin itirazı üzerine mahkememizce bir başka bilirkişi olan …’dan rapor tanziminin istenildiği, bu bilirkişi tarafından düzenlenen 13/04/2021 tarihli raporda ise davalının sabit ödemeli ortak olarak kabul edilemeyeceği, davalının kooperatif ortaklığının devralmasının söz konusu olmadığı, arsa sahibinden daire satın aldığı, bu sebeple davacı kooperatifin davalıdan imalata ilişkin giderler ile aidatları talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirildiği, davalının kat karşılığı inşaat yapımı sözleşmesi gereğince davacı kooperatif tarafından dava dışı arsa sahibine verilmesi gereken konutlardan birisini (… Bloktaki .. nolu daire) bedelini arsa sahibine ödeyerek satın aldığı, zorunlu olmadığı halde sitede birlik ve beraberliğin temini için davacı kooperatife ortaklık başvurusunda bulunduğu, ortaklık başvurusunun 11/06/2011 tarihli 10 sayılı yönetim kararı ile kabul edildiği, her ne kadar davalının peşin bedelli ortak olarak kabulüne dair genel kurul kararı yok ise de davalının yönetim kurulu kararı ile ortak olarak kabul edildiği 11/06/2011 tarihinden dava konusu imalat ve aidat alacağına dayanak genel kurul tarihi olan 09/11/2014 tarihine kadar davalıdan uzunca bir süre inşaat finansmanı için aidat talep edilmediği, yine bu yönde bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydına yer verilmediği, bu kapsamda davalının peşin bedelli ortak olduğunun davacı kooperatif tarafından zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü gerektiği, buna göre davacı kooperatifin davalıdan inşaat imalatlarına ilişkin talepte bulunamayacağı, sadece genel yönetim ve alt yapı giderlerini talep edebileceği, davalı tarafından takip sonrasında dava öncesinde buna ilişkin aidat borçlarının ödendiği, bu nedenle davacı kooperatifin aidat borcuna ilişkin takip öncesi işlemiş 5,19 TL işlemiş faiz yönünden talepte bulunabileceği, davalının fazlaya ilişkin itirazlarının yerinde olduğu, taraflar arasındaki takibe konu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, alacak miktarı likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin yasal şartlarının oluşmadığı, mahkememizce bilirkişi …’den alınan kök ve ek raporun usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, gerekçeli, denetime ve hükme esas alınmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.(Benzer yöndeki kararlar için bkz. Yargıtay 23. H.D’nin 03/11/2015 tarih, 2014/8964 esas, 2015/7029 karar sayılı ilamı)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 5,19 TL işlemiş faiz üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 54,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5,10 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 54,20 TL peşin harç, 1.150,00 TL bilirkişi ücreti ve 162,00 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.393,90 TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi ve haklılık oranına göre (5,19/4.590,74 =0,01) 1,57 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 5,19 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
6-Davalı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkraları uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 341 vd. Maddeleri uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA