Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/440 E. 2021/944 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/440 Esas
KARAR NO : 2021/944 Karar

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 23/08/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı araçın maliki davacı … olup, bu araç davacı tarafindan şehir merkezinde öğretim üyesi olarak çalışan kızı …’a tahsis edildiği, davacı …’un ,12 Haziran 2019 günü saat 17.20 civarında iki şerit gidiş iki şerit geliş yönü olan ve şeritler arasında refuş bulunan yolda … plakalı siyah renkli aracıyla …’a doğru ilerlerken refüşsüz bir gidiş ve bir geliş olan tali yoldan gelen … yönetimindeki … plakalı gri renkli araç hızlı ve kontrolsüz bir şekilde kavşağa girdiğini ve davacının aracına hızlı bir şekilde çarptığını, davacının aracının hava yastığının patladığını, …’ün kullandığı aracın malikinin de … olduğu, kaza … Kampüsü içinde meydana geldiğini, kampüs içi hız sınırı 30 km olduğunu, kazadan sonra İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyası ile tespit yapıldığını, bilirkişi raporunun sonuç bölümünde davacıya ait aracın hasarının 28.600 TL ,araçtaki değer kaybının 5.000 TL ve onarımın sistemli bir çalışma ile 15 gün süreceği yönünde rapor düzenlendiğini, Taraflarınca bilirkişi raporuna hasar ve değer kaybının ve aracın tamir sürecinin azlığı yönünden itiraz edildiğini, davalılar tarafından davacının zararı ödenmediğinden işbu davanın açıldığını beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı Koru Sigorta A.Ş. Vekilinin 20.09.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı …’ün maliki olduğu … plakalı vasıta için müvekkil şirket tarafından “30.01.2019 başlangıç – 30.01.2020 bitiş tarihli, … No’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi’’ düzenlendiği, Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik Sigortası) ile bir motorlu aracın işletilmesi sırasında, 3. şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmesi halinde işletene düşen hukuki sorumluluk teminat altına alındığı, davalı şirketin sorumluluğu poliçe özel ve genel şartları çerçevesinde poliçe metni üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğu, araç başına 2019 yılı için öngörülen maddi hasar/değer kaybı teminat limiti 36.000,00 TL olduğu, trafik sigortası gibi zarar sigortalarında gerçek maddi zararının tespiti için sigortalının kusuru ve poliçe limitleri ile oranında gerçek zararın tazmininin esas olduğu, davacı tarafın SBM de yer alan kusur oranlarına karşı da herhangi bir itirazda bulunmadığı, kusur oranlarının her iki yanın sigorta şirketinin görüşünü bildirmesi ile belirlendiği, İşbu kazaya ilişkin TRAMER kaydı incelendiğinde her iki sigorta şirketi de davacı araç sürücüsüne %100 kusur isnad etmiş ve TRAMER kaydı “Şirketler Arası Mutabakat” şerhi ile kapatıldığı, sigorta şirketlerinden birinin aksi yönde görüş bildirmesi halinde veyahut taraflardan birinin iki günlük süre içerisinde kendi sigorta şirketine itirazını bildirmesi halinde dosya SBM Komisyonuna gönderilerek yeniden kusur incelemesi yapıldığı, eğer taraf komisyonca belirlenen kusur durumunun da doğru olmadığını düşünmekte ise bu halde yargı yoluna gidebileceği, Bu itibarla davacı yanın meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ile … vekilinin 24/09/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacılardan …’un hangi sıfat ile dava açtığı anlaşılamadığı, husumet yöneltemeyeceğinden davanın husumet yokluğundan usulden reddi gerekmektiği, zira dava dilekçesinde de açıkça ikrar edildiği üzere malik … olup, … sürücü olduğu, öncelikle değişik iş kararına itiraz edildiğinden delil niteliği taşımamakta olup, yapılan tespit sadece talep edenin beyanlarına ve sunmuş olduğu delillere bağlı kalınarak yapıldığı, Davacı sürücü kavşağa yaklaşırken hızını azaltmamış üzerine düşen dikkati göstermediği, Gerek olay yeri fotoğrafları gerekse tramerde belirtilen kusur durumları incelendiğinde davanın haksız ve mesnetsiz olarak açıldığı ortaya çıkacağı, Davacının talepleri yargılamayı gerektirmekte olup hasar bedeli, ikame araç bedeli ve değer kaybı bedelinin de kabulü mümkün olmadığı, Zira kazanın oluşumunda tam ve asli kusurlu olan istem sahibinin kendisi olduğu, kazanın oluşumu kaza tespit tutanağı ve fotoğraflarda da görüleceği üzere kaza kontrolsüz kavşakta meydana geldiği, karşı taraf kendi yolundaki “sola tehlikeli viraj” ve “azami hız sınırı 30 km/sa” tabelalarına uymayarak son derece hızlı ve kontrolsüz bir şekilde müvekkil aracına çarptığı, müvekkil aracı kavşak içerisinden çıkışını yaptıktan sonra kaza meydana geldiği, kazanın oluş şekli gerçeğe aykırı anlatıldığı gibi kusura itirazın kabulü de mümkün olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava trafik kazasından kaynaklanan hasar, değer kaybı ve tespit masrafları ile ikame araç bedelinin tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
09.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı Sürücü …’un idaresindeki … plakalı aracı ile, kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsü davacı … idaresindeki … plakalı aracı ile, kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, tazminata konu … plakalı … marka 2014 model aracm aracın hasar onarım bedelinin, 19.313,84 TL yedek parça, 2.900,00 TL işçilik olmak üzere toplam 22.213,84 TL + kdv dahil 26.212.33 TL olduğu, davaya konu aracın makul onarım süresinin 9 gün olduğu, Davacı tarafının tamirat boyunca ulaşıma harcadığı miktara (ulaşım için araç giderine ilişkin) ilişkin fatura/belge sunmamış olduğu, konu ikame araç bedeli açısından değerlendirilecekse, davaya konu aracın kaza tarihinde aynı özellikteki muadil benzerinin kısa süreliğine günlük 150 TL bedele kiralanabileceği buna göre davaya konu aracın onarım süresi esnasında ortaya çıkacak toplam ikame araç bedelinin (9 gün x 150 TL/gün) toplam 1.350,00 TL olduğu, değer kaybına ilişkin olarak, davacıya ait araçta yapılan onarım ve hasar nedeniyle değer kaybı oluştuğu, 01.06.2015 Tarihinde Yürürlüğe Giren Karayolları Motorlu Araçlar Z.M.M.S. Sigortası Genel Şartlarının Ekinde yayınlanan “Ek-1 Değer Kaybı Hesaplaması” Formülasyonu ve Kriterlerine göre değerlendirildiğinde, Değer Kaybı bedelinin 2.420,40 TL olduğu, aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, onarım sonrası rayicinin 60.500 TL ile 61.500 TL olduğu, ortalama değerinin 61.000 TL olduğu, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (66.000 TL) onarım sonrası rayici (61.000 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 5.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
13.01.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Tarafların kök rapora karşı itirazlarının hali hazırda, kök raporda ayrıntılı olarak açıklanmış olduğu, tarafların itirazlarını destekleyecek ve görüşünü değiştirebilecek somut deliller sunmadığı, bu sebeple kök rapordaki görüş, kanaat ve tespitlerinde bir değişiklik olmadığını, kök rapordaki tespitlerin geçerli olduğunu belirtmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür- Haksız eylem, kusurlu ve hukuka aykırı bir eylemle başkasına zarar verilmesidir. Bir haksiz fiilden söz edebilmek için;
-Zarar verici bir fiil
-Bu fiilin hukuka aykırı olması
-Fiili İcra edenin kusurlu bulunması
-Fiil ve zarar arasında uygun illiyei bağının bulunması gerekir.
Fiilin, bilinçli bir iradeye dayanmış olması gerekir. Hukuka aykırı fiil, hukukun koruduğu değerlerin, çiğnenmesi sonucunda, hukuk düzeninin bir kuralını İhlal eden fiildir, Hukuka aykırılık, zarar vermeyi yasaklayan ya da önleyen kuralların çiğnenmesidir,
Bir eylemin hukuka aykırı olarak kabul edilebilmesi için aynı zamanda bir hukuka uygunluk nedeninin mevcut olmaması gerekir. Kusur, hukuk düzeni tarafından kınanan bir davranışın bilerek ve isteyerek yapılmasıdır. Olağan yaşam deneyimlerine, genel düşünceye ve objektif olasılığa göre, bir olayın gerçekleşmesi ile sonuç ortaya çıkmış ya da bu olayın oluşması ile sonucun ortaya çıkması kolaylaşmış ise ilk hareket ikincisinini nedeni, İkinci Olay birinci hareketin sonucu sayılır. Buna uygun illiyet bağı denir.
Tazminat hukukunda sorumluluktan söz edilebilmesi için yalnızca eylemin yasaya veya sözleşmeye aykırı olması yeterli değildir. Fiil sonucunda bir zararın doğmuş olması ve zararla fiilli arasında uygun nedensellik bağının bulunması da gerekir, Nedensellik bağı sorumluluğun temel öğesidir. Zararla eylem arasında nedensellik bağının mevcut olması, zararın eylemin bir sonucu olarak ortaya çıkması, yani eylem olmadan zararın ortaya çıkmayacağının kesin olarak bilinmesidir. Zarar ile fiil arasında uygun nedensellik bağının bulunup bulunmadığı hususu, her somut olayda kendi içerisinde ayrıca değerlendirilir,
Kusur sorumluluğunda, üç durumda nedensellik bağı kesilebilir.
– Zorlayıcı neden
-Zarar görenin ağır kusuru
-Üçüncü kişinin ağır kusuru
Somut olayda davalının sigortalısı araç sürücüsünün 2918 sayılı yasanın 57. maddesini ihlal etmek suretiyle hukuka aykırı fiili ile davacının aracına zarar verdiği, zarar ile davalının sigortalısının hukuka aykırı fiili arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, illiyet bağını kesen bir durumun olmadığı, davalının sigortalısı ile aralarındaki zorunlu mali mesuliyet sigortası gereğince zararı tazminle sorumlu olduğu anlaşılmakla bilirkişiye hesaplatılan zarar bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-26.212,33-TL hasar bedeli, 500-TL ikame araç bedeli, 5.000-TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 31.712,33-TL tazminatın 04.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı …’a VERİLMESİNE,
2-Davacı tarafça yapılan 1.128,30-TL tespit giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
3-Davacılar kendilerini vekille temsil ettiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 4.926,09-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı tarafa VERİLMESİNE,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi madde 13/2 ye göre 2.387,67-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Alınması gerekli toplam 2.406,45-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 601,62-TL nin mahsubu ile 1.804,83-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacılar tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı, 601,62-TL peşin harç, 850,00 TL bilirkişi rapor ücreti, 173,60-TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.669,62-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre (32.840,63/35.228,30=0,93) 1.552,75-TL lik kısmını davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ÖDENMESİNE, bakiye kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
7-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara İADESİNE,
8-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde istinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır