Emsal Mahkeme Kararı İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/429 E. 2021/772 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/429 Esas
KARAR NO : 2021/772

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi.
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …,…,…,…, …,…,…,…,…, …, …, …, …, … ve … adlı kişilerin iş sözleşmelerinin sona ermesi üzerine işçilik alacaklarının İdare tarafından ödendiğini, davalı ile İdare arasında imzalanan Hizmet Alım Sözleşmesi hükümleri gereği işçilere yapılan ödemelerden davalı Şirketin dönemi itibariyle sorumlu olduğunu, Arabuluculuk görüşmelerine idarenin katıldığını ancak davalı Şirketin katılmadığını, işçilere yapılan toplam 66.868,16 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmektedir.

CEVAP VE SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir.
DAVA:
Dava hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat isteğine ilişkindir.
DELİLLER:
-Davacı idare tarafından sunulan belgeler,
-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 14/10/2019 tarihli yazısı,
-Ardahan Ticaret Sicil Müdürlüğünün 06/01/2020 ve 03/06/2021 tarihli yazısı,
-Bilirkişi Nurcan Karaağaç’ın 16/03/2021 havale tarihli raporu,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacının, dava dışı …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … adlı kişilerin iş sözleşmelerinin sona ermesi üzerine işçilik alacaklarının idare tarafından ödendiğini, davalı ile idare arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi hükümleri gereği işçilere yapılan ödemelerden davalı şirketin dönemi itibariyle sorumlu olduğunu belirterek yapılan ödemenin rücuen tahsili taleple eldeki davayı ikame etmiştir.
Taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı ile sunulan hizmet alım sözleşmesi değerlendirildiğinde, davacı idare ile davalı arasında personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmesi yapıldığı, dava dışı üçüncü kişi olan işçilerin bu sözleşmeler uyarınca davalı alt işveren işçisi olarak değişik sürelerde çalıştırıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yapılan sözleşme ve şartnamelerde yüklenici olan alt işverenler tarafından çalıştırılacak olan işçilerin işten ayrılmaları halinde bunlara ödenecek olan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücretleri gibi işçilik alacaklarının üst işveren mi yoksa alt işveren mi tarafından ödeneceği konusunda açık bir düzenleme bulunmadığı görülmektedir. Konuyu düzenleyen 4857 sayılı İş Kanununun 2/7. maddesinde bu konulardaki sorumluluk hususunda idarenin alt işveren ile birlikte sorumlu olduğu hükmü düzenlenmiştir. Ancak bu düzenleme dava dışı işçilerin ücret ve diğer hakları yönünden bu haklarının korunmasına yönelik bir düzenleme olup alt işveren ile üst işveren arasındaki rücuen taleplere yönelik bir düzenleme olmadığı açıktır. Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinde davalı taraf hizmet veren sıfatında olup sözleşme gereğince davacıya temizlik hizmetini ifa etmekle yükümlüdürler. Aynı zamanda dava dışı işçiler gibi diğer işçilerin hizmet veren sıfatındaki davalı şirket tarafından çalıştırılarak bu hizmetin verildiği açıktır. Dava konusu bedeller yönünden sözleşmede ayrıntılı bir düzenleme bulunmamaktadır. Aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, davalı şirket tarafından çalıştırılan dava dışı üçüncü kişi konumundaki işçilerin tüm işçilik ücretinden doğan alacaklardan davalının sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Zira yapılan sözleşme uyarınca davacı tarafça davalı şirkete ödenmesi gereken ihale bedeli belirlenmiş olup, davalı tarafından çalıştırılan işçiler yönünden ayrıca hizmet alan ve hizmet sözleşmesi bedelini ödeyen davacı idarenin aksine bir sözleşme olmadığına göre sorumlu tutulması mümkün bulunmamaktadır. Bu bakımdan davacı tarafça ödenmek durumunda kalınan ve ihtilaf konusu bulunmayan rücu bedelleri üzerinden herhangi bir indirim yapılmadan davalı şirketin sorumlu olduğu dönemler üzerinden hesaplama yapan dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve denetime elverişli raporunda belirlenen bedeller üzerinden davanın kabulü gerektiği, davacı tarafından her ne kadar yapılan ödeme tarihleri itibariyle faiz talep edilmiş ise de, davalının dava ile temerrüde düştüğü bu nedenle faiz talebinin dava tarihi itibariyle hüküm altına alınması gerektiği, taraflar arasındaki işin ticari nitelikle olması nedeniyle davacının avans faizi talep edebileceği anlaşılmakla, taleple bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
…/…
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 66.868,16 TL’nin dava tarihi olan 20/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 4.567,76 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 1.141,95 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.425,81 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDEDİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.141,95 TL peşin harç, mahkememizce yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 260,30 TL müzekkere-tebligat giderinden oluşan toplam 1.946,65 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı dava ve duruşmalarda kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 Yılı AAÜT’nin 13/1-2. fıkrası uyarınca 9.492,86 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansından bakiye miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya İADESİNE,
6-İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasında suçüstünden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13. maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Dair, karar HMK 341vd maddeleri gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize veya aynı nitelikteki başka yer Mahkemesine verilecek dilekçe ile İzmir Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA